Kaçıncı yanılışım bu ! Bir tekneye atlayıp da denizin , o en erişilmezin ortasında kaçıncı yalnız bırakılışım ! Gücüm yok .. Taakatim yok alıp da elime kürekleri çekecek .. Çekip de kürekleri geri dönecek ! Böyle biçare , böyle yalnız , böyle ıssız ,,,,,, Kaldım daha önce de evet ve ama bu hani tamda tamam derken bir kere daha işte ! Heveslerim , umutlarım , tüm mutluluklarım alındı yine ellerimden ... Çalan kim ! Kapıp kaçan kim ... Koşsanıza peşinden , yakalasanıza ! Kaybettim ruhumu , hükümsüzdür yazdım yüreğime kalın puntolarla , gördünüz mü ... Düşününce şimdi nasıl da zor geliyor , hayat boyu süreceğini bildiğim o mahkeme kapısından girmek içeri .. Hakkımı aramaya kalkmak hiç bitmeyecek bir kitabın ön sözü olarak kalmak olacak , biliyorum ! Önsöz okunacak , sırası geçecek ama kitap hiç bitmeyecek ! Biliyorum ...... Yaşadım çünkü ! O giriş paragrafındaki en afilli cümle oldum daha öncede ... Anlayarak okumak , okuduğunu anlamak öğretildi bana , girdiğim bütün türkçe derslerinde .... -------- Ahhh çocukluğum ............. Ahhh kanayan dizlerim ......... Fasülyedenmiş verdiğin acı , yüreğim kanıyor artık , Bilir misiniz acısını .... --------- Hepiniz mi kaçırdınız dersleri söyleyin ! Hep birlikte mi kaçtınız okuldan anlatın ! Nerdeydi aklım ... Kocaman bir sınıfın içinde , kahverengi bir sıranın üstünde , dev gibi bir yalnızlıkla oturuyorken kimdi gözlerimi kapatan , görmeyeyim diye daha en başından en sonunu ! Toplayıp da gücümü atabilseydim üstümdeki o karabasanı , görebilirdim şimdiki bu eşsiz yalnızlık senfonisinin ilk parçalarının yapa boza nasıl bitirmeye başlandığını taa o zamanlar ... Uzun cümlelerden sıkıldım ! İçerimdeki sızıyı kalabalık kelimeler eylemleriyle çoğaltmaktan yoruldum ! İçinden çıkamadığım bu kuyudan , çıkmak için güç aldığım her elin terkinden usandım ! Demiş ya kim dediyse işte ; -Herkes Hakettiğini Yaşar- Ağzımın payını aldım ... Hakkımı da ... Mavi ütopyalarım iç ceplerimde ,,,, Ben çekiliyorum hayat Ziyade olsun sana !!!!!! Ziyade olsun sana !!!!!!