İYIMSER ADAM... Çocukken sineklerin kanadını koparmadı Teneke bağlamadı kedilerin kuyruğuna Kibrit kutularına hapsetmedi hamamböceklerini Karınca yuvalarını bozmadı Büyüdü Bütün bu işleri ona ettiler Ölürken başucundaydım Bir şiir oku dedi Güneş üstüne deniz üstüne Atom kazanlarıyla yapma aylar üstüne Yüceliği üstüne insanlığın NAZIM HİKMET RAN
İYIMSERLIK... Şiirler yazarım basılmaz basılacaklar ama Bir mektup beklerim müjdeli belki de öldüğüm gün gelir mutlaka gelir ama Ne devlet ne para insanın emrinde dünya belki yüz yıl sonra olsun mutlaka bu böyle olacak ama NAZIM HİKMET RAN
JAPON BALIKÇISI... Denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısı genç bir adamdı. Dostlarından dinledim bu türküyü Pasifik'te sapsarı bir akşamdı. Balık tuttuk yiyen ölür. Elimize değen ölür. Bu gemi bir kara tabut, lumbarından giren ölür. Balık tuttuk yiyen ölür, birden değil, ağır ağır, etleri çürür, dağılır. Balık tuttuk yiyen ölür. Elimize değen ölür. Tuzla, güneşle yıkanan bu vefalı, bu çalışkan elimize değen ölür. Birden değil, ağır ağır, etleri çürür, dağılır. Elimize değen ölür... Badem gözlüm, beni unut. Bu gemi bir kara tabut, lumbarından giren ölür. Üstümüzden geçti bulut. Badem gözlüm beni unut. Boynuma sarılma, gülüm, benden sana geçer ölüm. Badem gözlüm beni unut. Bu gemi bir kara tabut. Badem gözlüm beni unut. Çürük yumurtadan çürük, benden yapacağın çocuk. Bu gemi bir kara tabut. Bu deniz bir ölü deniz. İnsanlar ey, nerdesiniz? Nerdesiniz? NAZIM HİKMET RAN
İntizar (Bir müteverrimenin başucunda) Ölecek anladık artık iyice Kalbimiz şimdiden hicrile dolu "Her günün ufkunu sarınca gece" "Diyoruz belki son akşamıdır bu" Hayata gözleri yorgun hümmalı Her yeni sabahtan ümit arayan Bu kadının ruhu çok muammalı Gülüyor ağzından boşandıkça kan Biz bugün en acı yarayı deştik Elemle inlerken şimdi kalbimiz Bilmem ki neden hiç düşünmemiştik Aynı uzun yolların yolcusuyuz biz Nazım Hikmet
İntikam İntikamım alın diye bağırıyor Haç asılmış camiler İntikamım alın diye bağırıyor Süngülenmiş masumlar İntikamım alın diye bağırıyor Öksüz kalmış yetimler İntikamım alın diye Hep ağlıyor dedeler İntikamım alın diye Hep inliyor semalar İntikamım alın diye Bağırıyor Rumeli Sen ey ulu neslin evladı Bu feryada susacaksın öyle mi? Pazar, 1331 (1915) Nazım Hikmet