Sanaydı Sakladıklarım...

Discussion in 'Genel Bölüm' started by seyduna_34, Aug 18, 2009.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye


    Geceyi koynuma alıp
    Çarşafımda titreyen yalnızlığın üzerine gövdemi atarken,
    Ağlıyor hayallerim baykuşların sesinde.
    Göz perdelerimde titreyen ateş parçaları,
    Kibriyle diretiyor buzullaşan düşlerime.

    Karanlıktan içeri sızıp
    Rüzgâr dolanırken parmak uçlarıma,
    Ah! Beş harfine secde ettiğim kadın...
    Fakir imgelerim kuruyor, avuçlarımda

    –Oysa sanaydı sakladıklarım... Sayıklamalarım-

    Çocukluğumun karanlığa çırpınması artık boşa
    İnanç filikalarım yüreğimi saran okyanusların kıyısına çarptıkça,
    Sıyrılıyor düşüncelerim
    Tüm dinlerden arınarak,
    Utanarak...

    Bilir misin?

    Her defasın da – s a n a -
    Sözcüklerin dilini kopartıp
    Sızısını içime kanserli tohum gibi düşürürken,
    Dört duvar tabuttu, çiviledin gözyaşlarınla.

    Ve...

    Gasp edilmiş gençliğim,
    Ayak izlerini bıraktığın kum tanelerinden kurtarmaya çalıştıkça,
    Tabanlarında ezildim.

    Sen sabahlara uyandığın vakitlerde
    Kirpiklerimin arasından ölü çocukları doğurup,
    Atıyorum bana bıraktığın kıyametin ortasına.
    Ruhuma ızdırabıyla saran et parçası
    Sıyıramıyorum...
    Yalnızlık çullanmış dövünürken,
    Virane şehirler gibi açtığın yaralarım da.

    Şimdilerde...
    Ne zaman dağ yükü binmiş başımı uzatsam,
    Yusuf hüzünlerine gebe kaldığım kuyudan semaya,
    Kızıl güneş ağlıyor
    Ben ağlıyorum
    Kızıl güneş batıyor
    Ben ölüyorum
    Ölüyoru(z)m
    Ölüyorsun.
    -Usulca-
    Söylesene;
    Daha kaç asır susku nöbetlerinde,
    Sensizliği böylesine tutkuyla inkara kalkışacağım
    Kuş kadar dayanıksızım yokluğuna, a n l a...

     
  2. sessiz-okyanus

    sessiz-okyanus Daimi Üye

    :( yüreğinew sağlık canım güzel ve hüzünlüydü :(
     

Share This Page