SEVDİĞİM ŞİİRLER

Konu, 'Genel Bölüm' kısmında sehribanu tarafından paylaşıldı.

  1. dertli

    dertli Daimi Üye

    Şehriban abla ellerine sağlık.Hepsi birbirinden güzel
     
  2. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    Teşekkür ederim dertli,beğendiğine sevindim.

    GERİYE KALAN
    Neyi yaşıyoruz şu anda
    Nelerle sığmıyoruz dünyaya
    Aşktan
    Öfkeye geçiriyoruz birdenbire
    Sevinçten üzüntülere
    Durgunluktan coşkulara koşuyoruz
    Coşkulardan
    Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce
    Ve yaşıyoruz böylece her yılı
    Koskoca bitmez bir saniyede

    Bu çelişkili yürüyüşler içinde
    Bizden ne kalır ki geriye
    Bir ölenle ölebilmek
    Bir gülenle gülebilmek
    Mutluluğuna sevinmek insanlığın
    Kan ağlamak ölümlerine
    Ve Afrika'lı kapkara bir acıyı
    Duyabilmek bembeyaz yüreğimizde

    ADNAN YÜCEL

    ACININ RENGİ
    ..ey acılara tat veren güzellik
    Yüreğimize hoşgeldin
    Geldin de
    Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi
    Artık ister dolu yağsın ömrümüze
    İsterse kar
    Biz ki bildikten sonra sevmeyi
    Bütün sabahlar
    Acı renginde olsa ne çıkar.

    ADNAN YÜCEL
     
  3. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    NAZIM HİKMET RAN
     
  4. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    ABLACIM ÇOK GÜZEL EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK
     
  5. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    AŞK İKİ KİŞİLİKTİR

    Değişir yönü rüzgarın

    Solar ansızın yapraklar;

    Şaşırır yolunu denizde gemi

    Boşuna bir liman arar;

    Gülüşü bir yabancının

    Çalmıştır senden sevdiğini;

    İçinde biriken zehir

    Sadece kendini öldürecektir;

    Ölümdür yaşanan tek başına,

    Aşk, iki kişiliktir.



    Bir anı bile kalmamıştır

    Geceler boyu sevişmelerden

    Binlerce yıl uzaktadır

    Binlerce kez dokunduğun ten;

    Yazabileceğin şiirler

    Çoktan yazılıp bitmiştir;

    Ölümdür yaşanan tek başına.

    Aşk, iki kişiliktir



    Avutmaz olur artık

    Seni bildiğin şarkılar;

    Boşanır keder zincirlerinden

    Sular tersin tersin akar;

    Bir hançer gibi çeksen de sevgini

    Onu ancak öldürmeye yarar:

    Uçarı kuşu sevdanın

    Alıp başını gitmiştir;

    Ölümdür yaşanan tek başına.

    Aşk, iki kişiliktir.



    Yitik bir ezgisin sadece

    Tüketilmiş ve düşmüş gözden;

    Düşlerinde bir çocuk hıçkırır

    Gece camlara sürtünürken;

    Çünkü hiç bir kelebek

    Tek başına yaşamaz sevdasını,

    Severken hiç bir böcek

    Hiç bir kuş yalnız değildir;

    Ölümdür yaşanan tek başına,

    Aşk, iki kişiliktir.

    ATAOL BEHRAMOĞLU
     
  6. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    [​IMG]
    MURATHAN MUNGAN
     
  7. emegine yuregine saglik can cok guzel
     
  8. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

    Şehre simsiyah bir kar yağar

    Yollar kalbimle örtülür

    Parmaklarımın arasından

    Gecenin geldiğini görürüm

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

    Çocuklar sinemaya gider

    Yüzümü bir çiçeğe gömüp

    Ağlamak gibi isterim

    Derinden bir tren geçer

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

    Alıp başımı gitmek isterim

    Bir akşam bir kente girerim

    Kayısı ağaçları arasından

    Gidip denize bakarım

    Bir tiyatro seyrederim

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm

    Uzaktan bir bulut geçer

    Karanlık bir çocukluk bulutu

    Gerçeküstücü bir ressam

    Dünyayı değiştirmeye başlar

    Kuş sesleri, haykırışlar

    Denizin ve kırların

    Rengi birbirine karışır

    Sana bir şiir getiririm

    Sözler rüyamdan fışkırır

    Dünya bölümlere ayrılır

    Birinde bir pazar sabahı

    Birinde bir gökyüzü

    Birinde sararmış yapraklar

    Birinde bir adam

    Her şeye yeniden başlar

    Ataol Behramoğlu
     
  9. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

  10. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    emeğine yüreğine sağlık abla valla zor takip ediyorum :) :) :)

    AŞK BİTTİ

    Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
    Uzun bir hastalık gibi
    Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
    Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
    Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
    Bitti.
    Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
    Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
    Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
    İhmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
    Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
    Belki bir yağmur yağar akşama doğru
    Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
    Aşk da bitti diyordu ya bir şair
    Aşk bitti işte tam da öyle

    AHMET TELLİ

     
  11. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    Teşekkür ederim Selişşşşşşşş.Neden zor takip ediyorsun canım?
     
  12. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    AŞK BİZE KÜSTÜ
    1
    biz bu kentlere sığdık da
    bu kentler bize sığmadı âsiya
    ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında
    arttıkça yalnız, sustukça silik...

    ay ışığı gölgeleri büyüttü
    son kuşlar da vuruldular dağlarda
    yakamozları söndü sahillerin, ışıkları evlerin
    çağın vebalı gövdesinde
    bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık

    kaldık... kırık bardaklar gibi
    içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi...
    II
    düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
    sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
    ve daha eskimemiş tüfeklerle
    ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
    bozuk paralar gibi yuvarlanıyorsak kaldırımlarda
    bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın
    ömrünü piç bir bebek gibi
    bırakmanın
    bulvarlara
    bozgunlara
    ve yanlış yalan aşklara;
    bir bedeli
    bu kuşatmaların, ilkyazları kurşunlatmaların...

    biz bu kentlere sığdık aslında
    bu kentler bize sığmadı âsiya
    ah son kuşlar da vuruldular dağlarda!
    III
    ay ışığı gölgeleri büyüttü
    mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim
    geldim... kırık bardaklar gibi
    içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi

    ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun
    sefalet seferlerinin ayazı
    belki de yalnız geçireceğiz artık kimbilir
    batan gemiler gibi yiten aşklardan geride
    kalan her kışı, güzü ve yazı

    ay ışığı gölgeleri büyüttü
    ayrılıklar eskidi... biz eskidik

    aşk bize küstü âsiya...

    IV
    belki de uzun sürecek bu bozgunun saçağında
    sen şarkılarını sesine yasla
    ve bırak beni de usulca
    bir apansız yalnızlığa!

    ay ışığı gölgeleri büyüttü
    büyüdü ölüm
    ve biz küçüldük âsiya...

    YILMAZ ODABAŞI
     
  13. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    ne kadar da haklı şiirinde yılmaz odabaşı; sığamadık biz bu kentlere... emeğine yüreğine sağlık abla
     
  14. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    HERŞEY SENDE GİZLİ



    Yerin seni çektiği kadar ağırsın

    Kanatların çırpındığı kadar hafif..

    Kalbinin attığı kadar canlısın

    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

    Sevdiklerin kadar iyisin

    Nefret ettiklerin kadar kötü..

    Ne renk olursa olsun kaşın gözün

    Karşındakinin gördüğüdür rengin..

    Yaşadıklarını kar sayma:

    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;



    Ne kadar yaşarsan yaşa,

    Sevdiğin kadardır ömrün..

    Gülebildiğin kadar mutlusun

    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

    Sakın bitti sanma her şeyi,



    Sevdiğin kadar sevileceksin.

    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın

    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın

    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..



    İşte budur hayat!

    İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın

    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

    Çiçek sulandığı kadar güzeldir

    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

    Bebek ağladığı kadar bebektir

    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

    Sevdiğin kadar sevilirsin...

    CAN YÜCEL
     
  15. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    AYRILIK SEVDAYA DAHİL

    Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
    En görkemli saatinde yıldız alacasının
    Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader
    Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
    Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
    Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
    Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
    Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları
    Bir yerlere yıldırım düşüyorum
    Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan
    Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
    Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş
    Tedirgin gülümser
    Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili
    Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
    Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
    Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
    Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu
    Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte
    Yansımalar tutmuş bütün sahili
    Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
    Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
    Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil
    Çünkü ayrılanlar hala sevgili
    Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık
    Hava ağır toprak ağır yaprak ağır
    Su tozları yağıyor üstümüze
    Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
    Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı
    Karanlık çöktü denize
    Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin
    Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin
    Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan
    Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince
    Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice
    Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak
    Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına
    Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
    Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız
    İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız
    Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi
    Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı
    Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ

    ATİLA İLHAN
     
  16. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    abla bu şiir çok özel bir şiir öyle değil mi ne kadar da iyi anlatmış üstat "ayrılık sevdaya dahil" emeğine sağlık sayende hatırlamış olduk teşekkürler
     
  17. YELİZ AKPINAR

    YELİZ AKPINAR Yeni Üye

    gerçektende çok güzel bi şiir ben bu şiirde kendimi buldum aziz nesini dedigi gibi en sonunda ben kendime sarıldım bu ülkede kadını degerini kimse bimiyor aslında herşeyi çekmeyi bilen onlar
     
  18. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    Evet selişşş öyle.Ayrılıklar sevdaya dahil,ayrılsak da sevgili yüreğimizde çakılı kalmış olmalı ki,yıllarca izi kaybolmuyor....Aşk da böyle bir şey olsa gerek...Ben en çok şu satırı beğendim:"Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır " .Aşıkken özgür değiliz ama aşk yoksa hayatımızda özgürlük var.Aşkla özgürleşmek mümkün mü acaba?
     
  19. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    AKARSUYA BIRAKILAN MEKTUP
    incecikti
    gül dalıydı
    dokunsam kırılacaktı
    dokunmadım
    kurudu

    gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
    ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
    neden akşam oluyorum tren kalkınca
    kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
    mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
    öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
    az önceki çiçekler nasıl da diken diken
    gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
    o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
    artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
    günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
    oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
    kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
    nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
    gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

    Hasan Hüseyin KORKMAZGİL
     
  20. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    ahh ahh ablacım aşk... kelimeler susuyor...şiirler olmasa aşk anlatılmazdı herhalde...

    emeğine yüreğine sağlık ablacım
     

Sayfayı Paylaş