GARİP DEDE TÜRBESİ CEMEVİ Garip Dede Türbesi; Küçükçekmece gölü kenarında toprak döküntüleri arasında yabani otların yeşerdiği bakımsız, sahipsiz küçük bir kulübenin yanında üstü açık betondan bir sandukaydı. Uzun yıllardan beri göl kenarında bulunan Garip Dede´nin sesini oradan geçen insanlar duymadı, ona sahip çıkmadılar. İnsanlar buraya gelerek Garip Dede´nin yüzü suyu hürmetine Allah´tan dualarının kabul isterken Garip Dede´nin feryadının farkına varmadılar. İşte gün gelir bu feryat duyulur. Çıkar değil inanç ... Allah´ın insanlara lütfettiği bu velilere inanmak ve sahiplenmek... 18.04.1994 Tarihinde Sefaköy´de kurulan âKüçükçekmece Garip Dede Türbesi Koruma Onarma ve Yaşatma Derneğiâ Garip Dede´nin garipliğine son verecek; insanları iyiye güzele yönlendirecek hepimiz için, yarınlarımız için onun adına sahip çıkacaktı. DERNEK KURUCULARI DERNEK KURUCULARI : Celal ÇELİK (BAŞKAN) Fahri ERDOĞAN (2. BAŞKAN) Yusuf ÖZDEMİR (GENEL SEKRETER) Tuncay IŞIK (ÜYE) Mustafa ÇETİN (ÜYE) Nahit ÖZÇELİK (ÜYE) Erdal KARAKAŞ (ÜYE) Kültür mirasımızın korunması ve yarınlara taşınması gerekiyordu. Devletten hiçbir katkı almadan, tamamen halkın kendi olanakları ile inşaata başlanır. Duvar yapılır, sabah gelindiğinde duvar yıkılmıştır. Artık gece nöbet tutulur. Küçük bir yer yapılır, derneğin bürosu buraya taşınır. Garip Dede Türbesi´nin projesi için günlerce uğraşıldı ve sonunda yapımı için ışık yakıldı. Tarih 15 Aralık 1995, mali kaynak yine halktır. Kaymakam, Belediye Başkanı ve halkın katılımıyla 04 Mart 1996´da Ağaç dikme kampanyası düzenlenmiştir. Atatürk´ün de aramızda olması gerekiyordu. Bizler Garip Dede´mizi sevdiğimiz gibi, ulusal onurumuz olan Atatürk´ümüzü de seviyoruz ve sevmeye devam edeceğiz. 01 Aralık 1996´de Devlet erkanınında yer aldığı büyük bir törenle Atatürk büstü açıldı. Türbenin içi ve dışı bitirilip gerekli çevre düzenlemesi sağlandıktan sonra 10 Mayıs 1998 tarihinde görkemli bir törenle Türbe açılmıştır. Türbe binası iki gözden oluşur; birinci bölüm giriş antresi ve ikinci bölüm içinde büyük bir sanduka olan esas Türbe kısmıdır. Türbe yapılırken on iki sayısı esas alınmıştır. On iki adet pencere vardır, kapıları on iki dilimlidir.. Her pencerenin üstünde bir imamın ismi yazılmıştır ve üsten ışıklandırılmıştır. İki köşede Allah ( C.C.) Hz. Muhammed (S.A.V.) yazılmıştır. 21 Mart 1999... Bu günün anlamı nedir? Sultan nevruz bayramıdır. Hz. Ali´nin doğum günüdür. Kısaca tüm insanlığın bayramıdır bugün. Garip Dede´ ye gönül verenler ise bu bayramın dışında ikinci bir bayram daha yaşamaktadır. Alt katı yemekhane, mutfak, kesimhane üst katı Yönetim odası, Dede odası, Kültür merkezi (Cem Evi) olarak kullanacağımız iki katlı binanın temeli atılmaktadır. 19.04.1999 tarih, 153 sayılı kararla; Kosova´ya insani yardım toplamak için kurulan komitemiz Sayın Celal ÇETİN, Sayın Yusuf DEMİR, Sayın İsmail KOCA´nın toplayıp hazırladıkları 63 koli ve iki bavul ile Balkan Türkleri Genel Başkanı Sayın Fahri TÜRKKAN´ın talimatı üzerine Kosova nakliyatta Sayın Hulusi İLERİ´ye teslim edilmiştir. İnşaatımız henüz bitmemişti ki; Ağustos ayında büyük bir deprem yaşadık. Ulusça yaralarımızı sarmaya çalıştığımız bu deprem felaketinde Garip Dede Türbesi´nin insanları ve türbe binası günün yirmi dört saati hizmet vermiş, bünyesinde 1500-2000 kişi konaklamış; sabah, öğle, akşam yemekleri verilmiştir.. Garip Dede´de ki karşılıksız hizmet verenler; bu insanları deprem psikolojisinden arındırabilmek için bir pedagog gibi adeta yarış içindeydiler. Avcılar kriz masası sorumlusu İstanbul Vali yardımcısı Sayın Hayri BALCIOĞLU´nun yönlendirmesiyle; Avcılar Deniz köşkler İlköğretim Okulu´na öğlen ve akşam olmak üzere, okullar açılana kadar her gün sıcak yemek götürüldü. Bu acılı günlerde insanlarımız gece gündüz hizmet verdiler. 30.08.1999 tarih, 59 sayılı kararla; Atatürkçü Düşünce Derneği ile ortaklaşa İzmit´e deprem yardımı olarak toplanan 93 koli çeşitli eşyalar gönderilmiştir. Amacımız darda kalan insanlarımıza yardım etmektir. 6 Kasım 1999 Yılında Abdal Musa cemi yeni binalarımızda yapılan ilk etkinliğimizdi. Bu görkemli ve kalıcı çalışmalarımızın adeta ışık kapısı olmuş ilerideki amaçlarımızın doruğa doğru yönlenmesinin habercisiydi. Garip Dede´nin kalıcı projesi mimarlar tarafından hazırlanıp; Tabiatı Koruma ve Anıtlar Kurulu´na bir üst yazıyla verildi. Garip Dede´nin yaptığı hizmetlerin karşılığında Su ve Elektrik ücreti vermemek için çeşitli girişimlerde bulunuldu, ancak bu taleplerin sadece türbe için olabileceği, bunun dışında ki yerlerin ücrete tâbi olacağı tarafımıza bildi
garip dede türbesini bilirim bizim eve yakın olduğu içinde çoğu kez gideriz eskiye nazaran şimdiki görünümü çok gelişmiş ,küçük bir kulübeyken şimdi çok güzel dekore edilerek cem evi haline getirilmiştir.Alevi sunni farketmez çok insan ziyaretine gelir garip dedenin dua eder dilek dilerler.Aslında orası için çok şey konuşuluyoo Küçükçekmece gölünün altında bir şehir olduğu söylenir.Çok eskiden göl olmadan önce bir şehir varmış bir gün evsiz aç yaşlı bir adam mahalle aralarındaki evlerinin kapısını çalıp aç olduğunu ve çok susadığını söylemiş ama çoğu kapılar yüzüne kapanmış yaşlı adam devam etmiş ve en sonunda bir evin kapısını daha çalmış ve bir kadın açmış buyur edip içeri çağırmış karnını doyurmuş suyunu içmiş ve ordan ayrılırken burası sular altında kalacak burayı terkedin gidin demiş yaşlı adam sonra kadın şaşkınlık içinde hemen toplanıp gitmiş onlar evi terkedip gittikten sonra şehir sular altında kalmış işte böyle bir mazisi var o gölün. BUNDAN DERS ÇIKARMASI GEREKENLER ARTIK BELLİDİR ZATEN.
GARİP DEDE TÜRBESİNE BİR ÇOK KEZ GİTTİM HALENDE GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM ORASI BANA HUZUR VERİYOR ,BİLDİGİNİZ GİBİ CEMDE VAR ORDA PERŞEMBE AKŞAMLARI SAAT 20.00DA BAŞLIYOR DEDEMİZİN SOHBETİYLE ZAMANIN NASIL GEÇTİGİNİ ANLAMIYORSUNUZ,EMEGİNE SAGLIK CAN :cry: