.... Artık demir alma vakti geldi hasret karası bu şehirden. Sevdaların ,dostlukaların , pişmanlıklarınve dünlerin olduğu bu şehirden. Belki bir umut kalır yarına dair. Gitmek belkide evet belkide kendimce anlattığım sevdalara gitmektir bukaçış. yüreğim hasret karasına bürünmeden terk etmeliyim bu şehri. hani ya içimdeki sonbaharı ve güzgüllerni bırakıp giderim diye ve yine ölüm sessizliğinde buralar. Dışarda son bahardan kalma bir hava. Gök mavisini kaybetmiş.Güneş sıcaklığını yitirmiş.Zaten hiç sevmezdim böyle havaları, hep ama ayrılıkları hasret karasını getirmiştir.Olsun be sevda yeşilim zaten bunlar değil mi bizi yaşama bağlayan ve yarına dair bir şeyler yapmaya zorlayan.Aslında umutsuzluk değil yaşadıklarım. Belkide gitmelerim yarım kalmış sevdamızı bu sonbahara teslim etmemek içindir. Beni birgün ararsan sevda yeşilim,sakın uğramasenin gerçek bildiğin ama gerçekten yalan mavilere bürünmüş dostluklara. Beni gerçek sevdalarda ara gülüm gökyüzünün en mavi yerlerinde. Mesela dosta gülcükler gönderen bir rüzgarda ara beni. Terkedilmişliğin mevzilerde olduğu yerlerde ve beni sonbaharların gitmediği ilkbaharlarda ara.. Geçsede aradan yıllar ben seni yine bir haziran yine gökyüzünün en mavi yerinde sevda yeşilim karşılayacağım...
.......İçimde sessiz fırtınlara kopuyor....Haykırmak istiyorum, ağlamak istiyorum ....Sadece boş kağıtlara ..........