SEN Hiç bir insanı unutmak, bir insandan vazgeçmek, Bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı...? Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacagını bilmek gibi... Her an kapından içeri gülümseyerek girecegini bekleyip ama aslında hiç gelmeyecegini bilmen gibi... Ne zor şey degil mi ölmedigini bilmek, Ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana,Ne kadar katlanılmaz bir gerçek degil mi, sen hala bu kadar sevgili iken...? Özlemek, sadece özlemek.... Çok kötü degil mi...? Bu kadar özleyip onu görememek, ona dokunamamak onu işitememek, Biliyorsun degil mi... Ne kadar umutsuz bir arayıştır o, Kalabalık caddelerde geçen binlerce yüze bakmak... Belki bir kez daha görebilmek için o yüzü, Belki biraz önce geçti bu kaldırımdan diye düşünmek, Belki şu an arkamda yürüyen insanların içinde bir yerde demek, Belki şu an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yaşamak ne zordur degil mi...? Ne kadar eritir insanı fark etmeden... Sen de biliyorsun degil mi bunları...? Bir sinema koltugunda sen de iki kişi gibi oturdun mu hiç? Hiç iki kişi gibi zevk aldın mı bir konserden yalnız başına. Güzel bir cafe keşfettiginde, Güzel bir film seyrettiginde, Güzel bir şarkı dinlediginde, güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi, Paylaşamadıgın için onunla. Hiç iki kişilik beyninle yarım insan oldun mu? Baktıgında aynada yüzünün yarısını gördügün oldu mu hiç? Sana hayatındaki en büyük yoksunlugu yaşatandan nefret edemedigin oldu mu hiç? (alıntı) her ne kadar bni anlatmasa da beğenirsiniz die paylaşmak istedim...