Kanser anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve yayılması ile karakterize bir grup hastalıktır. Tedavi edilmediği zaman ölümle sonuçlanır. Kanser önemi giderek artan bir sağlık ve yaşam sorunu durumundadır. Ölüm nedeni olarak, kalp ve damar hastalıklarının hemen ardından gelmektedir. Batı toplumlarında her yıl 250-350 kişiden biri kansere tutulmaktadır. 60 yaşın üzerindeki gurupta ise kanser sıklığı çok artmakta 300 kişide 4-5 civarına yükselmektedir. Ülkemizde kesin istatistikler bulunmamakla birlikte insidansın bunun yarısı kadar olduğu tahmin edilmektedir. Yurdumuzda en sık görülen kanserler erkeklerde akciğer, prostat, kalın barsak, rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın barsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas kanserleri olarak sıralanabilir. Deri kanseri sıklığı her iki cinste de yüksek olmakla birlikte, habis melanom dışındaki deri kanserleri tedaviye iyi cevap verdiklerinden ölüm oranı çok düşüktür. Meme Kanseri Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Erkeklerde ise sıklığı daha az olmakla birlikte 1/150 oranında görülmektedir. Meme kanseri hormona bağlıdır. Kadınlarda geç menarş, erken menapoz, ve 18 yaşında gerçekleşen ilk doğum meme kanseri oluşma riskini belirgin bir şekilde azaltır. Yağlı yiyeceklerin meme kanserine yol açtığı iddiası henüz tartışmalıdır. Oral kontraseptifleri meme kanseri riski üzerine az etkileri vardır. Östrojen replasman tedavisi meme kanseri riskini azda olsa arttırmasıyla beraber yaşam kalitesi ve kemik mineral yoğunluğu üzerine yararlı etkileri bulunmaktadır. Ayrıca kalp damar hastalıklarıyla oluşan ölüm riskini azaltır. 30 yaşından önce herhangi bir nedenle terapötik amaçlı radyoterapi alan kadınlarda meme kanseri gelişme riski çok yüksektir. Meme kanserinin en yaygın belirtisi memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesidir. Ancak, hastaların %10 kadarı, kitle olmaksızın ağrı hissetmektedir. Meme kanserinin daha seyrek görülen belirtileri arasında, göğüste oluşan geçici olmayan değişimler, (örneğin kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar, ve akıntılar, aşınma, göğüs ucunun hassaslaşması yada içe dönmesi de dahil olmak üzere göğüs ucu belirtileri yer almaktadır. Tedavisi en kolay olan erken evredaki meme kanserleri tipik olarak hiç bir belirti göstermezler. Bu nedenle, kadınların meme kanserinin erken tanısı için önerilen kontrol programlarını uygulamaları çok önemlidir. Meme kanserine erken evreda tanı konması, tedavi seçeneklerinin sayısını, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını önemli oranda arttırır. Erken tanı için temelde önerilen birbirlerini tamamlayıcı üç yöntem vardır; Normal de doktorlar 20 yaşından sonra her ay kişisel göğüs kontrollerinin yapılmasını, kırk yaşından sonrada yılda bir kez olmak üzere klinik göğüs kontrollerini ve mamografiyi önermektedirler. Ancak daha sonraki mamogramlarınıza referans olması için otuzlu yaşlarınızda en azından bir mamografi çektirerek saklamanız önerilir Aile tarihçesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. Aşağıdaki sorulara verilen cevaplar meme kanseri riskinin belirlenmesine yardımcı olabilir. İlk âdetinizi 12 yaşından önce mi gördünüz? İlk çocuğunuza 30 yaşından önce mi sahip oldunuz? Anneniz veya varsa kız kardeşiniz meme kanseri hastası mı? Meme kanseri olmuş kızınız var mı? Daha önce hiç göğüs biyopsisi yaptırdınız mı? Bu biyopsilerinizin sonucunda kanser öncesi hücrelere rastlandı mı? Bu biyopsilerinizin sonucunda erken (yayılmamış) kansere rastlandı mı? Aşağıda temel risk kategorileri ve temel risk kategorisi olduğu düşünülen bazı risk faktörleri yer almaktadır. Yaş Genetik Kişisel tarihçe Aile tarihçesi Biyopsi sonucu habis olmayan oluşumlar tespit edilmesi Adet görmeye başlama yaşı Gecikmiş doğum Alkol Sigara Yemek alışkanlıkları Kilo Önceki radyoterapiler Hormon tamamlayıcı tedavi (HRT) Kendi Kendine Meme Muayenesi Ne Arayacaksınız? Herşeyden önce memenin normal yapısını hissetmeyi arayacaksınız. Bunun dışında 1-Elinize gelecek bir kitle (memenin diğer dokuları ile birlikte hareket etmeyen). 2-Ağrı. 3-Hassasiyet. 4-Koltuk altı - boyun bölgelerindeki lenf bezi büyümeleri de çok önemli noktalardır. 5-Memeden gelen kan veya kirli akıntılar. 6-Meme de şekil değişiklikleri. 7-Deri değişiklikleri ve gamzeleşme. Ne Zaman Yapacaksınız? Normal koşullarda Bu tür muayeneler her ay yapılmalıdır. Muayeneyi herhangi bir günde değil, göğüslerin en az hassas olduğu adet sonu dönemlerde yapmakta yarar vardır. Menapozdaki kadınların, akılda kolay kalacak bir günü seçmeleri, (örneğin her ayın ilk Pazar günü gibi) büyük kolaylık sağlayacaktır. Hamilelikte de muayenelere devam edilebilir. Memedeki sütün tamamen boşaldığı anlarda yapılması uygun olur. Bu tip muayeneleri yapacağınız zaman son derece rahat olmalı ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortamda bulunmalısınız. Kendinize bir gün belirleyin. şekillerde verildiği gibi muayenenizi yapabilirsiniz sağlıklı günler ALINTIDIR!
saglık için bilgilendirdigin için saol can ben o riski atlattıgım için şuan kendimi çok şanslı hissediyorum önce bir kitle denildi sonra teşhis konuldu kanser denildi daha sonra bu kitle kendiliginden yok oldu altı ay sonra bir film çekildiginde korkulcak birşey olmadıgını ve geçici bir kitle oldugu ortaya çıktı bende tedbiri elden bırakmamak lazım diye 6 ayda bir kontrole giderim çok önemli bir konu benim için saol can