Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında şöyle bir vakıa geçmiştir: Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder. Halife kasideyi pek beğenir: - Sana bu kasiden için ne caize vereyim? - Efendimiz bendeniz bir av köpeği isterim. - Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av köpeği olur mu? - Efendim kulunuz böyle istiyor. Halife Mehdi işe şaşar, ama şairi de kırmak istemez: - Peki, istediğin gibi sana bir av köpeği versinler. - Fakat Efendim bendeniz ava ne ile gideceğim? - Hakkın var bir de at versinler. - Ata nasıl bineceğim? - Doğru, güzel bir eğer takımı da versinler. - Efendimiz ata kim bakacak? - Haklısın, bir de köle versinler. - Ama Efendim ben atı nerede barındıracağım? - Bir de ahır versinler. - Köleyi nerede yatırayım? - Bir ev versinler. - Bu kadar halkı ne ile doyuracağım? - Bin altın da haçlık versinler. - Efendim. Halife Mehdi şairin sözünü kesmiş: Eğer masrafı idare etmeye bir kethüda, hesapları tutmaya bir katip istersen köpeği geri alırım ha!..