Babam ve Ben

Discussion in 'Serbest bölge' started by seyduna_34, May 13, 2008.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    bir gün susmayı öğrendim. öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar

    susacaktım. çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum

    iletişim tarzıydı.

    babam akşamları eve yorgun dönerdi. ben bütün gün evde sıkılır onun

    gelişini iple çekerdim. daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır

    onunla oynamak isterdim. babam sarılır, öper sonra da, hadi odana

    git, derdi. yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir araya

    gelirdik babamla. onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi

    duyuramayınca da bağırırdım.

    babam sinirlenir, 'bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım,

    birde sen kafam ı ütüleme!' derdi.

    annem de 'bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf da mı

    konuşturtmayacaksın babanla?' diye çıkışır, beni odama gönderirdi.



    çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yol

    alırdım. babam arkamdan, 'bizim bir odamız bile yoktu, her şeye

    sahip, hâlâ ne istiyor anlamadım.' diye bağırmaya devam ederdi.



    'keşke benim de bir odam olmasaydı, keşke bizim de evimiz bir odalı

    olsaydı da hep birlikte otursaydık' derdim içimden; ama yüksek sesle

    söylemeye cesaret edemezdim.



    yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır,



    televizyon seyrederdi. beni yanına çağırır biraz severdi. onun izleyeceği

    önemli birşey varsa beni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. azıcık hareket

    edip koşup oynamaya çalışsam oda hapsim yeniden baslardı. bir gün anladım

    ki susunca babamla daha iyi anlaşıyoruz. bu defa susarak yapabileceğim

    oyunlar geliştirmeye başladım.



    önce resim yaparak başladım ise. babam çizdiğim resimleri çok

    beğeniyor;



    'bak, böyle uslu uslu oyna iste.' diyordu. babam bazen göz ucuyla

    bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. ama bana

    kızarak beni artik odama göndermiyordu.



    'son günlerde ne de akıllandı benim oğlum.' diye komsulara

    anlatıyordu annem halimi.



    resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. annem 'odanı

    topla!'diye odama kapattığında ise nereden başlayacağımı bilemiyordum.



    ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı

    beceremiyordum. annem odama gelip 'bak sana resim yapmayı

    yasaklayacağım.' dedi bir gün. susuyor olmamı usluluk olarak

    değerlendiren ailem resim yapmayı da elimden alırsa ben ne

    yapacaktım?





    bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. babam eve gelince uygun

    zamanı kolladım. her zamanki gibi yemekler yendi, odaya geçildi. babam

    oturur oturmaz çizdiğim resmi getirdim. babam baktı. hım, dedi 'çok güzel

    olmuş. bu adam benim herhalde.' dedi.



    ben 'hayır o adam değil, bu çocuk sensin.'dedim. o 'hayır, bu adam

    benim, bu çocuk sensin, bu küçük kız da arkadaşın.'dedi.



    ben yine 'hayır, o büyük adam benim, bu küçük adam sensin, bu küçük

    kız da annem.' dedim. babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: 'peki neden

    bizi küçük çizdin?' dedi. heyecanla başladım anlatmaya. ben büyüyüp adam

    olacağım. iş bulup çalışacağım. siz yaşlanıp küçüleceksiniz. beliniz

    bükülecek, komsumuz ahmet amca ile ayşe teyze gibi küçücük

    kalacaksınız.



    ben isten geldiğimde yorgun olacağım. siz benimle konuşmaya

    çalıştığınızda işyerinde kafam sismiş olacağından sizi duymayacağım

    bile. siz benimle bir şeyler paylaşmak istediğinizde 'hadi odanıza

    çekilin de kafa dinleyeyim.' diyeceğim. ve bir de bağıracağım 'her

    şeylerini alıyorum. sıcacık odaları da var, daha ne istiyorlar'

    diye.





    annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. duyduklarına

    inanamıyorlardı. bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı

    ki sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi farkında'

    olmalı insan... kendisinin, hayatin olayların, gidişatın farkında

    olmalı





    ömür dediğin üç gündür,



    dün geldi geçti



    yarın meçhuldür,



    o halde ömür dediğin bir gündür,



    o da bugündür.



    sevgiyle kalın, sevdiklerinizle kalın.*
    [​IMG]
    :-o
     
  2. ero

    ero Daimi Üye

    Vallahi aferin çocuğa, medeniyet kuralları çerçevesinde iyi tehdit etmiş anasını, babasını.akılları başlarına gelse bari.

    hikaye için teşekkürler
     

Share This Page