Telasli adimlar cigniyordu geceyi... Atilan birkac el silah karisti kalp atislarina. Ince bir cizgiydi artik gozlerinde sehir. Gitgide silindi uzaktaki isIklar. Avuclarina dusuyordu ay, gogsune yildizlar batiyordu. Bir anda her seyi yuttu karanlik. Kirpikleri birlesmedi... titreyen dudaklari durdu, kalbi derin suskunluga yamadi kendini. Kac oluye asfalt oldu gece, caddeler kor, sagir ve hep dilsiz. Sakaginda iki parmak, uzerinde, golgesinden zayif adam seslendi âolmus ! Birkac adim ileridekine yoneldi sesler... â ambulanslar ne zaman geliyor ? ! - komutanim burada da bir yarali var. -durum nedir asker ? -3 sehit, 3 olu, 7 yarali, komutanim. -kahretsin !!! Yillarin kacinci darbesiydi bu yuregine, kacinci ciger yanigiydi tutununde dagilan. Efkarli bir bakis atti uzaga. Karsisinda, bulutlara tirmansin diye sivrilen daglar, olum sessizliginde sular, bir sunger gibi emdi yaslarini. Oysa biliyordu gunesin feryat figan dogacagini, kanli bir turku olacakti serce uyanislari... Gun agardiginda papatyalar uzerinde kurumustu kan, kirilmisti mor kir cicekleri. Uc sehirde tas tas ustune titredi analarin cigligi. Kinali elleriyle bir kadinin gogsunde yumruk yumruga isyanlar. Bir adam yassiz agladi, hickirigini kimse duymadi. Temmuza serildi bayrak sarili uc tabut. Mevsim olum... Sehitler olmez, vatan bolunmez diyordu kalabalik ama oluyordu iste adam. Adi evlat, adi es, adi baba, adi yar. Pesi sira sonuyordu ocaklar, yarinlara kilit vuruyordu kalles kursunlar...susuyordu toprak. Yabani cicekleri avucluyordu ofkesi baska askerin. her gece ,tuzak kuruyordu olume, her olum baska gecelere gebe. Uc-bes nobetlerinde cibanlar biriktiriyordu sessizlik. Firat boyu sancilaniyordu ozgurluk, uzuyordu, akiyordu elinden...elleri silah tutuyordu, ayaklari diregiydi memleketinin. Korkulari voltaya yatiriyordu, kalasnikofu hafif kiliyordu yar kokusunda mektuplar. Gecenin en katraninda alacaliydi turkuleri... olumun ya da safagin mavi cigligini dolduruyordu isligina. Centikleri ozlemlerini astigi civi gibi duruyordu ten duvarda. Izmariti topuk agirligiyla sIkisti barut kokulu topraga. Yanik ot kokusuna yukledi koyde meyve hirsizi cocuklugunu. Firat'a gulumsedi, yildizlara uzandi icinde tarifsiz coskuyla... Cekip aldi duslerinden ulumaya baslayan eskiya kursunlar... Olum kol geziyor, gece toprak kokuyordu. Sabah, utanclariyla batacakti ay. Sinsice bulutlar yayildi barutlardan, her yeri kapladi bir anda kizil cigliklar. ...cok degil, daha yarim saat once ozlemlerini sondurdugu izmarit, bedensiz bacaginin yaninda. Iki adim oteden bakti kopan hayatina...yarinlar bir kosuda uzaklasti, gencligi dustu diz ustu, bir daha kalkmamacasina. Agitlar yakiyor kosesine cekilen yildizlar. Bir baba gururla kariyor oglunu topraga bayraga giyinik i gunes memleketimde. Ruzgar kina suruyor mezar ustune Arzu Altincicek 10 Temmuz 2007