Mağduriyetim Hükümsüzdür

Konu, 'Genel Bölüm' kısmında LinkinPark tarafından paylaşıldı.

  1. LinkinPark

    LinkinPark Daimi Üye

    Mağduriyetim Hükümsüzdür

    Gecenin içine düştü senli hatıralarım,
    Kanar ağlarım, yanar ağlarım…
    “Susuz bir yaz gibi geçtin ömrümün kangren damarlarından…
    Ne zaman karabiberli sıcak bir çikolata hazırlasam,
    Sen gelirsin aklıma sonra bir mum yakar
    Doyasıya ağlarım, kim bilir şimdi neredesin?”
    Ben sende ağlamayı gördüm, ağlatmanı öğrendim
    Bir sabah bin bir kırık içinde yola koyduğunu,
    Göz yaşımla boğduğunu, kahrolduğumu…
    Ve ortalık yerde bırakıp gittiğini gördüm…
    Mağduriyetim hükümsüzdür…
    Çığ düştüğü gece karlar şehriydi yürüdüğümüz
    Ve sabaha kadar paltomun altında kalışımız;
    Sonra mecburi sokuluşun bütün ömrüme bedeldi,
    Nefesim boynunda, tenin tenimdeydi, sıcaktı yani…
    Gün doğumları sende hep ayrılığı tetiklerdi
    Bir defa ezber bozsan neyin eksilirdi?
    Ben sende hep acıları sevdim
    Ve ayrılığı tescillese de vefasızlığın
    Giderken kızıl saçlarında ki yangını sevdim…
    Çok yalvarmıştım, susamıştım bir yudum sana
    Yanmıştım, çöl ortasındaki acıyı bal eylemiştim
    Kurda kuşa yem olmuş sevmekten vazgeçmemiştim
    Ya sen? Bir kere bile arkana bakmamış
    Mataradan artakalan bir damla suyu çok görmüştün
    Sensizlikten yanan çatlayan dudaklarıma…
    Mağduriyetim hükümsüzdür…
    Şimdi sen bende neyi sevdin?
    Sen bende; acı çekmemi, yokluğunda deli olmamı,
    Dağları taşları aşıp, karı kışı hiçe sayıp sana gelmemi,
    Gözyaşları içinde yola koymayı, hep buruk,
    Hep üzgün kalmamı, sensizlikle cezalandırılmamı sevdin…
    Sen bende bir aşığın yok oluşunu sevdin…
    Ben sende; senin benden kaçışına rağmen
    Her şeye, yok oluşuma aldırmadan sevdim seni,
    Ben bende seni sevdim…
    Sen sonuna kadar
    Acı biçsende ömrüme…
    Ben bende ki seni sevdim…
    Mağduriyetim hükümsüzdür…
     

Sayfayı Paylaş