Sivas katliamı ile ilgili şiir ve ağıtlar

Konu, 'Alevilere Yapılan Zulüm! ve Katliamlar' kısmında seyduna_34 tarafından paylaşıldı.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    ATEŞTE SEMAHA DURANLAR İÇİN
    Ateş vardı. Can vardı. Canlar vardı.
    Yangın ve Ölüm vardı.
    Onlar ateşte semaha durdular.
    Benim Kabem insandır diyerek
    Dost senin derdinden
    Ben yana yana
    Ali Ali Ali
    Ben yana yana diyerek
    Canlar katledildiler
    2'Temmuz'da
    Madımak'ta, Sivas'ta
    Öldüler!
    Canlar "ölümü güzel kıldılar."
    Ali Yıldırım ("ATEŞTE SEMAHA DURMAK" kitabından alınmıştır)





    OY MADIMAK MADIMAK
    ölüler dirilirdi
    çıkamazdım ki otelden
    ben otelden hiç cıkamazdım ki
    her şeyi bilen bir adam gibi gelip geçerdi
    kış
    ve hayaletler halinde yaz sürüleri
    gündüz ve gece
    gece desem gece, gündüz desem gündüz
    ve desem ki sonuncu günü
    dünyanın insan eliyle yaratılmasının
    sonuncu günü
    Cansever ("ATEŞTE SEMAHA DURMAK" kitabından alınmıştır)










    "TAHRİK"
    biz kırıldık daha da kırılırız
    doğudan batıya bütün dünyaya
    ama kardeşin kardeşe vurduğu hancer
    iki ciğer arasında bağlantı kurar
    büyür, bir gün, zenginleşir orada
    çünkü Ali'yi dirilten iksirde saklı
    Hasan'a sunulmuş ağuda
    granitin de olur bır okyanus diriliği
    nehirler daha uysal akar
    bir çiçek nasıl uçuyorsa
    öyle sever, çalışır insan
    kıraçlar çarptıkca dağlara
    gül göçürür şafağından
    doğanın altın şafağından
    insanın altın şafağından
    tarihin altın şafağından

    biz kırıldık daha da kırılırız
    Cemal Süreya











    Geliyor... Geliyor
    Pir Sultanlar geliyor...
    geleceğim bazan uykudayken sen
    beklenmedik, uzak bir konuk gibi
    sokakta bir başıma koyma beni
    kapıyı sürgüleme üstümden

    usulca girecek, bir yere ilişeceğim
    bir zaman, karanlıkta, bakacağım yüzüne
    görüntün doyasıya dolunca gözlerime
    seni kucaklayacak ve gideceğim
    N. VAPTSAROV










    DERİN BİR KATLİAM
    bir gecedir gecelerden
    yıldızlar uyanmıştır
    kara kanatlı yarasa
    karanlığı kuşanmış
    kapımıza dayanmıştır
    OZAN TELLİ







    SİVAS'TA


    Bulutmu kaplamış acep Sivas'ı
    Tüm dünya ağlıyor milletim yasta
    Teknoloji çağı insanlık zamanı
    Diri diri insan yakıldı Sivasta

    Hayvanlar yürüdü ağzı salyalı
    Gazanız mübarek dedi çobanı
    Cehennemden korkan mervanın tornu
    Cehennem yaratı bak Sivasta

    Otuz yedi canın dinmez feryadı
    Kerbela dan yanı bilmem bu kaçıncı
    Zeki yüreğine işleyen bir acı
    Pir Sultan'nı da astılar Sivas'ta








    2 TEMMUZ

    2 Temmuz 93'te Sivas'ta
    Madımak'tan göğe yükseliyor kızıl yalımlar
    Seyre çıkmış polisler jandarmalar
    İçinde Ozanlar yazarlar sanatçılar
    Cayır cayır türküler şiirler
    Tutuştu yandı sazların telleri
    Şeytan diyor ki,
    Saçlarından yakalayıp aynı ateşe doğru sürmeli
    Çok şükür dışardaki vatandaşlara birşey olmamıştır diyen Çiller'i
    2 Temmuz 93'te Sivas'ta
    Madımak'tan kara dumanlar yükseliyor gökyüzüne
    Madımak'tan kızıl yalımlar yükseliyor
    Ama içindekilerden tek çığlık yok
    Edibe'nin saçları yandı
    Kirpikleri kaşları yandı
    Sonra ateş tüm bedenini sardı
    Yetiş ya Ali! dedi sustu
    Dışarıda itler kurtlar ulurken
    Onlar nefes söyleyerek
    Onlar semah dönerek
    Onlar şiir okuyarak
    Ve onlar saz çalarak yandılar
    Hasret'in önce sazı tutuştu
    Elinden bırakmadı onu
    Merhaba çocuk la karşıladı alevi
    Ah Dört Kurşun olsaydı dedi
    Bu canı sana vermezdim
    Koca Nesimi'nin
    Bıçak vurulmamış Kızılbaş bıyıkları
    Tutuşmuş yanıyordu
    Üç telli curasını bırakmamış
    Hala Olef Palma'ya ağıt söylüyordu
    Asım Bezirci
    Yeni kitabının başında yakalandı alevlere
    Kağıtları yanıp kül olunca
    Kömürleşmiş kalemiyle duvara
    Beni okuyun diye yazdı
    Parmakları yanmadan önce
    Akarsu sazına düzen vermekteydi
    Dumanlar gözlerine dolduğunda
    Alevlere dolanmış eşini farketti bir an
    Kırmızı ne de yakışmıştı
    Tutup öpmek istedi onu
    Elleri kavruldu
    Birden o türküsü
    Yanacağını söylediği türküsü aklına düştü
    Hüzünlendi
    Akarsu'yum yansam da
    Kül olup kavrulsam da dedi
    Sonunu getiremedi
    Yanıp kül oldu, kavruldu.
    2 Temmuz 93'te Sivas'ta
    Pir Sultan sevdalıları gencecik semahçılar
    Uçarak alevlere karıştılar
    Pir Sultan'ı dar'a çeken yezit soylulular
    Onları ateşe atmışlardı
    Otuz yedi can yanıp kavruldu
    Kömür oldu kül oldu
    Düşlerinde hep yananlar ise
    Kurtarılanlardı...










    Tarih 93, Temmuz’un 2’si,
    Can pazarı Sivas,
    Elim,yüzüm kan içinde,
    Gözlerim yırtılacak gibi,
    Yüreğimde korkunç bir çığlık…
    Kelime-i şahadet sesleri her dilde,
    Bir taraftan Azrail’in eli kolu bağlı,
    Çaresiz, takatsiz,
    Alıyor canları isteksiz.
    Camilere ulaşıyor 37 canın çığlıkları,
    Acıyor tanrının içi,
    37 kez ölüyor insanlık üst üste,
    37 damla yaş gözlerde,
    Hüzünlü bir öğlen sonrası her şey…
    Tanrı şahidimdir; utandı Muhammed,
    Kahroldu Pir Sultan,
    Anka dirilmek istemedi bu sefer.
    Kabe’de durmuş,
    Dönmüyor insanlık etrafında,
    Bakma Konya’da dönene,
    Kahrından dönüyor Mevlana,
    10 bin katilin tövbesini ediyor tanrıya,
    Zikrinde 37 canın…
    Ne dilim varıyor isimlerini saymaya,
    Nede hatırlamaya yüreğim…
    Halbuki;
    Hasret’in sesi hala kulağımda,
    Güzeldi, dalardım yüzüne;
    O düzgün sakalı,
    Bilge duruşlu gözlüğü ile,
    Hele elinde sazı,kapanırken gözleri…
    Ya Nesimi?
    O olmamışıydı Pir Sultana ses,
    O kulaklarda eski bir ezgi,
    O değimliydi içimizdeki son nefes…
    Şimdi bende ölmek istiyorum,
    Yüreğim kadar yanmak,
    37 can kadar mağrur ve zamansız…
    Ölmek istiyorum bir öğlen sonrası,
    Kerbela’da Hüseyin,
    Hasan olmak istiyorum…
    İstiyorum,
    Yezidim olsun Sivaslılar,
    Sebebim olsun…
    Ölünce;
    Her Sivas’ın gün batımında,
    Her türkünün en güzel nakaratında,
    En çokta Pir Sultanın duasında,
    Anılmak istiyorum ben;
    Zamansız ve onurlu her gidişte…
    Şimdi ölme değil,
    Yaşatma,
    Şimdi yanma değil,
    Yeşertme,
    Türkülerle yürüme,
    İnançla koşma zamanıdır dostlar…
    Şimdi insanca yaşam için savaşırken,
    37 canı diriltme zamanıdır …
    Onurlu ölümleri onurlu yaşamlarla,
    Onurlu dünleri onurlu yarınlarla,
    Yad etme,
    Kutsama günüdür dostlar…
     
  2. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    TÜRKÜLER YANMAZ

    Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
    Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
    Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
    Döktü yaprağını boynunu büktü

    Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
    Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

    Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
    Bilmez misin ki türküler yanmaz
    Günü gelir sanma hesap sorulmaz
    Dayanır kapına pir sultan ölmez

    Şu Sivas’ın elinde sazım çalınmaz
    Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

    Edip AKBAYRAM








    Varip Pir Sultan’i, analim dedik
    Askin dolusuna, kanalim dedik
    Meydanda bir semah, dönelim dedikm
    Kahpe tuzaklarda, vurulduk halkim..



    Salyali agizlar, kirli yürekler
    Elde ates, dilde Allahu-Ekber
    Insan yakmak icin, olmus seferber
    atesli dumanlara, savrulduk halkim



    Hasret Gültekin´im, Serkan Dogan´im
    Huriyem, Yesim´im, özbe öz Özkan´im
    Metin ölüm, Sait, Handan´im
    Hep birlikte yan, yana serildik halkim



    Yüzbin yobaz, bir Akarsu eder mi?
    Öldürülen, bu kacinci Nesimi,
    Özlem, Nurcan, Serpil, Belkis Gülsüm´ü
    Verdik, birer birer, kirildik halkim



    Metin, Asaf, Behcet, Asim Bezirci,
    Menekse, Sehergül, Gülender,
    Asuman, Yasemin, Erdal Ayranci,
    Et kemik bir yerde, derildik halkim



    Yandi özyurdun da, Özyurt Ahmet´im
    Kaynar ateslerde Ugur Mehmet´im
    Güpe gündüz isikti, Gündüz Murat´im
    Cem olduk günese, verildik halkim



    Koray Kaya´m, onbirinde dal fidan
    Ahmet Öztürk ile adasi alan
    Din icin yakildik 33 can
    Kara topraklara, karildik halkim



    Madimak´ta yanan 33 can
    Artik her birisi bir Pir Sultan
    Hizir´in dölleri yazsin bin ferman
    Gönüller icinde yer aldik halkim



    Muhlis´ine muhip olan, Muhibe´m
    Sulari’den arda kalan Edibe´em
    Cümlesi insana derki, Kabem
    Kanli kefenlere sarildik halkim



    Karinna Cuanna, Hollanda´li can
    Yaninda Muammer Hakan ve Kenan
    Bin beterdi Sivas, Ol Kerbela’dan
    Hüseyin´ce ölüp dirildik halkim



    Kizilgül’üm, söz düsürse dilime
    Mizrabim isyankar, vurur telime
    Bir gün olup hesap sorsam zalime
    Yobazlar elinden zar olduk halkim....



     

Sayfayı Paylaş