BİR KADININ YANLIZLIGI(HİKAYENİN DEVAMI) Yatagına uzandı eski günleri aklına geldi,bir sigara yaktı o güçlü bedeni artık yaşlanmıştı bir nefes sigarasından dumanını içine çekti, hey gidi günler hey dedi kendi kendine birden gözünün önüne 25 yaşındaki günleri geldi,ne kadar güzeldi onun hayatı belliydi unutamamıştı hiç birşeyi birden bire güldü,gençligindede çok gülerdi gülerken gözlerinin içi gülerdi gamzeleri gül gibi açılırdı,bir yudum içkisinden içip yatagından dogruldu zavallı kadın bastonuna tutuna tutuna aynadaki yüzüne baktı,eski güzelligi yoktu şimdi upuzun saçları vardı birzamanlar şimdi kısacık ve ak düşmüştü saçlarına gözlerinin rengi hiç deişmemişti ama acı doluydu göz torbaları dolmuş yüzünde eskiden olmayan çizgiler vardı artık,ayakta fazla kalamıyordu pencereden dışarıya baktı hafif yagmur yagıyordu,sokak lambaları çoktan sönmüşttü,içi ürperdi yagmurda yürümeyi çok özlemişti ama artık eskisi gibi yagmurda yürüyemiyecegini çok iyi biliyordu.bir ara pencerenin kenarında geceye dalmıştı gözleri gök gürlemesiyle oturdugu sandalyeden irkildi bir sigara daha yakmıştı tekrar yatagına dogru ilerledi Resim albümünü aldı eline elleride artık yıpranmıştı,resimlere baktıgında eski dostlarını okul arkadaşlarını iş arkadaşlarını unutamamıştı,eskiden iyi ve kötü günlerinde hep beraberlerdi şimdi ise yanlız bir kadındı,eskiden bölemiydi annesi babası kardeşi vardı yanında şimdi onlarında yokluguna alışmıştı zaten,ailesiyle derdini kederini mutlulugunu paylaşmayı severdi,şimdi yanlızca resimlerle kendini avutuyordu. sevgilisiyle ayrılmadan önceki resimlere bakarken gözyaşları yagmurla karışıp gidiyordu,acaba şimdi ne yapıyor diye mırıldandı, en son yaz gününde parkın çimenlerinde uzanırken resim çekilmişlerdi nasıl olduda bunları yakmamıştı sevdigi adamdan kalan tek hatıralar bu resimlerdi nasıl onu yakabilirdiki hiç unutamamıştı,hep hayaller kurarlardı yeminleri vardı bu aşkın üstüne ölseler bile ölüm onları ayırmayacaktı,ölmeden ayrılmışlardı,aileler bu ilişkiye karşı çıkmıştı istememişlerdi evlenmelerini zavalı kadın neden neden dedi bagırarak ama onu duyan kimse yoktu anılarından başka,içkisinden bir yudum daha aldı gözlerini tavana dikti öylece bi süre tavana baktı durdu kimbilir içindeki ateş halen sönmemişti, gözü yatagın ucundaki müzik kutusuna ilişmişti,uzun zamandır açmamıştı bu kutuyu,annesi ölmeden önce hediye etmişti müzik kutusunu açarken gözyaşlarını tutamamıştı kendini müzüge kaptırmıştı,bir sigara daha yakttı saat sabahın dördüne geliyordu,göz kapaklarına halen bir damla uyku girmemişti,nasılda özlüyordu eski günlerini hayat doluydu yaşamayı çok seviyordu bazı günler yanlızlıgı seçiyordu yanlızlıgıylada mutluydu,ölüm hiç aklına gelmiyordu,hayatta tek istedigi sevdigi adamın kollarında ölmekti ama artık bu isteginin olmayacagını kendide biliyordu zaaman herşeyi ögretmişti ona,ama unutmayı ögretememişti,aradan tam 30 yıl geçmişti koskoca otuz yıl şimdi o eski günlerin geri getirmeyi ne çok istiyordu ama elinden gelen bişey yoktu,herşey geçmişte kalmıştı dostlarını bir çogu bu diyarı terk etmişti kimisi hayatın boş anlamsız yerini seçmişti zavalı kadın oda yanlızlıgı seçmişti,hayatından hiç şikayet etmedi,mutsuzda olsa hep mutlu görünürdü saat sabahın yedisi olmuştu pencereyi açtı yagmurdan sonra sokaklar toprak kokuyordu,kimbilir dedi belki birgün bende yanınıza gelirim dedi annesini babasını çok özlüyordu,annesi her sabah baş ucuna gelir o pamuk saçlarını okşuyarak uyandırıdı kızını,o şimdi ailesinden kalma bu küçük iki odalı evde yaşıyordu,bu ev onun herşeyidi ailesinden kalan tek yadigardı ona.kaderin bahtsız hayatı çilesi gelip benimi buldu dedi kendi kendine bir güvercin kondu pencerenin önüne biraz su birazda ekmek verdi güvercine tüyleri bembeyazdı halen uykusuzdu eline baktıgında o resim halen elindeydi bir köşeye bıraktı uzun uzun pencereden dışarı baktı HAYATIM GÜZEL HAYATTIM DEDİ VE GÖZLERİNİ USULCA KAPATTI SABAH DOGAN GÜNEŞE KARŞI MERAL HALİS
meral harikasın emegine ve yüregine saglık devamını bekliyorum.... içmizde ki sevda sellerinden yola çıkarak nehirler gibi taşkınlıklar yartıyoruz kendimizce ve yarınsız topraklarda birer yanlızlık türküsü olup haykırıyoruz sessiz sedasız ve usulca ey yanlızlık eger kendimce bir tiyatro sergilersem seni oynayacam ama yanlıız degil sana inat sevdiklerimle beraber........
meralcim ellerine sağlık çok hüzünlü bir hikaye çok güzel olmuş inan gözyaşlarımı tutamadım insan yaşlanınca tek kalıyor ve mazideki hatıralarla yaşıyor umarım kimse yanlız kalmaz yanlızlık çok zor :-o :-o
begendiginiz için saolun canlar,bu hikayeyi yazmaya başlıyalı tam 3 hafta oldu,bir kısmını sadece toparladım sizlerle paylaşmak istedim,inşallah yakın bi zamanda hikayenin devamınıda sizlerle paylaşacagım
Kapımının sesine uyandı kadın,saate baktıgında çoktan ögleni ulmuştu,kapı ısrarla çalınıyordu,kim acaba dedi kendi kendine yavaşça kapıya dogru yöneldi,kapıyı açtıgında karşısında üç tane pırlanta gibi insan duruyordu,buyrun dedi,gençler önce birbirlerine baktılar sonra bizi tanımadınızmı dediler,kadın inceden inceye süzdü onları halen tanıyamamıştı bu gençleri,genç delikanlı öğretmenim dedi ben ahmet sagımdaki sevgi solumdakide melisa dedi,kadın şaşkınlık içinde ne dicegini şaşırdı öyle bir süre kapıdan baktı onlara sonra içeri girin dedi,gençler içeri girdikten sonra kadının gözlerinden ince ince yaşlar döküldü,içinden şu sözleri geçirdi ALLAHIM yanlız deilim dedi eski ögrencilerim beni unutmamış dedi ve sonra bir koltuga oturdu,sohbete o kadar dalmışlardıki mürüvet ögretmen birden ayaga kalmak istedi sevgi ve melisa buna izin vermediler, sevgi çay ocaga koymak için ayaga kalktı melisada onunla birlikte mutfaga dogru yürüdüler,kızlar kendi aralarında fısıldıyarak konuşuyorlardı,melisanın bir ara gözü resimlere takıldı,bakabilirmiyim dedi,mürüvet ögretmen halen şaşkınlıgını üstünden atamamıştı melisa resimlere bakarken mürüvet öğtetmenin gözlerinin içine bakarak sordu bu kim öğretmenim dedi mürüvet öğretmen eskilerden dedi konuşmak istemezken melisa meraklı bakışından herşeyi ögrenmeyi seven biriydi,o yüzden hep okulun birincisiydi,tekrar sormak ister gibi baktı mürüvet öğretmenin gözlerinin içine bakarcasına,kaçış yolu yoktu anlatmaya başladı ilk sevdigim ilk aşkım dedi nefes alarak hayat onunla çok güzeldi çok anlamlıydı dedi taki ailelerimiz bu duruma bir son verene kadar çok seviyoduk birbirimizi herşeyi artık ikimizin üstüneydi ve ailelerimiz agır basınca ayrıldık,kadının gözleri yaşlarla dolmuştu bir ara ahmet isterseniz anlatmayın sizin duygularınızı yaranızı tekrar kanatmayalım dedi konuyu kapatmak istercesine ama mürüvet öğretmen ahmeti duymuyordu bile anlatıyordu,şu gördügün resim biz ayrılmadan bir hafta önce çekildi,asıl mutlulugum herşeyim bu resimlerde kaldı,biz aşkımıza asla ihanet etmedik,melisa tam soru soracaktıki sevgi o arada çayları getirdi,herkes çaylardan bir yudum alırken mürüvet öğretmen yine başını cama dogru uzattı dışarıya bakttı,melisa onun geçmişini kurcaladıgı için kendisine kızmıştı. zavalı kadın dudaklarının arasında birşeyler mırıldanıyordu ,ahmet elindeki resime baktıgında çok yakışıklıymış dedi,ve öğretmenine dönerek geçmişte herşey güzel yada kötü yaşanmıştır ama hatıralar insanı yanlız bırakmıyor ögretmenim herkez bir zaman yolculuguna dogru hızlı adımlarla ilerliyor yanlızlıkta işte burdan kaynaklanıyor,kızlar ahmete bakarak hayretler içinde kaldılar mürüvet öğretmen hadi kalkın bir yere gidicez sizlerle,bardaklar öylece masanın üstünde kalmıştı,herkes merak ediyodu nereye gitceklerini 1saatlik bir yoldan sonra gitcekleri yere gelmişlerdi,gençler yukardaki lehvaya bakınca sessiz adımlarla iiçeriye dogru girdiler,burası yaşlılar eviydi bakımlı ve temizdi,hepsinin ellerinden öptüler muhabbet ettiler,birlikte yemek yediler güldüler,ama saatin bu kadar geç oldugundan farkında degildiler,ahmet saatine bakınca kalkalımmı öğretmenim dedi,saat bayagı ilerlemişti,hepsi vedalaştıktan sonra kapıdan usulca çıktılar,ahmet dediki belki birgün bizimde gelecegimiz burasıdır,mürüvet ögretmeni evine bıraktıktan sonra gecenin ardından kayboldular, kadın ilk defa kendisini bu kadar mutlu hissetmişti,yıllardan beri gülmeyen yüzü ilk defa bugün gülmüştü,merdivenlerden yukarı çıktı yavaş yavaş tam kapıyı açıp içeri giricektiki kapının arasında bir not gözüne ilişti,kagıdı alıp merdivende oturarak okudu aman ALLAHIM bu o dedi,sonra notu okumaya başladı,notta şunlar yazıyordu,herzamanki yerde aynı saate seni bekliyorum lütfen gel yazıyordu,zavallı kadın bunun hayal oldugunu düşündü bir an,ama içindeki his ona git git diyordu,kapıyı açıp içeri girdi içi içine sıgmıyordu,bardakları toplayıp mutfaga koydu,duş aldı radyoyu açtı ve yatagına uzandı,onu düşünüyordu aklına olmadık sorular geliyodu cevapsız bir biçimde, neden yıllardan sonra neden aynı yerde aynı saate kendi kendine bu soruları sorarak uyuya kalnıştı,çok rahat ve huzurlu olarak uyandı sabah,içinde bilmedigi bir sevinç vardı,saçlarını taradı engüzel elbisesini giydi,maaşını almak üzere bankaya gitti ordanda herzamanki buluştukları yere gitcekti,kapıdan çıktı ışıldayan gözleriyle,ne kadar güzel birgün dedi,güneş fazla yoktu ama hava herzamankinden daha serindi,içinden ah dedi canım annecim babacım kardeşim keşke yanımda olsaydınızda hep beraber güne başlasaydık,ama bu dediklerini çok önceden hep yapardılar, mürüvet maaşını çekmiş sahile dogru yürüyordu,kimsecikler yoktu sahilde,sadece biri vardı uzun boylu geniş omuzlu bir adam arkası dönüktü,sigarasının dumanı rüzgara karşıp gidiyordu,tıpkı unutamadıgı aşkına beniziyordu bu adam,mürüvet kadın biraz ilerledikten sonra adamın yanına dogru gitti,o aşkıydı mürüvettin tek aşkıydı mürüvat gözyaşlarını tutamadan sarıldı eski aşkına,sessizce bir bankta oturup uzun uzun konuştular,aşkı çoktan evlenmişti ve iki çocugu vardı biri kız biri erkekti ama eşiyle anlaşamamış boşanmak zorunda kalmıştı,herşeyi mürüvete anlatı,zavallı kadın yıkılmıştı bir anda ama mutluydu onun yanında,mürüvet ona dönerek neden bugünü seçttin dedi,mürüvetin unuttugu birşey vardı ama onca yaşadıklarından sonra hatırlamamsı dogaldı, bugün senin ve benim için çok önemli birgün dedi adam,ilk tanışıpta aşık oldugumuz gün dedi yıllar geçsede bugünü hiç unutmadım dedi,mürüvet gözyaşlarına hakim olamamıştı nasıl böle bişeyi unuttum diye içi içini yiyordu,adam ikisine ait şarkıyı martılarının sesiyle mürüvete söledi uzun bir süre birbirlerine baktılar,sonra yüzlerini denize dogru çevirerek dalgaları seyrettiler ogünün bitmesini ikiside istemiyordu herşey ne kadar güzeldi tıpkı ilk günkü gibi,anlamıydı herşey,bu büyüyü hiç kimse bozamazdı mürüvet ayaga kalktı agır adımlarla deniz martılarına yem atıp oturdu aşkının yanına birbirlerine sarılıp öylece uzun uzun baktılar denizden geçen gemilere,mutluluk gökyüzünden el salladı bu iki sevgiliye MERAL HALİS
eline emeğine sağlık meralcim keşke bütün aşklar hikayenin sonundaki gibi mutluluğa kavuşsa aşıklar mutluluğu bulsa ne güzel olurdu çok güzel bi hikayeymiş :-o
paylaşımın için saol meral ya eline yüregine ve emegine sağlık...... hayatın en güzel yanı paylaşmaktan ve unutulmamaktan geçer işte bunu kaybettigimizde zaten bir anlam ifade etmez sevdaya vurulacaksa bir pranga bu yanlızlık olmamalı ve ellerimizde sımsıkı tuttugumuz yanlızlıgımızı yeri gelince azat etmeliyiz ki yeni paylaşımlar ve insanlar tanıyalım....
yorumlarınız için teşekkür ederim canlar,hayat uçurumun kenarında olsada ALLAH kimseyi yanlız bırakmasın
Emeğine sağlık Meralcim umarım devamı gelir ve ilerde bunları tek bir kitapda toplarsın.Geriye kalan bir hatıran olur.Ve daima kitaplarda okunarak yaşarsın ölümsüz şair ve yazarlarımız gibi. Şu Ayşe Arman bile sırf s e x hayatını kızının yaşamını anlatarak gazetede iyi bir köşede yazıyor.Ve bunları kitap yaptı.Ve düşününce Pakize Suda hergün okuduğumuz köşe yazarları. Neden sende bir Ayşe Arman, Perihan Mağden İclal Aydın olmayasın can, yaşamlarına bakarsan onlarda nerden nereye geldi. Yazılarında sinemaya yönelik bir anlatım var, okurken sinema filmi çekiliyormuş gibi geliyor bana.Ama eminim bunu çok kitap okuyarak düzelteceksin.Bu da bir okur eleştirisi canım sana.
emegine yüregine saglık abla keşke her hikayenin sonu böle bitse herkes mutlu olsa sevdigiyle ayrılıklar yaşanmasa ne güzel bir dünya olurdu amaartık sevgilerde unutuluyor ne yazıkki hikayen beni etkiledi kimse yanlız olmasın hep sevdikleriyle yaşasın :roll: