Değerli Can ben burada namazın etkileşim içinde olabileceğini düşündüğüm farklı kültürlerle ilişkisini vurgulamaya çalıştım. Kim namaz kılar kılmaz beni hiç enterese etmez. İnsanlar nasıl inanıyor ve istiyorlarsa öyle yaşarlar.Allah ile arasına girmem kimsenin. Kaldı ki eğer Kuran'ı Kerimi eğer kutsal kitabımız olarak kabul ediyorsak biz aleviler o halde Namazın varlığını kabul etmek zorundasınız.Çünkü Kuranı Kerimde; BAKARA suresi 3. ayet;Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.,BAKARA suresi 43. ayet;Namazı kılın, zekâtı verin. Rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin., BAKARA suresi 45. ayet ;Sabrederek ve namaz kılarak (Allah´tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz, Allah´a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir. Gibi daha bir çok sure ve ayette geçer Namaz. Kimilerine göre ; Namaz İslamiyet'ten önce vardı. hatta, bugünkü gibi günde beş vakit kılınıyordu. isimleri, Şaharit (sabah namazı), Musaf (öğle namazı), Minha (ikindi namazı), Neilat şerarim (akşam üstü) ve Maarib (akşam namazı) olarak halk arasında kullanılıyordu. (Hayrullah örs, Musa ve Yahudilik, s.399-405; doç.dr. ali osman ateş, asr-ı saadette İslam; şaban kuzgun, Hz. İbrahim ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism, s.162.) Boy abdesti. İslamiyet'ten önce hem Arapların inançlarında, hem de Tevrat'ta (Yahudilikte) mevcuttu. (ibn-i habib, muhabber, s.319; halebi, insanü'l uyun, 1/425 ve Tevrat, "Levililer" bölümü, 15/16-18 ) Alıntıdır. Benim fikrimi sorarsanız Aleviler Kuranı Kerimdeki hali ile ki, Kuranı Kerimde Namaz Kıyam, Rüku ve Secde olarak geçer ve Cem ibadetinde bu her üç kelimede uygulamasını bulan Namazı kılmaktadırlar. Saygı ve sevgilerimle...