Alevi inancının özü insan sevgisidir hoşgörüdür.

Konu, 'Alevi İnancı ve İbadetleri' kısmında seyduna_34 tarafından paylaşıldı.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    [​IMG]


    Alevilikte insana yabancı olan hiçbir şeyin inançta yeri yoktur.

    Herşey insan içindir.

    Bu nedenle Alevi felsefesinin , Alevi inancının özü; insan sevgisidir, hoşgörüdür.

    Hz. Ali gibi, Hacı Bektaş Veli gibi insanlığa örnek olmuş, Kişilikleri "Tanrı katında görme" anlayışı bu coşkun sevgi anlayışından kaynaklanıyor olsa gerektir.

    Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli'nin, Pir Sultan Abdal ve bu geleneğin sözcüklerindeki taşan insan sevgisi, kaynağını bu sevgi okyanusundan almaktadır.


    "Bir kez gönül yıktın ise
    Bu kıldığın namaz değil
    Yetmiş iki millet dahi
    Elin yüzün yumaz değil


    Herşey insandadır.
    Her şey insanın kalbinde saklıdır.


    " Hak ademdedir" Ademden başka yerde Tanrı 'yı aramak boşunadır.
    "İnsan kıbledir." Pir Sultan Abdal'ın dediği gibi.
    "İnsan secde edilecek makamdır, mihraptır.
    "İnsan konuşan Kuran'dır" Hz. Ali " ben Kuran-ı Natık'ım." Yani " konuşan Kuran'ım" demiştir.


    Hz. Muhammet bir başka hadisinde de, "Ben ilmin şehriyim, Ali Kapısıdır, şehri dileyen kapıya gelsin, Ben hikmetin şehriyim, Ali kapısıdır, hikmeti dileyen kapıya gelsin" der.


    Gene Ali ile ilgili başka bir hadislerinde de Hz. Muhammet şöyle diyor: "Ali bendendir ben ondanım, ben kimin mevlası veliyf-I emri isem, Ali'de onun mevlasıdır.

    Ali insanların hayırlısıdır. Kim bunu kabul etmezse, gerçektende kafir olmuştur?

    " Hz. Muhammet Kuran-I Kerim ve Hz. Ali ilişkisini ise bir hadisinde şöyle anlatıyor.

    "Ali, Kuran iledir ve Kuran Ali ile; ikisi havuz kenarında benimle buluşuncaya kadar ayrılmazlar."

    Ali'nin kişiliği ile ilgili bir hadisinde ise..

    "Ümmetimin enileri ve gerçek hüküm vereni Ali'dir. Allah'ım O nereye dönerse, nereye varırsa O'nunla beraber ol?"

    Hz. Muhammet kendisinden sonra yerine Hz. Ali'nin görevlendirildiğini bir başka hadisinde şöyle açıklıyor..


    "Ali benim bilgimin kapısıdır..

    tebliğe memur olarak gönderdiğim şeyleri benden sonra ümmetime bildiren, açıklayan kişidir..

    O'nu dinleyin.." ve "O"na başkaldırmak nifak?" der.


    Hz. Muhammet, Ebu Talib'in evindeki bir toplantıda, ellerini Ali'nin omuzlarına koyarak şöyle der..

    "İçinizde bu benim kardeşimdir, vasiyimdir, halifemdir, artık O'nu dinleyin ve O'na itaat edin." Hz. Muhammet'in Hz. Ali'yi kendisinden sonra halifesi olarak düşündüğünü birçok kaynakta görüyoruz..

    Hatta gelecekte olacakları önceden görmüşçesine ileride bu konuda bir huzursuzluk çıkması durumunda Hz. Ali tarafının tutulması gerektiğini bir hadisinde şöyle belirtir..

    "Benden sonra fitne (huzursuzluk) olacaktır. Bu oldu mu, Ebu Talib oğlu Ali tarafını tutun. Çünkü O bana ilk iman edendi. Kıyamette de benimle ilk dostluk edecek odur. O Sıddıyk-I Ekber'dir O bu ümmetin Faruk'udur. O müminlerin ulusudur, reisidir..

    "Yeri göğü aradım
    Hiç mekanda bulmadım
    Buldum insan içinde..."

    Bu sevginin yolu da "gönül kabesi"nden geçmektedir.Yunus'un dediği gibi diyerek Allah'ın yerinin yerde gökte değil, insanın kalbinde olduğunu ifade etmiş oluyor. İşte Alevi yolunda buna; "gönül kabesi"deniyor.
     
  2. ero

    ero Daimi Üye

    GÜZEL BİR ANLATIM..

    bu yazımdan "İNSAN HAK İÇİN, HAK İNSAN İÇİN" düşüncesi zuhur ediyor.
     

Sayfayı Paylaş