Peygamber efendimiz,'Fakirlikle öğünürüm .'demişti.Hz. Ali ,bu hadisimi işittikden sonra ,zaten kıymet vermediği dünya nimetlerine hiç kıymet vermez oldu.Okadar kı,eline bir şekilde para gecicek olsa,hiç bekletmez hemen dağıtırdı.Bu yüzden Allah'ın elçisi,kendısıne 'cömertliğin babası 'lakabını verdı. Birgün Hz. Ali eve geldi.Karnı cok acıkmıstı.Hanımı Fatıma Validemıze dediki: -Cok acıkdım yiyecek biseyler getir! Hz. Fatıma : -Ey sevgili eşim eve yıyecek hıcbır sey yok! -Peki para olarak ne var ? -Altı dırhem var.Bunu al,carsıdan yıyecek öteberı alda getır. Hz.Ali carsıya cıkdı.Yolda gıderkn ıkı adamın bırbırlerıye yakapaça tutusduklarını gordu.Kulak kabarttı.Biri digerıne: -Alacagımı hemen ver diyordu. Öteki: -İnan ,vallahi ,hiç param yok.Olsa neden vermeyeyım,diye cevap verıyordu. Konusmaları bu minval üzer devam edip gıttı. Bu iki kişinin alacak verecek sebebiyle birbirlerine girmelerinden fevkalade rahatsız olan Hz.Ali yanlarına vararak : -Ne için kavgalaşıyorsunuz ?diye sordu. Alacaklı: -Alacağım varbu adamdan ama ,karsı gelıyor vermıyecegını soleyıp duruyor. Hz Ali,borcluya döndü: -Borcunu neden vermıyorsun? -Yok ki... -Ne kadar borçlusun bu adama? -Altı dirhem . Hz Ali avcunda tuttuğu parayı hemen borçlu olan adama verdı. Adam,utana sıkıla ama,müteşekkir gözlerle Hz.Ali'ye bakarak ,parayı aldı ve brcunu ödedi. Bu durumda HZ.Ali sıkıntıda kalmıştı. Fakat ,iki kişiyi münakaşa etmekten kutardıgı içi, derın bır manevi huzur içindeydi.Eve boş dönmek durumundaydı.Kapıda , oğulları Hasan ve Hüseyin bekleşiyorlardı ki , babaların elleri dolu dolu gelece diye . Çocuklar : -Babacığımız , bize bir şey getirmedin mi ? Dediler. HZ.Ali , pek mahçup bır şekilde eve girdi . HZ.Fatıma : - Hoş geldin , ey Hasan ile Hüseyin 'in babası! Hani yiyeck bir şeyler ? HZ.Ali pek sıkılmış gibiydi : -Ey nur yüzlü eşim , yolda alacak verecek yüzünden münakaşa eden iki kişi gördüm. Nerede ise birbirlerini döveceklerdi.Ben , bu münakaşayı kesmek ve bir hayır elde etmek için , bütün paramı borçlu olana verdim , o da borcunu verip kurtuldu HZ.Fatıma' nın nurlu yüzüne taptaze bir tebessüm yayıldı : -İyi etmişsin , Allah ecrini versin . Allah bize yeter ! Dedi . Fakat , beri yandan çocuklar ağlaşıyorlardı. Çünkü , evde yiyecek bir şey yoktu . Çok açtılar .Hemde , HZ.Fatıma , azıcıkta olsa , çocukların ağladıgını görünce , hüzünlenmişti . Bu halde HZ.Ali ' de derin bir şekilde etkilendi ....İçinden : " Varayım Resulüllah ' ın yanına , mübarek yüzünü görünce , içim ferahlar , şu sıkıntılı halimden de bir nebzecik olsun kurtulurum !" diye düşündü . Hanımına : - Ben, yine çarşıya çıkacagım , birazdan dönerim , dedi ve çıktı. Yolda yürüyordu .Bir adam , elinde yularını tutup çektiği besili bir deve ile geliyordu. HZ.Ali' yi görünce , konuştu : -Ey , Allah'ın kulu ! Devemi satıyorum .Alıcı olur musun ? HZ. Ali : - Talip olamam zira hiç param yok, dedi. Deve sahibi : - Hiç önemi yok , sana veresiye satarım , diye karşılık verdi . -Devenın değerı ne kadardır ? -Yüz elli dinar ama , sen yüz dinar versen olur. -Kabülüm , dedi , HZ.Ali . Deveyi alan HZ.Ali , eve dönerken , bir başka adama tesadüf etti. Adam, dikkatli gözlerle , pek gürbüz ve bakımlı olan deveyi süzüyordu. HZ.Ali ise oralı değildi.Yani ağır ağır yoluna gidiyordu. Adam , deveye heves etti ve almak için : - Bana deveyi , satar mısın ? Diye sordu . Birden bire durdu HZ.Ali : - Anlaşabilirsek neden olmasın ?Dedi. Adam: - Ben bir fiyat vereceğim ki,sen olmaz demeyeceksin. HZ.Ali : -Ne vereceksin ? Adam : -Üç yüz dirhem , dedi . - Pekala , yuları tutuver , hayırlı olsun ! Adam , parayı naklen saydı ve HZ.Ali ' ye verdi. Büyük bir sevinçle , doğruca azar yerine giden HZ.Ali ev için aşırıya kaçmadan bütün ihtiyaç maddelerini aldı .Bir kaç kiloda meyve adı .Eve geldi. Hanımı ve çoçuları, sanki bayram ettiler. HZ. Ali, yemek yiyip karnını doyurduktan sonra, ??Allah?ın Elçisinin yanına gidiyorum...?? Diyerk evden cıktı. Yolda, HZ Peygamber ve arkadaşlarına rastladı ve sordu: - Ey Allah?ın Resulü, nereye gıdıyorsunuz? - Sana geliyorduk. - Ben de size geliyordum. Peygamberimiz, tebessüm ederek dedik: -Ya Ali, deveyi kimden aldın kime sattın? HZ. Ali -Allah ve Resulü daha iyi bilir. Peygamberimiz: -Ya Ali! Dedi. Sana deveyi satan Cebrail; satın alanda İsrafil idi. Deve de cennet develerindendi. Yollda kavga eden müslümanı sıkıntıdan kurtardığın için Allah, sana dünyada verilmek üzere elli sevap yazdı. Ahirette vereceği mükafatı ise, kendisinden başka kimse bilemez. KAYNAK; AHMET EMİN TEMİZ CANLARIN AFFINA SIĞINDIM...
olayın vermek istediği ders itibari ile kusursuz bir nitelik taşıdığı açık... teşekkürler tercandağları