MİRAÇLAMA Geldi Cebrail buyurdu Hak Muhammed Mustafa´ya Hak seni Mirac´a okur Dâvete Kadirsin Hüdaya. Ol emanetim budur Pîr-i Rehber tutasın Daim erkâna yatıban Hem Tarık- i Mustakîme Muhamed sükuta vardı Vardı Hakk´ı zikreyledi Şimdi senden el tutayım (Cemaat el tutuşacak) Hak buyurdu ve dua. Cebrail de el tuttu, Muhammed bel bağladı (Cemaat bel bağlayacak) İki gönül bir oluben Hep yürüdüler dergâha. Vardı Dergâh kapısına Gördü orda bir arslan yatar Arslan anda hamle kıldı Korktu Muhammed Mustafa Buyurdu Sırr-ı Kâinat Korkma Yâ Habibim dedi Hatemi ağzına ver ki Arslan ister bir nişane. Hatemi ağzına verdi Arslan orda oldu sakin Muhammed´e yol veruben Arslan gitti nihane. Vardı Hakk´ı tavaf etti Evvâla bunu söyledi Ne çetin şirin varmış Hayli cevreyledi bize. Gördü bir biçare derviş Hemen yutmak diledi Ali yanımda olaydı Dayanırdım ol Şahıma. Gel benim sırr-ı devletlim Sana tabiyim ey Habibim Eğiliben secde kıldı Eşiğine Kıblegâha. Kudretten üç hon geldi Sütü elma baldan aldı Muhammed destini sundu Nuş eyledi Emrullaha. Doksan bin kelam danıştı İki gönül dost dostuna Tevhidi armağan aldı Yeryüzünde ki insana. Muhammed ayağa kalktı (Tüm cemaat ayağa kalkar) Hep ümmetini diledi Ümmetine rahmet olsun (Üç kere tekrar edilir) Anda ağladı Kibriya. Eğiliben secde kıldı (Secde kılınacak) Hoşkal Sultanım dedi Kalkıp evine giderken Yol uğrattı Kırklara. (bu dörtlük iki kere okunacak) Vardı Kırklar makamına Oturuben oldu sakin (Edeb - Erkân oturulacak) Cümlesine secde kıldı (Secde kılınacak) Eşiğine Kıblegâha. Muhammed sürdü yüzünü (Secde kılınacak) Hakka teslim etti özünü Cebrail getirdi üzümü Hasan Hüseyin ol Şaha. Canım size kimler derler Şahım bize Kırklar derler Cümleden ulu yolumuz Eldedir külli varımız. Madem size Kırklar derler Nedendir eksik biriniz Selman Şeydallaha gitti Ondandır eksik birimiz Cümleden ulu yolumuz Eldedir külli varımız Birimize neşter vursan Bir yere akar kanımız. Selman Şeydullahtan geldi Hü deyip içeri girdi Bir üzüm tanesini koydu Selmanın keşkullahına. Kudretten bir el geldi Ezdi bir engür eyledi Hatemi o elde gördü Uğradı bir müşkül hale. (Semaha kalkılır) Ol şerbetten biri içti Cümlesi de oldu hayran Mümin müslüm üryan büryan Hep girdiler Semaha. Cümlesi de el çırpıben Dediler ki Allah Allah Muhammed bile girdi Kırklar ile Semaha. Muhammed´im coşa geldi Tacı başından düştü Kemeri kırk pare oldu Hepsi Sardı Kırklara. Muhabbetler galip oldu Yol erkân yerini aldı Muhammed´e yol göründü Hatırları oldu sefa. Muhammed evine gitti Ali Hakkı tavaf etti Hatemi önüne koydu Dedi saddaksın Yâ Ali! Evveli sen ahırı sen Zahiri sen batını sen Cümle sırlar sana ayan Dedi Şah-ı Evliya Şah Hatayi´mvakıf oldum Ben bu sırrın ötesine Hakkı inandıramadım Özü çürük ervaha ŞAH HATAYİ (ŞAH İSMAİL)
MİRAÇLAMA OLMADAN KIRKLAR KIRKLAR OLMADAN DA ALEVİLİK OLMAZ CANLAR; BU YÜZDEN MİRAÇLAMAYI PAYLAŞMAK İSTEDİM SİZLERLE UMARIM GÜZEL ŞEYLERE VESİLE OLUR