dev gitti masal bitti içimde donup kaldı tüm kelebekler bir göz kırptı zaman bir varmış bir yokmuşa devretti kendini hayat 'baba bugün niye hava çok ağır ve neden tenime düşüyor dünyanın bütün karları?' gecenin bir yarısı bir dev göçüyor masalımdan, usulca âuğur ola⦴ bile diyemiyor uyuyan dillerim anamın yaşları akıyor gözlerinden âgerçek bu⦴ diyor hayat ilk kez bu kadar acımasız ilk kez bu kadar ağır ve ilk kez sırtımda kara bir hançer sesi düşlerimi kırıyor çığlıklar yırtıyor gök kubbesini yüreğimin elinden devi alınmış çocukluğum önümde odalar koşuyorum tam 25 yıl buz kesmiş ellerim -ki kocaman elleri yüzümü sardığında, tenine sinen temizlik ve ılıklığı koklamak anlatılmaz bir huzur ve güven doluştururdu içime. Küçücük parmaklarımı kalın parmaklarına dolarken, o elin sonsuza kadar yüzüme yapışıp kalmasını isterdim hep- dokunan parmaklarım darmadağın üşüyor gölgesinde büyümüş ömrüm bir çırpıda buluyor ağırlaşmış tenimi ölümün fermanı 'baba bugün niye hava çok soğuk ve neden göğsümün sol yanında dünyanın tüm yükü?' boğazıma diziliyor söyleyemediklerim gözümde kırılıyor bütün mevsimler eksiliyor dünyam bir dev çekip gidiyor bir bebeğin ayak sessizliğinde bense nefesimi arıyorum hala masalların içinde 'devsiz masal mı olurmuş...' Yetmiyor dertlenmeye ceplerime doluşturduğum onca kelime karanlık kuytularda sıkıştırıyor büyümüş bedenimi gözyaşlarım derin bir sandığa yatırıyorum çocukluğumu bir yanımda dev, gül suyu ile yunanmış bir yanımda kırılmış masallarım ağzımda bütün dünyanın tatsızlığı uzaklara göçüyor kanatlarım yeniden dev de yok ya bu kez ikisi de orta yerinden darmadağın dev gitti masal bitti bir uyandım ki yetimim...............
uyan baba... Her sabah annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım Annemin gündüzleri yüzü gülmüyor Her gece ağlıyordu. Saçlarımı okşuyor, gözlerime bakıyor Kadersizim diyordu Kadersizim kızım Bahtı karalım benim. Ama ne kadar sorsam da niye ağladığını söylemiyordu Daha küçüksün yavrum Büyüyünce anlayacaksın. Babama koşuyordum, Babam mutfakta sigara içiyor, Hadi salona git kızım duman seni hasta eder diyordu. Sen niye içiyorsun o zaman baba Sigara senin sağlığına da zararlı deyimli yani Yorgun gözleriyle Öyle ya doğru söylüyorsun kızım deyip gülümsüyordu. Dudak kıvrımlarında kaybolan sanki yaralı bir gülümsemeydi Acı bir gülümseme Oysa benim babam böyle gülümsemezdi Gözlerime acı acı bakıp Hadi sen salona geç demezdi. Hem nedense son zamanlarda babam çok öksürüyor Annemde çok ağlıyordu. Annemin sessiz iç çekişleriyle uyanmaya başlamıştım Ne çizgi filmleri seviyordum artık ne barbi bebekleri Babamın yüzü gülmüyor, annem hep ağlıyordu Beş buçuk yaşındaydım. Üstelik günler hiç geçmiyordu. Herkes daha küçüksün derken altı yaşım bir türlü gelmiyordu. Sabahları erken kalkıyorduk Annem beni komşuya bırakıyor Babamla yan yana yürüyüp kayboluyorlardı sokağın öbür başında Oysa annem çalışmıyordu Babamda erkenden niye nereye gider söylemiyordu Pencerenin önünde dönüşlerini bekliyor, Geldiklerini uzaktan taa uzaktan görünce Dünyalar benim oluyordu. Sonra yaz geldi Doğum günüme iki gün kalmıştı Herkes ne istersin diyordu Ben susuyordum İçimden hiçbir şey istemek gelmiyordu. Sonra sonra ne olduysa o gece oldu. O gece annemin sessiz hıçkırıkları depreme dönüştü sanki Ben odamdan çıkarken içerden sesler geliyordu Hem ev ne çok kalabalıktı Halamlar ağlıyor, büyük annem ağıt yakıyordu. Dedem kuran okuyor Komşular beni tutuyordu Nedense bir an gözlerim babamı aradı Ama ev evimiz çok kalabalıktı Sanki babam bu kalabalıkta kayıptı Ben baba dedim baba babam Annem yavrum dedi sarıldı boynuma Sanki yıllardır görmemiş gibi Haykırdı sonra kızım iki gözüm Babama ne oldu dedim Yine cevap vermek yerine kadersizim bahtı karalım benim Anne babam dedim babam babam Bende ağlamaya başladım Baban artık yok dedi baban artık yok Baban öldü baban öldü yavrum Baban artık hiç öksürmiyecek Anne öldü ne demek Ölüm ne demek Ölüm nasıl bişey Bende deli gibi ağlıyordum Bir kıyametin ucundaydım anlıyordum Yani artık baban geceleri rahat uyacak dedi Sonra bayıldı Ben öleydim yavrum dedi büyük annem, ben öleydim Ölmüş babamın yorganına sarıldı Babamın yüzünü zorla gösterdiler Koştum sarıldım boynuna Baba uyan dedim Baba ne olur uyan Uyan baba ben sensiz ne yaparım Uyanda gülme istersen bana Hem, kime sokulurum akşam olunca Baba uyan yarın doğum günüm benim Baba, baba altı yaşıma giriyorum uyan Hiçbir şey istemem sözz Gürültü yapmam, seni hiç üzmem Söz baba, Baba söz Hadi bir gün daha dayan Baba aç gözlerini hadi uyan Uyan baba, baba uyan Babamı doğum günümde toprağa verdik Doğum günümü öyle kutladı babam, Sigarasıyla çakmağı hala bende durur O beni babamdan, babamı bende ayıran Her doğum günümde beni hala hıçkırıklara boğan, Küçücük dünyama kıyamet olup yağan Baba, baba nerdesin Nerdesiniz babalar Babalar uyanın uyanın babalar Bu sigara dumanında yetim büyümesin arık Başka şehirlerde başka çocuklar Bedirhan Gokce ...
Doğuştan kalbi delikti Yıldız´ın Annesinin gözleri önünde günde güne eriyordu Ana yüreği kaldıramıyordu bunu İyileşmesi için dua ediyordu Rabbine Bir umut ışığı doğmuştu ameliyat olacaktı İyileşip annesinin kollarına koşacaktı Daha bir umutlu olacaktı yarınlar Annesi okuyacağı okulları bile şimdiden düşünmüştü İyi bir gelecek annesine yakışan bir kız olacaktı Yıldız Olamadı.. Olmadı.. Hayallerin, düşlerin, umutların üstünü kara toprak kapattı Yıldız ameliyattan çıkıp koşamadı annesine Bir candan bir can gitmişti. Bembeyaz gelinlikle görecekken kızını Kefenle teslim ettiler annenin ellerine Oysa sabah öperek dualarla yollamıştı gözünün bebeğini Hastalığından dolayı hiç konuşamamıştı Yıldız Annesi gözlerine bakarak anlıyordu ne istediğini Ameliyata girerken o küçücük dudaklarının arasından Anne kelimesi çıkmıştı Hüzünle mutluluk o an birbirine karışmıştı İlk kez konuşmuştu ve Annesi son kez duymuştu. Dört yaşındaydı Yıldız annesinin mavişi yaşama sebebiydi Ecel gence yaşlıya bakmaz⦠Azrail giren evde duman tütmez, aş pişmez Ölümün sessizliği dolar eve Selası veriliyor Yıldız´ın son yolculuğunu haber veriyor hoca Tanıyan tanımayan camiye akın ediyor yalnız bırakmıyorlar Yıldız´ı bu son yolculuğunda Küçücük bir beden yatıyor musalla taşında Annesinin sıcacık kollarından ayrılan Yıldız Anne şefkatiyle Yıldız´ı kara toprak kucaklıyor Annesi beklerdi her gece Yıldız´ı başucunda Annesinin yerine Bir mezar taşı var şimdi Yıldız´ın başucunda YILDIZ KADIOĞLU