kaf dağında yaşayan ve her ölümüyle birlikte kendi küllerinden yeniden doğan kuş. bir çok mitolojide ölümsüzlüğün sembolüdür. çeşitli kaynaklara göre 500, 540, 1000, 1461, 1700, 7006 veya 12994 yıl yaşadığı şeklinde tevatürler bulunmaktadır. kısa bir süre sonra öleceğini farkettiğinde kendine güzel kokulu çiçek, bitki ve yapraklardan hazırlanmış bir yuva hazırlar ve içine yerleşir. efsaneye göre yuvaya yerleşmesinin ertesi günü öğle vakitlerinde yuvasıyla birlikte yanan simurg-un küllerinden 3 gün içinde yeni bir simurg ortaya çıkar. türkçesi: tuğrul farsçası: simurg arapçası: anka mısır ve yunan mitolojisinde: phoenix diğer isimleri: sirenk, zümrüd-ü anka, hüma kuşu, bülbül-ü anka, devlet kuşu ********************* bir iran efsanesi, 30 kuşun simurg u bulma çabası. ve bir gün fark ederler ki simurg kendileridir. simurg 30 kuş anlamına da gelir. uzun boynunda beyaz bir halka bulunan, safran tüylü, güzel sesli, insana benzer kocaman bir kuş... kuşların sultanıdır. kaf dağı'nın ardında yaşar. efsaneye göre, kuşlar, sultanlarını bulmak üzere toplanıp yola çıkarlar bir gün... yol uzun, yolculuk zorludur. "aşk denizi"nden geçerler önce... "ayrılık vadisi"nden uçarlar... "hırs ovası"nı aşıp "kıskançlık gölü"ne saparlar... kuşların kimi aşk denizi'ne dalar, kimi ayrılık vadisi'nde kopar sürüden... kimi hırslanıp düşer ovaya, kimi kıskanıp batar göle... yolculuk bittiğinde, kaf dağı'nın ardına sadece 30 kuş varabilmiştir. sultanları simurg'u bulamazlar orada... sonunda sırrı sözcükler çözer: farsça "si", "30" demektir. ..."murg" ise "kuş"... "30 kuş", anlar ki aradıkları sultan kendileridir. ve gerçek yolculuk kendine yapılan seyahattir.
Güzel paylasim icin tesekürler Erhan. Ben bu kusu Harry Potter de ilk defa duydum. Ama merakt edipte arastirmadim nedir diye. Cok güzel hikayesi varmis meger.
çok güzel oldu bu mitolojiyi öğrenmem..geçenlerde simurg sözcüğünü ilk kez duydum anka kuşu olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım..hele şimdi 30 kuş ve huma kuşunun aynı efsanevi kuş olduklarını okumak çok enteresan geldi..mitolojik kahramanları severim..nedense ütopyamda hep varlar..paylaşımlar çok öğretici..burda okuduklarımı çok beğeniyorum..
beğendiğinize sevindim arkadaşlar.. eeee artık bende buna karşılık sizden güzel bir efsane bekliyorum..
emeğine sağlık can ALEVİLİK te önemli olanda bu değilmi "ve gerçek yolculuk kendine yapılan seyahattir."
okuyan arkadaşlara teşekkürler.. bu hikaye gibi destansı olmasada bizim dersim yöresinde de bir pepuk kuşu hikyesi vardır.. hani ferhat tunç un şarkısında "Şimdi bir dünya sığıyor yalnızlığıma Kirletilmiş gecelerde yitirdik yolumuzu Yok artık o zühre yıldızı, Şaşkınlığım ondan İnsanın aşksız, doğanın yarınsız, Yaşamın güçsüz bırakıldığı yürekte İnce bir sızıdır uçurumda yaşam tutkusu Yoksulluğum menekşe koktuysa ömrümce Ondandır üstüme başıma bulaşmış bu ay, Bu kenger, bu ışkın kokusu ondan Kar sularının aktığı derelerde Kırmızı benekli balıklarla yüzdüm ben Sevgilinin iki dudağı arasından çıkan söz gibi Dağlar arasında akan o suların rüyasında büyüdüm ben Anafatma suyu dedim içtim ben, Munzur dedim o aşkta arındım ben Duruldum ay gibi kalbimin ferahlığı ondandır Destan gibi yaaşayan yaşlılar gördüm Çınarlar, meşeler, ak kavaklar yaktılar, alıçlar vardı Şilanlar Yaban ördekleri inerdi dağ gölümüze, Turnalar semah tutardı gönlümüzde, Leylekler gelip yuva kurardı başımızın üstüne Bildiğimiz yek acılı kuş bepuk'tu o zaman Ürperir derinden burkulurdu kalbimiz O çığlığı duyduğumuz an Yanlışlıkla kardeş katili olan birinin Acısından kuş olup dağa çıkmasını Bepo, keko demesini dağ rüzgarı ile Kardeşlik özlemiyle uçurum şarkısı olmasını Bepo, keko, kam kışt mı kışt, kam şüt mı şüt Ömrümüz bu kadarmış menekşe kokusu Kederim ondandır biraz bu şarkım ondan Her annenin çığlığı her yaranın inleyişi Ezilmiş her çiçeğin sesi bepuk sesi ise En acıyan yeri kalbi ise insanın Bepuk kuşudur o artık kendi dalında Ne tuhaf şey savaşların dünyasında Menekşe tarlasının çocuğu kalmak Ay kararmadan küçük yıldız Dünyanın ötesine kovulmuş yıldız Sular kabarmadan ay kararmadan Savaşların külünden kurtar beni Katillerin de barış dediği bu yalandan, Bu vahşet dünyasından kurtar beni Bepuk kuşunun sesini duyan yoksa artık, Gören olmuyorsa bu acıyla çıldıranı Artık geçmiş zamandır Bu çöl yangınından kurtar beni Anlat dedi eski bir anı Anlat uçurum kıyısı solgun dünyayı Ordan başlasın artık barışmaya insanlık Dönsün herkes kendi menekşe tarlasına Umudum ondandır sevincim ondan Bepo, keko, kam kışt mı kışt, kam şüt mı şüt Kam şüt mı şüt, bepo keko, bepo keko"" dediği gibi