Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum... Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda... Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki? Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı kaç on yıl oldu? Çevremde gördüğüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim. Bunlara, dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki kadınların hoşuma giden özelliklerini ekledim. Gözlerimi kapadım, Osmanlı zamanından kalma, hani şu afet-i devran denen kadınları düşündüm. O nasıl bir cazibedir ki, peçelerin ardından bile erkekleri aşık eder. Bir Fransız kadınının zarafetini düşündüm sonra, bir İspanyol kadınının ateşini ve bir Türk köylü kızının tazeliğini. Kadının güle benzemesi gerektiğine karar verdim sonunda. Kadının hası güle benzer. Rengiyle, kokusuyla, dikeniyle& Açın televizyonu, bir tane gül görüyor musunuz? Kadının hası... Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaşlı ve sıcak olur. Ağırbaşlılıktan kastım, sıkıcılık değil elbet. Şımarıklığın da hakkını verir. Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de. Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemeyecek. Bu tebessümler sevgidir. Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreğinde. Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun. Erkeğini dizine yatırıp saçlarını okşamayı bilir gerçek bir kadın. Kadının hası nerede, nasıl davranacağını bilir. . İnsanların içinde kapris yapmaz, hır çıkarmaz; ama gerçek bir Osmanlı kadını gibi, adabıyla, raconuyla istediğini alır. Dırdır etmez. Çok konuşup, baskı yapıp erkeği bezdirmez. Yüz göz olmaz kadının hası. Bazen öyle bir bakar ki, hele bir de bazen öyle bir susar ki, bin tümceye bedeldir bu bakmalarla susmalar. Bu kadın üzülmeyi de bilir, ağlamayı da, kızmayı da. Ama üzmemek lazım, ayrıca kızdırmaya da gelmez. Gerçek bir kadın ezik durmaz. Kambur yürümez, dimdik durur. Kendine saygısı, güveni vardır. Erkeğine can yoldaşı olur, destek olur, onu dinlemeyi bilir. Bazen utangaç olur, bazen ürkek. Soğuktan ya da yalnızlıktan korkabilir kadın. Aptal olmaz gerçek bir kadın. Bön bön bakmaz adamların suratına. Hülyalı bakışları da olsa, zihni uyanık olur. Hüznü, gökten deli deli yağan yağmur gibi olur, saçlarından akar. Neşesi ise öyle renkli, öyle dağınık; saçları savrulur. Kahkahaları vardır bu kadının, çın çın eder odaların duvarlarında. Sesi güzel olur kadının, biraz buğulu... Arada bir pencereye yaslar başını, sokağa dalıp gider, bir şarkı söyler. Olgunluğuyla şaşırtır erkeği. Bazen de öyle çocuk olur, öyle sağlam saçmalar ki, yine, yine şaşırtır onu. Sıkmaz kadın, bunaltmaz, yaşa yaşa bitmez. Huzur verir varlığıyla. İçli bir türkü dinler bazen, üşür, sırtına hırkasını alır. Konuşurken insanın yüzüne bakar kadın. Kibirli olmaz. Kültürsüz olmaz. Bomboş olmaz kafası. Dünyanın, ülkenin olaylarını bilir, anlar, söyleyecek sözü vardır. Kişiliklidir. Beceriklidir. Tırnağı kırılınca üzülür, üzülür işte, profesör de olsa, sultan da olsa, boksör de olsa üzülür. Gerçek bir kadın hiçbir zaman reklam panolarındaki kızlara benzemez. Etini teşhir etmez. Fosforlu bir taş gibiliği yoktur onun, loş bir cazibesi vardır. Albenisi metrelerce öteden çarpar adamı. Ne kadar örtüneceğini ne kadar açılacağını, yerine ve zamanına göre bilir. Gerçek bir kadın Paris podyumlarında yürüyen, 17. yüzyılın vebalı kadınları gibi mankenlere benzemez. Uzun saçları vardır kadının. Yumuşak olur, güzel kokar. Kadının hası saçlarını ne zaman toplayacağını, ne zaman salacağını bilir. Kadına yaraşmaz soğukluk. Gerçek bir kadın göbek atmayı, gerdan kırmayı, iyi becerir; ama öyle her yerde masaların üstüne çıkıp oynamaz. Havasında oldu mu, bir oynadı mı, herkes onu izler. Kadın korunmayı sever, ama korunmaya muhtaç olmaz. Erkekler korumayı severler, ama yine de güçsüz, zavallı kadınlardan hoşlanmazlar. Güçlü kadından ise çekinirler, ona yanaşamazlar. Kadının hası bu dengeyi kurmayı bilir; gücünü erkeğin gözüne gözüne sokmaz. Has kadına naz da yakışır, kapris de. Öyle tatlı, öyle kıvamlı naz eder ki, onun nazını erkek zevkle çeker. Gerçek bir kadın şiir gibi olur, mey gibi olur, ömür gibi olur
yazıyı çok beğendim ve her cümlesine aynen katılıyorum. ben anlatsam olmak istediğim kadını ancak bu kadar anlatabilirdim. bende kendimi olmak istediğim kadını zihnimde çizmeye çalışırken uğur ışılak bir tv kanalında kadını " kadın dediğin testideki su gibi olmalı kendini damla damla sunmalı ve her damla özel olmalı" testdeki su bardağa, sürahiye yada şişeye inat hep soğuk olur ılımaz. kadında değişmemeli hep değerli kalmalı bozulmamalı. ve her zaman şaşırtmalı sizi çünkü hiç bir damala diğerinin aynısı olmaz, ve bir sonraki damlayı tahmiz edemezsiniz. testi de biraz da gizem var kadında da az çok gizem olmalı sürprizlerle dolu olmalı çünkü küçük sürprizler renk katar hayata. bu benim olmak istediğim kadın oluyor yazarınkilerle birleşince gerçi ne kadar oldum bilinmez emeğine sağlık dileğim çok güzel bir yazıydı
yazi guzel, ama cok sey bekleniyliyor kadindan, bu zamanda gelde gulumse, gelde surat asma oooffffffffff aannnnnnaaaaammmm offffffffff......... bosver biz kendimizi bilelimde :-o
öncelikle paylaşım için teşekkürler seyduna Ben bu yazıyı okurken şöyle düşündüm Kadınlardan ne kadarda çok şey bekleniyor karşısındaki ona bir çerçeve çiziyor ve kendi mutluluğu için bunu kadından bekliyor Ve diyorki bu yazıyı yazan ''Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun. Erkeğini dizine yatırıp saçlarını okşamayı bilir gerçek bir kadın''. Peki iyi güzelde günümüzde Eşlerinden dayak yiyen kadınların sayısı Maalesef çok fazla şimdi bu kadınlar dayak yedikleri eşlerine gerçekten gerçek sevgilerini gösterebileceklermi ? Bence Kadın özgürse kendiside mutlu olur eşide mutlu olur bu özgürlükteki kastım kendisi olmak Bu tabiki erkekler içinde geçerlidir öyle bir takım biçimlendirmelerle olmaz
tabıkı gulsahcım burda yazanlar karsılıklı olacak seyler o kocalıgı es olmaayı baska turlu anlıyosa zaten bunları goremez ondan sevgı saygı karsılıklıdır
erkekdir bence kadını kadın yapan birazda; kimine karşı uysalız kimine karşı kaplan kesiliriz. nabza göre şerbet midir bilinmez ama şuda bir gerçek ki vermeden alamazsınız... gülüş haklısın ama yazar da haklı adam gibi adama denk gelirsen yazarın istediği gibi de olursun fazlası da. aşk iki kişiliktir bir kişinin çabasıyla adım atmaz ki yürüsün
