Deniz Gezmiş'in 38 Yildir Saklanan Mektubu...

Konu, 'DevrimciLer' kısmında bluem tarafından paylaşıldı.

  1. bluem

    bluem Daimi Üye

    Deniz Gezmiş'in, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'la idam edilişinin 35.yılında 38 yıldır bilinmeyen bir mektubu gün ışığına çıktı. 1969 yılında cezaevine konulan Deniz Gezmiş, o dönemde Ankara Barosu'na kayıtlı olarak avukatlık yapan İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'e kendi el yazısıyla gönderdiği mektubunda tek üzüntüsünün 6. Filo geldiğinde dışarıda olamamak olduğunu bildiriyor. Bir başka gün ışığına çıkan ise Deniz Gezmiş ile birlikte idam edildiği arkadaşı Hüseyin İnan'ın bu mektuptan 2 yıl sonra yani 1971 yılında Ankara Cezaevi'ne getirdikleri noter aracılığıyla Doğu Perinçek'e avukatlık vekaleti verdikleri.

    SIR GİBİ SAKLANDI
    Deniz Gezmiş, 8 Nisan günü saat 16.30'da ise Perinçek'e "acele gel" yazan bir yıldırım telgraf çekti. Telgraf 45 dakikada Perinçek'in eline ulaştı ancak gece olduğu için cezaevine ertesi sabah gidebildi. Yaralı olarak yakalanan Yusuf Aslan hastanede olduğu için Perinçek, Gezmiş ve İnan ile görüştü. Perinçek, bugüne kadar sır gibi sakladığı mektubu, telgrafı ve vekaletnameyi şöyle anlatıyor: "Deniz yakalandıktan sonra cezaevinde onunla ilk görüşen ben oldum. Ulucanlar Cezaevi'ne konulmuşlardı. Daha sıkıyönetim ilan edilmemiş ve ilk arananlar listesi açıklanmamıştı. O nedenle henüz serbesttim. Cezaevinde açlık grevine gideceklerini bunu duyurmamı istiyorlardı. Onların sözcüsü olarak bir basın toplantısı yapmamı istediler".

    3 SAAT KONUŞTULAR
    Gezmiş ile 3 saat süren görüşmede, çizginin yanlış olduğunu anlattığını vurgulayan Perinçek şunları söyledi: "Emekçi devrimlerinin yüzyılı aşan tecrübelerini hatırlattım. Teoriye bağlılığın, aslında bu tecrübeleri değerlendirmekten başka bir şey olmadığını vurguladım. Bu söylediklerimin 'büyük ölçüde haklı' olduğunu söyledi. Kendilerinin bu çıkışında, 9 Mart'ta tasfiye edilen subay grubunun rolü olduğuna değindi. 'Onların da her şeyi kaybettiklerini ve bütünüyle tasfiye edildiklerini sanmıyorum' dedi. Benim söylediklerimle ilgili olarak 'Düşüneceğini' belirtti. Sonra birlik meselesini konuştuk. Deniz, 'Bir gün hep birleşeceğimizi düşünerek davrandık, bizler arasında kırıcı olaylar olmaması için özen gösterdik. Bunları THKO kurulurken ve daha sonraki pratik içinde aramızda konuştuk' diyerek, 'Bak kamuoyuna açlık grevimizi açıklaman için seni davet ediyoruz, bizim adımıza senin konuşmanı istiyoruz. Bu, bizim devrimcilerin birliği konusundaki içtenliğimizin bir ifadesidir' diye konuştu. Görüşmemiz sırasında cezaevi müdürü yanımıza gelerek, Deniz'le şakalaştı. Müdür, 'Doğu bey, şunlara bir şey söyle, ayrı hücrelere koyduk diye açlık grevi yapıyorlar. Sağlıklarına yazık edecekler' dedi."

    İŞTE MEKTUP
    'Doğu Arkadaş, "Bildiğin gibi tahliye olamadım. Bu ayın 22'sine kaldı bizim tahliye işi. Yeni cezaevine de taşındık. Sing sing'ten farkı yok burasının. Sana uzun süredir mektup yazamadığım için kusura bakma. Öte yandan üniversitenin bizim için açmış olduğu tahkikatın sonucunu bekliyorum. Öyle zannederim ki 2 sömestr uzaklaştırma kararı verecekler. Benim öteki davaların durumu berbat. Ceza yeme ihtimalim kuvvetle muhtemel. Bugünlerde tek üzüldüğüm konu 6. Filonun gelişinde dışarda bulunamamak. "Yusuf Küpeli'nin başkan seçilmesi beni fazlasıyla sevindirdi. Fakat yine de bu oportünizmin tasfiyesi anlamına gelmez. Yalnız bu bizim için iyi bir fırsat olmalı. Benim burada kimseyle temasım olamıyor. Sen İstanbul'a gelip te bizim çocukların FKF'ye giriş işini bir düzene soksan çok iyi olur. Cumhuriyette çıkan bir seri röportaj var. Bilmem okuyor musun? Bir işgal sonrası diye. Doğu Avrupayı anlatıyor. Anladığım kadarıyla revizyonizm bütün haşmetiyle gelmiş oturmuş. Doğu Avrupa'daki bu revizyonist gidişin kaynağını yani nedenini bir türlü bulamadım. Şimdilik bu kadar. Bütün arkadaşlara selam. Deniz

    Not: Adresim E 1 101 Sağmalcılar cezaevi.'


    kaynak:zekirdek.com
    [/size]


    [​IMG]
     
  2. canlar  yilmaz

    canlar yilmaz Daimi Üye

    sagolcan daha sakli nelervar su yüzüne cikmadik.
     
  3. yorum62

    yorum62 Daimi Üye

    evet türkiyede su yüzüne çıkmamış bir çok şey var bu da bunlardan sadece biri biliyoruzki yeri ve zamanı geldiğinde daha çok şeyler çıkacak gün yüzüne ama onu çıkarmak içinde belki bir çok bedeller ödeye biliriz.............paylaşımın için saol...........

    kagıttan oyuncaklardır gemiler bütün gemiler batsa o hiç durmadan yoluna devam eder
    kim bilir kaç deniz görmüş kaç deniz gezmiş..............
     
  4. SiDoo0

    SiDoo0 Yeni Üye

    BENCE PERİNÇEK İKİ YÜZLÜ Bİ İNSANDIR NEDEN DİYE SORARSINIZ YILLAR ÖNCE ÖCALANLA AYNI DAĞDA SAVAŞIYORDU ŞİMDİ T.C BAYRAĞININ ALTINDA SİYASET YAPIYO ...!!!!
     
  5. penyez

    penyez Daimi Üye

    teşekkürler paylaşım için
     
  6. m.u.r.a.t58

    m.u.r.a.t58 Daimi Üye

    paylaşımın için teşekkür ederim can evet yüzeye cıkmamış daha cok gercekler var ama gün yüzüne çıksada karanlık örter bizlerden saklar...
     
  7. huseyin mert

    huseyin mert Daimi Üye

    idam edileceği zaman babasına yazdıgı en son mektupu okuduğum zaman tüylerim dken dken oldu EMEĞİNE SAĞLIK CAN
     
  8. alevi_atakan

    alevi_atakan Daimi Üye

  9. CeSuR__PRENS

    CeSuR__PRENS Daimi Üye

    çok güzel bir baylaşım çorbada bizimde tuzumuz olsun emeğine sağlık... CeSuR__PRENS
    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG]

    [​IMG] Bu fotografı indirmenizi tavsiye ederim.
     

Sayfayı Paylaş