Bitti!.... Seni ne çok sevmiştim. Şimdi düşünüyorum da, ufacık bir yüreğin kaldıramayacağı kadar büyük bir aşkı, nasıl sığdırmışım içime? Yazık mı oldu, bilemiyorum? Birini yıllar boyunca aynı şiddette tutkuyla sevmek ne kadar zordur. Başarmıştım! Sana rağmen sevmiştim üstelik, tüm yaptıklarına katlanarak, hep bahaneler bularak, affederek, aşkıma tutunarak, sahip çıkarak, dünyanın tamamına yetecek kadar çok sevmiştim. “Kimse sevgiye kayıtsız kalamaz” fikrine inanıyordum. Yanılmışım! Her zaman yaptıklarına bir sebep aradım. Çocukluğunda yaşadığın olaylara, kısmetsizliğine, başkalarının hatalı olduğuna inanmayı seçtim çünkü kalbim seni seçmişti. Ufak tefek kusurları olurdu herkesin canım, benim yok muydu? Aslında öyle yapmak istemediğini, öyle demek istemediğini, aciz bir anına denk geldiğini, işle ilgili sıkıntıların olduğunu düşünerek avuttum kendimi. Zaten aşk fedakarlık değil miydi? İnsan en kolay kendini kandırıyor. Kaç defa ayrıldık yıllar içinde, saymadım. Her tartışmamızdan sonra çekip gidişini seyrettim. Her seferinde bittiğine, son olduğuna inanarak gözyaşı döktüm. İçimde sardım sevgimi, teselli ettim ruhumu, ayrılığın o ağır acısını defalarca yaşadım. Geceler boyu ağladım, aramamak için kaç telefonu duvarlarda parçaladım, dayandım. Gerçek aşk, gideni özgür bırakmaktır. Hiç dön demedim, aramadım, sana ulaşacak mektuplar yazmadım, acımı da sevgim gibi asil yaşadım. Kendimi sınadım her defasında, dik durmaya çalıştım. Sevdanın erdemine yakışmayacak hiçbir şey yapmadım. Günler, aylar geçince toparladım kendimi, yeniden nefes almaya başladım. Güneş yüzüme vurunca gülümsemeyi, dostlarla kahve içmeyi, makyaj yapmayı, hatta ufak tefek flörtlerle yeniden aşka inanmayı hatırladım. İşin garip yanı, sen hep o anlarda geldin. Ne zaman ağlamaktan vazgeçip, oyuna geri dönsem çalındı kapım. Elinde çiçekler, dilinde binlerce özür, bir daha yapmayacağına dair yeminlerle dikildin karşıma, beni inandırdın. Seven bir kalbi kandırmaktan kolay ne olabilir ki? Sana kaç kere kanıp, yeniden başladım? Her seferinde değiştiğine, anladığına, farkına vardığına güvendim. Ancak birkaç ay sürdü iyiliğin, sonra yine sen, aslına döndün. Mücadele ettim, çırpındım. Başaramadım! Gün geldi, öyle bir şey yaptın ki, o an sanki kalbim içimden sıyrılıp yere düştü. Parçalandı. Bir daha hiç hissedemedim sevgini, gözlerine baktığımda heyecanlanamadım. Bitti! Şimdi, karşıma geçip, yine dönmek istiyorsun. Tarih kendini tekrar ediyor ancak bu sefer bir fark var, artık seni sevmiyorum. Bende bıraktığın izleri, aşka inançsızlığımı, yıkılan hayallerimi, parlamayan gözlerimi, yani benden eksilttiklerini bir kenara koyalım. Ben yeniden ayağa kalkıp yürürüm ama dönüp bir bak kendine, ne kadar yoksul kaldın. Sen, bir erkeğin sahip olabileceği en büyük serveti kaybettin, büyük bir aşkla seven kadının kalbini… (alıntı)
ilk defa bu akşam unutmak istedim seni ve................ delice sevdiğimi bu gece anladım emeğine sağlık çok güzel di ...
Özledim Seni Özledim seni Bir cesedin kara toprağa özlemi gibi Sesine,soluğuna Yanımda öylece duruşuna Ve elimin saçlarında kayboluşuna Hasretim nisan akşamlarında Yüreğim daralıyor Yanımda olmadığını anladığımda En kötüsü de, Dizimin dibindeyken:sanki hiç ayrılmayacakmış gibi Teninin sıcaklığından uzak kalmamdı belkide Şimdi sensiz aldığım her nefesimde Uzaktan sevmek de güzelmiş Kitaplardan okuduğum kadarıyla Ama ne ben mecnunum Sağır ve dilsiz bir sevgiden memnun kalacak Ne de sen leyla Hep ondokuzunda olacak... (7 Nisan 2006) Ferdi Gökharman
Karşımıza çerken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürüklerken Bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir, Her zaman aynı fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların Savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün... Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz, Ya da olanlar olması gerekenler değildir MURATHAN MUNGAN
Bitmişlik.. Tükenmişlikle.. Gözlerin arasında bir yerdeyim. .. Ne yerdeyim. ..Ne gökte… Yalan söylemedim hiçbir zaman… Korkum vardı.. Titremekliydi hallerim. . Kalbim derin bir yaranın üzerine veriyordu acı acı nefeslerini.. Amaçsız yürüyordu ayaklarım yıllardır.. Derin bir yağmura çektin beni… Kelimelerini içtim..Sarhoş oldum.. Bir gece yarısı susuşlarına düşürmüştüm bir damla gözlerimden.. Birde… ihanet mi? sorusuna veremediğim susuşlara.. Susarak.. susa susa.. Susadım günlerce…. … Kapımın kilidi korkudan kapandı… Korkuları.. Acı sızı ve özlemleri kilit yapmışım farkına varmadan kapılarıma… Şimdi ben bile açYasak Kelime Kullandınızıyorum yüreğimin kapısını…. Ve farketmeden… Sende bir kilit vurdun… . Adı neydi bunun?.. Yağmurda gözyaşımı..ihanetmi..Yokluk mu..? Bilemem.. Bilmekte istemem.. Tek hissettiğim.. Daha yolun başındayken hayatın.. Sonumu beklemem. .. Şemsiyemi açtım.. Bilmek istedim.. Yazdım… Yağmur yağarken.. … Yağmur yağıyordu..Üşümüştün.. Nasıl oldu bilmiyoru m… İçeri aldım seni.. Sessiz kaldık bir süre öylece.. Tozlu raflara Unutulmuş kitaplara dokundu ellerin.. Durmadan bakınıyordun etrafa… Unutulmuş duygulara sebep aradın kalbimin her köşesinde.. Ve şimdi kilitli kapıları zorlar oldun.. İçimi acıtıyorsun.. Bu gece son… Dokunma yüreğime….. (alıntı)
Senmişsin Herşey İşte sensizliğin ilk dakikası Bomboşum Meğer senmişsin beni yaşatan Nefessiz kaldım Bedenim bende ama Ruhsuz kaldım Sen ruhumu aldın Ben sende kaldım.... Her şey düzleşti birden Hayat yok sanki Senmişsin hayatım Sen gittin Ben ölüme açıldım... Gülmek yok, düş yok Hayal yok, gerçek yok Hayat yok, nefes yok [COLOR=#800080]Senmişsin herşey [COLOR=#800080]Şimdi hiç birşey yok.[/COLOR][/COLOR][COLOR=#800080] [CENTER](alıntıdır)[/CENTER][/color]
yağmur yağar akasyalar ıslanır ben yağmura deli..buluta deli.. bir büyük oyun bu yaşamak dediğin beni ya sevmeli..ya öldürmeli..
düşüncelerin için ben teşekkür ederim ezgican Alevicanlar benim ikinci evim sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum siz canlarla olmak birbirimizi göremesekte burada buluşup aynı düşünce ve duyguları taşımak paylaşımlarda bulunmak çok güzel bizler bir aileyiz,emek ne demek aslında ben pek bişey yapmış değilim keşke elimden gelsede daha fazla burada olsam
sevgili nisan o halde en sevdiğim şiir ve ezgiyi sana hiteben paylaşmak istiyorum ; AYNI GÖĞÜN EZGİSİ Abdülselam Daha aşksız ve kitapsız lisede ipince esmer yürekli bir oğlan Bu yağmur nerden gelir: Sular bulanır Bu çığlık nasıl büyür: Yürek daralır Bu kavga ne de bıçkın Meydan aranır Aranır Abdülselam Bilmez bir oğlan Diyarbakır'ın göğsünde terli bir akşam Daralan sokaklarda bir yaşamı çaldılar Abdülselam kardeşimi arkasından vurdular ... Koştum kan mevsimine erken sarıldım Bir kanlı geçitte vuruldum kaldım YILMAZ ODABAŞI