Evet canlar. Bir alevi osmanlı zihniyetini savunabilirmi. Hemen her tarih kitabı osmanlının farklı inançlara hoşgörüsünden bahseder. kiliselerin ve camilerin yanyana olmasını buna örnek olarak gösterirler. Aleviler dinsiz bir toplulukmuyduki osmanlı alevileri katletti?? BİZ SANA MECBURUZ ATAM SENİ COK ÖZLEDİK...
alevilerin dinsiz oluşunu ispatlasınlar ondan sonra osmanlıyı hoşgurulu olarak tanıyalım elbetteki degildi kızıl barbar diye anılan osmanlı padişahı yavuz sultan selim bunun en büyük örnegidir..alevileri öyle bir vahşetle katlettiki tarihe bile adını yazdırdı...
OSMANLI DEVLETİNİ KURANLAR KİMLERDİ, YÖNETEN KİMLERDİ. OSMANLI AHİLİK VE BEKTAŞİ DERGAHINI DUALARI İLE KURULDU, YENİCERİ OCAGININ ADINI BEKTAŞİLER VERDİ SONRA NE OLDU OSMANLI SÜNNİ İNANIŞIN ESİRİ OLDU VE DEVLETE CAN, KAN VERENLERİ UNUTTULAR VE ZULMETMEYE BAŞLADILAR. SÖZDE DİN ADAMLARINI YAVUZ GETİRDİ OSMANLIYA HALİFELİK FALAN DERKEN NELER NELER OLDU. OSMANLI ÇÖKÜŞE GEÇTİ VE 1. DÜNYA SAVASINDA HALİFELİK GÜÇÜNÜ KULLANMAK İSTEYEN ÇOK OLDU. İSLAMA NİFAK SOKTULAR, SAVASI SOKTULAR. KARDEŞİLĞİ YOK ETTİLER. GELDİLER BİZLERİ DİNSİZ DİE KATLETTİLER. DİN NEDİR BİLİYORLARMI ACABA BUNLAR, ŞERİAT NEDİR BİLİYORLARMI BUNLAR ACABA... KAFADAN SAVMA KONUSYUYOLAR. HABERLERİ BİLE YOK ANLAMAK İSTEMİYOLAR HİÇ VEYA İSTEMİYORLAR. İŞLERİNE GELMİYOR. ALEVİLİĞİ BİLİYORLARMI HİÇ, ŞERİATIMIZI BİLİYOLARMI HİÇ. ŞERİATCILAR BENİ DİNLEYİN SİZ ŞERİATCI DEĞİİLSİNİZ, SİZİNKİ ŞERİATMII GELİN BİİZiM ŞERİATIMIZI GÖRÜN. YOLSUZDAN YOL ÖĞRENMEYİZ BİZ GELİN YOLU ÖĞRETELİM SİZE. SİVASTA DİNSİZLER DİYE BAĞIRANLAR, İNSANLARI YAKANLAR SİZDİNİZ. BİRDE MÜSLÜMANIZ DİYORSUNUZ. TEKBİR SESLERİYLE YÜRÜYÜP GİDİYORSUNUZ BİRDE ŞERİAT İSTİYORSUNUZ, YETMEDİ BİRDE KAHROLSUN LAİKLİK DİYORSUNUZ. SİZ MÜSLÜMANMISINIZ. ADINIZ MÜSLÜMAN ÖZÜNÜZ YEZİT KALMIŞ ANLAŞILAN.
Hayır tarihe baktığımızda bunu çok açık görebiliriz. Birbirlerine bile tahammül edememişler iktidar için kardeşlerini kesmişler Alevilere binbir zulüm yapmışlar nerde onlardaki höşgörü Osmanlıda olsa olsa hor görü olur bence Allahtan mustafa Kemal Atatürk gibi bir ışık doğmuşta kurtulmuşuz osmanlıdan
OSMANLI KURULUŞUNDA OĞUZ TÜRKLERİ VE TÜRKMENLERDEN OLUŞAN BİR KADRO İLE KURULDU, DAHA SONRALARI OSMANLI PADİŞAHLARI SALTANATLARINA AVRUPADA BULUNAN GÜZEL BAYANLARLA "CARİYELERLE" BERABERLİLĞİNDEN DOĞAN MELEZ ÇOCUKLARI PADİŞAH OLDUKTAN SONRA, ARAP KÜLTÜRÜ ALTINDA KALMAK SURETİYLE , OTURDUĞU KOLTUĞUN VE SALTANATIN SAHİBİ OLAN ATALARINI UNUTMUŞ VE MELEZLEŞMİŞTİR. ONLARINDA .BİR ÇOUĞU KBABAALARI GİBİ GÜZEL BAYANLARI KENDİLERİNE CARİYE YAPMIŞ 1453 YILINDA İSTANBULUN FETHİNDEN BİRKAÇ ASIR ÇALIŞMADAN ÜRETMEDEN VERGİ ALDIĞI BAZI DEVLETLERİN GELİRLERİ İLE AYAKTA KALABİİLMİŞTİR. TAA Kİ BALKAN SAVAŞLARINA KADAR. 1517 YILINDA YILDIRIM BEYAZITIN OĞLU OLAN YAVUZ SULTAN SELİM ZAMANINDA ONLARIN FİLOZOFLARI SAYILAN EBUU SUUT GİBİ KİŞİLERİN TÜRKLÜK OLAN VE OSMANLIYI KURAN TÜRKMENLERİN BÜYÜK BİR KISMINI KIRDIRMIŞ VE BABASINI YERMİŞTİR. "EBU SUUD FETFALARI" TÜRKMEN OLAN ALEVİLERİ ORTADAN KALDIRMAYI AMAÇLAYAN BİR DİZİ FERMAN ÇIKARMIŞ VE UYGULAMIŞTIR. DAHA SONRA 2.MAHMUT DÖNEMİNDE DE AYNI FETFALAR SÜRMÜŞ VE OSMANLI KENDİSİNİ KURAN ATASINI MAALESEF SAF DIŞI EDİP BAŞKA ALEMLERE YÖNELMİŞ OLDUKLARINI DÖNLİYORUZ. ALEVİLERİN ÖLDÜRÜLMESİNİN SEVABININ FETFASI BİLE YAYINLANMIŞ. YANİ OSMANLI TÜRKLÜKTEN ÇIKMIŞ ADETA ARAPLAŞMIŞTIR. KOSKOCA OSMANLI DEVLETİ NİÇİN TÜRK DEVLETİ ADINI ALMAMIŞ? KURULUŞUNDAN BU YANA BİRÇOK BEYLİKLERİ İÇİNDE TOPLAYAN ONLARLA BERABER OLAN ATALARINI UNUTMUŞ VE KENDİ ALEMLERİNE SUNNİ İSLAM YAPILAŞMASI İÇİNDE DEVAM ETMİŞ VE BABADAN OĞULA GEÇEN SALTANATIN DEVLETİNİN DEVAMLILIĞI NE Y AZIKKİ SON OSMANLI PADİŞAHI VAHİDETTİN ' E KADAR SÜRMÜŞ VE ÜLKE PAYLIŞILMIŞ VE PARÇALANMIŞTIR. ATATÜRK ÇAĞDAŞ HERKESİ İÇİNDE BARINDIRAN HERKESİN KATILIMINI SAĞLAYAN BİR YÖNETİMİ GETİRİP SANAYİİ DEVRİMİ BAŞLATIP DİĞER DEVRİMLERİ İLE BİRLİKTE ÜLKEYİ ŞİMDİKİNDEN DAHA ÇAĞDAŞ HALE GETİRMİŞTİR. HERKESE EŞİT DAVRANMAYAN BABADAN OĞULA GEÇEN SALTANATTA HOŞGÖRÜDEN SÖZ EDİLEBİLİRMİ? DAHA ÇOK ŞEYLER VAR AMA RÜTÜK BAŞKANI VAR BELKİ BURALARA KADAR UZANABİLİR. YAZAMIYORUM. HERKESE SAYGAI VE SELAMLARIMI SUNARIM.
osmanlının hoşgörüsü diye birşey yok hepsi uydurmaca düzmecedir .Hacıbektaşın ,Yunus emrenin görüşlerine inanan Anadolu alevi Türkmen halkına arap kültürünü dayatmış çoğunluğu alevi halkı , arap geleneklerine hizmet ederek asimile etmiştir bunun sonucuda günümüzdeki gericilik ve yobazlık osmanlının çıkmazlarından biridir . osmanlı ulupirimiz Hacıbektaş velinin desturlarıyle kurulmuş sonraları arap ülamaların etkisiyle bektaşi pirensiplerinden çıkmıştır sonuç olarakda büyük eziklikle çürüyüp yıkılmıştır ,aslında çok ibret alınacak olaylarla doludur osmanlının tarihi ,600 yılda okuma yazma oranı %4 bilem yoktu bu durumu aklı olan çok iyi düşünmelidir kısaca bitirirken osmanlı benim geçmişim değildir savunulacak bir yanıda yoktur.
elbette değidi. örnekerii vermeye kalksak düzinelercesi yazılır....haçlı ordularına dahi bu kadar acımasızca saldırılmadı diye düşünüyorum.
osmanlıyla aliviler arasında geçen tarihsel olaylarda kendimi bilgili saymıyorum.Ama az da olsa aklımda kalan bazı seyleri burda ayzmak istedim.Hatam yaparsam arkasaşlardan beni teyit etmelerini istiyorum.boylece bende doğrusunu oğrenmekten mutluluk duyarım. Türklerin islama girişi talas savaşıyla olmustur.Yani türkler hristiyanlardaki misyonerlerle yada musevilerdeki gibi nili yarak geçmemişler.Biz muslumanlığa savaşta mağlup olarak geçmişiz.Zaten ondan sonra hep din adına savaşıp durmusuz.Eski türk göçebe oldukları için bulunduğu coğrafyay ayak uydurma kabiliyeti vardır.Türkler yeni ulkeleri işgal etmekle kalmamamıslar onlar kabına gore şekle girmişlerdir.Nasılki amerika ırağı işgal ederken kendini demokrasi savunucusu oalrak meşrulastırmıssa türklerde aynı sekilde kendini islamla mesrulaştırmıslardır.Yani işgal ettiği o ulkenin insana demiştirki senin hakanın sultanının onemi yok ister.hatta bazı milletten olsun o daonemli deil.yeterki Allahın sevdiği kulu olsun İslam bir olsun diye diye türkler osmanlı imparatorluğunu kurmayı basarmıslardırr.Yani emri altındaki islam topluluklarını uyutmustur.Bu araya kadar bu okuyan için kotu gorune bilir ama işin doğasında bu var.yani politikanın doğasında.politika eski yunancada "cok yalan" manasına gelmektedir.şimdi dedik yaa turk kendi islam-mucahid diye kendileri one cıkarırken bir yerde bi foyası ortaya cıktı.oda yavuzun mısır seferidir.Eğer yavuz hakketen cok manlı musluman olsa mısır hukumdarına derdiki sende muslumansın bende .amaç islamı bir etmekse kimin kazandığı onemli olur mu bosuna musluan olmesin gel sen geç tahta diye bilirdi.Ama onun yerine askerliini cole surdu.Çok buyuk askeri taktik olarak gosterin bu askeri cole surme isi acaba o zamanlar sarıkamıs faciasıda olmasın.... Neyse konuya girerim mısırın fethnde olduğu gibi islam adına yasanan koltuk savası doğuda diğer musluman kavim aleviler uzerinde de oynandı.Cunku ehl-i beyt bağlı olsan aleviler safii ve şii olan iran-safavi devletine inanç oalrak daha yakındır.osmanlıda sunni dir.İşte islamları birleşitrme amacıyla halife olma askıyla fetheden yavuz sultan alevilere kendi dininden olmayan insanları diğer dini azınlıkları yıllarca kollarken imtiyazlar verirken anadolu cocuklarını savaşa atarkenki osmanlı topraklarında anadolunun çesitli yorelerinden alevi insanınız bu devlet için olurken pek mucahid yavuz alevileri doğu anadoluda katletmiştir.sadece iranın etkisi oralara yayılmasın diyee.eeee diyeceklerdiki yavuza gavura bile bu kadar imtiyaz varken aleviye niye yok.Ne diyecekti kafir bunlar....kafirlikle falan ilgisi yokk.ehli beytten korktu.hatta gucel bi sey anlatıyım.bu dipnot olsun.usame bin laden ırak-iran savasında bi fetva verir.fetva su dur.amerikaya daha azla yuklenmeyin.nedenide acıklar.iran safiidir şiidir.Onlar amerikadan daha buyuk seytan artık cihadımız irana.bunu bi roportajda duydum.ondan soran ırakta patlayan bombalar hiç susmadı.Bunların din kardeşliği mezhepçilikmiş meğer.iram amerikdan daha buyuk seytan evet bunu ladin diyoo hani bazılarımız onu cok sevmişti mucahidleriydi kahramnalarıydı.niye ladin boyle oldun acaba sende osnalı tarihinimi okudun yavuza mı ozendin yoksa...bu arda iranı hiç sevmem ne de rejimini. Bunları yazan ben sunniyim.Alevi değilim.ama alevi arkadaşalrım var .sanıyomki bu ilgi burdan geliyoo.Ataturku ebnde cok seviyorum ama onunda bu konuda hataları olabilir.belkim o zamanın sartları buydu.Ama tek millet tek din politakısı bu yuzyıla yakısmıyoo.Artık osmanlının mirasını bıraktığımıza gore bu kotu alıskanlımızdanda inşallah kurtuluruz.
merhaba canlar.öncelikle şunu hatırlatmak da fayda vardır diye düşünüyorum.osmanlı dönemin de yeniçeri ocağının kurulmasın da en büyük katkıyı HÜNKAR HACI BEKTAŞ-İ VELİ vermiştir.bir ikinci konu ise yavuz sultan selim zamanın da bektaşi tekkelerin de takılan küpe(bal küpesi) ki bu küpe'yi ilim sahibi olan ve ''ER'' olup içeri girip İÇ-ER-İ olan can'a veriliyordu ki cahil ve de karaktersiz yavuz sultan selim bektaşi tekkelerinde ki bu küpenin ne anlama geldiğini bilir ve kulağına bir küpe takıp alevileri öldürmek için yola çıkar ve görenler yavuz sultan selim'in şah hatayi yanlısı oldugunu sanmıslardır ama o taktıgı küpe bal küpesi değil 'ker' küpesi idi...ve yavuz sultan selim 'ker'i böyle bir sinsi plan ile 40 bin alevi canımızı hunharca öldürmüştür...hak erenler yarıdmcımız olsun.muhabbetle...
osmanlı imparatorluğu zamanında alevilere verilen ceza ve hükümlae artık gün ışığına çıkmaya başladı artık biliyoruzki alevilik osmanlı zamanındada ço büyük kıyımlara maruz kalmıştır ve bu kıymlarda osmanlı imparatorluğu zamanında verilen cezalar ve tutanaklarda anlıyoruz bu tutanaklarda bazıları aşağıda verilmiştir. 8 - 21 Sayfalar İRAN?A GİDEN 20 KIZILBAŞ TÜRKMEN?İN KATLEDİLMESİ YAZI: 17 Zilka?da sene 962 (Eylül 1555), Padişah Kanuni dönemi, sadrâzam Kara Ahmed Paşa?dır. Osmanlı devletinin en muhteşem dönemi olup yabancılar bile Padişah?a ?MUHTEŞEM SÜLEYMAN? diyorlardı. O yıl İran?la Amasya, Avusturya ile 6 aylık silah bırakma antlaşması imzalandı. KİME: Erzurum Beğlerbeği?ne HÜKÜM KİMDEN: Padişah?tan (Kanuni Sultan Süleyman) KONU: Amasya, Tokat, ve Çorum leventlerinden yirmi kişi KIZILBAŞ (İran) yöresine kaçarken yakalanıp Erzurum?da hapsedildikleri, bunlardan ikisinin öldüğü, diğerlerinin haklarından (yokedilmeleri) gelinmesi buyurulmaktadır. BELGENİN MEÃLİ Beğlerbeği Çavuşu Abdullah?a verildi Erzurum Beğlerbeği?ne HÜKÜMKİ, Haliyâ mektub gönderüb Amasya veTokat ve Çorum leventlerinden yirmi nefer kimesne KIZILBAŞ vilâyetine kaçub giderken serhadde tutılub kal?a?i Erzurum?de habsolındıkları ve iki neferi fevt (öldüğü) oldığın bildirdiğin ecilden mezbûrların (yukarıda adı geçenler) dahi haklarından gelinmek (yok edilmeleri) emir idüb buyurdum ki, Emrim üzere haklarından gelinüb emrim yerine vardığım yazub südde?i saadetime arz eyliyesin. BELGE: BOA ? Mühimme Defteri, cilt : 3, s. 477/1422 HZ. ALİ?NİN MEZARININ ONARIMI YAZI: Selh (20?29) Cemaziyelahir sene 967 (Şubat 1560) Padişah Kanunî dönemi, o yıl Kaptan?ı Derya Piyale Paşa Cerbe (Akdeniz?de Afrika kıyısında ada? Tunus?ta) de düşman donanmasını bozguna uğrattı. KİMDEN: Divân?ı Hümâyûn?dan KİME: Bağdad (Irak?ta) Beylerbeyi?ne HÜKÜM KONU: İmâm?ı Ali Hazretlerinin Merkad?ı Şerîfi (mezarı)nin ferraşleri (döşenmesi) için alınan kaliçe (küçük halı)lar hakkında, düzenlemede özen gösterilip gösterilmediği sorulmaktadır. BELGENİN MEÃLİ İskender Paşa?nın Kâtibi Ali?ye virildi. Bağdad Beylerbeyi?ne HÜKÜM ki, Bundan akdem yukarı cânibden HAZRET?İ İMÃM?I ALİ?nin mezar?ı şerîflerini döşemek içün ba?z?ı kaliçe (küçük halı) irsâl olınub (yollanıp) sãbıka Beylerbeyi olan HIZIR dâme ikbâlühü (şansı artsın) alub hıfz itdüği i?lâm olınmağın BUYURDIM Kİ, vusûl buldıkda /(ulaştıkta) göresin ne mikdar kaliçe gelmiş ki ta?yin oldığı üzere ferrarşıklarına döşenüb anden gayri dahi ta?yîn olınub gelmiş mi ta?yin oldığı üzere yerlü yerine döşnüb ne miktar kaliçe gelüb emrim üzere ta?yîn olınan mahalle vaz? olındığını ve bu HÜKM?İ HUMÃYÃNIM mekâna yazılmak vardığın yazub bildiresin. Fî Selh (20?29) Cemâziyelahir sene 967 (Şubat 1560) BELGE: BOA ? Mühimme Defteri Tasnif, c.3, s. 310 ŞARAP ÜRETEN IŞIKLARIN İSTANBUL?A SÜRGÜNÜ YAZI: Rabiyü?l?evvel sene 968 (Kasım 1560) Kanûnî dönemi, o yıl Kaptan?ı Derya Piyale Paşa Cerba (Tunus?ta Gabes Körfezinde adadır) zaferini kazandı. 1520?1566?ya kadar Osmanlı Devleti?nin en güçlü ve yüksek bir dönemidir. Padişah Kanunî 13 defa sefere katılmıştır. KİMDEN: Divân?ı Hümâyûn?dan KİME: Varna (Bulgaristan?da) Kadısı?na HÜKÜM KONU: Varna ilçesi AKYAZILIBABATEKKESİ?ndeki IŞIKLAR tekke çevresine bağ yetiştirip elde ettikleri üzümden şarap yaparak leventlere sattıkları, bu yüzden bazı kötülüklere neden oldukları, bu kişilerin tutuklanıp İstanbul?a yollanmaları. BELGENİN MEÃLİ Varna Kadısına HÜKÜM ki, Hâlya Zaim (geliri en az 20 bin, en çok 100 bin akçe olan dirlik) Mehmed ile mektub gönderüb Varna kazâsına tâbi Sebak nãm mevki?de AKYAZILU BABA TEKKESİ?nde sâkin olan IŞIKLAR?ın ahvali emr?i şerîf mûcibince teftîş olındıkda zikr olınan tekyeye karîb (yakın) olan kurâlar (Köyler) ahalisinden nice müslümanlar tekye?i mezbûreye (adı geçen) serhad (sınır bekleyen) beyleri hidmet içün vâfir (çok) kullar gönderüb zikr olınan kullar tekyenin etrâfında bağlar diküb üzüm sıkub hamr idüb fısk u fücûr (her türlü fenalık) dan hâli olmadıklarından gayri gelân levendâna (levendlere) hamr deyüb satub fesâda seb olur deyû haber virdiklerinden maadâ tekye?i mezbûrede (adı geçen) dahi ehl?i sünnet ve?l?cemaat vasfı üzere olan dervişler dahi vech?i meşrûh üzere haber virüb alê?l?husûs içlerinden Mevvâc (çok dalgalanan ışık) Ali nãm IŞIK haram?zâde olub zaman fesaddan hâli olmayub ehl?i fesâd oldığın te?dîb olınub (cezalandırma) birkaç günden sonra Pervâne ve birkaç IŞIK ile tekyenin işini kul taifesinden olmak gerek ve birkaç kullar ile ittifâk idüb (birleşip) ehali?i tekye?i mezbûre adı geçen tekke) arasına velvele (gürültü patırtı) bırakılmağın külli fesâda (büsbütün) bâıs olmıdır (çıkarma) deyû arz olındığını ecilden BUYURDIMKİ, mezbûrları (yukarıda adı geçenleri) yarar adamlara teslîm südde?i saadetime gönderesin. Rabiülevvel sene 968 (Kasım 1560) Mezbûr (Yukarıda adı geçen) Haseki (küçük rütbede subay)ye virildi: BELGE: BOA?Mühimme Defteri Tasnif, c.3, s. 562 KIZILBAŞ SULTAN ALİ?NİN YARGILANMASI YAZI: 15 Şevval sene 973 (Mayıs 1565), Padişah I. Süleyman Kanunî dönemi, Sadrâzam Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh I. Tahmasb?dır. O yıl, Türk donanmasının Malta?yı kuşatması, bir yıl sonra Kanunî?nin Zigetvar zaferi. O?nun döneminde Asya, Avrupa ve Afrika?de geniş ülkeler Osmanlı topraklarına katıldı. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Bağdad Beylerbeyi?ne HÜKÜM KONU: Diyarbakır Beyi Mehmet mektup yollayıp Sultan Ali adındaki biri mahkemede: ?sizin hepinizi öldürüp KIZILBAŞ?a (İran?a) kaçarım? dediği şeriata göre yargılanması. BELGENİN MEÃLİ Mehmet Çavuş?a virildi Bağdad Beğlerbeği?ni HÜKÜMKİ, Diyarbekir Bey?i Mehmet mektub gönderüb SULTAN ALİ dimekle ma?rûf kimesneyi Abbas nâm halife şer??i şerîfe da?vet idüb sonra âdem katl olınmışdır deyû da?vâ eylediklerinde mezbûr (yukarıda adı geçen) Sultan Ali nice müslümanlar mahzarında (mahkemede insanlar önünde): ? Ben sizün birkaç kimesnenüzden katl idüb KIZILBAŞ?a (İran?a) giderim. Deyû bu vechile kelemât (konuşma) idüb sicill olındığın bildirmeğin BUYURDUMKİ, (Boş bırakılmış) vardıkda evkât?ı vechile (gereğince) hakk üzere teftiş ve tafahhus (uzun uzun soruşturma ve denetleme) idüb göresin fi?l?vâki? (gerçekten) mezbûrın (Sultan Ali) ahvali arz olındığı gibi ise gıbbe?ş?şer??i şerîf (yargılandıktan sonra) sâbit oldıkdan sonra istihkakına göre te?dîb (cezalama) eyliyesin. BELGE: BOA? Mühimme Defteri, cilt: 5, s. 556/1526 SAPIK İNANÇLI İSMAİL?İN KASTAMONU KALESİ?NDE HAPSİ YAZI: 5 Zilhicce sene 972 (Haziran 1565), Padişah Kanunî Süleyman dönemi, Sadrâzam Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh I. Tahmasb?dır. O yıl donanmamız Malta?yı kuşattı, bir yıl sonra Kanunî?nin Zigetvar seferi ve 6/7 Eylül 1566?a vefat etti. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Kastamonu Beği ve Taşköprü Kadısı?na HÜKÜM KONU: Mahkemede sapık inançta olduğu kanıtlanan İsmail?in Kastamonu Kal?asına hapsedildiği, 25 gün sonra hastalanınca 20 kişinin ona kefil olmasıyle salındığı fakat zamanı gelince bu kişilerin ortadan kaybolduğu, ne yapıp edip bu kaçanların yakalanarak İstanbul?a yollanmaları buyurulmaktadır. BELGENİN MEÃLİ Nafiî nâm Arab?a verildi Yazıldı Kastamonu Beği?ne ve Taşköprü Kadısı?na HÜKÜMKİ, Mektub gönderüb sâbıka (daha önce şer?le (mahkemede) rafız ve ilhâdı (üç halifeye inanmadıkları, sapık inançta oldukları) sâbit ve müseccel olan Keferköy?lü İsmail nâm kimesne emr?i şerîfle tutılub teftiş olındıkda müfettişle teftiş olunan Kastamonu kadısı hâzır olmaığın mezbûr (yukarıda adı geçen) İsmail Kastamonu Kal?asında habs olınub mezkûre tevakkuf (bekletme) olınmağla yirmi beş gün Kal? ada mahbûs olub marîz olmağın (hastalıklı) yirmi nefer mikdarı kefillere virilmiş iken kadı?i mezbûrın (adı geçen) gelmesi karîb olub teftiş zamanı geldikde kefilleri ile gıybet itdüği (yittiği) arz olınmağın ve kefillerden üç neferi Mahrûsa?ı İstanbul?da tutılub habs olanmığın BUYURDUMKİ, Hükm?i şerîfim varîcak mezkûr (adı gaçen) İsmail kefillerine ve bilcümle şer?le buldurması lâzım olanlara buldurub herbirini ele getürüb (yakalayıp) kayd ubend ile (zincire vurub) Südde?i Saadeti?me (saraya) İrsâl eyliyesin. Koşub gönderdüğin kimesnelere tenbih eyliyesin ki yolda gıybet (yitme) itdirmekten hazer eyliyeler (sakınma) şöyle bilesin. BELGE: BOA? Mühimme Defteri, cilt: 6, s. 596/1312 SAPIK İNANÇLI BABA GAYBULLAH?IN TIMARININ ALINMASI YAZI: 29 Zilhicce sene 972 (Haziran 1565), Padişah Kanunî dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh I. Tahmasb?tır. O yıl, Osmanlı donanması Malta?yı kuşattı. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Mesul Beği Yenan Beğ?e HÜKÜM KONU: İmanşâh derbendinde tımar sahibi Baba Gaybullah?ın önceleri İran?dan gelme olduğu, hâlâ sapık inançlı ve İran hesabına çalıştığı hakkında şikâyetler olduğu, denetlenmesi ve elinden tımarının alınması. BELGENİN MEÃLİ Mehmet Çavuş?a virildi Musul Beği Yenan Beğ?e HÜKÜMKİ, Haliya vilâyet?i Bağdad?ta müceddeden vekâlet iden derbendin beği Mustafa dâme izzuhû Dergah?ı muallâma mektub gönderüb hâlâ imanşâh derbendinde dokuz bin akçe tımara mutasarrıf olan Baba Gaybullah?dan reaya gelüb evlad ve itbâ?ı (ona uyan) evlerimize girüb mekbulları oldıkları esbabımızı ve davarlarımızı alub ehl ve ıyalimize zarar ve teaddiden (düşmanlık) hali değildir deyû şikâyet idüb bundan gayri Hazret?i Ömer radıye allahü anhü evlâdından kadîmden zaviye?dâr?ı seyyidlerden mezkûrın keyfiyyet?i erba?adan (dört mezheb: Hanefi, Şafil?i, Maliki, Hambeli) hâric zındık ve ihlâd ve rafızi (sapık inançlı) seyyid değildir, müsârün?i?leyh (Hazret?i Ömer) radıye allahü ahnü evlâdına ta?assub (başka dinden olanlara düşman olmak) idüb teadiden (kötülük yapma) hâli değildir deyû şahâdet (tanıklık) idüb kendünin dahi mezkûrın ahvâline tâmm ıttılâ?ı (tanıma) oldığını bildirüb hakikat?ı hâli ma?lûm olmağiçün şer?le teftiş olmak lâzım olanları ihzâr idüb (mahkemeye çıkarıp) mezbûrın hakikat hâline vâkıf ve muttali? (bilgilil) olan bî?garaz (yansız) mu?temedün?aleyh (güvenilir kişi) Müslümanlardan hakk üzere teftiş idüb göresin mesfûrın (bu kelime adı geçmiş yerine hakaret görmesi icabeden aşağılık kimseler, daha çok düşmanlar hakkında kullanılırdı) arz olındığı üzere reayyaya zülm ve teadîsi (kötülük) ve rafz ve ilhadı (sapık inançlı olduğu) şer?le (mahkeme) sâbit zâhir olan şer?le müteveccih (bir kişinin hakkı olan) olan hukukı eshâbına alıvirdikden sonra rafız ve ilhâdı sâbit olanları habs idüb arz eyliyesin eğer ıslâh?ı hâl üzere SÜNNà MEZHEB de olub kenü hâlinde iken hilâf?ı vâki (olmadık) ahz olınmış ise sıhhatı üzere yazub bildiresin, tezvîr ve telbîsden (yalan dolan hile) ve şehadet?i zor (yalancı şahit) arz ve taassubdan ve hilâf?ı kaziyye (olmadık şeler) arz olınmakdan bi?l?cümle şer??i şerîfe (şeriat) mu hâlif (aykırı) iş olmakdan hazer (sakınma) eyliyesin. BELGE: BOA?Mühime Defteri, cilt: 6, s. 653/1435 İRAN?DA KIZILBAŞ MURAT HAN?IN KATLEDİLMESİ YAZI: 18 Muharrem sene 973 (Temmuz 1565), Padişah: Kanûni Süleyman dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da da Şâh I. Tahmasb?tır. O yıl Türk donanması Malta adasını kuşattı. Kanuni?nin 1520?den 1566?a kadar süren saltanat dönemi Osmanlı İmparatorluğu?nun her bakımdan en güçlü ve yüksek dönemidir. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Van Beylerbeyi?ne HÜKÜM KONU: İran?da KIZILBAŞ Murat Hân?ın öldürülmesinden sonra oğlu bir miktar askerle Osmanlı toprağına saldırıp bazı yerleri yakıp yıktığı, Ona ilişkin ayrıntılı haber verilmesi istemektedir. BELGENİN MEÃLİ Divan?da Kethüdâsı?na virildi. Van Beğlerbeğisi?ne HÜKÜMKİ, Mektub gönderüb bundan akdem (önce) KIZILBAŞ MURAD HÃN?ı katl itdiği esnâda bir oğlu bir mikdar asker ile kaçub Gicebaşı?na (?) varub hareketden hâli olmayub birkaç def?a memleketi (Osmanlı toprağı) tahrîb idüb ziyade havfî (korkulu) oldığın bildürüb olbâbda her neki denilmiş ise ale?t?ta?kîb (arkasına düşme) arz?ı huzûrü?l?maal arz olınub ilm?i şerîf?i âlem?i ârâm?ı muhît ve şâmil olmışdır BUYURDIMKİ, min?ba?d (bundan sonra) dahi ol hâle nâzır olub vâkıf oldığın ihbâr?ı sahihhayı (doğru sağlam haberi) ale?ı?tevâli) (sürekli) i?lâmdan hâli olmayasın (ulaştırmaya çalışasın). BELGE: BOA? Mühimme Defteri, cilt: 5, s. 39/94 tutanak sayfa 22-31 BOSNALI ACEMİ OĞLANLARIN DEVŞİRİLMESİ YAZI: 13 Safer sene 973 (Ağustos 1565), Padişah Kanunî dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da I. Tahmasb?tır. O yıl, Türk donanması Malta?yı kuşattı. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Bosna Beğlerbeği ve Kilis Sancakları Kadılarına HÜKÜM KONU: Acemi oğlanı için devşirilen efradın sünetliler olduğu, bunlar eğer Bosnalılar ise bunların alınmasında bir sakınca olmadığı. BELGENİN MEÃLİ Muhzıra virildi Bosna ve Hersek ve Kilis Sancakları Kadıları?na HÜKÜM Kİ, Taht?ı kazânızda şimdiye dekkin Acemi Oğlanı için alınu gelen oğlanların ekserisi sünnetlü olmağla sünnetlü olanları dahi alınu gelinmediğin hâliya acemi oğlan cem?ine varan Yayabaşısı?na sünnetlü oğlan almağa mâni oldığınız i?lâm olınmağın BUYURDIMKİ, (boş bırakılmış) varıcak şöyle ki, sünnetlü olan oğlanlar kadîmden (önce) evvel yerlü olub mücerred acemi oğlan olmak içün sonradan varmış olmayanlar ve yahud acemi oğlanı alınmamak içün sünnetlü olmıya onun gibi sünnetlü olanları almak Murad itdikde mâni olmayub aldırasın amma bu bahâne ile tezvîr ve telbîs (hile aldatma) ile hâricden varan sünnetlü oğlan yazılmakdan hazer (sakınma) olınub şimdiye dekkin alınugeldüği üzere kadîmi (önce) yerlü olan sünnetlü oğlanlardan yararın cem itdiresin. BELGE: BOA ? Mühimme Defteri, cilt: 5/1 s. 96/220 KULA?DAKİ IŞIKLAR?IN İSTANBUL?A SÜRGÜNÜ YAZI: 4 Şa?ban sene 973 (Şubat 1566), Padişah Kanunî dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh I. Tahmasb?tı. O yıl, 6/7 Eylül?de Padişah Zigetvar?da vefat etti. 1520?1566?ya kadar süren saltanatında Osmanlı Devleti?nin her bakımdan güçlü olduğu dönemdir. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Karahisar Beyi?ne HÜKÜM KONU: Kula yöresinde IŞIKLAR olup bunların yakalanıp İstanbul?a yollanması buyurulmaktadır. BELGENİN MEÃLİ Mektub götüren Hacı Çavuş?a virildi. Karahisar (Sahip? Afyon olması) Beği?ne HÜKÜMKİ, Mektub gönderüb Kula beldesinde sâkin Efendi Beyoğlu Hasan ve yanında bulunan IŞIKLAR(âşıklar) Salim Çavuş yedinden varid (ulaşan) olan emir mûcib ele getürülüb mezbûr (adı geçen) çavuş ahar hizmet emr olınmağın alub gitmek müyesser olmayub kal ada habs olındığın bildirmişsin mezkûrlar (adı geçen Işıklar) südde?i saadetime göndereler emr idüb BUYURDIM Kİ?, yaar adamlar koşub südde?i saadetime (saraya) gönderesin koşub gönderdiğin adamları tenbih ve tekid eyliyesin ki, yolda gaybet (kaçma) itdirmekten hazer (sakınma) eyliyeler. BELGE: BOA?Mühimme Defteri, cilt : 5, s. 404/1070 HALEP?TE CAMİ YAKININDAKİ YAHUDİ EVLERİNİN BOŞALTILMASI YAZI: 11 Ramazan sene 973 (Mart 1566), Padişah Kanunî dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh 1. Tahmasb?tır. O yıl, 6/7 Eylül gecesi Kanuni vefat etti. Zietgar seferi. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Haleb Beğlerbeği?ne Kadısı?na HÜKÜM KONU: Halep?te bazı camilerin yakınında Yahudi evlerinin olması beş vakit namaz kılanları rahatsız ettiği, bu evlerin müslümanlar tarafından satın alınıp Yahudilere camilere yakın ev alıp yerleşmelerine meydan verilmemesi buyruğu. BELGENİN MEÃLİ Zeynel Kethüda?ya virildi. Haleb Beğlerbeği?ne ve Kadısı?na HÜKÜMKİ, Mektub gönderüb nefs?i Haleb?in mahallâtında (mahalleler) vâki? olan mesâcid?i şerîfenin etrafında olan YAHUDİLER TAİFESİ ber?tarikle temellük ve ihata idüb müslümanlar sâkin olacak evler kalmamak ile edâ?i salât olınmayub (namaz kılınmadığı) Yahudilerin evlerini zikr itmeleriyle mukaddemâ emrim mûcibince müslümanlara alınan on yedi aded evden maadâ altı mescidin etrafı tâife?i yahudi ihâta idüb edâ?i salât olınmak bâ?ıs olan otuz dört aded evin müslümanlara bey? itdirilüb defteri Südde?i Saadetime (saray) göndermişler imdi mezbûr zikr olınan evler müslümanlar elinde ibka (kalma) olub Yahudiler hakkı ve taarruz eylemek emr idüb BUYURDIMKİ, alınan evler müslümanların ellerinde ibka idüb min?ba?d (bundan sonra) ber?tarikle Yahudi thaifesine aldırmayub ve Ãsitane?i saadetimden (İstanbul) ber?tarikle hüküm dahi ihrâç idüb varırlarsa min?ba?d istimâ? (işitme) itmeyüb hükümleri ellerinden alıb mühürleyüb südde?i saadetime gönderesin hükm?i şerifimin sûretini sicill?i mahsûsa kayd eyliyesin, BELGE: BOA? Mühimme Defteri, cilt: 5,s.505/ TRABZON GÜRTUN?DAKİ KIZILBAŞLAR?IN İRAN İLİŞKİSİ VARSA CEZALANDIRILMASI YAZI: 17 Ramazan sene 973 (Mart 1566), Padişah Kanunî dönemi, Sadrâzam: Sokollu Mehmet Paşa, İran?da Şâh 1. Tahmasb?tır. O yıl Kanunî, 30 Eylül?de vefat etti. Yerine oğlu 2. Selim tahta (Sarı Selim) geçti. KİMDEN: Padişah?tan KİME: Trabzon?da Muharrem ve Nu?man Beylere HÜKÜM, KONU: Trabzon Sancağı?nın Gürtun ilçesi ahalisinin KIZILBAŞ?lara sevgileri olub İran?la ilişki kurdukları, bunların denetlenmesi, öncü olanların yakalanıp yargılanmaları, gerçekten ilişkileri kanıtlanırsa şer?en cezalandırılmaları. BELGENİN MEÃLİ Trabzon sancağında olan Gürtun kazasının reayası sabi (?) olub KIZILBAŞ EHİBBÃSI (dostu) olmağla bu def?a sulhdan sonra o dürlü kimse kat??i alâka idüb ol cânibe (İran) gidüb ve anlerden gayri ba?zı kimesne yukarı Cânibe (İran?a) muttasıl huzur?ı cem? idüb varub gelüb haklarından gelinmezse cümlesi göçüb gitmeleri mukarrerdir deyû bildirmişsin imdi melâin?i hasîrinin (mel?unların zararı) haklarından gelinmek ehemm?i mühimmâttandır (çok önemlidir) BUYURDIM Kİ, hükm?i şerîfim vardıkda bu babda temâm basîret üzere olub bu husûsı kimesneye ifşâ itmeyüb ?KIZILBAŞ TEFTİŞ OLUNIRMIŞ? deyû şâyi olmayub ihtiyât idüb anin gibi Yukaru Canible (İran?la) alâka iden kimesneleri birer bahane ile hafiyyeten (gizlice) ele getürüb ahvâlleri şer?le teftişidüb rafz ve ilhadı sãbit ve zâhir olursa habs idüb yarar adamlarla südde?i saadetime gönderesin yazıb bildiresin. BELGE: BOA: Mühimme defteri Tasnifi, cilt: 5/2, s. 513/ 1401 EVRENOS OĞLU DERVİŞ?İN YARGILANMASI YAZI: 8. sene 975 (Ekim 1597), Padişah 2. Selim (Sarı Selim), sadrâzam Sokollu Mehmed Paşadır. O yıl Kıbrıs Adası alındı, Venedikliler?le ticaret antlaşması imzalandı. KİMDEN: Padişahtan KİME: Filorina (Yunanistan?da) ve teftişi Kadıları ve teftişe me?mur olan İskender Çavuş?a HÜKÜM KONU: Florina?ya bağlı usturuma nâm kasaba ahalisinden Evronos oğlu Derviş çağırıldığı halde mahkemeye gelmeyip sürekli saklandığı, bu kişi bulunup yargılandığında suçlu görülürse köreğe konulması buyurulmaktadır. BELGENİN MEÃLİ Çelebi?ye virildi Filorina ve teftişi Kadıları ve boş bırakılmış teftişe me?mur olan İskender Çavuş?a HÜKÜMKİ, Sen ki Florina Kadısı?sın mektub gönderüb kazâ?i mezbûra tâbi? (Yukarıda adı geçin ilçeye bağlı) İstormanam kasaba ahalisinden Mustafa nâm kimes yedinde hükm?i şerîf vardır kasaba?i mezbûrda (adı geçen kasabada) sâkin Evranos oğlu Derviş nâm kimesnenin fesâd ve şenaat (kötülük) ve ba?z?ı müselmanlar ve kâfirlerin hilâf?ı şer?a davet olındıkda i?lâm olındıkda i?lâm olındıkta mezkûrın (adı geçenin) şer?la görilüb vâkı? ise shuret?i sicilleri ile bile gönderesin ki küreğe konula deyû emir olınmağın emr?i şerîf mûcebince mezbûra Derviş?i ele getürüb gıybet iderse akrabasına ve bi?l?cümle şer?le buldurub lâzım gelen teklif idüb mucibince amel eyliyesin, BELGE: BOA: Mühimme Defteri, cilt: 7, s. 129/330
Hiç bir Devlet bekasını ve mevcudiyetini hoşgörü üzerine bina edemez.Her devlet otoriter olmak mecburiyetindedir.Osmanlı Cihan İmparatorluğu kuruluşunun ilk yıllarından yükseliş devrine kadar oğuz-türkmen ve geleneksel yesevi-bektaşi inanışı üzerine kendisini şekillendirmiştir.İmparatorluğa geçiş ve İslam toplumunun tek ve yegane lideri olamsıyla beraber bu şekilleniş kendisini sunni islam temellendirmesine itmiştir. Osmanlı-İran ya da Sultan Selim-Şah İsmail arasında ki siyasi çekişme osmanlı ve iran coğrafyalarını mezhepsel bir çekişmeye çekmiştir.Bu sebeple nasıl ki Osmanlı Şiilere karşı sert bir tutum izlediyse İran da sunnilere karşı aynı tutumu izelmiştir. Bu sadece iki büyük Türk Devleti'nin siyasi çekişmesinin yansımasıdır.Mesele kanaatimce mezhepsel olmamalı Türklük gururu ve şuuru noktasında birleşilip Türklüğün yüceltilmesi ülküsü etrafında toplanılmalıdır.Sorunun cevabına gelecek olursak Osmanlı Devleti hoşgörülü olamaz hiç bir devlette asli unsurlarının dışında ki zümre veya gruplara karşı hoşgörülü olamaz, olursa varlık telakkisi tehlikeye düşer.
haklısın karabudunlu; devlet dediğin hoşgörülü inisiyatifli olmamalı ve çıkan her sesi en haşmetli gücü ile ezip geçmelidir. yavuzun alevilere yaptığı gibi... Saddamın kürtlere yaptığı gibi... Hitlerin yahudilere yaptığı gibi... Mussolininin italyanlara yağtığı gibi... değilmi karabudunlu... yanlız bu şiddet yanlılarının ortak bir kaderi var.. Sanırım sen bu ortak kadarlerinide biliyorsundur... son bir örnek daha.. Malum ülkemizde 100 yıla yakındır yaşanan bir türk-kürt çatışması varki, ülkemize kaybettirdikleri herşeyi ile ortada. her gün televizyonlardan ölen gencecik askerlerimizin haberlerini duymaktan ya çok duygusal olacağız yada çok asabi. kendimize hep örnek aldığımız amerika - avrupa ülkelerinin son 50 yıldır içlerine kattıkları farklı milletler ile olan imrenilecek derecedeki iyi ilişkileri, sanırım bu gidişle yüzyıllardır içiçe yaşayan türk-kürt birlikteliğinin yegane ütopyası olacak... ....tanrı ülkemizi bölmesin....
alevilik şah cihan ın sunni mezhep ine mensup olan osmanlı devleti nın toplumu parcalamak için anadolu ya ajanları vasıtasıyla gelmiş bir mezhep tir bu yazıcam şeyden dolayı tepki çekicegımı bılıyorum 1600 lü yıllarda alevilik osmanlı da çığ gibi büyümeye başladı yanlıs ya da doğru bu soykırım elbette yapılmamalıydı fakat her toplum kendı bırlıgını tehlıke de gordugu zaman soykırım yapmıştır elbette osmanlı nın yaptıgı farklı bı olay ama sonuc olarak osmanlı gerçekten hoşgörülü bir devlettir
kutlay osmanlının hoşgörülü olup olmadığını cüneyt arkın filmlerine göre değerlendirirsek dediğin gibi bir hoşgörü ortaya çıkabilir ama, evrensel bulgular ve tarihin derinliklerindeki MANTIK KURALLARIMIZ, senin dediğinin aksini söylüyor.