Eli kanlı yüreği yaralı sivas bak benim de yüreğim yanıyor dört duvar arasında bir mahşer günü bir kerbela bugün Sivas , hani Pirsultan'ın Aşık Veysel'in nerde kaldı Hübüyar'ın tekkelerin yezit ordusu geliyor canlarımın üstüne sürdün sürgün eyledin dar ağacında nefsinimi besledin pir sultanı astın Nesimi'yi Hasret'i yaktın otuzüç canın acısını yüreğime çaktın bak Koray'ım daha oniki yaşında Nurcan'ım Asuman'ım özlem'im bak sivas daha hayatın baharında kimin dini kimin kitabıdır bu kimin vicdanı elverdi bu canlara kıymaya Hakkın dileği bumudur yananlar canda yakanlar kulmudur sabreyle deli gönül mahşer günü divan kurulur otuz üç canın yüreğin hesabı burda sorulmazsa mahşer günü hak huzurunda sorulur Cihan Demir [img width=600 height=250]http://img45.imageshack.us/img45/6128/balksz1qv1.jpg[/img]
Evet Can Bizde Onlarla Beraber Yandık Yakıldık Ama Dediğin Gibi Gün Gelecek Canlarımızın Hesabı Sorulacak....Kıimsenin Ettiği Kalmayacak Yanına Allah Onlarada Yanmanın Ne Demek Olduğunu Tattırsın Anlasınlar Ne Demek Olduğunu ...Emeğine Yüreğine Sağlık Can ... :-o :-o UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ......
Dünya dönmeye Devam ettikçe Güneş Dünyayı Aydınlatıkça Bu topraklarda tohumlar Yeşerdikçe Unutmadık unutmayacağız Dara çekilen nesimiyi Derisi Yüzülen Mansuru AsılanPirsultan pirimizi Nasıl Unutmadıysak Ellerimiz tezene tutukça Gözlerimiz gerçekleri Gördükçe Dillerimiz türküler Söyledikçe Unutmadık Unutmayacağız Unutmayacağız Yeni sivaslar olmasın Diye Unutmayacağız İnsanın insana zulmü Bitsin Diye Unutmayacağız Karanlığa gömülmemek için Unuturmak isteyenlere İnat Canlarımız yüreklerimizde yaşıyor Unutmayacağız Asla Siz ölmediniz yaşıyorsunuz türkülerdesiniz Işığınızla bizi Aydınlatıyorsunuz Selam olsun size Lanet Olsun yobaza
Geçenlerde sivas olayları hakkında bi belgesel izledim.O anları ilk defa bu kadar uzun seyrettim diyebilirim.Yıllarca birçok gerçekler saklandı bizden.Askere bağırıyodu ordaki cehennem zebanileri ''bırakın asker bu kafirleri yakalım siz türk askerisiniz müslümansınız,Türkiye müslümandır'' diye.Orda yüzlerce asker vardı ve yinede askerin eli kolu bağlandı sanki o kadar rahatça,otelin 4bir yanından tutuşturdular.ve birçokta odun getirmiş zebaniler yanlarında.
emeğine yüreğine sağlık cihan çok anlamlı bir şiir yazmışsın... Ateşte Semaha Durmak Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı. Yangın ve ölüm vardı. Onlar ateşte semaha durdular. Benim Kabem insandır diyerek. Dost senin derdinden. Ben yana yana. Ali Ali Ali. Ben yana yana diyerek. Canlar katledildiler. 2 Temmuz'da Madımak'ta Sivas'ta Öldüler! Canlar " ölümü güzel kıldılar." ALİ YILDIRIM BİZ BİR ÖLÜR BİN DİRİLİRİZ UNUTMADIK UNUTMAYIZ UNUTTURMAYACAĞIZ...
Tüm şehitlerimizi saygı ile anıyoruz. unutmadık unutturmayacağız türkiye gericilerin elinede kalmayacak. cihan şiir için tşk [flash width=600 height=450]http://www.alevicanlar.net/resimler/2temmuzsivas.swf[/flash]
yaptıkları yobazlığın laneti ile bu toprakları kirleten faşist yaratıklara yuh olsun. yanlız anlamadığım şey,herkesin inanıp güvendiği ilahi adalet neden devreye girmiyor. 9'undan 60'ına onca insanı yakan ya kaçtı avrupada yaşıyor, ya estetik oldu hayatın keyfini sürüyor, yada tek tek beraat ediyor. """"""""üstüne üstlük cezaevinden katıldığı şiir yarışmasından BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ alan bile var"""""""""""". bakın ki kasıtlı cinayet işleyen bile en az 15 yıl alıyor. """"""""" hiçbir halkın hiçbir milletin böyle bir acıyı yaşamaması dileği ile""""""".
İSTANBUL KADIKÖY 2 TEMMUZ MİTİNGİ MEZAR ZİYARETLERİ ve MİTİNG (2 TEMMUZ 2008 ÇARŞAMBA) Saat : 14:30 Zincirlikuyu Mezarlık Ziyareti (Asım BEZİRCİ) Saat : 15:30 Karacaahmet Mezarlık Ziyareti (Nesimi ÇİMEN) Saat : 16:30 Tepe Nautilus önünde Toplanma Saat : 17:00 Yürüyüşün Başlaması Saat : 17:30 Kadıköy'de Mitingin Başlaması Miting Programı Saygı duruşu Miting Bildirisi okunması Semah Sanatçılar ( Cahit BERKAY â Emrah KARACA â Grup YORUM ) Sunucu : Orhan AYDIN
hepinize ayri ayri tesekkür ederim.keske bunlar olmasaydi ve siz bugun bunlari siteye eklemeseydiniz...
Adını söylesem dilim takılır Sanki yüreğime birşey çakılır Orda semah dönen nara yakılır Kızılırmak boylarında bir şehir Güvercinler gide baykuşlar öte Ne kışın azala ne çilen bitte Hafikten bu yana banazdan öte Kızılırmak boylarında bir şehir Can alıcı kuşlar oraya doldu Güneş utancından sarardı soldu Otuzyedi gülü dalından yoldu Kızılırmak boylarında bir şehir Güvercinler gide baykuşlar öte Ne kışın azala ne çilen bite Hafikten bu yana banazdan öte Kızılırmak boylarında bir şehir Yazan:İhsan Güvercin
cuma namazı vakti davul zurna eşliğinde kutlamalar yapılarak sunni halk tahrik edilmiştir. organize bir olaydır. olayı yapanlar genelde toplama adamlar olup sivas nufusuna kayıtlı değildir. olay yerindeki kameralar göstericiler tarafından kırılmış, sadece iha nınki sağlam bırakılmıştır. iha görüntüleri polise satmıştır. devlet 10 saat boyunca olaylara müdahale etmemiştir. olaydan kısa bir süre sonra erzincanın başbağlar adlı yerleşim birimine saldırılarak aynı sayıda sivil halk öldürülmüş ama alevi sünni çatışması körüklenmesin diye duyurulmamıştır. olay pkk baskını diye geçiştirilmiştir. bu olayın tasvip edilecek hiçbir yanı yoktur. allah böyle hadiseleri tekrardan göstermesin. 2 temmuz 1993 te sivasta Sivas laiklere mezar olacak, Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak, Şeriat gelecek, batıl zail olacak sloganıyla toplanan bir grubun 37 kişiyi madımak ötelinde yakması ile sonuçlandırdığı olay. KATLiAMDA HAYATINI KAYBEDENLER; ASAF KOCAK (35) NURCAN SAHiN (18 MURAT GÜNDÜZ (22) SAiT METiN (23) SEHERGÜL ATES (30) UGUR KAYNAR (37) SERPiL CANiK (19) iNCi TÜRK (22) BEHCET AYSAN ( 44) HANDAN METiN (20) HASRET GÜLTEKiN (26) MUAMMER CiCEK (26) MEHMET ATAY (25) NESiMi CiMEN (62) GÜLENDAR AKCA (25) METiN ALTIOK (52) Kendini şiire adamıştı. YASEMiN(17) ASUMAN SiVRi(16) MURAT GÜNES (22) AHMET ÖZTÜRK ( 21) KENAN YILMAZ (21) AHMET ALAN (22) SERKAN DOGAN (19) ASIM BEZiRCi (66) AHMET ÖZYURT (21) BELKIZ CAKIR (18 EDiBE SULARi (40) ERDAL AYRANCI (35) CARINA CUANNA(23) GÜLSÜN KARABABA ( 25) HURiYE ÖZKAN (22) YESiM ÖZKAN (20) MEMEKSE KAYA (17) KORAY KAYA (12) MUHLiS AKARSU (45) MUHiBE AKARSU (35) ÖZLEM SAHiN (17) UNUTMA UNUTTURMA !!!
öyle bir yangın ki bedenler yanmadı yürekler ruhlar yandı... öyle bir yangın ki tarihe silinmez bir utanç bıraktı... ne yazsam anlatamam... UNUTMA UNUTTURMA.... emeğine sağlık can
I.KANLI SİVAS´TAN OZANLAR ŞEHRİ´NE Pir Sultan kızıydım ben de Banaz´da Kanlı yaş akıttım baharda yazda Dedemi astılar KANLI SİVAS´TA Darağacı ağlar Pir Sultan deyü Pir Sultan Abdal´ın tarihsel duruşundan mıdır nedir bilinmez yakın zamana kadar Sivas denilince akla Pir Sultan ve Alevilik gelirdi. Ne var ki Sivas Alevilerin nazarında Pir Sultan´ın asıldığı şehir olarak pek makbul bir sicile sahip değildir. Yine de Aleviler bu olayı bir kan davasına dönüştürmemişler, iktidar mensupları ile Sivaslı sıradan insanı ayırmışlar ve Sivas´a âozanlar şehriâ olarak sahip çıkmışlardır. Hatta yetiştirdiği ozanlar dolayısıyla Sivas´ın ayrıcalıklı, özel bir yeri vardır denilebilir. Nasıl olmasın ki Ağahi, Aşık Veli, Ali İzzet, Aşık Veysel, Kemter ve daha niceleri... Sivas toprağında yetişmemiş miydi? Sivas şehri´nin kara tarihi/talihi cumhuriyetle bir parça dönmüştür. Çünkü Sivas köhne Osmanlı´nın yerine kurulan genç Cumhuriyet´in temellerinin atıldığı yerlerden biri olmuştur. Bundan dolayıdır ki Sivas Şehri demokrat ilerici kimliğiyle bilinmiş, anılmıştır. II.PİR SULTAN´IN DİRENCİ HIZIR PAŞA´NIN İHANETİ İlimi sorarsan köyümdür Banaz Yakılsın yıkılsın ol KANLI SİVAS Bir ben ölmeyinen cihan yıkılmaz Açılın zındanlar Pir´e gidelim! 12 Eylül sonrasında Sivas´ın toplumsal dokusunda köklü değişiklikler olur. Sivas büyük göç veren şehirlerin başında gelir. Sivas´tan göçenlerin çoğunu ilerici unsurlar, Aleviler oluştur. Onlardan boşalan yerleri ise tam karşıt güçler doldurur. On yıl içinde Sivas´ın yüzü kararır. 1989 yerel seçimlerinde Refah Partisi´nin belediye başkanlığını kazanmasıyla gerici güçler bütünsel olarak Sivas´ta kurumsallaşmaya başlar. Belediye olanakları sınırsız bir biçimde Şeriatçı çevrelerin hizmetine sunulur. Anadolu´nun bu demokrat kimlikli kenti gerici bir dokuya bürünmüştür. 12 Eylülcülerin toplumsal güçleri bastırmak için dinci gericiliği kullanmaları sonuçlarını vermiş, gerici güçler sahiplerinin dahi zor kontrol ettikleri bir noktaya gelmiştir. Tarih boyunca Sivas kentinin şahsında hep iki çizgi varlığını devam ettirir. Pir Sultan Abdal´ın başeğmez direnişçi yolu ile Hızır Paşa´nın hain, ihanetçi çizgisi. Bu iki farklı dünya anlayışı, bu insanlığın hizmetinde olma ile ona ihanet etme çizgisi 2 Temmuz 1993 tarihinde bir kez tarih sahnesinde ortaya çıkacaktır. III.SİVAS ELLERİNDE SAZIM ÇALINIR Pir Sultan Abdal Kültür Derneği geleneksel olarak 1978´den beri düzenlemekte oldukları Banaz Pir Sultan Abdal Şenlikleri daha görkemli, daha kalıcı bir biçimde gerçekleştirmek için 1993 yılında da aylar öncesinden hazırlıklara başlarlar. Tüm demokratik kitle örgütlerine ve Alevi kuruluşlarına çağrı yaparak Banaz şenliklerini paylaşmayı, birlikte yapmayı teklif ederler. Bu etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal´ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülür. 1993 şenlikleri için bilinen tanınan yazarları sanatçıları yapılan davete olumlu yanıt verirler. Pir Sultan Abdal Şenlikleri Pir Sultan Abdal´ın toplumsal ve inançsal duruşuna uygun olarak geniş kapsayıcı sosyal bir organizasyon olacaktır. Ankara´dan İstanbul´dan Anadolu´nun dört bir yanından yola çıkan Pir Sultan yolcuları 1 Temmuz 1993 sabahı Sivas´ta buluşurlar. Programa göre iki gün Sivas´ta etkinlikler gerçekleştirilecek ardından ise Banaz´a geçilecektir. Fakat Sivas eski Sivas değildir, daha sabahın ilk saatinde, daha Sivas´a girer girmez farkedilir bu. İnsanı sıkıp boğan, söylenmesi gerekip de söylenmeyen bir söz gibi rahatsız eden bir havası vardır Sivas´ın. Pir Sultan´ın torunları kendi havalarını hakim kılmakta gecikmezler şehre. Şenlik başlar, deyişler, semahlar birbirini izler. Söyleşiler, paneller izleyici ile dolup taşar. Korkulacak bir şey olmadığını düşünür herkes. Kaygıların boşuna olduğunu söylerler birbirine. Sivas da bizim şehrimiz derler. Ne yazık ki bir gün geçmeden bu görüşlerin tam tersini yaşayacaklardır. IV.PLANLI PROGRAMLI KATLİAM Sorma be birader mezhebimizi, Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır. Mezhep bilmeyen, insanlık yolu dışında başka yol tanımayan, sevgiyi kendisine din edinmiş insanlar Sivas´ta kendileri için kurulan tuzaklardan habersizdirler. Sivas´ı bilip tanıyanlar şenlikle ilgili olarak kaygılarını dile getirdiklerinde, şenliğin devletle/kültür bakanlığıyla ortak olarak düzenleniyor olması, Sivas valisinin demokrat kimlikli bir kişi olması, iktidar ortaklarından SHP´nin Alevilerin oy verdikleri bir parti olması gerekçe gösterilerek kaygı giderilmeye çalışılmıştır. Tüm bunların birer yanılgı olduğu anlaşılacaktır ama ne pahasına... Şeriatçı karanlık güçler günler öncesinden Sivas´ta Alevilerin, demokratların varlık göstermesini engellemek ve onlara âmüslüman mahallesinde salyangoz sattırmamakâ için hazırlıklara girişirler. Gazete ilanları vererek, bildiriler hazırlayıp dağıtarak yalan dolana dayalı provakasyon ortamı hazırlarlar. Güya şenlik için Sivas´a gelecek olan Aziz Nesin peygamberin eşine hakaret eden Salman Rüştü´nün kitabını yayınlamıştır. Bu tamamen yalandır, ne bir hakaret ne de bir kitap yayınlama olayı sözkonusu değildir. Ama yalana dayalı tahrik şeriatçılar için yeni bir şey sayılmaz. Daha 1978 yılında, yine Sivas´ta âAleviler camiyi bombaladıâ yalanını uydurup halkı birbirine düşürmeye kalışıkan kendileri değil midir? Maraş katliamı öncesi aynı provakasyonu yapmamış mıdırlar. 2 Temmuz´dan 15 gün önce şeritaçılarca tüm Sivas´a dağıtılan Müslüman Kamuoyuna başlıklı ve altında Müslmanlar imzası olan bildiride halk âcihadaâ çağrılır:âAziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar´la alay edercesine gezebilmektedir Kâfirler şunu iyi bilmeli ki: İslâmın Peygamberi´ni ve kitab´ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır. Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.â İlk gün şeriatçılar pusuda beklerler. Saldırı için her zaman yaptıkları gibi Cuma gününü ve Cuma namazını beklerler. 2 Temmuz günü Cuma namazından çıkan kalabalıklar katillerin kışkırtmasıyla harekete geçeler. Önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi´ne saldırırlar. Arkasından Sivas katliamının yaşanacağı Madımak Oteli kuşatılır. Tüm dünyanın gözü önünde Sivas katliamı yaşanır. 2 Temmuz Sivas katliamı üzerinden geçen yıllara rağmen Alevilerin nazarında küllenmemekte, tam tersine Sivas yangını Alevilerin kanayan yarası olmaya devam etmektedir. Sivas katliamı Alevilerin yaşadığı diğer bir çok katliamlara benzemekle birlikte ondan bazı çok trajik unsurlarla farlılık göstermektedir. Bu nedenle âSivas´ın ışığı sönmeyecekâ, bu nedenle âSivas unutulmayacakâ sözleri bu katliama karşı her fırsatta dile getirilmektedir. Çünkü 8 saat insanlar Madımak Otelinde kendilerine bir yardım eli uzanmasını beklerler. Cumhurbaşkanı aranır, başbakan aranır, başbakan yardımcısı, bakanlar aranır. Tanıdık bildik etkili yetkili kim varsa bir umut olarak aranır ama güvenlik güçleri de dahil hiçbir güç gelip de şeriatçı güçleri dağıtmaz, Pir Sultan torunlarını kurtarmaz! Bu ne derin acıdır! Bu ne büyük bir trajedidir. Sivas´ta göz göre göre insanlar katledilir. Şeriatçılar bir bayram yerinde buluşmuş gibi Madımak Oteli´ni sarar ve insanlarımızı katlederler. Bu katiller günler öncesinden hazırlık yapmalarına rağmen yakalanmamış, engellenmemiştir. Sivas gibi küçücük bir şehirde kimin ne dolap çevirdiğinin bilinmemesi mümkün müdür? Tersine istihbarat birimleri âolay çıkacağını rapor ettikâ demektedirler. Olay çıkmamış, katliam yaşanmıştır. Sivas belediye başkanı katilleri âgazanız mübarek olsunâ diye kutlamaya kadar işi vardırmıştır! 8 saat genç kızlarımızın, oğlanlarımızın, şairlerimizin, bağlama ustalarımızın, semahçılarımızın çığlıklarına tüm insanlık kulaklarını tıkamıştır. Başta iktidar sahipleri olmak üzere! 8 saat içinde dünyanın bir başka ucuna müdahale edilebildiği halde, Sivas´a yardım gönderilmemiş, insanların katledilmesine engel olunmamıştır! Sivas nasıl unutulur? BUNLARI UNUTMA! Bazı anlarda bazı sözler söylenir, bazen bu sözlerin ve bu sözleri söyleyenlerin asla unutulmaması gerekir. Bu sözler ve onları söyleyenler yeni acılar yaşanmaması için, yeni katliamlar olmaması için, dostu düşmanı tanımak ve aklımızdan çıkarmamak için kesinlikle unutulmamalıdır. Taşlara, demirlere bu sözler kazınmalı ve bir kenara konulmalıdır. Sivas katliamı yaşanırken de unutulmaması gerekin sözler söylenmiştir. Hem de bu sözleri dönemin Cumhurbaşkanı, dönemin başbakanı söylemişlerdir. Bu sözler bize katliamın arkasındaki gizi ifade etmektedir. UNUTULMAYACAK SÖZLER BİR âGÜVENLİK GÜÇLERİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN!â Sözün sahibi Cumhurbaşkanı´dır. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Katiller Madımak Otelini kuşatmış, insanlar içeride çığlıklarla yardım beklerken bu sözü defalarca Sivas valisine ve emniyet müdürüne söylemiştir. Demirel´in vatandaş dediği şeriatçı katillerdir. Ve güvenlik güçlerinin onlara müdahale etmesine engel olmakta, katillerin işlerini rahatça yapmalarını istemektedir adeta. Katillere karşı gelmeyin, bu sözün anlamı bundan başka nedir? Bu söz nasıl unutulur? UNUTULMAYACAK SÖZLER İKİ âOTELİ SARAN VATANDAŞLARIMIZA BİR ŞEY OLMAMIŞTIR!â Sözün sahibi Başbakan´dır. Başbakan Tansu Çiller. Çiller Madımak Otelini saran ve insanlarımızı katleden şeriatçı katillere bir şey olmadığını, katillerin burunlarının kanamadığını müjdelemektedir. Başbakan´ın vatandaş dediği de şeriatçı katillerdir. Ya içeride çığlıklarla yardım bekleyenler? Onların vatandaşlık hakları? Onların yaşama hakları? Çillerin umrunda olan, Çillerin bu sözleri ile gözetip kayırdığı katillerdir mağdurlar değil. Bu sözler nasıl unutulur? Ya bu sözleri söyleyenlerin partisine oy veren, oy vermeye çağıran Aleviler, sözde Alevi önderleri onlar nasıl unutulur? V.ATEŞTE SEMAHA DURANLAR ŞİVAS ŞEHİTLERİMİZ Nesimi Çimen:Üç telli curanın üstadı. Sarız 1926 Asım Bezirci:Sosyalizm ve Edebiyat. Erzincan 1927 Metin Altıok:Kara kutu, şiir, felsefe. Bergama,1941 Muhlis Akarsu:Kula kulluk yakışır mı? Kangal 1948 Behçet Aysan:Sefa´sını ölümüle öğreten şair. Ankara 1949 Muhibe Akarsu:Akarsuyum böyle miydi ahdımız? Kangal 1958 Edibe Sulari: Davut Sulari´nin yadigarı. Erzincan 1953 Uğur Kaynar:Militan, şair, elyazarı. Zara 1956 Asaf Koçak:Yok devenin kuşu, bir sır âCop Cumhuriyetiânin çizeri, Yerköy 1957 Erdal Ayrancı:Hep barikatın başında. Niğde 1958 Sehergül Ateş:Biz onunla baba kız değildik. O hem sırdaşım, hem yoldaşım, hem dayanağım ve gücümdü; babasının sözleri. Ankara 1953 Hasret Gültekin:Koçgiri´den, Han Köyü´nden. 1965 Muammer Çiçek:Bir oyun yazdı âİnadına Yaşamakâ. Muammer Çiçek:Bir oyun yazdı âİnadına Yaşamakâ.Yalınyazı Köyü, Zile 1967 Gülender Akça:Abidin ve Sultan´ın gözbebekleri. Divriğinin Şahin Köyü´nden, 1968 Mehmet Atay:Şahanım, şahdamarım, yangın yüreklim. Divriği 1968 Sait Metin:Uzundu, usuldu dedemin boyu. Divriği 1970 Carina Johanna:Alevilik araştırmacısı, âyabancı değilâ. Hollanda 1970 Gülsün Karababa:BabasıâKızım benden daha iyi saz çalacakâ derdi. Divriği 1971 İnci Türk:Çiçek açar domur domur dal verir. Balıkesir 1971 Huriye Özkan:Havanın yüzünde semah dönerken. Ankara 1971 Murat Gündüz:Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, en sevdiği dize.Ankara 1971 Ahmet Özyurt:Çok seviyorum düşüncelere dalmayı. Enstein gibi düşünerek kendimden geçmeyi. Kendi dizeleri. Ankara 1972 Handan Metin:Tüm güzellikleri toplayıp uzun bir yola çıktın. Ankara 1973 Yeşim Özkan:Ballıhan, erenlerin bal çiçeği. Ankara 1973 Yasemin Sivri:Kamber´in profesörü, kitap kurdu. Ankara 1974 Serpil Canik:Kuş olup güvercin donunu giyen, Uyan dağlar uyan Serpil geliyor. Ankara 1974 Serkan Doğan:Başıma kızıl bağla, arkamdan ağıt yakma anam, Ankara 1974 Belkıs Çakır:Güne Umut´tan. Ceylanlara karışıp semaha duran. Ankara 1975 Nurcan Şahin:Kim yakıştırabilir sana ölümü? Ankara 1975 Özlem Şahin:Okur, meraklı, yerinde duramaz, yaşam delisi. Ankara 1976 Asuman Sivri:Semah, semah tutkunu, abisinin delisi. Ankara 1977 Menekşe kaya:Sazı elinde İsmail´in.Ötme bülbül ötme gönlüm şen değil. Ankara 1977 Koray Kayair Sultan´ın genç şehidi. Ve hep öyle kalacak. Ankara 1981 Yanyana öldüler. Ve yanyana gömüldüler Karşıyaka´da. Karşıyaka´nın onur gülleri, direnç gülleri, Pir Sultan Şehitleri... VI.SİVAS DAVASI âİnsanlık tarihinde din adına işlenen böyle bir vahşet görülmemiştir.â Sivas katliamının bulunabilen, ele geçirilebilen sanıkları çeşitli mahkemelerde yargılandılar. Sivas davası hala sürmektedir! Dava süreci nasıl gelişti? Katliam davası güvenlik gerekçesiyle Sivas´tan Ankara´ya nakledildi. Yargılamaya adiyen adam öldürme eylemi davası olarak başlanılmıştı. Mahkeme davayı planlı programlı, örgütlü bir katliam olduğu gerekçesiyle Devlet Güvenlik Mahkemesine gönderdi. Ankara DGM 1994 yılında verdiği ilk kararında olayı basit bir âyangın çıkararak adam öldürmeâ olarak değerlendirdi. Hatta işi daha da azıtarak Aziz Nesin´in katilleri tahrik ettiğini dahi ileri sürdü ve buna dayanarak katillerin cezalarında indirim yaptı. DGM´nin bu hukuka ve maddi gerçekliğe aykırı kararını inceleyen Yargıtay DGM kararının tümüyle hukuka aykırı olduğunu saptadı. Yargıtay DGM´nin olayı basite aldığını, yanlış değerlendirdiğini vurgulayarak olayda şeriatçılar tarafından laik düzene yönelik bir kalkışma olduğunun belirlenmesi gereğine işaret etti. 28 Şubat sürecine denk gelen günlerde Ankara DGM´de yargılama yeniden başladı. Bu kez sanıklar hakkında âanayasal düzeni bozarak şeriat devleti kurmaya kalkışmakâ eyleminden ceza verilmesi yoluna gidildi. Mahkeme 33 sanığı idam cezasına çarptırdı.(1997) Bu karar Yargıtay´ca yeniden incelendi ve bazı usul hatalarından dolayı bozularak eksikliklerin giderilmesi için yeniden Ankara DGM´ye gönderildi. Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 33 sanık DGM´ce yeniden idam cezasına çarptırıldı. Sanıklar bu kararı temyiz ettiler. Dava dosyası şu an Yargıtay´da incelenmekte. Ankara DGM´sinin sanıklar hakkında idam kararı verirken dayandıkları gerekçe tüyler ürperticidir: âİnsanlık tarihinde din adına işlenen böyle bir vahşet görülmemiştir.â VII.SİVAS DERSLERİ Sivas katliamı gerek Alevi örgütlenmesinde gerekse Alevilerin bilincinde bir dönüm noktası olmuştur. Sivas katliamından çıkan birinci ve temel ders, yalnızca ve yalnızca kendi gücüne ve örgütlülüğüne güvenmenin zorunluluğudur. Aleviliği yönelik ağır bir kuşatmanın yaşandığı ve saldırıların gündeme geldiği şu günlerde Alevilerin kimlik mücadeleleri için güçlü örgütlülükler yaratması zorunluluğu görevi her zamankinden daha yakıcıdır.
2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı 2 TEMMUZ 1993 Madımak Katliamının yaşandığı bir gün 2 TEMMUZ YERLE GÖĞÜN AĞLADIĞI BİR GÜN 2 TEMMUZ NEHİRLERİN PINARLARIN AKMADIĞI GÜN 2 TEMMUZ KUŞLARIN GÜVERCİNLERİN TURNALARIN YAS TUTUĞU GÜN 2 TEMMUZ VİCDANLARIN SUSTUĞU,SEVGİNİN, SAYGININ, ŞEVKATİN MERHAMETİN YOK OLDUĞU GÜN 2 TEMMUZ İNSANLIĞIN ÖLDÜĞÜ GÜN 2 TEMMUZ KİNİN, ÖFKENİN, BAĞNAZLIĞIN, BARBARLIĞIN COŞTUĞU GÜN 2 TEMMUZ HAYVANLARIN BİLE YAPAMADIĞI VAHŞETİ İNSANLIĞIN YAPTIĞI GÜN 2 TEMMUZ YILDIZLARIN SÖNDÜĞÜ,AY DEDNİN YASTA OLDUĞU GÜNEŞİN İNSANLIĞA KÜSTÜĞÜ GÜN 2 TEMMUZ ALLAHIN UNUTULDUĞU, PEYGAMBER ŞEFAATİNİN HATIRLANMADIĞI KURAN-I KERİMİN OKUNMADIĞI İSLAMİYETİN UNUTULDUĞU BİR GÜN 2 TEMMUZ MİSAK-I MİLLİNİN YARALANDIĞI PARÇALANDIĞI GÜN 2 TEMMUZ KUBİLAYIN MENEMENDE YOBAZLARCA KATLEDİLDİĞİ GİBİ 37 AYDIN ATATÜRKÇÜ CANIN SİVAS MADIMAKTA DİRİ, DİRİ YAKILARAK KATLEDİLDİĞİ GÜN 2 TEMMUZ ATATÜRK TÜRKİYESİNİ LAİK CUMHURİYETİ SAVUNANLARLA HİLAFETİ GETİRMEK İSTEYEN YOBAZ FAŞİST GERİCİLERİN KARŞI KARŞIYA GELDİĞİ VE KARANLIĞIN KAZANDIĞI GÜNEŞİN KARARDIĞI BİR GÜN 2 TEMMUZ ÇANAKKALE DE KEFENSİZ YATANLARIN TORUNLARI OLARAK ATATÜRK TÜRKİYESİNDE ÖLÜME TERKEDİLEN DEVLETİ TARAFINDAN CAN GÜVENLİĞİ SAĞLANAMAYAN LAİK CUMHURİYETİN BEKÇİLİĞİNE SOYUNAN ALEVİ CANLARIN HUNHARCA KATLEDİLDİĞİ BİR GÜN 2 TEMMUZ DİNİN İMANIN KİTABIN, MERHAMETİN SEVGİNİN ŞEVKATİN UNUTULDUĞU ÖFKENİN KİNİN,CANİLİĞİN DORUKTA OLDUĞU BİR GÜN 2 TEMMUZ. KERBELADA MUAVİYE İLE EHLİBEYİT EVLATLARI OLAN HZ. PEYGAMBERİMİZİN SEVGİLİ TORUNLARI HZ İMAM HÜSEYİN İMAM HASAN İLE MUAVİYE OĞLU YEZİTLE OLAN KERBELA VAKASININ BENZERİNİN SIVAS MADIMAKTA 37 CANIN 37 AYDININ DİRİ, DİRİ YA ALLAH BİSMİLLAH ALALHÜ EKBER TEKBİRLERİ İLE MADIMAĞIN BENZİN DÖKÜLEREK ATEŞEVERİLDİĞİ KERBELA VAKASININ SİVASTA YAŞANDIĞI BİR GÜN 2 TEMMUZ ATATÜRKÜ SEVENLERLE ATATÜRKÜ SEVMEYENLER ARASINDAKİ HUSUMETİN TAVAN YAPTIĞI GÜN 2 TEMMUZ LAİK CUMHURİYETTEN YANA OLANLARLA LAİK CUMHURİYETTEN RÖVANŞ ALMAK İSTEYEN KOKUŞMUŞ AKIMIN ÇATIŞTIĞI BİR GÜN 2 TEMMUZ KARANLIK İLE AYDINLIĞIN, GECE İLE GÜNDÜZÜN, SICAK İLE SOĞUĞUN KİN İLE MERHAMETİN ÇİRKİNLİK İLE GÜZELLİĞİN BİLİM İLE CEHALETİN ÇATIŞTIĞI VE CEHALETİN KARANLIĞIN KAZANDIĞI VE GÜNEŞİN KAYBETTİĞİ BİR GÜN. 2 TEMMUZ YÜREK ACISI ARŞA YÜKSELENLERLE SEVİNCİ DERYALARA DENİZLERE OKYANUSLARA AKANLARIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU BİR GÜN 2 TEMMUZ İNSANLIKLA HAYVANLIĞIN VAHŞETLE MERHAMETİN AYIRD EDİLDİĞİ KARA, ACI FERYAT, FİGANLARIN ARŞA YÜKSELDİĞİ KARA ACI DOLU BİR GÜN 2 TEMMUZ GÖZ YAŞININ OLUK, OLUK AKTIĞI GENCECİK BEDENLERİN KÖMÜR OLDUĞU BİR GÜN 2 TEMMUZ İNSANLIĞIN, SİVASTA ÖLDÜĞÜ VİCDANLARIN CANİLEŞTİĞİ BARBARLAŞTIĞI BİR GÜN. 2 TEMMUZ KEMALİZMLE,HİLAFETİN ÇATIŞTIĞI VE HİLAFETİN, KARANLIĞIN AYDINLIĞI YENDİĞİ KARA BİR GÜN 2 TEMMUZ HİLAFET ÖZLEMCİLERİNİN ATATÜR İLE DEVRİMLERİNDEN RÖVANŞ ALDIĞI BİR GÜN 2 TEMMUZ İNSANLIĞIN YÜZÜNÜN KIZARDIĞI, YERİN DİBİNE GİRDİĞİ, MERHAMETİN SEVGİNİN, YERLERDE SÜRÜNDÜĞÜ, İNSANLIĞIN ALLAH SEVGİSİNDEN YOKSUN OLDUĞU ALLAH KORKUSUNUN PEYGAMBER ŞEFAATİNİN KURANI KERİM SEVGİSİNİN UNUTULDUĞU BİR KARA GÜN. 2 TEMMUZ 1993 SIVAS MADIMAKTA DİRİ,DİRİ YAKILARAK KÖMÜRE DÖNÜŞEN 37 AYDIN CANA ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM SEVENLERİNE KEDERLİ AİLELERİNE ULUSUMUZDA ATATÜRK TÜRKİYESİNİ LAİK CUMHURİYETİ KORUMA BEKÇİLİĞİNE SOYUNAN TÜM ALEVİ CANLARIN BAŞI SAĞ OLSUN DİYORUM SAYGILARIMLA ALİ CEMAL AĞIRMAN
http://www.ordukentgazetesi.com/images/news/3968.jpg Bundan 15 yıl önce Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak oteli kuşatılıp, içindeki 33 yazar ve aydın katledildi. Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında o zamanki Sivas valisi Ahmet Karabilgin tarafından katledilen 33 yazar ve aydın özel davetli olarak kente gelmişlerdi. Ve korkunç saatler başlıyor 2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinden çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi"ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi. Madımak'ta buluştular Öfke dolu olan sayıları yaklaşık 10.000'e ulaşan grup, Kültür Merkezi"nden yeniden Hükümet Meydanı"na geldi. Hükümet Konağı"nı taşlayan ve slogan atan grup ardından Madımak Oteli'ne ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Oteli ateşe verdiler Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutuşturulan perdeler ve alt kattaki bulunan eşyalarla birlikte yakıldı. Otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 37 kişi yakılarak katlediliyor. Aziz Nesin son anda kurtuldu Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
MADIMAK OTELİNDE YANAN BUN CA CANIN KANI MAALESEF YILLARCA YERDE KALMIŞTIR BU KATLİAMI YAPANLAR CEZALARINIDA ÇEKMEMİŞLERDİR BENCE ŞEHİTLERİMİZİ HER YIL DEĞİL HER GÜN ANMALIYIZ EMEĞİNE SAĞLIK HABERCİ HG BU ARADA SİTEYE
2 Temmuz Kadıköy Mitingi İstanbul´da Sivas Katliamı´nın 15. yılında Kadıköy İskele Meydanı´nda bir miting düzenlendi. Miting öncesi saat : 16.30´dan itibaren Tepe Nautilus önünde toplanmaya başlayan katılımcılar 17.00 den itibaren yürüyüşe geçtiler. Yürüyüşe; Pir Sultan Abdal Derneği Marmara Şubeleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Yeşiller, İHD, Divriği Kültür Derneği, Halk Cephesi, Almus Kültür Dayanışma Derneği, BDSP, 78´liler Federasyonu, Sivas Dayanışma Derneği, Aka-Der, Kaldıraç, DİSK, Eğitim-İş, CHP, TMMOB, KESK, Demokratik Haklar Platformu, Devrimci Hareket, Özgür Demokratik Alevi Hareketi, DTP, Emek Partisi, SDP, SODAP, EHP, Toplumsal Özgürlük Platformu, Sosyalist Parti Girişimi, ESP, Halkevleri, Beşiktaş Çarşı Grubu, Öğrenci Kolektifleri, Genç Umut, Mücadele Birliği, Partizan, KÖZ, Tüm-İGD, SHP, TKP ve ÖDP pankart ve dövizleriyle katıldılar. Sivas´ın ateşi AKP´yi yakacak Yürüyüş kortejlerinin İskele Meydanı´ndaki miting alanına ulaşmasından sonra miting başladı. Sahneden Sivas´ı ateşe verenlerin bugün ülkeyi ateşe vermeye hazırlandığı belirtildi ve bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Sivas´ta ölenlerin isimleri sahneden tek tek sayılarak, selamlandılar. Pir Sultan Abdal Derneği İstanbul Şubeleri adına Kadıköy Şube Başkanı Feti Bölükgiray bir konuşma yaptı. Katliamın tarihi bir arka planı olduğunu belirten Bölükgiray, âBunlar egemen zihniyetin ürünüdürâ dedi. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler alanında sahip olunan tüm kazanımların bedel ödenerek elde edildiğini belirtti. Bölükgiray, âSivas katliamını gerçekleştirenler, halkların kardeşliğini ve emeğin yüceleşmesi mücadelesini engellemek için Türkiye´yi âşeriatçı-laikâ ikileminde boğmuşlardırâ dedi. Madımak Oteli´nin müze yapılmamasına da tepki gösteren Bölükgiray, âYangını, bugün Madımak´ı et lokantasına dönüştürerek sürdürmektedirlerâ dedi. Sivas´ta ölen ozan Nesimi Çimen´in eşi Makbule Çimen´de bir konuşma yaparak artık alanlara sığılamadığını belirterek, âBizleri yakmakla bitiremeyeceksinizâ dedi. Madımak Oteli´nin müze olmasını 15 yıldır dillendirdiğini belirten Çimen, âSayın Başbakan duymuyorsa kulaklık taksınâ diyerek tepkisini dile getirdi. Miting boyunca; âKatil devlet hesap verecek â Alevi Kültürü engellenemez â Madımak Oteli müze olsun â Yaşasın Devrimci dayanışma â Yaşasın halkların kardeşliğiâ sloganları atıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu adına Ali Kenanoğlu ve Hatice Köse kitleyi selamladı. Kenanoğlu yaptığı konuşmada, Sivas´ta şeriat provasının yapıldığını söyleyerek, âO gün o provayı izleyenler, bugün bunun hayata geçmesini engelleyemez oldularâ dedi. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay´ın Madımak Otel´inin müze yapılmasıyla ilgili yeterli bütçemiz yok açıklamasına tepki gösteren Kenanoğlu, oteli biz satın alalım, siz müze yapın dedi. Kenanoğlu, âtakunya ve postalâ arasında kalmadan 3. bir yol oluşturulmasını belirterek konuşmasını bitirdi. Mitinge katılan sanatçı İlyas Salman da kürsüden seslenerek, â O ateş Sivas´ta yakıldı ama yeni değildir. Bu ateş kölenin efendisine il isyan ettiği gün başladı, Sivas´ta, Kızıldere´de maraş´ta devam etti dedi. Miting Onur Akın, Cahit Berkay ve Grup Yorum´un verdiği mini konserlerle son buldu. Sendika.org - 2 Temmuz 2008
2 Temmuz İzmir Mitingi : Madımak Oteli Müze Olacak Sivas Katliamı'nın 15. yıldönümünde İzmir´de Gündoğdu Meydanı'nda bir araya gelen binlerce kişi, katliamın gerçek sorumlularının bulunmasını ve Madımak Oteli'nin müze haline getirilmesini istedi. Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu tarafından Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitinge yaklaşık 6 bin kişi katıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen binler, âSivas'ın ışığı sönmeyecekâ, âMadımak Oteli müze olsunâ, âSorumlular yargılansınâ, âDiyanet İşleri lağvedilsinâ âkatiller halka hesap verecekâ pankart ve dövizleriyle miting alanına yürüdü. Yürüyüşe çok sayıda kurum pankartıyla katıldı. Aleviler özür bekliyor Saygı duruşuyla başlayan mitingde Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu adına konuşma yapan Ali İzzet Uğur, egemenlerden farklı düşünenlere karşı tahammülsüz olduğunu belirterek âBu durum bizi kaygılandırıyorâ dedi. Sivas Katliamı'ndan dolayı Alevilerin devletten özür beklediğini söyleyen Uğur, âBu katliamda devletin yetki organlarının rolünün payını öğrenmek istiyoruzâ dedi. Madımak Oteli'nin müze olması talebinin karşılanmadığını belirten Uğur, âBizler her 2 Temmuz'da demokratik, özgür ve bir arada yaşanabilecek bir ülke için alanlarda olacağız. Madımak Oteli'nin müze olması için alanlarda olacağız" dedi. Mitingde demokratik kurum, siyasi parti ve platformlar adına konuşan KESK Şubeler Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam, âBiz bugün 2 Temmuz'da bir araya gelenler, bir arada yaşamayı ve halkların kardeşliğini savunarak, yaratılmak istenen linç kültürüne, halkların birbirine boğdurulmasına, faşist katliamlara ve hak gasplarına karşı mücadelemizi yükseltmeye devam edeceğizâ diye konuştu. Miting konuşmaların ardından PSAKD Çiğli Şubesinin semah gösterisi ile devam eti. Semah´tan sonra PSAKD Çiğli Şubesinin EGE´DEN ANADOLUYA HALK SAHNESİ Tiyatro Grubu âSen O Gülü Sökemezsin Hızırâ adlı oyunu sergilediler. Alkışlarla program sona erdi. Alevi Haber Ajansı / İzmir â 3 Temmuz 2008