Pir Sultan Abdal'dan Şiirler

Konu, 'Alevi Şiirleri' kısmında devran tarafından paylaşıldı.

  1. devran

    devran Yönetici


    Bana Bir Yar Olsa

    Bana bir yar olsa gönül verdiğim
    Çıksa bari yüreğimden bu acı
    Yaresin bekleyip ahdın güttüğüm
    Bulunsa bir sınık yare sarıcı

    Yarinden ayrılan hiç gülmez imiş
    Akar çeşmi yaşı silinmez imiş
    Kişinin dediği olunmaz imiş
    Salar imiş her yanına salıcı

    Aşk elinden ciğerciğim delindi
    Gönlün kal dediği yerde kalındı
    Her nerede olsa bize bulundu
    Gıybet edip yüzümüze gülücü

    Nice bezirganlar kond bu hana
    Dünya baki değil sultana hana
    Bir kalleş yar ile girme meydana
    Erin ere doğru gerek kılıcı

    Pir Sultan Abdal'ım çoştum giderim
    Bir kuru kavgayı sürüp niderim
    Yiyelim içelim sohbet edelim
    Gelir bir gün emanetin alıcı

    Pir Sultan Abdal



    Be Sevdiğim

    Be sevdiğim seni benden ayıran
    Din iman bulmaya diyelim Allah
    Şu sinemi aşk oduna dağlayan
    Bekası olmayan diyelim Allah

    Bir münafık sebep oldu bu işe
    Umarım başına hem taşlar düşe
    Kör yılanlar ura cesedi şişe
    Eriye döküle diyelim Allah

    O da benim gibi yana kuruya
    Kısmeti tükene başı çürüye
    Seyit Vakkas bir ok ura devire
    Cennet'e girmeye diyelim Allah

    Allah anı bin bir belaya ata
    Kısmeti tükene vadesi yete
    Yetmiş seksen sene döşekte yata
    Yata da kalkmaya diyelim Allah

    Pir Sultan Abdal'ım almadım hızaz
    O kelp rakip bize eyledi garaz
    Başka dertten gayrı bin kantar maraz
    Gire de çıkmaya diyelim Allah

    Pir Sultan Abdal



    Bir Çocuk Da Anasından Doğunca

    Bir çocuk da anasından doğunca
    Bedenini pişirmeye tuz ister
    Üryan büryan ortalıkta kalınca
    Setirini örtünmeye bez ister

    Konla sudan gelir anın gıdası
    Nasibini veren Barı Huda'sı
    Beşiklere beler onun anası
    Akşam sabah emzirmeye yüz ister

    Bir yaşında ürüm ürüm ürünür
    İkisinde sürüm sürüm sürünür
    Üç yaşında adım adım yürünür
    Dört yaşında söylemeye söz ister

    Beş yaşında dili civan sevişir
    Altısında uşağınan döğüşür
    Yedisinde dişlerini değişir
    Sekizinde her gediğin düz ister

    Dokuzunda olur bir tosun maya
    Onunda da benzer kaşları yaya
    Onbirinde başı girer sevdaya
    Onbeşinde ala gözlü kız ister

    Yirmisinde akıl baştan savrulur
    Otuzunda vursa dağa devrilir
    Kırk yaşında akıl başa çevrilir
    Ellisinde avın olmış baz ister

    Altmışında iner bir merdivenden
    Yetmişinde binse düşer duvardan
    Sekseninde su getirmez pınardan
    Doksanında döşeğini düz ister

    Pir Sultan Abdal bu söz hepimize
    Tonus girinceye belki de yaza
    Yüz yaşında ölümünü gözede
    Zemheriyi çıkarmaya yaz ister

    Pir Sultan Abdal



    Bir Sen İç

    Güzel şahtan bana bir dolu geldi
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver
    Kavlim sultan Kızıl Veli'den geldi
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver

    Payım gelir erenlerin payından
    On İki İmam nesli Ali soyundan
    Selman'ın içtiği üzüm suyundan
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver

    Beline kuşanmış nurdan bir kemer
    Aşkın dolusunu içenler kanar
    Herkes sevdiğine bir dolu sunar
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver

    Pir Sultan'ım hamı hası seçerim
    Hak okurum aşk kitabın açarım
    Yar elinden ağu gelse içerim
    Bir sen iç sevdiğim bir de bana ver

    Pir Sultan Abdal


    Dert Beni

    alçakta yüksekte yatan erenler
    yetişin imdada aldı dert beni
    başım alıp hangi yere gideyim
    gittiğim yerlerde buldu dert beni

    oturup benimle ibadet kıldı
    yalan söyledi de yüzüme güldü
    yalın kılıç oldu üstüme geldi
    çaldı bölük bölük böldü dert beni

    pir sultan abdal'ım gönül hastadır
    kimseye diyemem gönlüm yastadır
    bilmem deli oldu bilmem hastadır
    şöyle bir sevdaya saldı dert beni

    Pir Sultan Abdal


    Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmis

    Dostun bahçesine bir hoyrat girmis
    Korudur hey benli dilber korudur
    Gülünü dererken dalını kırmış
    Kurutur hey benli dilber kurutur

    Şu meydanda serilidir postumuz (*)
    Çok şükür Mevlâ'ya gördük dostumuz
    Bir gün kara toprak bürür üstümüz
    Çürütür hey benli dilber çürütür

    Kendisi okur da kendisi yazar
    Hak hilâl kaşına eylemiş nazar
    Senin akranların cennette gezer
    Hürüdür hey benli dilber hürüdür

    Hangi dinde isen ona tapayım
    Yarın mahşer günü bile kopayım
    Eğil bir yol ak gerdandan öpeyim
    Beri dur hey benli dilber beri dur

    Dervişe n'olursa kendi tacından
    Irakibe ölüm yâre geçinden
    Benzimin sarısı senin ucundan
    Sarıdır hey benli dilber sarıdır

    Pîr Sultan Abdal'ım başından başlar
    İyisini yer de kemini taşlar
    Bin çiçekten bir kovana bal işler
    Arıdır hey benli dilber arıdır

    Pir Sultan Abdal


    Durmaz Yezit Oklar Bizi

    Geldik darına duşlandık
    İrehbere bağışlandık
    Bir aşıyla aşılandık
    Durmaz Yezit oklar bizi

    Gönül bir ulu şehirdir
    Rızasız lokma zehirdir
    Talib yiyemez haklar bizi
    Hak iyesi haklar bizi

    Tarikattadır elimiz
    Hakikattadır yurdumuz
    Hak'la olunca virdimiz
    Her kazadan saklar bizi

    Meydana meydan güzarım
    Hak olan yere nazarım
    Gaibde sırda gezerim
    Göremesin çoklar bizi

    Pir Sultan talib devirir
    Mervanın külün savurur
    Yedi kat barü çevirir
    Ali anda saklar bizi

    Pir Sultan Abdal


    Dünya Benim Diye Göğsünü Germe

    Dünya benim diye göğsünü germe
    Dünya kadar malın olsa ne fayda
    Söyleyen dillerin söylemez olur.
    Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

    Kurtulamazsın Ayrail`in elinden
    Bir gün olur çıkarırlar evinden
    Allahç`ın ismini koyma dilinden
    Dünya kadar pulun olsa ne fayda

    Sende dersin söz içinde sözüm var
    Çalarsın çırparsın oğlum kızım var
    Senin şunda üç beş arşin bezin var
    Bütün dünya malın olsa ne fayda

    Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin
    Helalini haramını seçmezsin
    Kesilir nasibin su da içmezsin
    Akan çaylar senin olsa ne fayda

    Pir Sultan Abdal`ım çökse otursa
    Külli günahlarım alsa götürse
    Dünya benim diye çekse getirse
    Dünya sana baki kalmaz ne fayda

    Pir Sultan Abdal


    Eğer Dost Irmağın

    Eğer dost ırmağın gözün ararsan
    Serçeşme'den gelir suyun durusu
    Ali Muhammet'tir Muhammet Ali
    İkisi de bir elmanın yarısı

    Ali'm engür ezdi kırklar da içti
    Kırkı da mest oldu kendinden geçti
    Muhabbetin kapısını kim açtı
    Cümlesi de bir ikrarın çerisi

    Ali'm yola gider menzili keser
    Sofi nerde olsa yalanı basar
    Bir kale yaptırmış on iki hisar
    Sor nedendir duvarının örüsü

    Dört kapısı vardır kırk da dükkanı
    Üçyüz altmış altı gevher madeni
    On yedi kişidir alıp satanı
    Cümlesinin sarrafıdır birisi

    O kalenin bedenine kuş konar
    Kanadı üstünde kandiller yanar
    Pir Sultan Abdal'ım secdeye iner
    Aşık oldum gitmez benzim sarısı

    Pir Sultan Abdal


    En İyi Dostundan Sakın Sen Seni

    Bir öğüdüm vardır sana söyleyem
    En iyi dostundan sakın sen seni
    Öğüdüm dinlersen manası budur
    En iyi dostundan sakın sen seni

    Gelir senin ile güler de oynar
    Ardınca önünce ayıbın söyler
    Bir vakit gelince önüne çıkar
    En iyi dostundan sakın sen seni

    Senin ile hüsnün bahçesin gezer
    Gönül aşk elinden satırlar yazar
    Ardınca önünce kuyular kazar
    En iyi dostundan sakın sen seni

    Gelir senden önce yükseğe çıkar
    Gözlerinden kanlı yaşını döker
    Ayağın kayınca urganın çeker
    En iyi dostundan sakın sen seni

    Pir Sultan Abdal'ım böyle söyledi
    İndi aşkın deryasını boyladı
    Bunu işlemeyen kula söyledi
    En iyi dostundan sakın sen seni

    Pir Sultan Abdal


    Felekler Zuhur Olalı

    Felekler zuhur olalı
    Arttı derdim fizahım var
    Günahım çoktur gamım yok
    Mehdi gibi bir mahım var

    Gayettir Ali'nin demi
    İmam Hasan gevher kanı
    Şah İmam Hüseyin gibi
    Muallakta dergahım var

    İmam Zeynel leyl ü nehar
    İmam Bakır kırdı küffar
    Mehr içinde İmam Cafer
    Şemsi gibi bir mahım var

    Musa-yı Kazım'a düştük
    Ali Rıza'ya eriştik
    Muhammet Taki'den içtik
    Türlü türlü kadehim var

    Pir Sultan'ım Naki candır
    Askeri dindir imandır
    Mehdi sahib-i zamandır
    Mürvetli padişahım var

    Pir Sultan Abdal

    (alıntıdır)
     

Sayfayı Paylaş