Ah! Çocuk

Konu, 'Genel Bölüm' kısmında seyduna_34 tarafından paylaşıldı.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    Mutluluklar pazarlarda alınıp satılır oldu. Betonlaştı gözyaşları, yürekler katılaştı. Kimse kimseyi sevmiyor, kimse kimseye acımıyor, yanmıyor. Güzellikler bile parayla alınıp satılıyor artık. Namussuzlar çoğaldıkça namuslular azaldı. Makamlar büyüdükçe beyinler küçüldü. Herkes firsattan istifade edip cebini şişirmeye çalışıyor, yetimin, yoksulun kakkına tecavüz ediyor. Gözlerde güneşin sıcaklığı, vicdanlarda doğruluğun aklığı kalmadı çocuk. Yürekler gibi gözlerde kirlendi. Sevinçlerimizi, şiirlerimizi, kitaplarimizi yok ettiler, alıp götürdüler bizden uzaklara insani duygularımızı. Toprağımız küs şimdi bize, ğögümüz de küs. Bilmem ki nasıl anlatılır sahtekarlığın, cüzdanın ve vicdanın kirlenmişliği bir ülkede . Erdemin, fazilletin, sevginin ve dostluğun çürümüşlüğü.

    Gökyüzü hepimizin değil mi? ya yeryüzü. Neden vicdanları gibi gökyüzünüde, yeryüzünüde kirletirler çocuk. Doğaya, insana, kuşa, çiçeğe, emeğe bu düşmanlık niye... Bilmezlermi ki, bunları sevmekle başlar yaşam. Bu kin, nefret ve düşmanlıkla nereye varacak dünyamız. Bunlar sevmeyi bilir mi çocuk? zerre kadar bir vicdan taşımışlar mı yüreklerinde?
    Hayatta hiç sevmişler mi bir ırmağın türküsünü? Gümbürtüsünü bir ormanın durup dinlemişler mi? bir pınarın akışını, yağmurun yağışını?. Bir türkünün, bir şiirin güzelliğini, bir dostluğun ve sevdanın sıcaklığını yaşamışlar mı hiç? Gülümsemişler mi çocuklara bahar gülleri gibi, okşamışlarmı saçını bir öksüzün. Vurmuşlar mı sesini dağlara, çağlayanlara? Oturup ağlamışlar mı yavrusu vurulmuş bir cerenin acısına. Duymuşlar mı oğlu mahpus bir ananın feryadını yüreklerinde...

    Yalvarma güzel çocuk, dillerini utandırma. Utandırma dillerini, dillerin ki dağ yelidir senin; Pınarların sesi, kuşların ötüşüdür. Bükme boynunu gözlerini utandırma, gözlerin gökyüzüdür senin, mavi gülüşlü bir çiçek. Yalvarma çocuk; sesini utandırma. Gülün kokusudur sesin; rüzgarın nefesi, ırmağın türküsüdür. Yalvarma çocuk; ellerini utandırma. Yokluk, yoksulluk kötü bilirim. Umudu, sevinci, onuru utandırma. En güzel senin ellerindir çocuk ekmeği tutan, suya uzanan.

    Ey çocuk yoksulluğunu öfkeli bir bıçak gibi taşı yüzünde ama yalvarma, utandırma yüzünü. Utancını ve hıncını güneşin sarısı gibi yüreğinde sakla. Unutma seni ağlatanları. Unutma utanması gerekenleri ama sen ağlama, utandırma gözyaşlarını. Aşk için ağla, dostluk ve sevgi için. Ama yoksulluğun için ağlama, yalvarma, utandırma gözyaşlarını çocuk. Bırak dereler ağlasın senin yerine, rüzgarlar, pınarlar ağlasın ama sen ağlama. Deli taylar gibi sev yaşamı, aşkı sevgiyi ve umudu. Yüzün her koşulda onuru, öfkeyi, sevinci, direnci taşısın; Yılgınlık, bezginlik olmasın. Yeri geldiğinde sormalısın yoksulluğun hesabını..

    Elimden tut ey çocuk; utandırma ellerini. Tut elimden güneşe yürüyelim, sevince, umuda, neşeye yürüyelim. Tutki güneş doğsun, serçeler sevinsin. Zulümler, karanlıklar çekilsin üstümüzden. Tut ki tomurcuklar açsın, büyüsün çocuklar, serceler ucsun, tohumlar ekilsin, yeşersin umutlar. Bir demet ışık saçılsın dünyaya, kapılar açılsın, kalmasın esaret, ezilmişlik, açlık. Kimse kimseye avuç açmasın, çocuklar ağlamasın, utanmasın analar, babalar yoksulluktan yokluktan.

    Ah… çocuk!
    vakitsiz açan ,bir çicçek tarlası gibi yüreğin
    beyaz kardelenler, sarı papatyalar
    bükmüş boyunlarını ip - ince boynundan
    güneşe bakıyorlar...

    her iç çekişte
    dünyanın bütün çiçekleri kanamada
    bütün kuşları havalanmada
    umudun evi yok, sevincin adresi
    neylersin çocuk...

    ah…. çocuk!
    vereceksen, rüzgarlara ver sesini, tomurcuklara
    baharı muştulasın yarınlara

    mümkünü yok artık, gittiğim her yere
    soluk yüzünü taşıyacağım
    ve seni her düşündüğümde
    çağımın utancını yaşayacağım ah! çocuk


    [​IMG]
     
  2. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    ben doğmamış bebeğime yazdığımda herkes çok karamsar olduğumu düşündü; oysa gerçek bu ve tüm çıplaklığıyla karşımızda ne kadar tıkasakta kulaklarımızı haykırıyor çığlık çığlığa...

    biz atalarımızdan aldığımız emanete sahip çıkamadık ;teknoloji merakımız yüzünden delinen bir ozon tabakası, dengesini bozduğumuz doğa, katlettiğimiz av deyip katilliğimize süs verdiğimiz zavallı hayvanlar, yok olan insanı değerler bunca şey nasıl anlatılır bir çocuğa... yada bunları bıraktığınız bir çocuktan ne bekleyebilirsiniz?

    [​IMG]

    emeğine sağlık dilek
     
  3. EMEĞİNE SAĞLIK CAN GÜZEL VE ANLAMLI BİR PAYLAŞIM OLMUŞ
     
  4. satıademelifsu

    satıademelifsu Daimi Üye

    İşte ben buna inanıyorum. Şartlar ne kadar kötü olursa olsun ben kızımın elinden tutup ona güzellikleri öğreteceğim ve yaşatacağım.
    Eğer ben hayattan umudumu kesersem,bu kadar çok karamsar olursam ona nasıl güneşli günler yaşatacağım.
    Edip Akbayram bir şarkısında şöyle diyor:

    Bir şarkın olsun dudaklarında
    Yitirme sakın yürekliliğini
    Güneşin olsun gönlünde
    Ve herşey iyi olacak

    Kar bile yağsa ya da fırtına olsa
    Gök bulutlarla ve dünya kavgalarla dolsa
    Güneşin olsun gönlünde senin

    Bir şarkın olsun dudaklarında
    Yitirme sakın yürekliliğini
    Güneşin olsun gönlünde
    Ve herşey iyi olacak

    HERŞEYİN İYİ OLDUĞU GÜNEŞLİ GÜNLER DİLİYORUM HEPİNİZE



    [​IMG]
     

Sayfayı Paylaş