Gittin Günüm Gecem Uykum Tadım Tuzum Bi Yana Tenimin Serinliğini Alıp Gittin Şimdi Hangi Su Hangi Yağmur Doldurur Bu Menfur Boşluğu Gittin Ve Anladım Sırrı Ateşmiş Aşkın Ayrılıksa Bitimsiz Bir Çöl Susuzluğu
Durmadan Uzaklara Gidiyorsun Ne Tuhaf Ve Ben, En Sensiz Hikayeler Uyduruyorum Soranlara İçimde Zamansız Korkular Herkes Gibi Diyorum Herkes Kadar Sahi Diyorum Sandığınızdan Daha Da Fazla
Dönemem terk ettiğim hiç bir yere Dolaşıp duruyorum sokaklarda Dilimde o son duam Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki Sonsuzluk gibi çıkıyordu Bu söz içimden Umutsuz bir yakarış gibi Hiç bitmeyecek bir hasret gibi Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki Cezmi Ersöz...
Hayatta yeni adım atamayacak kadar Karamsardım... Senle sarıldım hayata... Düştügüm kaçıncı kuyunun Son ışığısın...
Uzaktasın... Kiminlesin Şu An? Hangi Duygunun Gülümseyişleri Hayat Veriyor Sana? Oralar Soğuktur Şimdi, Üşüyor Musun? Hala Canını Sıkıyor Mu? Bir Türlü Seni Barıştıramadığım Bu Hayat Kavgası..? Beni Sorma!
Hangi gözlere düşer serabın Muradına tutsak iken ben Vuslat hayali yüreğimdeyken Bir yanım tipi, boran, kar düşer Bir yanım alev alev kor düşer Dağ susar bugün Düşler mahkum çirkinliklere Cellatlar basar bugün Zehir de olsan kal bende Say ki sabahına küsmüş bir ayazdım Ne olduysa oldu gel
Yollarda kayıbım.. Bir sigara içimi için bir mola yeri, ya da kendimi bulmak için bir ilan tüm kırılmış hayallere.. Yok mu? Olsa da bittim, olmasa da.. Çağıran yok, "kal" diyen de
Alışılmamış... Sesizlik kaplamış cehreni Özgürlük nağraları kulağında çınlıyor... Sadece süzülüyorsun Boşluğa... Tarif edemiyorsun ama Yalnızsın...
'' biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında kapını çalıp kaçmaktı niyetim bir satır başında birden karşına çıkmak, ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri olmadı.. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini ''
kapamasın gözlerini şimal yıldızı utanmıyorum yüreğimin çıplaklığından bu bedende nice ayrılıklar erittim ''nicesini ellerimle besledim'' şimdi vaktidir dellenmiş kavuşmaların kadınlığımı dolaptan çıkarttım giyiniyoum
Doğan güneş ısıtmıyor İçimi… Açamıyorum yeni sayfalar... Yağmur ıslatmıyor Silmiyor geçmişimi... Rüzgar esmiyor Sürüklemiyor benliğimi… Gecenin karanlığı Kapatmıyor eksiklerimi... Sen olmayınca Şimdi gitmem gerek bu diyardan…
Bu kalem hep muhalif benle. ’bahar’diyorum, ‘eylül;diyor. ’sus!’diyorum, feryad ediyor. ’sevda’diyorum ,‘siyah’diyor. /nevası yükselirken duvağı açılan seherin kırarım bilekçem. /yüreğimi aklıyor ismailce tevekkül ve sığınıyorum hira’dan sızan nur’a. şühûd olsun kalem!
Dağ başlarında çılgınlığım ve adım adım yüreğimde Çığırtkanlığım Yani yokluğun yitik semtlerinde kayboluyorum S e n s i z d a h a b i r u f a l a n ı y o r u m
Yalnızlık, yaşamda bir an, Hep yeniden başlayan.. Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan.. Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık paylaşılmaz Paylaşılsa yalnızlık olmaz. . Özdemir Asaf
Baka kalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel Serde erkeklik var, ağlayamam ..
Sen karanlıkta hiç türkü söyledin mi Türkü söyledin mi hiç karanlığa Hiç yemin ettin mi gönülden Katıldın mı bir inanca Yürek dolusu binlerle Hiç sevdin mi ha Sevdin mi? Hadi be.