Sorularım?

Konu, 'Forum arşivi' kısmında sessizlik tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. sessizlik

    sessizlik Üye

    Merhabalar CANLAR,:) (Size sizler gibi hitap etmek istedim.;))

    Ben sünni biriyim. Araştırmayı çok seven, yeni şeyler öğrenmeyi seven, yeni kültürleri merak eden bir insanım. Kimseyi dini, dili, ırkı, mezhebi farklı diye ayırmam. Son zamanlarda yaşadığım birkaç şeylerden dolayı kafamda soru işaretleri var. Ben de forumunuzu gezerken belki sizlerin bana yardımcı olabileceğinizi düşündüm. Bizde Alevilere bakış açısı farklıdır bu bir gerçek ama ben öyle bakmıyorum açıkcası. Bize söylenen şeyleri bazı alevi arkadaşlarıma sorduğumda yalan yanlış şeyler olduğunu söylediler. Sunnisi olsun, alevisi olsun hepimizin içinde dinini tam anlamı ile yaşayanlar ve yaşamayanlar var. Aleviler dinden uzaktır ya da Sunnilerin hepsi dininin hakkını verip yaşıyor diyemeyiz. Alevisi, sünnisi hepimiz aynı yolun yolcusuyuz. Hakk yol bir diye düşünüyorum, haksız mıyım?

    Sorularıma vereceğiniz yanıtlar için şimdiden teşekkür ediyorum ve sorularıma geçiyorum izniniz ile.
    1) Hz. Ali'yi çok seven bir insanım. Peygamber efendimize sadakatine hayranım. Ama bazı alevilerin peygamber efendimizi sevmediği söyleniyor, böyle bir şey var mı?
    2) Hz. Ali her adım attığı adımı Kuran'a göre yaşamış, Kuran ahlakını benimsemiş bir insan. Peki neden bazı Alevilerin Kuran'ın Yüce Allah tarafından indirildiğine inanmayıp önde gelen arap bilginleri tarafından yazıldığına inandıkları söyleniliyor? Bu söylenti de gerçeklik payı var mıdır?
    3) Alevilerin hemen hemen hepsinin içki içtiği söyleniliyor bu doğru mu? Yani aranızda içmeyen istisnalar var mıdır bunu merak ediyorum yoksa sunni olup içki içen insanlar da var.Kimseyi yargılamıyorum, yanlış anlaşılmak istemem.
    4) Hemen hemen tanıdığım tüm alevi arkadaşlarım saz çalıyor, sizde sazın bu kadar özel olmasının nedeni nedir? Türkü dinlemeyi seven bir insanım ve dinlediğim çoğu türkü söyleyen insanların alevi olduğunu görüyorum. Saz sizin için özelse neden özel, merak ediyorum.
    5) Aleviler gusül abdesti almaz, cuma namazına gitmez, namaz kılmaz, cem evlerinde ibadet ederler, cami nedir bilmez deniliyor. Bunların doğruluk payı nedir ve neden?
    Namaz farz, namazı dostoğru kılmak gerekiyor ibadetin nerede yapıldığının önemi olmadığını düşünüyorum. İnsanın içinin temiz olması gerekiyor. Senin için temiz olmadıkça, başkalarının gıybetini yaptıkça, dışlamaya çalıştıkça kıldığın namazın hayırı yok bana göre.Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Cuma namazı benim için önemli mesela, değer veririm. Eşiminde gitmesini isterdim, erkek olsam giderdim. siz de cuma namazının yeri nedir merak ediyorum?

    6) Ben zilhicce ayında sizin gibi oruç tutan bir insanım, sunniyim ama tutuyorum. Her kerbela olayı aklıma gelince hüzünlenir çoğu zaman ağlarım. Efendimizin hep torunlarını ağlaya rak sevmesi gelir aklıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin in şehit edilmesi. Tüğlerim diken diken olur bu yüzden. Ben sizin gibi oruç tutuyorum peki sizler ramazan ayı orucuna nasıl bakıyorsunuz, tutuyor musunuz yoksa tutmuyor musunuz? Eğer tutmuyorsanız neden?

    7)Aleviler Hz. Aişeyi, Hz. Ebubekir'i, Hz. Ömeri, Hz.Osmanı sevmez deniliyor. Bu konuda bazı forumlarınızda bir kaç şey okudum ama bir de sizden dinlemek isterim.Sizin bu konuda düşünceleriniz nedir?

    8) Aleviler sunnilerden kız alır ama kız vermezler deniliyor. Ne derece doğru?

    9)Şah İsmail ile ilgili bir kaç eser okudum. En son çıkan kitap İskender Palanın Şah&Sultan'ı nasıl buldunuz? Ben sunni olduğum için belki doğru değerlendirememişimdir zaten İskender Pala da sunni olduğu için bazı alevi dostlar bayağı ağır eleştirmişler. Ama bazı alevi dostlar da beğendiğini belirtmiş, sürümcemede kaldım siz ne düşünüyorsunuz?

    10) Tanıdığım bütün aleviler çok açık sözlü insanlar, bunu nasıl başarıyorsunuz? :) bu huyunuza bayılıyorum :)

    11)Hz. Alinin bazı kaynaklarda heybeti, yeşil gözlü ve güzel yüzlü olduğu belirtiliyor. Hz. Alinin tasviri resimlerin olması bana tuhaf geliyor açıkcası, bu kaynaklarda belirtilen şekilde mi yapılmıştır bu resimler?

    12) Biz peygamber efendimizden bahsederken Hz.Muhammed (s.a.v) deriz ama onlar Muhammed diye bahsederler deniliyor? Ben efendimin adı anılınca salavat getirmesem rahatsızlık duyuyorum o yüzden buna çok şaşırmıştım. Doğru mu peki?

    Son olarak aleviler dostlarımızdır. Hz.Ali ve ehli beyt örnek alınmayacak kişiler değil. Ben şahsen hem alevileri hem HZ.ALİYİ çok seviyorum sunnilere bazen kızdığım oluyor yaradılanı yaradandan ötürü sevmek varken neden birbirimize zulüm yapıyoruz anlam veremiyorum. Neden dışlamaya çalışıyoruz? Biraz fazla oldu sorularım ama sizleri daha iyi tanımak için sizlere sormam gerekirdi. Şimdiden vereceğiniz cevuplar için teşekkür ederim. Vaktinizden çaldım, hakkınızı helal edin. Allaha emanet olun...

    Sevgiler...;)
     
  2. hoşgeldin sessizlik can :) kendimce cevap vermeye çalışıyım hatam olursa affola :utangac



    1) Hz.muhammed'i aleviliği bilen sever.cemlerimizde YA ALLAH YA MUHAMMED YA ALİ dememiz açıklar umarım.

    2)o tür saçmalıkları bende duydum alevidende sunnidende.öyle söyleyenler bence müslümanlıktan uzak olanlardır.aslı yok.

    3)içmeyen vardır elbet.ama sevmediğindendir büyük ihtimal :) ailenin rıskını içkiye verme,etrafa zarar verme durumu olmadıkça günah değildir bence.sonuçta bi zarar yok.

    4)sazımız telli kurandır.cemlerimizde deyişlerimizi mersiyelerimizi saz eşliğinde söyleriz.yani ibadetimizde yeri büyüktür.öyle oluncada insan öğrenmek çalmak istiyor.

    5)bu soru sinirlerimi bozuyo artık geçiyorum.sizinle ilgili değil.forumda cvbı var ayrıca can :)

    6)ben tutmuyorum.gerçek orucu Muharrem orucu olarak görüyorum çünkü.ramazan orucu tutana saygım var.bana gösterildiği kadar ama :)

    7)Hz.aişeyi duymadım.ama diğerlerini sevmediğimiz doğru.peygamberimizin her daim yanında olan Hz.Ali'idi.hanifeliği hak edende odur bizim gözümüzde.ama onlar elinden aldı.ve peygamberimiz hastaykende bunun derdine düştüler.(hatta çocuklara osman ömer isimleri bile konmaz.)

    8)evlilik oluyor.aileler onaylıyo.ama ben karşıyım.istisnalar elbet ama çoğunlukla yürümüyo.
    çocuğun camiyemi gidecek cemevinemi.orucu falan derken bi sürü sorun sonrada yıpranmış bi evlilik ve boşanma.en iyisi kendi mezhebimiz olsun sorunda olmasın :)

    9)okumadım malesef.ama merakta ettim.okuycam.

    10)hamurdan gelen bişe sanırım.teşekkürler alevi arkadaşlar adına :)

    11)bu konuda bilgim yok.muhtemelen öyledir.sadece bi tasvir.önemli olan kalpteki yeri bence.

    12)salavatı aklıma gelirse derim.ama kesinlikle Hz.Muhammed derim.malesef sadece adını diyenlerde var.


    ön yargı olmadığı sürece ne güzel can.benimde sunni.kapalı.cemaatten arkadaşlarım var.önemli olan karşılıklı hoşgörü ve önyargısız yaklaşmak..elimden geldiğince cevap vermeye çalıştım.inşallah işe yarar.genede bi forumu dolaşın sorularınızın çoğu yanıtı var.

    hoşçakalın :)
     
  3. ünver55

    ünver55 Daimi Üye

    Aramıza hoş geldin Sessizlik Can, Sorularına bildiğim kadar cevap vereyim. Cevaplar tamamen kendi düşüncelerim...
    1-Hz. Muhammed'i tabi ki severim. Onun soyundan gelen Ehlibeyt'ide severim.
    2-Kuran'ı Kerimi okurum. Türkçe'sini ezbere bilirim.Arapça okumak için kendimi zorlamam.Ben içeriğini bilmenin ve uygulamanın önemli olduğu kanatindeyim.
    3-Ben içki içmenin günah olduğunu düşünmüyorum.Sakıncaları var. Bunlar: Ailenin rızkını harcama, ibadetten alıkoyma ve bedenine zarar verme gibi..Ayrıca ben içmiyorum.
    4-Saz Alevi kültüründe var. Ayrıca çoğu evde var.Babadan oğula miras gibi.
    5-Ben namaz kılıyorum. İbadetlerimi yapıyorum. Ayrıca Cem evinede gidiyorum.Hacı Bektaşi Velinin 4 kapı 40 makam inancınıda yaşıyorum. Şeriat kapısının tüm makamlarını uygulamaya çalışıyorum.Ayrıca abdest ve gusül abdesti alıyorum.
    6-Muharrem orucu da tutuyorum. Kurana inancım tam olduğu için Ramazan orucu da tutuyorum.( Bakara suresi 183. -184. ve 185. ayetlere dayanarak.)
    7-Saydıkların Alevi sözlü edebiyatında saygın olmayan kişiler olarak karşımıza çıkıyor.Bunu işiten ve inanan bir toplum var karşınızda. Ne derece doğru bilemem.Örnek Hz. Aişe Hz. Aliye karşı savaş yapıyor. Binlerce insanın ölümüne neden oluyor. Örneğin Hz. Ebubekir Fedek Hurmalığı'nı Hz Fatma'nın elinden alıyor. Ve onu incitiyor. Peygamberimizin Fatma'yı inciten beni incitir . hadisini çiğniyor. Yine bu üç halife Gadir Hum hadisini çiğneyerek halifeliğe zorla sahip oluyorlar.Bunlar gibi çok olaylar var.)
    Evlilik oluyor. Ama kız verdiğimiz sünni inanışa sahip insanlar bizim kızımızı seni müslüman yapacağız deyip zorla inanaç değiştirmeye zorluyorlar. Bizim anlayışımızda böyle bir uygulama yok.
    9-Okumadım ama tv ekranında bu kitabı tartışırlarken dinledim.İçeriği hakkında bilgi sahibi oldum Ama ilk fırsatta okumayı düşünüyorum.
    10-İçimiz ,dışımız bir olduğu için.Bu eline, diline ,beline sahip ol anlayışından geliyor.Aleviliğin ahlaksal zenginliğinden kaynaklanıyor.Müsahiplikte buna katkı sağlıyor.Müsahibini ve ailesini kardeş gibi görme anlayışı var.
    11-Hz. Ali'nin temsili resimleri bir şey diyemem.
    12-Hz . Muhammed'in ismi geçtiğinde tabi ki salavat getiririm .Ayrıca Kuranı Kerimde Ahzap suresi 56. ayette salavat getirin emri var.SONUÇ:Hangi inançtan olursan ol , diğer inançlara saygılı ol.Hucurat suresi 11.Ayet.
     
  4. sessizlik

    sessizlik Üye

    Teşekkür ederim nazik cevaplarınız için kafamda az çok net şeyler oluşmaya başladı ama daha çok arkadaşımız düşüncelerini aktarırsa daha çok sevineceğim canlar :) Takip ediyorum yazılarınızı, teşekkür ederim bilgiler için.
     
  5. enelhak

    enelhak Super Moderator




    Değerli can, kimi Canlar sorularınızı cevaplamışlar. Aleviler insanların yaşama biçimlerini sorgulamazlar. "Mevlevinin biri biz gördüğümüz ayıbı örteriz demiş, Bektaşi ise biz Ayıbı Görmeyiz demiş" Yani sen samimi olduğun sürece inandığı gibi yaşamalısın. Maneviyat ve iman insani bir olgu ve her insanın kendine özgüdür öyle olmalıdır. Maneviyata dayalı tek tip insan yaratmaya çalışmak hiç bir inanışa sığmaz. Bu nedenle ne Aleviler nede Sunniler manevi anlamda "İslam Dinini" doğru şekimde yaşamaktadırlar diyemeyiz.

    Kendime göre Cevaplarım;

    1.Aleviler mazlumun yanında yer almışlardır hep, almayada devam etmekteler. Aleviler Hz.Peygambere inanırlar.

    2.Aleviler Kuranı Kerime bağlıdırlar, inanırlar.

    3.İlle içki içmek gibi bir derdimiz yok. İçenimiz çoğunlukta ama içmeyende var.

    4.Saz bizim olmazsa olmazlarımızdan. Sözlü kültürümüzün müzikalite anlamında anlamlandıran bir estürmanımız. Biz tüm yaşamımızı, derdimizi, tasamızı, üzüntümüzü, kaygımızı, sevgimizi, sevinçlerimizi, duygu ve düşüncelerimizi, özetle kırmak dökmektense kendimizi saz ile ifade ediyoruz.

    5.Gusül abdestinden kastınız ilişki sonrası yıkanıp yıkanmamaksa, Bunun bir çoğumuz için hiç bir anlamı yok. kendisini kirli hisseden yıkanır etmeyen yıkanmaz. Ama ibadet öncesi abdest alınır. Namaz ise Kuranı kerimdeki hali ile "Kıyam, Rüku, Secde" her alevi tarafından kılınır ama sunni anlayışdan farklı olarak, Cem ibadetimizde namaz kılınmaktadır. Camii kavramı Kuranı Kerimde yok, Mescit kavaramı ise bu günkü anlayışla hiç bir ilgisi yok. Yani ibadet için Allah "Gökkubbeyi yarattım" diyor.

    6.Aleviler Ramazan orucu 3, Hızır orucu ve Muharrem orucu tutarlar.

    7.Hz Aişe ve üç halifeyi sevmezler. Çünkü Hz.Peygamber ve Ehlibeyte yaptıkları ortada. Halifelik kavgaları vs.

    8.Sunni kızın Alevi erkekle evlendiğinde mutlu olabilme şansı, Alevi kızın Sünni erkekle evlendiğinde mutlu olabilme şansının çok ama çok daha fazla. Neden toplumsal yapı ve Aleviliğe karş olan sakat bakış açısının getirdiği olumsuz düşünce.

    9.Kitabı okumadım ama kimi değerlendirmeleri okudum ve Osmanlı hayranlığının işlendiğini gördüm. Özellikle Yavuz hayranlığı işlenmiş. Şahın annesini öldürüdüğündün bahsetmiş ama osmanlı tarihindeki baba ve kadeş katliamlarından bahsetmek şöyle dursun, Yavuzun babasını silkelediği için babasının ahını aldığını ve bu nedenle sırtında çıban çıktığını anlatmış bu çok komik bir tespit. Mesela padişanhların namuslarını korumak için türk kızları ile evlenmediklerini, olurya savaşlarda kadınları ele geçirilirse namusları kirlenirmiş gibi buda komik bir tespit. Kulağındakı küpeye yok Şah İsmailin başına gelenleri kulağına küpe olması ve unutmaması için takmış gibi bir komik tespi daha, oysaki osmanlı padişahlarının oğlanlarının olduğu tarihsel gerçekler gözardı ediliyor. Oysa Yavuz 40 bin kadar Alevi insan katletmiştir Anadoluda. Ben osmanlı düsmanı değil benim de geçmşim ama kirli bir geçmiş ne yazıkki. Kitabı en kısa zamanda okuyacağım.

    10.Evet genellikle açık sözlüyüzdür. Ama ne yazıkki ikiyüzlü olanımızda var her toplumda olduğu gibi.

    11.Tamamen temsilidir olduğunu 1996 yılında Hakk'a yürüyen 110 lu yaşlardaki Dedem İranlıların yaptığı bir resim olduğunu ve Hz. Ali ile gerçekte kendileri ile bir ilgisini olmadığını anlatmıştı.

    12.Hz. Muhammed denir. Alevilerin Hz. Muhammed ile bir sorunları yoktur. Bütün dualarında "YA ALLAH, YA MUHEMMED, YA ALİ" üçlemesi geçen bundna anlamak mümkündür.

    Ama Aleviler ve Alevilik körürü körüne inanmak yerine inancı bile sorgulamaya dönük bin inanıştır başlı başına. Bana gelince, Ben Aleviliğe ters gibi gelsede, Kimi Canlar kabul etmesede, Agnostik bir Aleviyim. Çünkü Dinler, peygamberler, kitaplar Allah inancı ve Allaha ulaşmak için birer araçtır. Sevgi ve saygılarımla.
     
  6. sessizlik

    sessizlik Üye

    Teşekkür ederim beni bilgilendirdiğiniz için... Peki son bir şey daha, aleviliğin körürü körüne inanmak yerine inancı bile sorgulamaya dönük bir inanış olduğunu söylediniz buna katılıyorum peki, yine bu forumda okudum sanırım tam olarak hatırlamakla birlikte hatırladığım kadarını aktarayım, aleviliğin gökten inen bilgiler yerine akılla algıladığına inanmakla alakalı olduğunu anlatıyordu o yazıdan okuduğum bir kısım. Bu beni düşündürdü ve sizlere sorma gereksinimi hissettim. Ben de hayatı, inancımı, diğer inançları, diğer insanların bakış açısını sorguluyan (bu kesinlikle onlarda eksik arama, eleştirme ya da negatif yönlerini görmeye çalışma tarzında değil) bir insanım. Ama Kuran-ı Kerim'in dogmatik olduğunu düşünüyorum ve bilimsel veya teorik bir bilginin yerine yenisi gelene kadar geçerli olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanoğlunun aklıyla algılayabileceği şeylerin sınırlı olduğu kanısındayım. Bu düşünce genel bir düşünce olmasa bile yani yazan kişinin kişisel düşüncesi ise bile bu beni düşündürdü açıkcası. Sizin bu konuda düşünceniz nedir? Bununla alakalı bir konu değil lakin onu da sizlere sormak isterim, Aleviliğin bazı insanlar tarafından saptırılmaya çalışıldığına ya da aleviliğinde kendi içindeki insanlar tarafından olduğundan farklı algılandığını hiç düşündünüz mü? Yani ben aleviiyim diyip de yaptığı davranışların alevilikle alakası olmadığı ama bunu alevilik adı altında yapmaya çalışan insanlar var mıdır, sizin görüşünüze göre?
    Ayrıca ben Alevilikle olarak şahsi kanaatim, Türk kültürlerine daha yakın olduğunu düşünüyorum. Örneğin, saz ile iç içe olunması, mersiyeler okunması, alevilerin Türk literatürü ve yazarları hakkında daha bilgili olması, tarihi araştırması ve sorgulaması gibi bazı niteliklerinden dolayı. Kendimde sünniyim ama bizlerin arap kültürünü benimsediğimiz kanaatindeyim. Ben TDE okuyan bir öğrenci olarak alevilerin hayatını gerçek manada merak ettiğim ve ilginç geldiği için bu kadar çok soru soruyorum kusura bakmayın :) Siz benim şahsi kanaatim ile ilgili ne düşünürsünüz Aleviliğin Türk kültürüne daha yakın olduğunu bu noktada söyleyebilir miyiz? Sevgiler ;)
     
  7. devran

    devran Yönetici

    Evet can Alevilik Türk Kültürüne Çok yakın Doğrdur.
    Bağlama da ilk Türklerde Görülmüştür. ""türk musıkisi, anadolu'ya orta asya'dan kopuzun sapında sistemleşmiş olarak gelmiştir. daha sonra anadolu'da kopuzdan türemiş ve çok az bir farkla "bağlama" yerleşmiştir. bugün bağlamalarımızın sapındaki perde taksimatı, kopuzunkinden farksızdır. bağlama sapında kullanılan sistem yani perdeler, türk musıkisi makamlarında en çok kullanılan perdelerdir. bu da gerek folklor müziği (halk müziği) gerekse klasik müziğin en eski devirlerden ve aynı kaynaktan geldiğini göstermektedir."" (alıntı)
    birde Kur'an-ı Kerim den öncesi yani kainat yaratılmadan öncedir deriz biz inanışımıza yani sadece Hz.Muhammed'i değil ona kadar olan Adem Peygamberden sonraki bütün Peygamberleri kabul ederek gelir.ve Bu inanış temelinde gelişir.

    daha fazlasını Şuradan;
    http://www.alevicanlar.net/alevilik...ilik-nedir.html?highlight=anadolu+alevili%F0i
    http://www.alevicanlar.net/yazilar-...evidir.html?highlight=alevili%F0in+do%F0u%FEu
    http://www.alevicanlar.net/alevilik...latimi.html?highlight=alevili%F0in+do%F0u%FEu
    http://www.alevicanlar.net/yazilar-...enekte.html?highlight=alevili%F0in+do%F0u%FEu
    http://www.alevicanlar.net/alevilik...tarihi.html?highlight=alevili%F0in+do%F0u%FEu
    http://www.alevicanlar.net/alevi-in...levilik.html?highlight=alevilik+inan%FD%FE%FD
    http://www.alevicanlar.net/resim-ve...nun-kaniti.html?highlight=anadolu+alevili%F0i
     
    enelhak bunu beğendi.
  8. sessizlik

    sessizlik Üye

    Teşekkür ederim canlar ince ve nazik cevaplarınız için. Bunca şeyi sizleri daha iyi tanımak ve sizler hakkında yalan yanlış şeyler söylendiği zaman doğrusunu insanlara aktarabilmekti amaç benim açımdan.
    Umarım bu farklı bakış açısı değişir. Çünkü bizlerin bizden başka dostu yoktur.
    Sizleri çok seviyor ve selamlıyorum.
    İncelemeye devam edeceğim cana yakınlığınız ve içtenliğiniz için tekrar teşekkürler...
     
    enelhak bunu beğendi.
  9. enelhak

    enelhak Super Moderator

    Değerli Devran Can tesekkür ederim güzel cevaplarınız için. Sessizlik can sizlerede içtenliğini için tesekkür ederim :)
     
    devran bunu beğendi.
  10. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Saygideger Sessizlik Can

    Alevi Yasam Felsefesi Insanligin Dogusundan Beri Var Olan Bir Yasam Bicimidir..... Islam; Aleviligin yaninda yeni bir olusumdur, Insanligin dogusundan beri var olan bir yasam felsefesinin, 1400 yillik tarihi olan Islamla bagdasmiyacagi gercegini gormek zorundayiz, Dolayisiyla Aleviligin Islamla Ilgi ve Alakasi Yoktur. 1400 Yillik Asimile Politikalari Sonucu Bazi Canlar; Peygamberi Tanidiklarini, Kuranin kutsal bir kitap oldugunu kabul ettikleri iddalari elbette dogru degil.

    Alevilikte "Okunacak En Buyuk Kitap Insandir", Demesi bunun gercek yanidir.
    Alevilikte Din Yoktur, Alevilikte "Din" Sevginin kendisidir, Bu yuzden, Alevi yolu; Sevgi ve Insanlik yolu olarak yorumlanir.

    Size daha guzel aciklamayi, Saygi duydugum Canlardan Birinin Yazisini Gondermekle Aleviligi daha iyi anlamis olacaginiza inaniyorum.......

    Alevilik : İnsanlığın doğuşundan beri gelen ve menzil nerede bilinmez ama menzile kadar gidecek olan kadim bir yoldur. Bu ne demek? Alevilikte yaradılış yoktur doğuş vardır. Doğuş ilk ne zaman olmuştur? Alevi öğretisi buna cevap veremez. Çünkü bu bilimin işidir. Fakat insanlık tarihini güruhu Naci Naciye ile yani doğuşla başlatır. Neden Adem ile Havva değil? Çünkü Adem inanç söylencesine göre, çamurdan yaratılmıştır, Havva kaburgasından ve şeytan vardır hikayesinde. Oysa Alevilikte şeytana yer yoktur. Nereden biliyoruz? Şeytan kötülüğün aldatmacanın simgesidir. Kötülük ve aldatmacanın yolumuzda yeri yoktur. Şeytan ikiliğin simgesidir. Alevilikte ikiliğe yer yoktur. O yüzden Cemlere şeytan, herkes giremez. Cemde sorgu sual vardır. Hakk yolundan çıkanlara hesap sorulur. Şeytan insanları yoldan çıkarmak için vardır. Yoldan çıktım şeytana uydum Alevilikte yoktur. Çünkü akıl devreye girer. Yol öğretisi devreye girer. “Hakk Erenlerinin ise dini ve mezhebi yoktur. Yol vardır. Yol din değildir. Hakk Erenlerinin Yol´u Allah´a bağlı değildir. Hakk Erenlerinin Yol´u Hakk´a bağlıdır. Hakk Yol´unda dinin ne işi var? Hakk Erenlerinin Yol´unda Şeytan´ın ne işi var? Hakk Erenlerinin Yol´unda doğruluk vardır. Yani doğruluk Hakk´tır”
    Doğru, iyi, güzel, gerçek olan haktır. Hakk yolunda yürümekle sorumlusundur. “Hakk, evrenin hakimi doğrudur. Hakk ikrardır”. . (eğilip doğrulmak ile, aç kalmakla, iki yardım etmekle olmuyor) Rızalık razılık öğretisi bireylerin birbirinden razı gelmesi ve rızalık vermesini şart koşar. Bu ne demek kişinin hem kendini hem de toplum içindeki bireyleri denetlemesi demek kötü birine razılık verebilir miyiz? Her zaman yazıp söylerim. Aleviliğin nerden geldiği, tarihsel köklerinin, ne olmadığının zerre kadar önemi yok. Çok basit gibi görünen yol öğretisinin özün dışa yansıması olan sözlerini yani felsefesinin derinliğini doğru kavramak gerekir. Bunun içinde öncelikle bize verilmiş öğretilmiş değerleri kendi içimizde yıkmalıyız. Araştırmalıyız. Araştırmalarımızı, okuduklarımızı yaşam kültürümüzle karşılaştırmalıyız velhasıl sentez-analiz sentez doğruları alıp yanlışları atabilmeliyiz. Alevi yaşam zor zanaattır. Herkesin harcı değildir. Mangal gibi yürek ister. Bu yüzden Alevilikte yola çağrı yoktur, yola duruş vardır. Kendisine güvenen, gönülden yürekten yolu yürümek isteyenler, ikrar verip, talip olup, yola dururlar.
    Aleviliğin doğuş ve birlik yol öğretisi çok doğru kavranılmalı. Yolun özü ve temelidir. Neden Irk,millet, din, inanç-inançsızlık, cins ayrımı yok ? Neden 72 millete aynı nazarda bakarız. Yine söylenceye göre neden şit.? Neden kırklar cemi büyüğümüz, küçüğümüz bir. Neden sadece insan? Neden bir gömlekte ikiliği, birbirini yemeyi kabul etmez. Yolumuzun temeli üzerine oturmayan hiçbir görüş teori yaşam biçimi alevi öğretisinde uzun süreli olamaz. Popülist ve geçici olmaktan öteye gitmez.

    Alevilik binlerce kültür ırmağının oluşturduğu ummandır. Hiç bir şey gökten zembille aniden inmedi. Toplumsal ekonomik-sosyal, kültürel değişim ve gelişmeler yaşa***** bugünkü yaşadığımız konumdayız. Yaşadığımız evrende toplumların, insanların birbirlerini etkiledikleri, etkilendiklerini kendilerini değiştirip, dönüştürdüklerini, daha doğru ve daha gerçekçi , daha derin bilgi donanımlarına sahip olmak için çaba sarf ettikleri doğru değil midir? Alevilik dogmatik değil yenilikçi, ilerici, değişim ve dönüşümcüdür. Alevilik insanlığın doğuşundan beri var olan tüm kültürlerden iyi, güzel, doğru, hak ne varsa kendisine katmasını bilmiştir. Farklı kültürler ırmak ise kendisinin umman oluşu bu özelliğinden kaynaklanmıştır. Alevilik farklılıkları zenginlik olarak görür 72 millete aynı nazarda bakmasının dil ırk din ayırımı yapmamasının temelini oluşturur. Bu aynı zamanda bir arada birlikte insanca yaşamanın da zeminidir. Hangi kültür vardır ki eskinin bağrında kendisini geliştirip, yeni kendisini yaratmamıştır. Hepimiz biliyoruz kitaplı 4 din birbirinin devamı ve birbirinden esinlenmiştir. Kim diyebilir Yahudiler Hıristiyan´dı geçmişte, yada Hıristiyanlar Müslüman´dı.. Aleviliğin kökleri ortaklaşa toplum biçimine kadar iner. Ana kültü, bilinen anaerkil toplumsal yapıdan gelmektedir. Çok eski ve köklü bir inanışı temsil eden kendilerini yenileyerek sınıflı toplum biçimine karşı sınıfsız, ortaklaşa toplum kurmaya ve yaşatmaya çalışanların kültürüdür. Alevilik=Aleviliktir. Kendisine özgü ve kendisi için bir yoldur, farklıdır. Bu farklılığı kabul etmek gerekir. Hiçbir elbiseye sığmayacak kadar üryandır. Demdir, deryadır.

    Alevilik; Bilimin rehberliğinden insandan yana duruştur. Bir yaşam biçimidir. Alevilik hiç bir inancın yada ideolojinin ne bir uzantısıdır, nede zenginliğidir. Kendine özgü, kendisi için bir yoldur. İnsanlık tarihinden beri var olmuştur ve var olacaktır. Bu süreçte gelişen tüm olayları, olguları kendi felsefesine göre yorumlamıştır. Hiç bir inancı ve gelişmeyi reddetmemiştir. Yaşanan, tüm bilinen tarihsel gelişmelerde de hak ve haktan yana taraf olmuştur. Nerde duracağını bilmiştir. Aleviliğin insandan ve haktan yana duruşu, olmazsa olmaz koşullarında biridir. İslam coğrafyasında da yaşanan olaylarda inançsal bazda olmasa da, siyasal bazda taraf olmuştur. Alevilik; Ne Musa´yı, ne İsa´yı, ne de Hz Muhammedi dışlamıştır. (Hz. Ali, Hz.Fatma ve Hz. Hüseyni) gönüllerine mihman eylemiştir. Ama hiç bir zaman, gidip, onların içine de girmemiştir. Bu yüzden de başımıza gelmedik kalmamıştır. Dünyayı açıklaması bilimden yanadır. Alevilik Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır derken; kendisini bilimin rehberi değil, bilimin kendisine rehber edindiğini açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Bizler insanlığın var oluş tarihinden itibaren: Bilimin rehberliğinde insan ve insanlıktan yana duruşu olan, tavrı olan herkese sahip çıkıp gönlümüze mihman eyleyeceğiz. Bu demek değildir ki, onunla aynı inanç sistemi yada ideolojide olacağız. Bu konuda alevi felsefesi yeterince derindir ve kendine özgüdür. Başka oluşumlarda aramaya gerek yok, ne ararsan kendinde aranın geniş ve derin anlamlarından biride budur. Yaklaşık son 15 yıldır sürdürülen öze dönüş çabaları da kendimiz olmak içindir. Kendimizi orda, burada ifade etmek için değil, onu hep yaptık zaten. Bu anlamda kendi (alevi) felsefesinin derinliğini göremeyenler yada Aleviliğin ürettiği felsefeyi yanlış ve yanlı okuma açıları, alevi felsefe tarihini de sorunlu bir hale getirmiştir. Bugün bizlerin en çok yapması gereken kendimize verili öğretilmiş değerleri bir tarafa bırakıp kendi felsefemizi anlamaya çalışmak ve kendimiz olabilmektir. Alevilik hiç bir inancın ideolojinin zenginliği değildir. Alevilik sonsuz ve sınırsız bilgi birikimiyle, yaşamı sorgulamak yargılamak yorumlamak, yoğurmaktır. Bilimin rehberliğinde, Hakkın, insanlığın yanında taraf olmak, durmaktır. Nerede duracağını bilmektir.
    Alevilik sözün bittiği yerde başlar. Sadece yaşanır yol yürünmek içindir, sadece yürünür.

    Alevilik; Sevgi dini, Erdem okulu, Evrensel değerler bütünüdür. Sevgi mayamızdır. İçine sevgi katılmamışsa, maya bozuktur. Bencildir. Dildeki nefret, kin düşmanlık, özdeki bencilliğin dışa vurumu.. dildeki muhabbet, aşk, dostluk, özdeki özge canlılığın dışa vurumudur. Sevgi insanlığın özlemi, rızalığın, razılığın, rıza kentinin anahtarı... Yar aşkı, hak aşkı, yol aşkı bu üçleme çok önemlidir. Alevilikte evlilikler bu yüzden ikrar üzerinedir. Kadın ve erkek aşkın iki halidir. Bedeni aşıp ruha varırlarsa, bir olurlar. (Yine ikilik yok cins ayırımı yok, birlik var) Yar aşkını üretmek ve yaratmak gerekir. Hak aşkı, yar aşkının ürünü çocuktur. “Şer Havva´dır, Hayır ise Adem´dir. Adem Hayır´dır ama Havva´nın koynundadır. Bu yüzden Hayır lekelidir. Şer´in koynundaki Hayır´dan hayır gelir mi? Evrenin hakimi Hakk´tır. Hakk İkrar ve İman´dır. Hakk Erenleri ikrar ve imanı bilirler, Hayır ve Şer ile işleri yoktur. İkrar ve İman birdir, bir gömlektedir. Hakk hakikattir, hakikat doğruluktur ve halkımızın kalbinde bir noktadır. Nokta Hakk´tır. Hakk Erenlerinin yolunda, evlilikte kadın ve erkek birbirine ikrar verir. Yol´a alınırken de ikrar vardır.” Yazdıkça , yaşadığımız evrende Aleviliğin ne denli zor bir yol olduğunu daha net ve açık bir şekilde görüyoruz değil mi? İkrar vermek şerri kendine uğratmayacağına dair yemin etmek, söz vermek ve sözünden dönmemektir. Ancak insan sevdiği zaman şerden uzak durur. Ancak sevgi bencilliğin düşmanı, özge canlılığın dostudur. Evreni doğayı insanı sevmek. Tüm ilişki ağını sevgi üzerine kurmak... Bugün sosyolojik, psikolojik tüm sosyal bilimler ispatlamıştır ki sevgi ile büyüyen çocukların toplumsal düzendeki pozitifliğini, bu konuda daha çok ne yazılabilir ki? Sadece derin ve geniş düşündüğümüzde erdem okulu, daha yaşamın ilk ve her saniyesinde başlıyor. Ceninin mayası sevgidir. Kamil insan olma, Bireyin kendini geliştirmesi, yenilemesi, bilgi ile donanması, Hamdım-piştim-yandım kamil insana giden yolun süreçleri…Kamil insanlar topluğundan oluşan rıza kenti düşü, her daim canlıdır. Merkezine insanı alan ve etrafındaki her şeyi insana göre şekillendiren insanın ve doğanın yüreğine sığınma kültürüdür. Aşk ideallere doğaya ve insanlığa tutkuyla bağlanmaktır, tutkuyla sevmektir. Evrendeki tüm güzellikleri hissedip yaşamaktır. Yaşatmaktır. Sevgi bizim dinimiz başka dine inanmayız. Erdem evrensel değerleri sahiplenmek, savunmak ve yaşama geçirmektir. Yolumuz sevgi, aşk yolu, hak yolu. Sevgi rıza kentinin anahtarıdır.

    Alevilik; Hukuk, sosyal yaşam, Adil, Eşitlikçi, Paylaşımcı, Kardeşçe, Özgür ve Barışçıldır.Kırklar cemi söylencesini doğru kavramak gerekir. İnsanlar arasındaki adının önüne getirilen her türlü unvan ve sıfat yoktur. Hak olarak büyüğümüz, küçüğümüz yoktur hepimiz biriz, hepimiz eşitiz. Nerede birimizin canı yansa hepimizin canı yanar Ustalık, üstünlük bilgidedir; bilginin, bilince ve yaşama dönüşmesindedir. Alevi hukuk sistemi, toplumsal yaşam içinde çıkan irili, ufaklı sorunları kendi inanç temellerine göre çözmüştür. Alevi toplumu kendi yarattığı bu hukuk sistemi ile hem kendisini güçlendirmiş, hem de muazzam bir ahlak sistemi edep (eline diline beline) paylaşımcı ve eşitlikçi bir toplumsal yaşam yaratmıştır. Adildir: Ceza suç ile orantılı olup, kişiyi kötülüklerden arındırarak tekrar toplumsal yaşam içerisine dönmesini sağlamaktır. Yargılama, eleştiri, özeleştiri, arınma ve temizlenme amaçlıdır. En büyük ceza toplumsal teşhir ve tecrit olan düşkünlüktür. Paylaşımcıdır. Kardeşlik : Musahiplik kurumunun var olması bile kardeşliğe ne denli önem verdiğinin göstergesidir. Karındaşlıktan çok daha önemli ve etkilidir. Ömrü boyunca kendinden ve musahibinin her davranışından sorumlu olmak musahibinle birlikte dara çekilmek. Kişilerin birbirini ve kendini denetlemesi oto kontrol ve sorumluluk. Biliriz sorumlulukla özgürlük çatışmaz çakışır. Ne kadar sorumluluğuna sahip çıkar yerine getirirsen o kadar özgürsündür. Özgürlüğün sınırlarını sorumluluklar belirler… Barışçıldır. Bugüne kadar kendisinden farklı hiçbir toplumsal yapılanmaya karşı ne bir savaş açmıştır, nede müdahale etmiştir taki kendi sınırlarını ve insanlık hakları ihlal edilmediği sürece. Biz Hiçbir zaman başkalarının kapısına dayanıp, bizden olacaksınız demedik.

    Ne kadar çok şey yazabiliriz Alevi felsefesinin derinliklerine indiğimizde. Edindiğimiz tüm bilgi, yaptığımız tüm araştırmalarda kendi yol öğretimize yüzümüzü çevirdiğimizde bize ışık olduğunu görüyoruz. Elbetteki değişen şartlarda asimilasyon ve dejenerasyonu da katarsak yaşanılanlar ve suların bulanması doğaldır. Sular durulacak ve daha güçlü olarak bu bulanıklıktan çıkacağız. Bu yüzden Aleviliği Luvilikle, Sümerlerle, Mezopotamya, Haranla yada bilimin sustuğu yerlerde konuşturmaya çalışarak, ne başlatabiliriz ne de her benzer kültürlere eş tutabiliriz. Umman ırmaklara indirgenemez. Alevilik=Aleviliktir ve farklıdır. Tıpkı doğuş inancımızda olduğu gibi, varoluşla, doğuşla başlar. (ki ilk doğuş ne zamandır şimdilik bilimsel olarak net değildir). Yapacağımız tek şey, yol öğretimizin felsefi derinliğine inmek ve yüzümüzü yola çevirmektir. Farklılığımız zenginliğimizdir diyen Alevi yol öğretisi kendi içindeki farklılıkları ayrıştırmalara yol açmayacak şekilde değerlendirmesini bilme yollarını bulmak zorundadır. Aydınlarımızın, ustalarımızın sorumluluğudur. Bu sorumluluğu taşımayanlar, bu yükün altında ezilir ve vebalinde kalırlar. Bir gömlekte ikiliğe yer yoktur. Gelme gelme, dönme dönme, bu yol ateşten gömlektir giyebilirsen, demirden leblebi yiyebilirsen, Bu bir rıza lokmasadır paylaşabilirsen, ikrar verip öyle gel.

    Hayatcan

    Not: Sorulariniza ayrica tek tek cevap vermemi isterseniz, Canigonulden size cevap vermeye hazirim......

    Saygi ve Insani Sevgilerimle
     
  11. sessizlik

    sessizlik Üye

    Ben teşekkür ederim Enelhak can :) içtenliğiniz ve nazik cevaplarınız için.

    Baskoylu can yazı için teşekkürler, paylaşmış olduğunuz yazıyı okudum eklediğiniz için teşekkür ediyorum. Ben de baştaki yazdığım yazıda "Hakk yol bir diye düşünüyorum" demiştim ve yazıdaki düşüncelerin bazı kısımlarını katılıyorum. Benim açımdan görüş ayrılığı şu şekilde, -belki bakış açısından, kültür farklılığından yahut yetiştirilme tarzından kaynaklı olabilir bilemiyorum- ben şu şekilde düşünüyorum: Bilimin insan hayatında önemli bir yerinin olduğuna inanıyorum bu doğru ama bilimsel olan her verinin dogmatik olmadığına teknoloji ve çalışmaların artması sonucunda eski veriyi çökertecek yeni veri bulunduğunda eskisinin hükmü geçmediğinden -örneğin atom parçalanamayan en küçük birimdir denirken atomun parçalanıp onunda tanelere ayrılması gibi- insan aklının yanılabileceğini düşündüğüm için Hakk tarafından gönderildiğine inandığım kutsal kitapların bize yol gösterdiğine inanıyorum. Tabi dört kitaptan üç kitap döneminde bazı değişikliklere uğradığı için, diğer üç kitaplar hep bir soru işareti ile başlayıp soru işareti ile biterken Kuran'a olan inancım hepsinden önce gelir. İnsanın yanlış yapma potansiyeli her zaman olduğu için yön gösterici kitapların ve peygamberlerin gönderildiğini ve insanların bu şekilde diğer insanlar üzerindeki hakkını gözetmesi ve yaradana sevgi ile ulaşması ve ibadetini en uygun şekilde yapması için yol gösteren kaynaklara ihtiyacı olduğundan gönderildiğine inanıyorum.Sonuç olarak insan aklı ile her şeyin algılanabilemeyeceğini, Hakk tarafından konulan sınır dahilinden ötesine gidelemeyeceğine inanıyorum. Ben sizin Kuran'a olan itikatınızı, inancınızı, uyup uymadığınızı sınamıyorum kesinlikle yanlış anlaşılmak istemem. Ama benim bahsettiğim sadece öncelik sırası. Sizde bilimin ayetlerden daha kabuledilebilirlik potansiyeli var gibi algıladım biraz. Siz nasıl karşılarsınız, düşünürsünüz bu konuda bilmiyorum ama benim için önce kutsal kitap, sonrasında bilimsel veriler gelir. Ama paylaşmış olduğunuz yazıdaki bazı düşüncelere kesinlikle katılıyorum ama bu konuda biraz farklı bakıyorum olaya sanırım...Sizin düşüncelerinizi sınamıyorum ya da böyle düşünmeyen karşıt düşünceleri eleştirmiyorum bu da benim naçizane görüşüm belki ben yazıda söylenen bir kaç cümleyi yanlış da algılamış olabilirim. Sadece düşüncemi sizler ile paylaşmak istedim.

    Beni bu şekilde düşündüren düşünceleri alıntılayayım,
    "Hiç bir şey gökten zembille aniden inmedi."

    "Dünyayı açıklaması bilimden yanadır. Alevilik Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır derken; kendisini bilimin rehberi değil, bilimin kendisine rehber edindiğini açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Bizler insanlığın var oluş tarihinden itibaren: Bilimin rehberliğinde insan ve insanlıktan yana duruşu olan, tavrı olan herkese sahip çıkıp gönlümüze mihman eyleyeceğiz. "

    Belki ben yanlış algılamış olabilirim o yüzden bu kısımları biraz açarsanız sevirim yani Alevliğin bilime ve Kuran'a bakış açısı ya da öncelik sırasıda diyebiliriz.

    Sorularıma tek tek siz de cevap verirseniz sevinirim çünkü farklı insanların düşünceleri kafamda daha net düşünceler oluşmasına yardımcı olabiliyor. Hem farklı insanlardan yeni şeyler öğrenmeyi severim. Şimdiden teşekkür ederim..
     
  12. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Saygideger Sessizlik Can

    Foruma giremedigimden, size gec cevap vermemden dolayi bagislayin....
    Gonderdigim Yazida sizin sorulariniza cevap virildigini dusunerek, tek tek sorulariniza cevap verme geregi duymadim, Gonderdigim yazi sizin icin yeterli gorulmemis gorundugunden dolayi, Sorulariniza tek tek cevap vermemi istemissiniz, kisa kisa cevap vermeyi dusunurken, dusuncenize ve inanciniza saygisizlik olarak algilamayin, Inanclarimiz, fikirlerimiz ve dusuncelerimiz farkliliklarimizdir... onemli olan insan ozelliklerimizi on planda tutmak, insanliktan daha degerli bir varligin olmadigini kavramaktir.....
    Cunku Insanliktan baska Aklin Yolu ve Vicdan olgusu ile hareket eden baska bir varlik yoktur... Aklin yolu ve vicdan olgusunu yasama yansitmiyan bir cok insan, Insanliktan nasibini almamis, insanlik dusmanligi yapmaktadir.......

    Alevi inancidaki Ali Resimde Gordugunuz Ali degildir, Alevilerin Ali`si HAK ALI`DIR, Can Ali`dir, Canan Ali`dir, Coban Ali`dir.
    Aleviler Din, Irk, Mezhep, Renk Ayirimi yapmadan, 72 millete bir nazarda bakarlar... Dolayisiyla butun Peygamberleri sorgulama ve yargilama haklarinin olduguna inanirlar, Yapilan butun insanlik suclari ortaya koyar, Cennet ve Cehennem hesabindan uzak bir yaklasimla, taraf tutmadan, Vicdan sorgusu yapar karanliklari aydinliga cikarmak icin butun imkanini ortaya koyan bir durusa sahiptir....
    Dolayisiyla biz butun insanlari severiz, hatalari ve yanlislarinida ayni guzellikle mahkum ederiz, hatalarini ve yanlislarini mahkum etmek, Bazilari TarafindanHakaret, Saygisizlik ve kufur olarak algilanmaya calisilsada... Aklin Yolu ve Vicdan Olgusunu Yasama Yansitmanin, Insanlik Gorevi Oldugunu Dusunur.....

    Hz. Ali sizinde soylediginiz gibi, ilk islamligi kabul edenlerdendir, Hz. Muhammed`in amcasi Hz. Hamza`dan sonra en guclu Islamin kilicidir ve pehlivanidir.
    Dolayisiyla Aleviler 4 Kitaba ve inanca saygili olduklari gibi, OKUNACAK EN BUYUK KITABIN INSAN OLDUGUNU SAVUNURLAR... Yani Kuran`a inanclari yoktur.
    1400 yillik islamin asimile politikalari sonucu, bazi imam kilikli dedelerin Islamin bir kolu oldugunu kabul etmeleri, Alevilikle bagdasmiyacagini gorme gercekligini, Yol onderlerin deyimleri ile aciklanmaktadir........


    Saygideger Can, Alevilerin hepisi icki icer diye bir iddanin yalan oldugu kesindir, Bektasilerin Ramazan Orucunda Icki icmelerinden dolayi, Alevilere yonelik yapilan baski ve siddetin sonucudur, Ramazanda Icki icilmesinin gunah sayilmasindan dolayi, Bektasilere yonelik yapilan saldirinin sonucudur, yoksa Icki Icmiyen Aleviler cogunlukta.....

    Saz Alevilikte Semah Donemenin Demidir, Gercekleri ve butun guzellikleri canlandirmanin, sesi ile dile getirmenin, anlamanin, anlatmanin ve dinlemenin semboludur....

    Saygideger Can, Gusul Abdesti nereden icaat oldu ve kim tarafindan soyledigini bilmem biliyormusunuz, Hz. Muhammed`in 9 esinden biri olan Meymune ile Hz. Muhammed`in iliskiye girmesinden sonra, Suyu hazirliyan Meymune, Hz. Muhammed`e Gusul suyun hazir demesi ile Gusul Abdesti islam tarafindan alinir, ozellikle arap yarim adasinda su SIKINTISI yasandigindan dolayi, bunu bir gelenek haline gitirdiler.....
    Alevilikte temizlik basta tutulan bir olgudur, Yuregini, Kalbini, Gonlunu, Vicdanini ve butun Vucudunu temiz tutmayi bir gorev olarak bilir, dolayisiyla sadece Gusul Abdesti almakla temizlik olmuyor veya temizlenmis anlamina gelmiyor....
    Islamin 5 Sartindan Hic Birisi Alevilikte Yoktur, dolayisiyla Aleviligin Islamla Ilgi ve Alakasida yoktur,
    Dort Kapi, Kirk Makami Vardir...
    Alevilik; Sevgi ve Insanlik Yoludur.

    Alevilikte Ramazan Orucu Tutmazlar, Aleviler Ramazan Orucu Tutar diyenler Asimile olmus, Alevilikle ilgi ve alakalari olmiyanlardir.
    Alevilikte Hizir orucu ve Matem orucu var, matem orucun anlamida 12 hizmetler icindir, 12 hizmetler icin tutulan matem orucunu Muharrem orucu (12 Imam Orucu) olarak degitirilmistir.

    Sii/Sia (Caferi Mezhebi) taraftarlarin dusunceleri Alevilerle ilgisi yoktur, Hz. Muhammed`in olumunden sonra, Saltanat ve Ganimet paylasimindan dolayi, kendi icinde cikan kavgalari ve yaptiklari savaslar, insanligin kabul edemedigi katliamlari kiniyor, haksiza tepki, haklidan ve dogrudan yana olan bir durus sergiliyoruz.... yani hakliyi savunuyor, haksizi ise lahnetliyoruz.....


    Aleviler; 72 millete bir nazarda baktigindan dolayi, Irk, Din, Mezhep ve Renk ayrimi yapmadigindan dolayi, Erkek cocugu kimle evlenirse evlensin, eve gelin gelen bayan bas taci yapilir, asla fakli Din, Irk, Mezhep ve Renkten oldugundan dolayi distalanmaz, horlanmaz ve asaglanmaz... Alevilikte Kadin Kutsaldir.....
    Kiz vermemelerin sebebine gelince, Dinci, Irkci ve Milliyetcilerin Alevilere bakis acilarindan dolayi, Mutlu ve huzurlu olmiyacagindan dolayi, kiz vermek istemezler, baska bir art niyet yoktur... 72 millete bir nazarda bakan bir yaklasimdan baska bir sey beklemek yanlis olur.....


    Sah Ismail Alevi degildir, Bektasi`lige ozenmis, ve Alevileri katletmemis birisi oldugundan dolayi, Aleviler tarafindan sevilen biridir.

    Alevilikte; Gercegin Demine Huuuuuu deyimi buradan gelmektedir... Eline, Beline ve Diline Sahip olma olgusu yukaridaki sorunuza en guzel cavaptir, en yakini olsada, haksiz oldugu zaman, taraf tutmadan, haksiz oldugunu acik acik ortaya konusur....

    Hz. Ali resimde gordugunuz kisi ile alakasi yoktur, 1920 lerde Iranli bir ressam tarafindan hayali olarak cizilmis bir resimdir, Hz. Ali aslinda cok sisman, kisa boylu, saci dokuk, guclu biridir....

    Aleviligin Islamla ilgi ve alakasi olmadigi icin, Hz. Muhammed der, Islama inananlar Isa, davut ve Musa icin nasil bir hitap sekli kullaniyorsa, onlara bakis acisi nasilsa... bizimde butun Peygamberlere yaklasimimiz aynidir.... birini digerinden ustun tutmayiz, kendi donemlerine gore, hata ve eksikleri ile belirli bir topluma hitap etmis ve kendilerini soyle veya boyle kabul ettirmisler... dolayisiyla hic bir peygambere ayricalik tanimadan, birini digerinden ayrimadan, insan olarak gorur, ve saygi duyarlar......


    Yukaridaki alintiyi anlamadiginizi soylemissiniz... Alevilik Bilimi kendine Klavuz Secer, "Ilimden Gitmiyen Yolun Sonu Karanliktir" demesinin anlami, Bilim ve Ilimi kendisine rehber secer, Yani Alevilik Ilimin ve bilimin rehberi degilde, Bilim ve Ilim Alevilikte rehber olarak gorulur,
    Bilimin rehberliginden, yola cikan, Insanlik degerleri ayakta tutan, Insanliga dair butun guzellikleri savunan ve gercekleri ortaya cikarmaya calisan herkese ayrim yapmadan sahip cikar, Kendimize Mihman, (Misafir) yapariz bizden biri olarak goruruz... insanlik icin yaratilan butun degerler insanlik icin olacagindan dolayi, butun insanlari kardes ve yoldas goruruz........

    hararet nardadır sacda değildir,
    keramet baştadır tac´da değildir
    her ne arar isen, kendinde ara,
    kudus´ta mekke´de hac´da değildir


    Saygi ve Insani Sevgilerimle.
     
    DEMAN bunu beğendi.
  13. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    İlme Hizmet Edip, Uykudan Kalktım
    Sarık Seccadeyi Elden Bıraktım
    Vaizin Her Gün Ki Vaazından Bıktım
    Ramazanı Sele Verdim De Geldim

    Karnım Acıktıkca Kederim Arttı
    Hele Hac Kaygısı Ayrı Bir Dertti
    Paralılar Hemen Hac'oldu Gitti
    Seytanı Taşlarken Gördüm De Geldim

    Dört Kitabı Koyup Torbaya Astım
    Cennet Hurisinden İlgimi Kestim
    Muskacı Hocaya Sanmayın Sustum
    Agzının Payını Verdim De Geldim

    Aklım Ermez Ahret Eğlencesine.
    Saygım Var İnsanın Düşüncesine
    Hayal Cennetinin Has Bahçesine
    Yobaz Sürüsünü Sürdüm De Geldim

    İbreti Emelim İnsana Hizmet
    Eşim Bana Huri, Evim De Cennet
    Hacıya, Hocaya Kalmadı Minnet
    İrbiği, Tesbihi Kırdım Da Geldim
     
  14. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    İslam Cihat ile doymuyor kana
    Karıncaya dahi kıymayan biziz
    El ele el haka deyip bu yana
    Küfürü kibiri duymayan biziz

    Kendini bilirsen bilirsin hakkın
    Hak görmek istersen insana bakın
    Ben İslamım deyip dolanma sakın
    Camii´ye mescide uymayan biziz

    Gönülde çıktık biz Musa tur´una
    Aşk ile yandık can Mansur narına
    “Farz” deyipte Arapların karına
    Hac diyerek insan soymayan biziz

    Derisi yüzülen Halac Mansura
    “Enel Hak” dedikçe hep geldi sıra
    Artık yüreğimiz durdu nasıra
    Can içinde can´a doymayan biziz

    Geyikli Babayla pir Ebul Vefa
    İşi gücü gönül hoş ile sefa
    Hep bize mi düşer bu payda cefa?
    Kısas´a kısası koymayan biziz

    Baba Resul ile Baba İlyas´ı
    İshak´ın yürekten gitmiyor yası
    Serezli Bedreddin insanın hası
    Bu uğurda serden caymayan biziz

    Şah´ça çarpan yürek şu Celaliler
    Halk aşkına diyip coşa geldiler
    Onlara da “katli helal” dediler
    Milimce bu yoldan kaymayan biziz

    Hele Pir Sultan´ ın yurdu Sivas´a
    Her tarafı sardı baykuş yarasa
    Aldı yüreğimi bir garip tasa
    O dostun zülfüne deymeyen biziz

    Her gün katlimize yenisin ekler
    Köşe başlarında fırsatı bekler
    Ateşte semaha durdu yürekler
    Kaç can verdik bilmem saymayan biziz

    Maraş´ın katili şimdi kahraman
    Hep onlardan yana dönüyor devran
    Müslüman dedikçe öldük her zaman
    Zalimlere boyun eymeyen biziz

    İslamiyet yokken bizler var idik
    Ele bele dile daim yar dedik
    Ain-i Cemlerde duran dar idik
    Ulu ortalığa yaymayan biziz

    EZELİ´ yim insan ayım, güneşim
    Ocakta yanıyor kutsal ateşim
    Müslüman değiliz bizler kardeşim
    Gaflet uykusundan ay´mayan biziz
     
  15. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Hak Ehli Erenleri bilim damarından gelmektedir.
    Doğum anlayışlarını sır edip saklamışlardır. Kendilerine kim saldırdıysa onların kavramlarını kullanmışlar ve bugünlere kadar gelmişlerdir.

    Hak Ehli Erenleri sırlarını saklamak için 4 kapıya ihtiyaç duymuşlardır. Bunlardan üçü yalan biri gerçektir. Şeriat, Tarikat, Marifet kapıları bu dünyada hazırdır. Sırrı Hakikat Kapısı gerçektir ve başka bir alemdedir. Başka bir alem Kırklar katıdır. Kırklar katı Hak katıdır.

    Hak Allah demek değildir. Hak ile Allah arasındaki ikrarı Allah bozdu. Adem´i çamurdan yaptı. Meleklerine Adem´e secde kılmalarını istedi. Adem doğmamış, yaratılmıştır. Ana yolu Allah´tır.



    “Kırklar arş üstüne kurdular cemi

    Mahabbet hakkoldu sürdüler demi

    Balçıktan yarattı Mevla Adem´i

    Ben ol zaman atam belinde idim.” (Yeksani)



    Allah Adem´i çamurdan yaparken, Hak Ehli Erenleri babalarının belinde döl idiler...

    Yer gök yok iken iki derya vardı. Biri rahmet deryasıydı, biri nur deryasıydı. Rahmet deryasından nur deryasına gidecek yol yoktu. Bir gün rahmet deryasından nur deryasına iki damla su düştü. Önce Kubbe-i Rahman´a geldiler. Daha sonra cennet yolu ile, Hak Kapısı´nı Hakla***** Dünya´ya geldiler.

    Hak Ehli Erenleri Adem ile Havva´dan gelmezler. Yaradılışa inanmazlar. Hak Ehli Erenlerinde doğuş kavramı vardır. Doğuş için iki cins gereklidir. Hak Ehli Erenleri Naci veya Naciye güruhudur.

    Hak Naci ile Naciye´nin arasında, yani anne ve babanın arasında, su damlasının içinde gizlidir. Hak ölümsüzdür. Hak gendir.

    Tek tanrılı ve çok tanrılı bütün dinler insanın çamurdan yaratıldığını kabul ederler. Hak Ehli Erenleri doğumu bilirler. Anne rahmindeki bebeğin hareketini bilirler.

    Hak döllenmiş yumurta içinde gizlidir.

    Hak Ehli Erenleri üçleri, beşleri, yedileri, kırkları bilirler.
    Bu bilimsel bir süreçtir.
    Dinle bir ilgisi bulunmamaktadır.
    Üç; insandır, vücut-kan ve iradedir.
    Beş; ateş, toprak, su ve rüzgar ve insandır.
    Yedi; ateş, rüzgar, su ve toprak; can, canan ve çobandır.
    Sonuç olarak çocuktur.
    Çocuk gelecektir.
    Hak gerçektir.
    Hak çocukta vücut bulmaktadır.
    Şeytan nefste, Hak çocukta vücut bulur.
    Üçler, beşler, yediler budur.
    Peki, altı olursa ne olur?
    Meydan boş kalır.
    İnsanlık süreci durur.
    Yedi şarttır.
    Yedi olmaz ise kırklar olmaz.

    Vücudu olmayan yoktur. Görünmeyen yoktur.

    Hak Ehli Erenlerinin cenneti, cehennemi yoktur. Her şey insandadır ve bu dünyadadır. Doğum normal bir süreçtir. Bu yüzden Hak Ehli Erenleri birbirlerinin cemallerine, kalplerine, kalplerindeki bir noktaya taparlar.

    Hak Ehli Erenleri taşa, havaya, puta tapmazlar. Birbirlerine, Erenler divanına taparlar.

    Hak Ehli Erenlerinde tövbe yoktur, sır vardır.

    Adem ile Havva sürgündürler. Allah onları cennetinden sürdü, Dünya´ya çırılçıplak geldiler. Havva 36 doğum yaptı. Her doğumu bir erkek bir kızdır. Toplam 72 etmektedir. Dünyaya gelen 72 millet Adem ile Havva´nın çocuklarıdır ve sürekli ibadet yapmakta, tövbe etmektedirler, çünkü onlar sürgündür. İbadet ve tövbe onları tekrar cennete götürecektir.

    Üçlerin, beşlerin, yedilerin toplamı kırktır. Kırklar ise kırktır, kırk bir değildir. Kırk bir ise birdir. Kırk bir yoktur.

    Hak Ehli Erenlerinin tüm felsefesi sır üzerine kurulmuştur.

    Tek tanrılı ve çok tanrılı hiçbir dinin gereklerini yerine getirmezler.

    Örneğin namaz kılmazlar, oruç tutmazlar, hacca gitmezler, kiliseye girmezler...

    Putları yoktur, tözleri yoktur.

    Hak Ehli Erenleri birbirlerine taparlar, birbirlerinin cemallerine, kalplerine, kalplerindeki bir noktaya taparlar ki bu doğruluktur.
    Alinti.
     
  16. sessizlik

    sessizlik Üye

    Cevaplar ve alıntılar için teşekkür ederim. Anladığım kadarı ile sizler arasında da görüş ayrılığı var bizlerde olduğu gibi. Sanırım Aleviliği de kişinin bakış açısı ili müferit değerlendirme kanaatine vardım. Çünkü çok farklı cevaplar var ve açıkcası tatmin olmadığım bazı noktalar hala var ama dediğim gibi münferit olarak değerlendiriyorum. Genel olarak baktıgımda ise 72 millete aynı nazarda bakabilme açısından taktir ediyorum sizi. Bizlerin bu konuda hala eksiklerinin olduğu kanısındayım. Tekrar teşekkür ederim nazik cevplarınız için...
     
  17. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Saygideger Sessizlik Can

    Alevi Yasam Felsefesi, Raya-Hak yoldur, diger bir adi ile, Sevgi ve Insanlik yoludur.....
    Insanligin dogusundan beri var olan, Sevgi`yi ve insanliga deger butun guzellikleri kendisine hedef secmis, dogrudan ve guzelden yana olmasini, Eline, Beline ve Diline Sahip olmayi kendisine hedef ve amac edinen, hic bir Din, Irk, Millet, Mezhep ve Renk ayirimi yapmadan 72 millete bir nazarda bakan, yani dunya halklarin kardes olduguna inanan bir felsefenin, her hangi bir Din, Irk, Mezhep ve Ren`ge bagli olabilecegini dusunebilirmiyiz....

    Alevi Yasam Felsefesini Islamin bir kolu ve Islam inancina bagli oldugunu savunanlar ve savunmaya calisanlar..... 1400 yildan beri Islamin Aleviler uzerinde surdurdukleri Asimile politikasinin devamidir....

    Alevilikte; Mursit, Pir, Rayber ve Taliplik olgulari var....
    Islamda; Haci, Hoca, Imam, Muftu gibi olgular var......

    Alevilikte; Varolus inanci var...
    Islamda; Yaradilis inanci var.

    Alevilikte; Tanri insanin kendisidir, ENEL-HAK. Kendisini tanrida, Tanriyi kendisinde yani gercek Tanrinin Insanin Kendisidir olgusunu savunmaktadir, Boylesi bir gercekten dolayi, yol onderlerinden Hallac-i Mansur zindanlara atilmasindan sonra, donemin iskencesi olan 150 kirbacla soylediginden vaz gecmesini saglamak icin, vucudundan derisi kaldirildi, vaz gecmedigini gorunce, idam edildi, kurban keser gibi dograndi, yigin haline getirilerek, yakildi, kulleri nehire atildi... bir daha kimse ENEL-HAK diye bir soz kullanmasin diye boylesi hunarca bir katliam yapildi... Ardindan Nesimi`nin ENEL-HAK soylemesi uzerine, diri diri derisi yuzuldu, yuzulen derisi giydirildi ve cikarildi... insanligin kabul edemiyecegi boylesi iskence sonucu hakka yurudu... katledenler tarihin coplugune giderken, Hallac-i Mansur ve Nesimiler hala yasamaktadir...

    Hallac-i Mansur, Nesimi, Pir Sultanlar Islam Yobazlari Tarafindan Hunarca Katledilirken, Yol onderlerinin biraktigi mirasi takip etmek yerine, Islamin 1400 yildan beri surdurdugu katliam, cinayet ve insanligin kabul edemiyecegi her turden haksizliklarina katkida bulunmak istiyen, Icimizdeki Hizir Pasanin mugrutleri, Yola golge dusurmeye devam ettirmektedirler.

    Sonuc olarak Islamin 5 sartindan hic birisini Alevi Yasam Felsefesinde bulmaniz mumkun degil birini dahi bulma imkanimiz olsa belki gibi bir soru isareti kafamiza takilir.

    Asirlardan beri, Abdest Aldirilmamis Namaz kildiramamis, Oruc Tuturulmamis, Hacca gonderilmemis, bir yasam felsefesinin Islamla ilgi ve alakasi olabilirmi?
    Islam`da kan kardes olarak bilinen, Alevilikte ise IKARAR VERMEK olarak bilinen "Misayiplik" 7 kusak bir birleri ile kiz alip vermezken, Oz kardes gibi gorurken, Kendi kan kardesin kizini Alan Hz. Ali`nin Alevilikle uzaktan yakindan ilgisinin olmadigini, 1400 yildan beri surdurulen asimile politikalarin sonucu oldugunu gormek mumkundur...

    Amcasinin olgu, Kan kardesi, (bizde Ikrarar bilinir) ve damadi olan, yani kan kardesin kizini alan Hz. Ali... Alevi olmadigi icin Duskun gorulmez, eger Alevi olmus olsaydi, Ikrarin kizini almasindan dolayi Duskun ilan edilirdi.... Islam yobazlari ozellikle Abbasilerin 500 yillik politikasi ile, Aleviligin Islamin bir kolu olan Caferi (Sii/Sia) mezhebine bagli olduklarini ilan etmeye calismasi, acimasizca asimile politikalarin sonucudur......

    Alevi Yasam Felsefesinde, farkli dusuncelere ve farkli yorumlara sahip olanlarin geneline FARKLILIKLARIMIZ olarak algilanir ve hosgoru ile karsilanir, islamin butun cabalarina ragmen, 1400 yillik bir sureden beri, kismi olarak bazi kisi ve kisiler Alevilik icinde gorulmeye ve gosterilmeye calisilsada... Islam; Alevilik icinde yasamiyan ve yasiyamiyacak bir din oldugunu kavriyamadilar, cunku ikiside Barut ile Ates gibidir, bir birleri ile uyum sagliyacak ve hem fikir olabilecek ufak bir kivilcim bile yok.......

    zaman sorunundan dolayi.... Yine guzel bir alinti ile size; Alevilikde 3ler, 5ler, 7ler, 12ler, 40lar konu basligi altinda bunun aciklamasini yapmis olmamin faydali olacagini dusunuyorum.

    Saygi ve Insani Sevgilerimle.
     
    DEMAN bunu beğendi.
  18. sessizlik

    sessizlik Üye

    Cevabınız için teşekkür ederim ama gördüklerim ve izlenimlere göre aleviliği şu şekilde anlatabilirim. Siz diyorsunuz ki Aleviliğin Hz. Ali ve İslamla yakından alakası yoktur. Yanlışım varsa beni düzeltirseniz sevinirim.Farkı düşüncelerin ve görüşlerin olduğu bir mezhep alevilik. Ben Elhamdülillah Müslüman'ım. Kendi çevremdeki alevilerde "biz de Müslümanız" dedikleri için hiç bu şekilde bakmadım olaya. Siz de diyorsunuz ki alevilik İslam dışı bir şey yani alakası olmayan bir mezhep. İslamla alakası olduğunu söyleyen insanlar Aleviliği saptırmaya çalışan insanlardır, dediniz. Peki benim gözlemlediğim çoğu alevi kardeşim Müslümanız diyor. Ve Aleviliğin kökenlerine baktığımız zaman da Hz. Ali'ye ve Ehl-i Beyte yapılan haksızlıklara dayandığını görüyoruz. Sizin söylediğiniz gibi Alevilik Hz.Ali ile alakası yoksa Neden Alevilik? Neden adını Hz. Ali'den alan mezhebin Hz. Ali ile alakası olmadığını söylüyorsunuz, bunu merak ediyorum.Edebiyat okuduğum için Nesimi'yi, Hallac Mansur'u ve Pir Sultan'ı biliyorum elbette. Ama bize söylenen Hallac Mansur'un Enel Hakk demesi Ben Hakkım derken ki kasıt, "Ben Hakkın yansımasıyım" demek istemesinin yanlış anlaşılmasıdır. Yani ben yaratıcıyım demek değil, ben yaratanın aynasıyım demek... Yani ben bu şekilde okudum, öğrendim, biliyorum...
    72 millete aynı nazarda bakabilmek güzel bir şey tabii ki ve ben de zalimleri övenlerden olamam her zaman mazlumun yanında olmak gerekli ama islamı yanlış algılayan insanlar yüzünden tüm müslümünlara yobaz gözü ile bakımasının ve öyle nitelendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Sizin için söylemiyorum yanlış anlamayın, sadece "İslam yobazları" ifadeniz de umarım genelleme yoktur umudu taşıdığım için söylüyorum. Umarım, umduğum şekildedir.
    Sonuç olarak Aleviliğin İslamın bir parçası olarak düşünüyorum ben. Ama dediğiniz gibi İslamın şartlarını yerine getirmeyen insanların Müslümünlıkla alakası yoktur lakin ben Alevilerin içinde Kuranını okuyup, namazını kılıp, orucunu tutan insanların olduğunu da gördüğüm için şahsi olarak İslam içerisinde değerlendiriyorum.

    Alevilikte; Varolus inanci var.
    Islamda; Yaradilis inanci var.

    dediniz,
    bununla ilgili de şunu söyleyebilirim. Münferit olarak algılarsanız sevinirim çünkü ben de kendi düşüncelerimi sizlere anlatmak istiyorum, sizin düşüncelerinizi yargılamak için değil. Ben kendi düşüncelerimi bile sorgulayan bir insanım.
    Alevilikte varoluş inancı var dediniz, bugün varız, bugün evren var, bugün güneş, ay, su, hava, börtü böcek her şey var... Ama var olan her şeyin bir sonu vardır yüce Yaratıcı dışında. Ben de Yaradılış inancı taşıyanlardanım ama insan var elbet ama ömrü sınırlı ve her insan hep var olacak çünkü iki dünya var. Sonsuz var olacağımız yer ölümün ötesinde... Kişisel düşüncelerim, tekrar teşekkürler...
     
  19. devran

    devran Yönetici

    değerli can yanlış düşünüyor ve yanlış öğreniyorsunuz Aleviliği islamın dışında tutamassınız size garip geliyor biliyorum ama Aleviler İslamı yaşarlar Şeriatı değil
    bakın bunda bile fark var islam Kur anla gelen Yasak ve yapılması gereken Ögüt alınması gereken
    şeriat onun uygulanma biçimidir.
    biz de dört kapı kırk makam var lütfen önce bu konuları okuyun

    tabiki Alevilikte farklılıklar var ama bu kadar abartılacak değiller
    nasılki şafilik hanefilik hanbelilik ve maliki likte ayrılıklar varsa o kadar lar islamdan dışarıda değil ama günümüzde yaşanılan islamın Şeriatın dışındayız
    biz cana kıymayız şeriat hırsızın kolunu keser
    Alevilik Hz Ali ile alakası yok konusunu nereden çıkardınız?
    kırklar ceminde pirimiz Ali dir bizim ayrı olamaz
    eti kemikten ayırmayın lütfen
    alevilik bir yaşam biçimidir belki bu konu sizde farklı düşünceye sebebiyet vermiş olabilir
    Ehlibeyt ( Hz.Ali'nin ailesinden olanlar ki Peygamber soyudur pir soyudur ) soyundan olmayan lar ı ayrıtutabilirsiniz belki ama aleviliğinde islamında dışında değildir
    Aleviler de İnsan acanlı Kurandır demen in maksadı
    oku rafa kaldır değil oku uyguladır Kur anı oku ama uygulama ve Müslümanım de doğrumu sence :)




    Alevilikte; Varolus inanci var. Bu Tanrını kendini yaratmasıdır lütfen yukarıda vermiş olduğum konuları okuyun
    Islamda; Yaradilis inanci var. Bu Tanrının insanı yaratmasıdır


    Alevi inanışı İslamdan öncedir.
    meshepler islamdan sonra
    nasıl mı
    adem peygamberden Muhammed mustafa ya kadar olan her peygamberi bir tutar ve hepsini kabul ederiz

    sizden ricam konuları tekrar okuyun :)
     
  20. sessizlik

    sessizlik Üye

    Sevgili devran can , ben kesinlikle Aleviliğin İslam dışı olduğu görüşünü söylemedim. Aksine Aleviliği İslam içerisinde değerlendirdiğimi söyledim. Sevgili başkoylu canın yazısını okursanız benim de sizin söylemek istediklerinizi kendisine söylemek istediğimi anlarsınız. Ben sadece kendisinin şu sözlerine binaen yukarıda cevabı yazmış bulunmaktayım.


    Alevi Yasam Felsefesini Islamin bir kolu ve Islam inancina bagli oldugunu savunanlar ve savunmaya calisanlar..... 1400 yildan beri Islamin Aleviler uzerinde surdurdukleri Asimile politikasinin devamidir....

    Oz kardes gibi gorurken, Kendi kan kardesin kizini Alan Hz. Ali`nin Alevilikle uzaktan yakindan ilgisinin olmadigini, 1400 yildan beri surdurulen asimile politikalarin sonucu oldugunu gormek mumkundur...

    Islam; Alevilik icinde yasamiyan ve yasiyamiyacak bir din oldugunu kavriyamadilar, cunku ikiside Barut ile Ates gibidir, bir birleri ile uyum sagliyacak ve hem fikir olabilecek ufak bir kivilcim bile yok.......

    Kendisi Aleviliğin İslam dışında değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi lakin ben de çevremdeki Alevi kardeşlerimin Müslüman olduklarını söylediklerini ve İslamı tam anlamıyla yaşayan Alevilerin de bulunduğunu söyledim. Yanlış anlaşılma olmasın lütfen, ben Alevilik kavramını İslam içinde değerlendiren bir insanım. Sayın Baskoylunun söylediği sözlere yönelik cevabımı yazmıştım, bilmiyorum ben mi yanlış anladım ama kendisi Aleviliği İslam dışında değerlendirmek gerektiğini söyledi. Kendisi bu konuda yazarsa sevinirim tekrar. Siz de öncelikle baskoylu canın sonra silsilesinde benim cevabımı tekrar okursanız daha çok sevineceğim.Çünkü genel bir görüş değil kendisinin söyledikleri ile ilgili yazdığım bir yazıdır.Teşekkürler...
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.

Sayfayı Paylaş