Deniz Gezmiş'in avukatı idamı anlattı! Avukat Halit Çelenk: Yusuf, pencereden Deniz´in son nefesini verişini izledi. Yusuf infaz edilirken de, Hüseyin´i odaya getirdiler ve o da, Yusuf´un infazını saniye saniye gördü Bugün 87 yaşında olan, 5 yıldır kanser ve astım tedavisi gören, bir dönemin tanığı Avukat Halit Çelenk, Ankara Bahçelievler´deki evinin kapılarını AKŞAM´a açtı. 68 kuşağının önderleri, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan´ın, 6 Mayıs 1972 sabahı Ankara Ulucanlar Cezaevi´nin avlusunda darağacına gidişlerine avukat Mükerrem Erdoğan´la birlikte tanıklık eden Çelenk, âİdam Gecesi Anılarıâ adlı kitabında dahi söz etmediği önemli bir olayı AKŞAM´a anlattı. Çelenk´in âBir türlü gözümün önünden gitmiyorâ dediği saatler şöyle: YUSUF PENCEREDEN İZLEDİ Ulucanlar Cezaevi´nin avlusunda kurulan darağacı, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görülüyordu. Biz cezaevine geldiğimizde Deniz bu odaya alınmıştı ve pencerenin tam karşısındaki koltukta oturuyordu. Deniz´in biraz sonra can vereceği darağacı, tam karşısında duruyordu. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra Deniz´i darağacına çıkardılar. İnfaz sürerken, odaya Yusuf´u getirdikler. Yusuf, pencereden Deniz´in son nefesini verişini izledi. Yusuf infaz edilirken de, Hüseyin´i odaya getirdiler ve o da, Yusuf´un infazını saniye saniye gördü. Bunu kitabımda bile yazmadım, sadece Yusuf Aslan´ın, âDuydum Deniz´in sesiniâ sözlerine yer verdim. Biraz sonra aynı darağacında ölecek birine, arkadaşının infazını seyrettirmekten daha ağır bir işkence olabilir mi? 25 dakika can çekişti İNFAZ kesinleşince darağacında can vermenin ne kadar süreceğini düşündüm. Hukuk Fakültesi´nde okuduğumuz âAdli Tıpâ kitabında, asılarak ölümün birkaç dakika içinde gerçekleşeceği yazıyordu. Deniz´in infazını unutamıyorum. Deniz´in can vermesi tam 25 dakika sürdü. 87 yıllık yaşamda geçirdiğim en kötü zaman dilimi olan o dakikalardaki çaresizliğimi anlatamam. Avukat arkadaşım Mükerrem Erdoğan´la birlikte cezaevi doktoru ile tartışmaya başladık. Bunu fark eden cellat yanımıza yaklaştı ve âDeniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift ilmik kullandım. İnfaz çift ilmik kullandığım için uzadıâ dedi. Birkaç dakika içinde sona erecek olan infazın, çift ilmik atılarak 25 dakika sürmesinin adı da, âişkencedirâ. Cellatın açıklamasından sonra duruma itiraz edince, Yusuf ve Hüseyin´in infazlarında tek ilmik kullanıldı. 87 yılımın en zor anı Halit Çelenk idam gecesini â87 yıllık yaşamda geçirdiğim en kötü zaman dilimi olan o dakikalardaki çaresizliğimi sizlere anlatamamâ sözleriyle ifade etti. Çelenk idamın üzerinden 35 yıl geçmesine karşın o geceyi dair her şeyi çok net hatırlıyor. Mahkeme başkanı sigara içti DENİZLERİN idamı sırasında gözümün önünden gitmeyen bir başka sahne ise, idam cezasını veren mahkemenin başkanı Ali Elverdi´nin, bir ağaca dayanarak sigara içmesidir. Deniz, Yusuf ve Hüseyin darağacına doğru yürürlerken Elverdi, sigarasını tüttürüp havaya üflüyordu. Ben bu davranışı da, bir işkence olarak tanımlıyorum. Çünkü o sigara acı değil, bir keyif sigarasıydı. Deniz´in ayakları masaya değdi DENİZ, sehpaya çıkarıldıktan sonra ayaklarının altındaki tabureyi kendisi tekmeledi. Tabure masanın üzerinde bir süre döndükten sonra düştü. Ancak Deniz boşlukta asılı kalmadı. Çünkü boyu uzun olduğu için ayakları masaya değiyordu. Bu durumu gören Savcı Yardımcısı Veysi Sami, cellatı uyararak, âmasayı çek, masayı çekâ diye bağırdı. Bu süre içinde Deniz´in bilinci büyük bir ihtimalle yerindeydi. Darağacındaki kişinin o saniyelerde neler yaşadığını düşünebiliyor musunuz? Deniz´in boyunun uzun olduğunu bile bile, ayaklarının değeceği bir masa konulması, âişkenceâden başka hangi sözle açıklanabilir? kaynak:http://www.haberturk.com/haber.asp?id=11791&cat=110&dt=2007/01/11
Makaleyi okuyunca aklınızdan geçenlerin birçoğunu tahmin ediyorum 1 - 2 dakika sürecek idam 25 dakkada sonlandırılıyor bu da yetmezmiş gibi psikolojik işkence yapılıyor Yusuf'a Deniz'in İdamının izlettirilmesinin Yada Hüseyine Yusufun idamının izlettirilmesinin amacı nedir bunlar insanlığını kaybetmiş insanlar o mahkeme başkanının Allah Belasını Versin Gencecik İnsanlar Orda can Çekişirken o duvara yaslanıp siğara içien mahkeme başkanı emin olun insanlığından nasibini almamış O dönemin Kana susamış insanlarından birisi
bu nasıl öfkedir nasıl bir kindir insanların amaçları uğruna savaşmasını kabullenemeyen kendi çıkarlarını korumak için böyle gencecik insanların hayatına son veriyor acımasızca bu tür kişiler insanlıktan nasibini almamış şahıslardır ALLAH hepsini kahretsin
deniz gezmiş boyun eğmediği içim öldürüldü, haksızlıga, zalimlere boyun egmediği içim inandığı için sonun da öleceğini bildiği halde nasıl yezit HZ.HÜSEYİN'i katletirdi ise deniz gezmişi de haksızlık önün de egilmediği için öldürüldü. bizim tarihimiz de bu örnekler çok ama bi türlü sonunu da getiremiyoruz bu zalimliklerin ...
hayatta doğru bildiğinden şaşmayacaksın inançları uğruna ölenler daima kalplerde yaşamayı hak edenlerdir YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ Kahrolsun Faşizim
Çok güzel olmuş, ellerine diline ve yuregine saglık can dost pyalasımın için... Tüm dünya halkları kardeştir Yaşasın halkların kardeşliği.... Mahir, Deniz, Yusuf, Hüseyin izindeyiz.. Kahrolsun Emperyalizm ! unutmadık, unutmadık, unutturmayacağız..
kardesim paylaşım için saol ama cok üzücü bi paylaşım bu gercekten insan kahroluyor allah onları asanların belasını versin daha nediyim
Tarihin en acı olaylarından biri malesef . dar agacında üç fidan diye kitabını okudum . ne acıdırki aylarca etkisinden kurtulamamıştım . halada gördükçe tüylerim ürperir . ama bunu bizim zihniyeti bozuk insanlarmız henüz yeni algılamaya basladı aradan onca zaman sonra deniz .yusuf vehüseyinin fikirlerini haklı bulanlar çıkıyo ama nafile . dilerim vicdanları devreye girerde azaptan geberirler bu gencleri haksız yere astıranlar.
can dost öncelikli emeginden dolayı sana teşekkür ederim inanın okurken tüylerim diken diken oldu ama denizin dedigi gibi sizleri en ateşli devrimci duygularımla selamlarım hoşçakalın.......