İspanyol diktatör Franco´nun ünlü 3F kuralını bilmeyeniniz, duymayanınız yoktur sanırız. Gazetecilerin sorusuna,â bu halkı 30 küsur yıldır nasıl diktatörce yönetebiliyorsunuzâ sorusuna karşılık verdiği 3 F yanıtını. Futbol, fiesta, Fuhuş yanıtını. Gerçekten de halkları geçmişten bu yana uyutan birçok olgu vardır. Bunlardan en önemlisi elbette Din olgusudur. Dinin arkasından ise çağımızda keşfedilmişler de eklenmiştir sürece. Futbol, Fiesta-magazin-kolay yoldan para kazanmaya dönük işler, Fuhuş-ahlaksızlık, ahlaksızlığı ahlak haline getirmek, her şeyin yerini tersi ile değiştirecek bilinç çarpıklığı yaratmak. İşte emperyalist kapitalizmin yönetmede ustalaşıp, posası çıkana kadar kullandıkları bunlardır. Dini ele almıştık birçok kez. Bizim bu makalede daha çok ilgilendiğimiz, açacağımız TV dizileri, magazin programları ile kadınları burjuva düzene entegre edip bilinçlerini uyutmak ile özelde de erkeklere dönük olarak ta Futbol gerçeğidir. Şöyle uzaklara gitmeyiniz; en yakın çevrenize bakınız yeterlidir. Bir yanda kadınların dizilerine yetişmek için iş-güç vs bırakıp ya da çabucak yapıp TV başına geçmeleri, diğer yandan da maçlara yetişmek için koşuşturan erkek kalabalıkları. Düzenin yabancılaştırma, sorunlarından ve kendilerinden uzaklaştırma politikasının bir parçası olan bu gibi araçların kesinlikle Anadolu toprakları söz konusu olduğunda başarısız olduğunu iddia etmek olanaksızdır. Tam tersine oldukça başarılıdırlar. Zira kadınlarımız dizileri, filan dizideki gelişmeleri ya da filanca düzen sanatçısının! filan kaçamaklarını vs konuşurlarken ve zamanlarının ezici çoğunluğu ile paylaşımlarının %90´ını bu minval üzerine yaparken; yine erkeklerimiz ise filan takımın maçı, filan futbolcu, filan sonuçlar vs ile zamanlarını öldürmektedirler. Kendilerinin olmayan, olamayacak yaşamların içine hapsedilmiş dünyaları içerisinde nefes boruları olarak işlevsel kılınan dizi ve maçlar ile onların yorumlarının hemen her gün ve günün tamamını içeren yapısı içinde emekçiler, proleterler bir yandan uyutulurken; diğer yandan rüya alemlerinde dolaşmaları sağlanmakta, gerçeklerle yüzleşmeleri olduğunca engellenmektedir. İnsani tüm ilişki ve gelişmelerin tartışıldığı toplantıların yerlerini her gün ve saate yayılan dizi ve futbol maçları ile proğramları almıştır. TV dizilerine ve futbolculara, spor kulüplerine tevekkeli değildir ki milyonlarca Avro para yatırılmaktadır. Hem bacasız sanayi çalışmaktadır ve hem de aşağıdakiler aynen dinde olduğu gibi afyonvari uyutulmaktadırlar. İnsanı insana, topluma, emeğine ve kendisine yabancılaştırmanın araçları olarak kullanılan bu amansız olgulara karşı ciddi ideolojik-teorik-politik tutum almak gereklidir. âİnsanınâ insanla birleşmesi, âinsanınâ yeniden insanlaşması mücadelesinde bu türden araçların bertaraf edilmesi ya da bitaraf yapılıp insanın kullanılmasının önünün kapatılması önemli, gerekli ve zorunludur. Mahmut Halil CAN ( Sendiren )