YEDİ BAŞLI EJDERHA kimdi neydi nereden geliyordu emdiği sütün damarı kimdeydi bileyledi kılıcını yezit ok gürledi kerbela inledi gelmedi insafa kuru taş su vermedi öldü insan öldürdü insan paslanmış tarihlere gömüldü insan hallac-ı mansur?u, nesimi? yi bedreddin ?i asan kadınları kızları cadı diye yakan tekbir getirerek ağzının salyasıyla kin kusan insan kazma kürek, tahta sopa, demir çubuk kurşun yağdı oluk oluk ve gaz, ve katran ne cam kaldı ne çerçeve, ne de kapısı çarpıp duran ırza geçti karın deşti, kundak söktü yerler kızıl-kan adı Maraş adı Kahraman fetva verdi- sırt sıvazladı mehdilerin imamların yazan kalemi kin kustu salyalı dili ne adınaydı, kim içindi önce pişirdi basıp geçti kömürleşen çığlıkların üstünden elhamdülillah dedi bin kat daha çoğaldı yedi başlı ejderhanın alevi orası neresiydi, o hangi şehirdi kara yeller esti sokaklarında gözyaşı kana-kesti kulağı sağırdı, gözü kördü hiç kimse duymadı anaların iniltisini taş yürekler neyi anlatır gözlerine bakınca gül açar mı soluğunda adı nedir gazi midir katil midir madımağın vicdanına dokunup gerçeği bilmeli insan dediğin göğe yükselen çığlıklar kömürleşip düşerken yalan söylemeyen aynalar önünde çırılçıplak cehaleti bilmeli bilmeli kıyımın gerçeğini ve düşürmeli titreşimini yüreğinin en duyarlı tellerine Müsade Özdemir