Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Cilvegözü Sınır Kapısı'nın El Kaide'ye yakın şeriatçı çetelerin eline geçmesinin ardından yaptığı açıklamada bu grupları âılımlı İslamcılarâ olarak tanımladı. Amacını "Esad rejimini tamamen devirerek İslami esaslara dayalı bir devlet kurmak olduğunu" duyuran "İslami Cephe" kimdir, şimdiye kadar hangi katliamlara imza attılar. HABER MERKEZİ (Çağlar Tekin)- Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Cilvegözü Sınır Kapısı'nın El Kaide'ye yakın şeriatçı çetelerin eline geçmesinin ardından yaptığı açıklamada bu grupları âılımlı İslamcılarâ olarak tanımladı. Geçtiğimiz hafta, Suriye İnsan Hakları Gözlemleme Dairesi´nin bildirdiğine göre, "İslami Cephe" adlı Suriyeli muhalif örgüt, Türkiye'nin Cilvegözü Sınır Kapısı'nın karşısına düşen Bab el-Hava Sınır Kapısı´nın kontrolünü ele geçirdi. Kısa bir süre önce kurulan örgüt, sınır kapısını kontrol altında tutan diğer muhalifleri ve özellikle Özgür Suriye Ordusu ile işbirliği yapan örgütleri bölgeden püskürttü. Kaynak; http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/akpden-el-kaidecilere-selam-h45830.html BAKANLIKTAN SKANDAL AÇIKLAMASınırda yaşanan kontrol değişiminin ardından Türkiye Cilvegözü Sınır Kapısı´nı araç ve insan geçişine kapatmıştı. Dün sabah saatlerinde açıklama yapan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, âSon alınan bilgiye göre, kapı şu an için Özgür Suriye Ordusu'ndan ayrılan ılımlı İslami bir grup olan (El Kaide veya Irak-Şam İslam Devleti bağlantısı olmayan) ve 7 ayrı muhalif grubun birleşmesi ile kurulmuş bulunan Cephet-ül İslam grubunun eline geçmiştir. Konuyla ilgili gelişmeler yakından takip edilmekte olup herhangi bir gelişme olması halinde ayrıca bildirilecektir. Bu aşamada araç ve yolcu hizmeti verilememektedir. Konu hakkında ihracatçılarımızın bilgilendirilmesinde fayda olduğu mülahaza edilmektedir" dedi. Bakanlığın hakkında âılımlı İslami bir grupâ dediği birlik, ÖSO'dan kısa süre önce ayrılan İslami Cephe isimli oluşum. "İslami Cephe" militanları, birkaç gün önce de ÖSO'nun kontrolündeki silah deposunu ele geçirmişti. ÖSO kampına gerçekleştirilen baskın, diğer muhalif gruplar arasında gerginliğin artmasına neden oldu. Geçtiğimiz Kasım ayında Suriyeli 7 muhalif örgütün birleşmesiyle kurulan "İslami Cephe", amacının Esad rejimini tamamen devirerek İslami esaslara dayalı bir devlet kurmak olduğunu duyurmuştu. Suriye'deki muhalifler de bu grupları kontrol altına alamadıklarını duyurmuştu. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu lideri Ahmed El Carba, "Aşırı dinci grupların etkilerini kısıtlamak zor bir iş, kendi saflarımıza kabul etmek ise tamamen imkânsız görünüyor" demişti. ABD BİLE CİHATÇI TERÖRİST DİYORABD, Suriye´nin kuzeyindeki muhaliflere âöldürücü olmayan´ yardımını durdurdu. ABD´nin Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü, kararın radikal İslamcı muhaliflerin Batı destekli Özgür Suriye Ordusu´na ait üsleri ele geçirmesinden sonra alındığını söyledi. Kararın İslami Cephe isimli cihatçı, terörist ekibin varlığı ve ÖSO'dan ayrılarak, ÖSO içerisinde de cihatçıların olduğunun reddedilemeyecek bir hal almasının ardından alındığı bildiriliyor. ABD sözcüsü, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla dağıtılan insani yardımların bu karardan etkilenmeyeceğini belirtti. Aşağıda İslami Cephe'nin imza attığı bazı katliamları sıralıyoruz. KİM BU İSLAMİ CEPHE?Asıl taşıyıcısı Ahrar-uş Şam olan grup özellikle Halep-Haseki hattında güçlü. Türkiye ile yakın ilişkileri de olan Ahrar-uş Şam, özellikle İslami yardım derneklerinden ciddi anlamda destek görüyor. Kaide'ye direk bağlı olmasa da politik ve ideolojik hatları Kaide ile farksız durumda. Bir çok harekatta da Kaide'ye bağlı Nusra Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile ortak harekat ediyorlar. Kuruluşları sürecinde, 25 Eylül´de aralarında El-Kaide´nin Suriye kolu olarak bilinen Nusra Cephesi´nin ve Ahraru´ş- Şam adlı İslamcı silahlı örgütlerin de imzaladığı bir bildiriyle Suriye´deki destekli muhalefetin çatı örgütü Ulusal Koalisyon´u ve onun kurduğu hükümeti tanımadığını açıklamıştı. Nusra Cephesi dışındaki İslamcı silahlı gruplar 22 Kasım´da İslami Cephe adlı bir koalisyon kurmuş; ancak ÖSO´yla koordinasyonu sürdürdüğünü açıklamıştı. Ancak beş gün önce İslami Cephe´den yapılan açıklamada ÖSO Komutanı Selim İdris´in sahaya komuta edebilecek güçte olmadığı belirtilmiş ve ÖSO´dan ayrıldıklarını duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde de ÖSO'ya bağlı silah deposunu basarak, Türkiye'nin ÖSO'ya verdiği iddia edilen silahlara el koymuşlardı. Nusra Cephesinin, bu oluşumdan imzasını çekmesinin sebebinin Batı'dan gelecek desteğin engellenmek istememeleri olduğu biliniyor. LAZKİYE KATLİAMI: EN AZ 190 ÖLÜAhrar´uş Şam ayrıca, El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Lazkiye saldırısına katılmıştı. Suriye'nin Lazkiye bölgesinde, 4 Ağustos günü ordu kontrol noktalarına saldırıyla başlayan ve 18 Ağustos'ta ordunun karşı saldırısıyla sona eren işgal sürecinde İngiltere merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) raporuna göre, 57'si kadın, en az 18'i çocuk ve 14'ü yaşlı erkek olmak üzere 190 sivilin çeteler tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Bu ölümlerin çok büyük ihtimalle saldırının ilk günü olan 4 Ağustos'ta gerçekleştiği kaydediliyor. Hala birçok köy sakinin kayıp olduğunu ve çetelerin insanları toplu mezarlara koyduğunu belirten HRW, bu nedenle ölü sayısının muhtemelen daha fazla olduğunu söyledi. HRW, 190 kişiden en az 67'sinin ya silahsız, ya da kaçmaya çalışan siviller olduğunu tespit etti. Rapora göre 67 kişi, "yargısız infaz"a tabi tutuldu. İnsan hakları örgütü, kalan kurbanların nasıl öldürüldüğüne dair ise daha ayrıntılı araştırmanın yapılması gerektiğini belirtti. El Kaide ve ÖSO çetelerinin saldırısına katılan bir "aktivist" ise, HRW'ye yaptığı açıklamada 4 Ağustos gecesi "160 ya da 200 Alevinin öldürüldüğünü" söyledi. Ahrar-uş Şam Kürtlerin yaşadığı kasabalara da saldırılarda bulunarak çok sayıda katliama imza atmıştı. Örgüt, Rakka'yı da IŞİD'la beraber elinde tutmakta. Ebu Abdullah el Hamavi liderliğindeki örgütün,13 bin ila 20 bin arasında savaşçısı olduğu tahmin ediliyor. ERMENİ KATLİAMITemmuz Ayında Ahrar-uş Şam, Halep'te Beyrut'a giden ve sivil Ermenileri taşıyan bir otobüs konvoyuna havan topu ve ağır silahlarla saldırdı. Otobüslerden karşı ateş açılmamasına rağmen, yani otobüslerin tamamen sivillerden oluştuğunun bilinmeme ihtimalinin olmamasına rağmen saldırıya devam ettiler. Sivil Ermenileri taşıyan bu otobüs konvoyunda. Biri otobüs sürücüsü olmak üzere 5 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı AKP'nin âılımlı İslamcıâ olarak andığı İslami Cephe'nin en güçlü öznesi olan Ahrar-uş Şam üslenmişti. Şİİ DİYE KESTİLERGeçtiğimiz Haziran ayında Deyr ez Zor'a bağlı Hatla'da 60 sivilin Şii oldukları gerekçesiyle infaz edilmesinin arkasında bu grup bulunuyor. Rakka´yı da IŞİD ile birlikte kontrol eden Ahrar´uş Şam, Kürtlerin yaşadığı kasabalara yapılan saldırılara da katıldı. Ahrar´uş Şam ayrıca ÖSO´ya bağlı, özellikle Halep´te yoğun bir işbirliği içinde. Suriye Ordusu'nun Halep'teki ilerleyişi üzerine geçtiğimiz ay IŞİD, Nusra Cephesi ve şimdi İslami Cephe içerisinde olan gruplar ortak bir bildiri yayınlamış ve Orduya karşı seferberlik ilan etmişlerdi. Seferberliğe katılmayan grupların ve Suriyelilerin de şeriat kuralları çerçevesinde cezalandırılarak öldürüleceklerini duyurmuşlardı. Kendi metinlerinde İslami Cephe: Kuruluşlarında yayınladıkları imzalı bildirilerinde kimi başlıklara şu şekilde değiniyorlar: Onbirinci Madde: Cephe Dışındaki Taraflarla İlişkiler Kaidecilere bakışları: Esed rejimine karşı savaşan ve onu devirmek için çabalayan tüm gruplar, hizipler ve tugaylar, hedef noktasında uzlaştığımız ve bu hedefe ulaşmak için işbirliği yapıp koordine olacağımız müttefiklerimizdir. Muhacirler: Cihadda bizi destekleyen kardeşlerimizin cihadları takdire şayan ve övgüye değerdir. Ve bu bizim onları,onurlarını ve cihadlarını himaye etmemizi gerektirir. Yüce Allah diyor ki "İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey olabilir mi?". Görevlerimiz ve haklarımız ortaktır. Laiklik: Bu dinin hem yaşamdan hem de toplumdan ayrılmasıdır ve ritüelleri,adetleri ve gelenekleri sınırlandırır. Bu bireyi, toplumu ve devlet işlerini düzene sokan İslamla çelişir. 3. madde: Allah'ın şeriatının mutlak hüküm süreceği, bireylerine adalet ve saygın bir hayat sunulan bağımsız bir devlet kurmak. Onuncu Madde: Hedeflerini gerçekleştirmek için, İslami Cephe meşru, olası ve faydalı olması şartıyla tüm araçları kullanır. Cephe, politikleştirilmediği, devrimi yolundan saptırmayı amaçlamadığı ya da yabancı ülkelerden özerk kararlarına müdahale eden emirler içermediği sürece, rejimi indirmede yardımcı olacak her aracı ve desteği hoş karşılar. Ülkemizi yönetenlerin fikir ve zikirlerini, Lütfen ibretle okuyalım.
VAN merkezli, İstanbul, Kilis, Adana, Gaziantep ve Kayseri’de El Kaide terör örgütüne yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda aralarında İHH’nın Kilis Bürosu’nun da bulunduğu çok sayıda adreste arama yapılırken, El Kaide’nin 5 üst düzey yöneticisinden 2’sinin gözaltında olduğu, 3’ünün ise Suriye’ye kaçtığı ileri sürüldü. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 6 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı. POLİS-JANDARMA ORTAK OPERASYONU Çatışma riskine karşı olağanüstü önlemler alınırken, yüzlerce polis ve jandarma operasyonda görev aldı. Kaçma ve çatışma riskine karşın Skorsky tipi helikopterler uçuşa hazır şekilde bekletildi. Yapılan operasyonda El Kaide’nin Ortadoğu’da 2. numaralı ismi olduğu ileri sürülen İ.Ş. ve El Kaide Türkiye yapılanması sorumlularından H.B.’nin de gözaltına alındığı kaydedildi. İ.Ş.’nin Suriye’de sınıra yakın El Kaide kamplarından sorumlu olduğu bildiriliyor. Operasyonda gözaltına alınanlar, El Kaide’nin kamplarından Ceyş-ül Mehdi kampına militan savaşçı göndermekle suçlanıyor. SUÇLAMALAR Gözaltına alınan şüphelilerin, Suriye’ye 15 kişilik gruplar halinde savaşçı göndermek; Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden gelen El Kaidecilerin Suriye’ye geçişini sağlamak; zekat, yardım, deri gibi kalemlerle esnaftan para topla***** bu parayı Suriye’de savaşan El Kaide güçlerine aktarmak; Suriye, Pakistan ve Afganistan ülkelerine silahlı eylemlerde kullanılmak üzere eleman, para, gıda, yiyecek, silah vb. temini ve aktarımı yapmak; Suriye’deki El Kaide bağlantılı kamplara giderek para, silah, giyim ve gıda malzemeleri ikmali yapmak; illegal eylemler organize etmek; El Kaide’ye eleman sağlamak; dernekler yoluyla örgüte maddi destek sağlamakla suçlandıkları bildirildi. İslam–Der, KİSEM-DER (Küresel İnsani Yardım ve Siyasi Eğitim Merkezi Derneği) üyesi bazı isimlerin yanı sıra İHH’nın Kilis ve Kayseri’den bazı üyelerin gözaltına alındığı öne sürüldü. Kaynak; http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25563649.asp Hırsız'larını (sözde) yedirmeyen AKP, bu gerici teröristlere yardım eden islamist organlarını yedireceklermi? Bekliyelim!