Umutsuzluğu kendine rehber edinen de , aşkı kalbe zarar tene heba görende sen .Zaten benimle senin arandaki savaşta sırf bu yüzden. Ayrılığın seni değil,senin ayrılığı memnun ettiğini anladığın zaman çaresizliğin son bulacak .Güneş insanı kendi düşleriyle ısıtır ve aydınlatır ,senin dışında hiçbir gücün onu gölgelemesine asla müsaade etmez .Bil ki aşk gerçekte bir kişinin ne olduğunun en yalın ifadesi,en saf halidir .Onu varedebilmek için bazen yok olmak bile gerekebilir .Hatta ve hatta kendine karşı zor kullanman... Bunun adıda fedakarlıktır .Aslında fedakarlık kalbin bir hastalığı olarak ta nitelendirilebilir , fakat unutma ki bazı hastalıklar hayattır . Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Düştüğün yerden tekrar kalkabilmek için öncelikle gözlerdeki yaşı ve tuzu tersyüz etmen gerekir .Aslında bu büyük bir iradenin de göstergesidir. Dahada açacak olursak ;bir çocuğun yüreğinde bundan daha büyük mutluluk ,bir savaşçının apoletlerinde bundan daha büyük bir onur ve ölüm döşeğinde yaşayan bir hastanın bedeninde bundan daha büyük bir başarı yoktur . Çünkü insanın karşısına çıkan tek bir sorunu aşması bile öz güvenini açığa çıkarıp, zihninde yeniden varoluşa doğru uzun bir yolculuğa çıkması anlamına gelir .Şimdi bütün benliğinle yüreğini kalıplaşmış korkularından sıyır , Ve umutsuzluğun seni düşten koparmasına asla müsaade etme .Çünkü hayallerini yitiren bir varlık ,mutluluğuda sonsuza dek yaradılışından silmiş olur . Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Aşk,ayrılık,umut veya karamsarlık... Bütün bunlar birer sonuç değil ,aslında arzuların yansımasıdır. Asıl aradığın öz benliğinde yani acıda .Sebebin sonuçla direkt ilişkisi yoktur. Bütün sebeplerin bağlandığı tek etken zamandır ve sonuç an''ın içinde gizlidir .Hiçbir kanun pişmanlığı yargılamaz .Hayat her yönüyle senin ellerinde .Bu gözyaşların ,çaresizliğin ve yalnızlığın tesadüf eseri değil .Onlarla birlikte yaşamayı da ,hayatı sırtında taşımayı da kabullenen sensin. Sadece yazılanı oynama çabasındaki hareketsiz bir kukladan ibaretsin. Ölüm vasıfsız insanlarca kendilerine sunulan bir kurtuluş kapısı gibi göründüğü kadar aslında korkularıdır da aynı zamanda .Unutma ki cesaretin olduğu hiçbir yerde korku varolamaz, ve korkunun defedildiği hiçbir yürekte hata kendini tekrarlamaz . Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Sadece nefes alabilme yeteneğine sahip olan bazı canlılar gibi ,sende yalnızca bir saldırı anında karşı koyabiliyor ve bir tek kendini koruyabiliyorsun . Tehdidin büyüdüğü ölçüde insanlaşıyorsun .O an kendini bulduğunu sandıkça aslında duygularından uzaklaşıyorsun .Oysa merhamet birini veya bir şeyleri savunurken bile savaşmayı değil ,sadece susmayı bilmektir . Hissiz kalmak ,korkularının veya kalıplaşmış kurallarının himayesi altına girmek sadece bencil bir ruhun yansımasıdır. .İnsanlığın kendi dışında insanlığı yaralayacak bir icadı yoktur. Ki, en acımasız yüreğe bile isyana savuracağı bir çığlık dışında hiçbir güç verilmemiştir . Yani bu hayat aslında senin var ettiklerinle yaşanmaz bir hale geldi. Şimdi kendine bak ve sende seninle olmasını istediklerinin aslında nerede durduklarını bul. Çünkü hala kim olduğunu ve ne istediğini bilmiyorsun Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Senin en büyük suçun ,seninki dışında bir hayatın varlığına inanan , sana Hiçbir şey sunmayıp ,her şeyine her şeyiyle bağımlı yaşayan ve seni bir seçenekten öte görmeyen birine veya bir şeylere mahkum yaşamandır .Bu aynı zamanda kişinin kendi gölgesine bağımlı yaşamasıyla da özetlenebilir .Karşında gördüğün aslında senden öte bir şey değil. Bu halde yarattığın her ne olursa olsun ,seni nefessiz bırakmaktan öteye gitmez . Vazgeçilmezi benliğine empoze eden hayattan vazgeçmelisin . Çünkü gözlerinin karanlığına düşürdüğün her film ,içindeki çocuğu her gece aynı masalla kandırmaktan öteye gitmeyecektir. Oysa karanlık yalanla çelişmez , yapılanı doğrular sadece . Anlam bütünlüğü taşıyan hiçbir cümle ,bir rastlantı eseri bir araya gelen harflerden oluşmaz .Doğru tektir ve hayatla özdeştir . Olasılıklar senin üzerinde hakimiyet kurmak , ve seni kontrol altına almak için savaşırlar . Onların ganimeti senin tutsaklığındır .Ve her zaman suçlu olan sadece mahkumdur . Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Yaşayabilmek için kusursuz olmak gerekir. Çünkü ,kendini doğru olduğuna inandırdığın yalanların gölgeleri bile seni inkarın tuzağına düşüren zamanda,yeniden varoluşa sürekli eksik kefenler . Bir bakıma yokluğun tene bürünemeyen aslını tamamlayan bir et parçasından ibaret olursun . Yarını dün yaşadığın sürece bugüne bağımlı kalır, ve bundan kurtulmayı başaramadığın sürece de hayatı yaşamış sayılırsın . Oysa bunun adına ne özgürlük diyebilirsin nede ölüm .Zaman her şeyi bütün çıplaklığı ile ortaya koyar .Ve sen artık üşüyorsun .Karanlığı bağrına almış ve doğan güneşin seni neden ısıtmadığını soruyorsun gökyüzüne . Bil ki, bilinç dışında kalan her çaba sadece bir çelme daha atacak özüne .. Yalnızlığı yaratan sensin sevgili! Düş gözlerde başlar , gerçek ise kirpiklerin tene veda ettiği yerde . Belkide bu yüzden hayat bile ikiye ayırıyor bizi ölürken bile .Şimdi her şey dudaklarında ve çizeceğin sınır yalnızca harflerden ibaret. Artık öyle bir sus ki , Bedeninin tarihi vicdanınla bir olsun , ve zamana hayatın hesabını vereceğin gün benliğin seni haklı çıkarsın .... Yalnızlığı yaratan sensin sevgili Aşkı öldürende sen ...
''Ayrılığın seni değil,senin ayrılığı memnun ettiğini anladığın zaman çaresizliğin son bulacak'' . emeğine sağlık can
Artık öyle bir sus ki , Bedeninin tarihi vicdanınla bir olsun , ve zamana hayatın hesabını vereceğin gün benliğin seni haklı çıkarsın ....Emeğinize Sağlık Tesekkürler..
yanlızlık kader değil ,hayatın evrelerinden biridir. yanlız kaldığın anda çaresiz kaldığın anda kendi yüreğine sarıl kardeşim tutunacak dalı orda bulacaksın eminim emeğin için teşekkürler
