Samanyolu Senfonisi

Discussion in 'Genel Bölüm' started by zALİş, Sep 21, 2009.

  1. zALİş

    zALİş Daimi Üye


    ”ham meyvayı kopardılar dalından”


    Gittin

    bırakıp aynalarda nasıl kaldımsa kendime

    bu kez başka gittin söylemeseler bilmeyecektim

    bir içim suymuşsun komşular görmüş

    bakışların senin değilmiş, sesin değişmiş

    bu kez başka gittin, söylemeseler bilmeyecektim

    katranlar damıttın içime, yaşamam sandım





    En çok seni düşününce en olmaz yerinde gecenin

    yüzler arasında senin yüzündü / cüzamlı görüntülerde

    beş duyumu yitirdim kaç zaman anlayan yoktu

    yutkundum arsenik tadında, yaşamam sandım


    /ilkyazdı. yaprak kıpırdasa ellerini arardım/





    Anılarda yalnız kalmak zoruna gider her insanın

    görüntüler aynıdır konuşmalar yerli yerinde

    kim bilir sen hangi sensin, uçuşan eteğiyle kendisi

    anılarda yalnız kalmak zoruna gider her insanın

    limon sürerdim saçlarıma, dağıtıp kaçmaya bayılırdın

    arkası artist resimli aynam vardı unuttun mu

    ikimizi birden yansıtınca / güneşin yedi rengiyle

    gülerdik





    Her şeyimdin

    basma entariyle koşardın, kanayan dudakların vardı

    tozlu saçların uzun ve siyahtı, ellerin / sonra

    ah görülmemiş cilveliydin / eritirken tenimi esmerliğinde

    her şeyimdin, yedi iklim yedi deniz / sorgusuz

    seviyordun





    Oysa ben umarsız mıydım ne dersin

    şiirleri dergi bürolarında bekleyen bir şairdim

    yazılmamış şiirlerim vardı benim, skandal sevinçlerim

    ilk sarıldığımda ölecek gibiydim inanmazsın, sen vardın

    tuzunun kimyasıyla apansız çoğaldım sana ve kendime

    ondandır, ağlayınca uzun ağlarım kimseler olmaz

    sen yoksundur kimseler olmaz resmin gece boyu ıslanır

    nasıl tuhaf olurum görseydin

    dört bir yanım puslanır





    /susmanın konuşmaktan zor olduğu anlardır bu. düşünsene! kaç dolunay geçti böyle, eskidi sesim. ısmarlanmış günler gördüm, kefen gibi üstüme. bir gül daha düştü, ben istemedim. yabancılaştık./



    Seni götüren uzaklara

    yakınlıklardı





    Beklenmedik giderdin / anlaşılmadı

    bastığın toprakta akrep yuvalarıydı

    bastığın toprakta akrep yuvalarıydı





    Bilinmezlere gidip gelirdin

    bilinmedi





    Ne günlerim oldu benim, sen olmadın

    sırça köşklerde güzellik uykularındaydın

    olmadın

    inandığım her şey adına yasak sorular sordum kendime

    bütün denklemlerin bir bilinmeyeni sendin

    seni sordum





    Toplumun nefreti annenin kaslarını kuşatıp

    olanca gücüyle patlarken taptığım yüzünde

    neden bu kadar yalnızdık, sen söyle





    Yaşamayı tanımla şimdi de

    öyle ki geriye kalan ne varsa ölmek diyelim





    Hiç yanılmam saklama sen de aynıydın

    avuç dolusu boşalmış ilâç şişeleri pencerelerde





    /et-kemik yığını bir insan silüetiydim kaçınılmaz. o günlerden sonra ayrı ıslandım kırkikindilerde, duyulmadı. seni iflah etmezlerde sevdiysem boşuna değildir. /





    Yaşadığımı seni düşündüğümden anlıyorum artık

    saçlarımı dağıtan esintilerden biraz da





    En insan yerimize

    bir genç kızın çeyizindeki oya gibi işleyip

    gözlerimizi kızartan duygular yok / şimdi

    kurutulmuş gül mevsimidir kitaplardaki


    Kenan Kalecikli
     
  2. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    cok guzeldı ya...tesekkurler canemm ..
     
  3. fefe

    fefe Misafir

    Güzel paylasim. Emegine saglik.
     
  4. nisan güneşi

    nisan güneşi Daimi Üye

    Eline sağlık can paylaşımın için teşekkürler..
     
  5. Asi_Prenses

    Asi_Prenses Daimi Üye





    süper bi şey bu saol emeğin ve de o güzel yüreğin için....
     
  6. YagmurYürekli

    YagmurYürekli Daimi Üye

    En insan yerimize

    bir genç kızın çeyizindeki oya gibi işleyip

    gözlerimizi kızartan duygular yok / şimdi

    kurutulmuş gül mevsimidir kitaplardaki


    emegine saglik cok güzel....
     

Share This Page