BAKARA suresi 3. Ayet Diyanet : Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar. BAKARA suresi 43. Ayet Diyanet : Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. BAKARA suresi 45. ayet Diyanet : Sabrederek ve namaz kılarak (Allah´tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah´a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. BAKARA suresi 83. ayet Diyanet : Hani, biz İsrailoğulları´ndan, âAllah´tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksinizâ diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz. BAKARA suresi 110. ayet Diyanet : Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür. BAKARA suresi 125. ayet Diyanet : Hani, biz Kâbe´yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim´den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail´e şöyle emretmiştik: âTavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe´yi) tertemiz tutun.â BAKARA suresi 144. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir. BAKARA suresi 149. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Nereden yola çıkarsan çık, (namazda) Mescid-i Haram´a doğru dön. Bu, elbette Rabbinden gelen gerçek bir emirdir. Allah, sizin işlediklerinizden asla habersiz değildir. BAKARA suresi 153. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah´tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir. BAKARA suresi 177. ayet Diyanet : İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah´a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. BAKARA suresi 238. ayet Diyanet : Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah´a gönülden boyun eğerek namaza durun. BAKARA suresi 239. ayet Diyanet : Eğer (bir tehlikeden) korkarsanız, namazı yaya olarak veya binek üzerinde kılın. Güvenliğe kavuşunca da, Allah´ı, daha önce bilmediğiniz ve onun size öğrettiği şekilde anın (namazı normal vakitlerdeki gibi kılın). BAKARA suresi 277. ayet Diyanet : Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. ÃLİ IMRÃN suresi 39. ayet Diyanet : Zekeriya mabedde namaz kılarken melekler ona, âAllah sana, kendisinden gelen bir kelimeyi (İsa´yı) doğrulayıcı, efendi, nefsine hâkim ve salihlerden bir peygamber olarak Yahya´yı müjdelerâ diye seslendiler. NİSA suresi 43. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de -yolcu olmanız durumu müstesna- cünüp iken yıkanıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız, veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince ya da eşlerinizle cinsel ilişkide bulunup, su da bulamazsanız o zaman temiz bir toprağa yönelip, (niyet ederek onunla) yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Şüphesiz Allah, çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. NİSA suresi 77. ayet Diyanet : Daha önce kendilerine, â(savaşmaktan) ellerinizi çekin, namazı kılın, zekâtı verinâ denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca, hemen içlerinden bir kısmı; insanlardan, Allah´tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve âRabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Bizi yakın bir zamana kadar erteleseydin ya!â derler. De ki: âDünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah´a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez.â NİSA suresi 101. ayet Diyanet : Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. NİSA suresi 102. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü´minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekât kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. NİSA suresi 103. ayet Diyanet : Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah´ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü´minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır. NİSA suresi 142. ayet Diyanet : Münafıklar, Allah´ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah´ı pek az anarlar. NİSA suresi 162. ayet Diyanet : Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. O namazı kılanlar, zekâtı verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar var ya, işte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz. MÃİDE suresi 6. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz, iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan (def-i hacetten) gelir veya kadınlara dokunur (cinsel ilişkide bulunur) da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin (Teyemmüm edin). Allah, size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. MÃİDE suresi 12. ayet Diyanet : Andolsun, Allah İsrailoğullarından sağlam söz almıştı. Onlardan on iki temsilci -başkan- seçmiştik. Allah, şöyle demişti: âSizinle beraberim. Andolsun eğer namazı kılar, zekâtı verir ve elçilerime inanır, onları desteklerseniz, (fakirlere gönülden yardımda bulunarak) Allah´a güzel bir borç verirseniz, elbette sizin kötülüklerinizi örterim ve andolsun sizi, içinden ırmaklar akan cennetlere koyarım. Ama bundan sonra sizden kim inkâr ederse, mutlaka o, dümdüz yoldan sapmıştır.â MÃİDE suresi 55. ayet Diyanet : Sizin dostunuz ancak Allah´tır, Resûlüdür ve Allah´ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü´minlerdir. MÃİDE suresi 58. ayet Diyanet : Siz namaza çağırdığınız vakit onu alaya alıp eğlence yerine koyuyorlar. Bu, şüphesiz onların akılları ermeyen bir toplum olmalarındandır. MÃİDE suresi 91. ayet Diyanet : Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah´ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz? MÃİDE suresi 106. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Birinizin ölümü yaklaştığı zaman, vasiyet sırasında aranızda şahitlik (edecek olanlar) sizden adaletli iki kişidir. Yahut; seferde olup da başınıza ölüm musibeti gelirse, sizin dışınızdan başka iki kişi şahitlik eder. Eğer şüphe ederseniz, onları namazdan sonra alıkorsunuz da Allah adına, âAkraba da olsa, şahitliğimizi hiçbir karşılığa değişmeyiz. Allah için yaptığımız şahitliği gizlemeyiz. Gizlediğimiz takdirde, şüphesiz günahkârlardan oluruzâ diye yemin ederler. EN'ÃM suresi 72. ayet Diyanet : Bir de, bize, âNamazı dosdoğru kılın ve Allah´a karşı gelmekten sakınınâ diye emrolundu. O, huzurunda toplanacağınız Allah´tır. EN'ÃM suresi 92. ayet Diyanet : İşte bu (Kur´an) da, bereket kaynağı, kendinden öncekileri (ilâhî kitapları) tasdik eden ve şehirler anasını (Mekke´yi) ve bütün çevresini (tüm insanlığı) uyarasın diye indirdiğimiz bir kitaptır. Ahirete iman edenler, ona da inanırlar. Onlar namazlarını vaktinde kılarlar. EN'ÃM suresi 162. ayet Diyanet : Ey Muhammed! De ki: âŞüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.â A'RAF suresi 170. ayet Diyanet : Kitab´a sımsıkı sarılanlara ve namazı dosdoğru kılanlara gelince, şüphesiz biz, iyiliğe çalışan (erdemli) kimselerin mükâfatını zayi etmeyiz. ENFÃL suresi 3. ayet Diyanet : Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. TEVBE suresi 5. ayet Diyanet : Haram aylar çıkınca bu Allah´a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. TEVBE suresi 11. ayet Diyanet : Fakat tövbe edip, namazı kılar ve zekâtı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. Bilen bir kavme âyetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız. TEVBE suresi 18. ayet Diyanet : Allah´ın mescitlerini, ancak Allah´a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah´tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur. TEVBE suresi 54. ayet Diyanet : Harcamalarının kabul edilmesine, yalnızca, Allah´ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve ancak gönülsüzce harcamaları engel olmuştur. TEVBE suresi 71. ayet Diyanet : Mü´min erkekler ve mü´min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah´a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. TEVBE suresi 84. ayet Diyanet : Onlardan ölen hiçbirine asla namaz kılma ve kabrinin başında durma. Çünkü onlar Allah´ı ve Resûlünü inkâr ettiler ve fasık olarak öldüler. TEVBE suresi 108. ayet Diyanet : Onun içinde asla namaz kılma. İlk günden temeli takva (Allah´a karşı gelmekten sakınmak) üzerine kurulan mescit (Kuba mescidi), içinde namaz kılmana elbette daha lâyıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever. YÃNUS suresi 87. ayet Diyanet : Mûsâ´ya ve kardeşine, âKavminiz için Mısır´da (sığınak olarak) evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın. Namazı dosdoğru kılın. Mü´minleri müjdeleâ diye vahyettik. HÃD suresi 87. ayet Diyanet : Dediler ki: âEy Şu'ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa sen gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın.â HÃD suresi 114. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür. RA'D suresi 22. ayet Diyanet : Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır. İBRÃHİM suresi 31. ayet Diyanet : İnanan kullarıma söyle, namazı dosdoğru kılsınlar, hiçbir alışveriş ve dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda gizlice ve açıktan harcasınlar. İBRÃHİM suresi 37. ayet Diyanet : âRabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe´nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.â İBRÃHİM suresi 40. ayet Diyanet : âRabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.â İSRà suresi 78. ayet Diyanet : Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı´ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir. İSRà suresi 79. ayet Diyanet : Gecenin bir kısmında da uyanarak sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere teheccüd namazı kıl ki, Rabbin seni Makam-ı Mahmud´a ulaştırsın. İSRà suresi 110. ayet Diyanet : De ki: â(Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O´nundur.â Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut. MERYEM suresi 31. ayet Diyanet : âNerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekâtı emretti.â MERYEM suresi 55. ayet Diyanet : Ailesine namaz ve zekâtı emrederdi. Rabb´inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı. MERYEM suresi 59. ayet Diyanet : Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır. TÃHà suresi 14. ayet Diyanet : âŞüphe yok ki ben Allah´ım. Benden başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.â TÃHà suresi 132. ayet Diyanet : Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah´a karşı gelmekten sakınmanındır. ENBİYà suresi 23. ayet Diyanet : O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlar. ENBİYà suresi 73. ayet Diyanet : Onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren önderler yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kimselerdi. HAC suresi 26. ayet Diyanet : Hani biz İbrahim´e, Kâbe´nin yerini, âBana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizleâ diye belirlemiştik. HAC suresi 35. ayet Diyanet : Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir. HAC suresi 41. ayet Diyanet : Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah´a aittir. HAC suresi 78. ayet Diyanet : Allah uğrunda hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim´in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur´an´da müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız. Artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah´a sarılın. O, sizin sahibinizdir. O, ne güzel sahip, ne güzel yardımcıdır! MÜ'MİNÃN suresi 2. ayet Diyanet : Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler. MÜ'MİNÃN suresi 9. ayet Diyanet : Onlar ki, namazlarını kılmağa devam ederler. NÃR suresi 36. ayet Diyanet : Allah´ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah´ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O´nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar. NÃR suresi 37. ayet Diyanet : Allah´ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah´ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O´nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar. NÃR suresi 56. ayet Diyanet : Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Resûle itaat edin ki size merhamet edilsin. NÃR suresi 58. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlar (köleleriniz) ve sizden henüz bulûğ çağına ermemiş olanlar, günde üç defa; sabah namazından önce, öğleyin elbiselerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza girecekleri zaman) sizden izin istesinler. Bu üç vakit sizin soyunup dökündüğünüz vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında (izinsiz girme konusunda) ne size, ne onlara bir günah vardır. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. Allah, âyetlerini size işte böylece açıklar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. ŞUARA suresi 217. ayet Diyanet : Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah´a tevekkül et. ŞUARA suresi 218. ayet Diyanet : Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah´a tevekkül et. ŞUARA suresi 219. ayet Diyanet : Namaza kalktığında, seni ve secde edenler arasında dolaşmanı gören; mutlak güç sahibi, çok merhametli olan Allah´a tevekkül et. NEML suresi 2. ayet Diyanet : Kur´an, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü´minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. NEML suresi 3. ayet Diyanet : Kur´an, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü´minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir. ANKEBÃT suresi 45. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah´ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor. RÃM suresi 31. ayet Diyanet : Allah´a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O´na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir. RÃM suresi 32. ayet Diyanet : Allah´a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O´na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir. LOKMAN suresi 4. ayet Diyanet : Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. LOKMAN suresi 17. ayet Diyanet : âYavrum! Namazı dosdoğru kıl. İyiliği emret. Kötülükten alıkoy. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdendir.â AHZÃB suresi 33. ayet Diyanet : Evlerinizde oturun. Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah´a ve Resûlüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. FATIR suresi 18. ayet Diyanet : Hiçbir günahkâr başka bir günahkârın yükünü yüklenmez. Günah yükü ağır olan kimse, (bir başkasını), günahını yüklenmeye çağırırsa, ondan hiçbir şey yüklenilmez, çağırdığı kimse yakını da olsa. Sen ancak, görmedikleri hâlde Rablerinden için için korkanları ve namaz kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş ancak Allah´adır. FATIR suresi 29. ayet Diyanet : Şüphesiz, Allah´ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler. MÜ'MİN suresi 20. ayet Diyanet : Allah, hak ve adâletle hükmeder. Allah´tan başka taptıkları ise hiçbir hükümde bulunamazlar. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. ŞÃRà suresi 36. ayet Diyanet : (36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah´ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şÃ»râ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. ŞÃRà suresi 37. ayet Diyanet : (36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah´ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şÃ»râ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. ŞÃRà suresi 38. ayet Diyanet : (36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah´ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şÃ»râ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. ŞÃRà suresi 39. ayet Diyanet : (36-39) (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah´ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şÃ»râ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. MÜCÃDİLE suresi 13. ayet Diyanet : Baş başa konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da, sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin, Allah´a ve Resûlüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. CUMUA suresi 9. ayet Diyanet : Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah´ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. CUMUA suresi 10. ayet Diyanet : Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah´ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah´ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz. MEÃRİC suresi 22. ayet Diyanet : Ancak, namaz kılanlar başka. MEÃRİC suresi 23. ayet Diyanet : Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. MEÃRİC suresi 28. ayet Diyanet : Çünkü, Rablerinin azabından emin olunamaz. MEÃRİC suresi 34. ayet Diyanet : Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. MÜZZEMMİL suresi 20. ayet Diyanet : (Ey Muhammed!) Şüphesiz Rabbin, senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, yarısını ve üçte birini ibadetle geçirdiğini biliyor. Beraberinde bulunanlardan bir topluluk da böyle yapıyor. Allah, gece ve gündüzü düzenleyip takdir eder. Sizin buna (gecenin tümünde yahut çoğunda ibadete) gücünüzün yetmeyeceğini bildi de sizi bağışladı (yükünüzü hafifletti.) Artık, Kur´an´dan kolayınıza geleni okuyun. Allah, içinizde hastaların bulunacağını, bir kısmınızın Allah´ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacağını, diğer bir kısmınızın ise Allah yolunda çarpışacağını bilmektedir. O hâlde, Kur´an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah´a güzel bir borç verin. Kendiniz için önceden ne iyilik gönderirseniz, onu Allah katında daha üstün bir iyilik ve daha büyük mükâfat olarak bulursunuz. Allah´tan bağışlama dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. MÜDDESSİR suresi 43. ayet Diyanet : Onlar şöyle derler: âBiz namaz kılanlardan değildik.â KIYÃMET suresi 31. ayet Diyanet : O, (Peygamberi) doğrulamamış, namaz da kılmamıştı. MÜRSELÃT suresi 48. ayet Diyanet : Onlara, âRükû edin (namaz kılın)â dendiği zaman rükû etmezler. A'Là suresi 14. ayet Diyanet : Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. A'Là suresi 15. ayet Diyanet : Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer. ALAK suresi 9. ayet Diyanet : Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? ALAK suresi 10. ayet Diyanet : Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü? BEYYİNE suresi 5. ayet Diyanet : Hâlbuki onlara, ancak dini Allah´a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O´na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir. MÃÃN suresi 4. ayet Diyanet : Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, MÃÃN suresi 5. ayet Diyanet : Onlar namazlarını ciddiye almazlar. MÃÃN suresi 6. ayet Diyanet : Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. KEVSER suresi 2. ayet Diyanet : O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.
Saygideger Enelhak Can. Yobaz islamin hayali ve yalanlarla dolu, Hira Magarasinda donemin Ileri gelenleri (bilginleri) tarafindan yazilmis daha sonra Kuran diye kitap haline getirilmis surelerini yazdiktan sonra yorum yapmamaniz!! beni dusundurmedi desem yalan olur..... Alevi Forumlarinda Islam dinine ait butun bilgiler verilmelidir, kiyasiya tartisilmalidir, fakat Islam`a hizmet amacli asla ve asla mucadele verilmemelidir. Cunku Islam basli basina Suc Makinasidir, Tarihi Katliam ve Cinayetlerle doludur..... Aleviligi Islamin icine cekemek ve Islamin icinde gorme ve gostermeye calisanlarin cabalari kursaklarinda kalmissa. Bunda Yol Onderlerin bugune kadar onurluca surdurdukleri mucadelenin sonucdur... Boylesi onurlu mucadeleyi birakmak yerine, Yobaz Islam dinine katki saglamak, yola golge dusurmek yerine, yasamin her alaninda bilimsel olarak mahkum etmek her duyarli bireyin gorevidir. Saygi ve Insani Sevgilerimle.
Kesinlikle size katılıyorum can enelhak canın da katıldığına eminim şu varki açmış olduğu konu daha önce den sorulmuş bi soru üzerinedir. paylaşım ve yorumlarınız için teşekkürler canlar.
Değerli Canlar değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Değerli canlar şahsımla ilgili, sizi hangi davranışım yada beyanım şüpheye düşürdü bilmiyorum. Ama ben Agnostik inanç anlayışına sahibim. Bununla birlikte herhangi bir inancı asla ama asla yargılama hakkını kendimde görmüyorum. Bununla birlikte elbetteki inanç boyutunda insanları incitmeme adına her şeyi paylaşabilme şansına sahip değiliz. Yani benim Hz.Peygamber, Hz.Ali ve diğer halife ve devamı hakkındaki düşüncelerimi tam anlamıyla ifade edebilme adına insanları incitmeye hakkım olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle konu ile ilgili yazmaya başlamamın sebebi bir soru ve diğer hassa konularla ilgili de mesela Oruç, Kadın, konusundaki ayetleri de toparlamayı düşünüyorum ve belki bir kaç konu ile ilgili daha. Eğer bu derlemeler ile ilgili bir olumsuzluk söz konusu ise lütfen yönetici arkadaşlar beni uyarsınlar. Teşekkürler.
Saygideger Enelhak Can Umarim yanlis anlamamissiniz, Size olan elestirim, dostca ve yoldasca bir elesitiridir, Gonderdiginiz yaziya yonelik kendi yorumlarinizi eklememeniz! Yazilara yonelik hic bir tepki gostermemeniz konusunda elestirdim... Benim sizden beklentime gelince.. Yazilara verilmesi gereken cevaplarin tarafinizca verilmemesidir. Saygi ve Insani Sevgilerimle.
Değerli Can elbetteki eleştirileriniz olacaktır. Olmalıdır da, eleştiri yapmanıza sonuna kadar devam edin lütfen. Hakaret içermediği sürece olumlu veya olumsuz eleştiri şahsım için her zaman eğitici ve öğretici birer fırsat olarak görüyorum. Ayrıca Yazilara verilmesi gereken cevaplarin tarafinizca verilmemesidir. konusunu biraz daha açarsanız, bilgim dahilinde dilim döndüğünce izah etmeye çalışacağım.Sevgi ve saygılarımla.
Saygideger Enelhak Can Elestirilerimiz dostca elestirilerden oteye gitmiyecegini, kendimizi yenilemek ve gelistirmek amacli bir yaklasimdan oteye gitmiyecegini bilmenizi isterim. Kufur ve Hakaret bize yakisan bir yaklasim degil.. olamazda. Yok degilse Dilimize sahip olma sartini yerine getirmis olabilirmiyiz? Gerek diger forumlarda gerekse burada, gelebilecek kufur ve hakaretlere karsi ayni usluple boylesi bir ortam icine girmek yani ayni hakaret ve kufurler karsilik vermek yerine, Yapilan yanlislarin ve hatalarin nitelik ve nicelik aciklamasini yapar, kimin neye hizmet ettigini ve hangi amaclarin pesinde oldugu aciklamasini yapar... taktiri duyarli ve kararli insanlara birakirim, her tartismada ve sohbete herkes hata ve yanlis yapabilir, ama yapilan yanlis ve hatalardan ders cikarmak, yanlis ve hatalar varsa (GONUL ALMAK,) ozellestiri vererek, yanlis anlasilmaya yon veren konularin dogru anlasilir konuma getirilmesi yine dogru olandir..... Yaptiginiz Alintilara gereken cevabin verilmedigini, Ornegin asagidaki alintiya verilece cevabin.. Yobaz Islam Dinini hak ettigi yere gondermenin dogru olacagini anlatmaya calismistim. "Rabbin" denen biri icin Ne Mamaz Kilarim, Nede Canilik Yaparak Onun Icin Canli Bir Hayvan`a kiyarim, Aksine Onu Hayvanin ayaklari altinda, Hayvan`a Kurban Ederim... Daha fazla ve uzun yazmaya gerek yok... Saygi deger Devran Canin bana gonderdigi ozel mesajla aciklamalari yeterli oldugundan dolayi.... ve baska bir konudan dolayi gonderdiginiz alintinin, hangi amacla gonderildigini bilmeden, Size yonelttigim soru icinde OZUR DILIYORUM.... Her seye ragmen Suc Makinasi Islam Dinin Hayali Inanclarini Curutmek ve Tarihin Coplugune Gondermek Icin, Yasamin Her Alaninda Yeri ve Zamani Geldiginde, Kayitsiz ve Sartsiz Mucadele Verilmesi Gerektigine Inaniyorum......... Saygi ve Insani Sevgilerimle.
Saygıdeğer Enelhak Can Namaz ile ilgili yapmış olduğun çalışmayı beğendim.Ben de bu çalışmanın içinde olması gereken üç tane ayet ekleyeyim. Bu ayetler Bakara 115. ayet ayrıca Rum suresi 17. ve 18 ayetler... Birde şöyle eklemede bulunayım. İnsan Suresinin 2. ve 3. ayetlerini biraz okuyalım. Ne diyor ayetlerde:2.Ayet Doğrusu biz insanı karışık bir sudan yarattık.Onu imtihan ediyoruz. Bu itibarla onu işiten ve gören biri yaptık. 3. Ayette ise: Ona doğru yolu gösterdik. Artık ister şükredici olur .İsterse nankör. Ayrıca İslam dininin çok kirletildiğini ve çok fazla mezheplere ve tarikatlara ayrıldığını kabul ediyorum.Bu nedenle akıl devreye girmeli ve çok fazla araştırma yapılmalıdır. Sadece Alevi kaynaklarını değil din adına yazılan bütün çalışmalar okunmalı. Karşımdaki düşünceyi iyi tanımalıyım ki onu çözeyim ve alt edeyim.Saygılar..
Değeril Can farklı anlaşılmalara sebebiyet vermiş olabilirim bunun için sizden özür dilerim. Lütfen bana gönül koymayınız. Amacım ne sizi nede diğer henhangi bir canı üzmek değildir. Bunun içindir ki din gibi hassas konularda yorum yapmamaya özen gösteririm.Yoksa ben daha öncede din konusundaki düşüncelerimi yazmıştım. İnsanları kırmama adına her düşündüğümü yazamam bunun için kendime "Aleviyim" diyorum ve Aleviyim. Yani insan olmanın üzerinde hiç bir şeyi görmüyorum ve evrende var olan her şeyinde insanoğluna yaşamını kolaşlaştırması için yaratılmış olduğunu düşünüyorum. Tabii bu şu demek değildir. Tüm canlıları insanoğluna kurban etmek yada insanoğlunun kendisi dışındaki tüm canlı ve cansız varlıkları yoketme hakkı olduğu gibi bir düşüncenin elbetteki karşısındayım. Her canlının sonuna kadar yaşama hakkı vardır ve aksi durumda doğanın insanoğlundan korkunç şekillerde öç aldığın düşünüyorum ve bunu yaşa***** da görüyoruz zaten. Haa şunuda belirtmekte yarar var.Her şeyin üzerinde bir canlı olarak gördüğüm insanoğlu ne yazıkki üzerinde yaşadığı evreni ve evrende yaşayan diğer tüm canlı ve cansız varlıkları yoketmenin acımasızlığını sengilemekten geri durmazken geleceğinide hızlı adımlarla karanlığa gömmek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Din ile ilgili daha doğrusu dinler ile ilgili kısaca düşüncemi yazayım isterseniz. Dinler, peygamberler, kutsal kitaplar benim için olsa olsa birer araç olmattan öteye gitmez. Kaldı ki insanoğlunun elinin değdiği ve zihin süzgecinden geçen herşeyin ama her şeyin mutlaka ama mutlaka değişime uğrayacağı düşüncesindeyim. Bence dinler kendi zamanları içerisinde bu günün siyasi partileri gibi düşünülebilirler. O zamanlar kitleleri peşinden sürüklemek çok daha kolaydır. Çünkü her şey kulaktan kulağa aktarılarak ve her aktarımda mutlaka değişime uğra*****, eklemeler yapılarak efsaneleşirilmektedir. Sevgi ve saygılarımla. Din maneviyatla alakalı bir soyut kavramdır. Dolayısı ile "Suc Makinasi Islam Dinin " yakıştırmalarınıza katılamıyorum, çünkü soyut kavramların eylemleri olmaz. Bu nedenle suçlu aranacaksa en büyük suçlu hiç kuşkusuz insanoğıludur. Aksi bir tavır ve davranış ise insanoğlunun yaptıklarına kılıf uydurma çasından öteye gitmez. Mesela siz değerli Canlar oncakonuda karşınızdakini eleştirrirken, aşağılarken, hakaret derken, aslında maruz kaldığınız ve şikayet etiğiniz tavır ve davranışları sergilediğinizden bihabersiniz.Sevgi ve Saygılarımla.