''Alevisiysen benden çok çekeceğin var....''

Konu, 'Alevilikle İlgili Haber, Yorum ve Duyurular' kısmında Asi_Prenses tarafından paylaşıldı.

  1. Asi_Prenses

    Asi_Prenses Daimi Üye

    Alevi öğrenciyi dövdüğü iddia edilen öğretmen açığa alındı...



    İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, İstanbul'da bir lisede Alevi öğrenciyi dövdüğü iddia edilen öğretmen Z.Y hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini, soruşturmanın selameti açısından öğretmenin açığa alındığını bildirdi.

    Özer, söz konusu olayın Ramazan ayında meydana geldiğini hatırlatarak, “Kendisi de Amasyalı olan Z.Y, derste 'İçinizde Amasyalı var mı?' diye sormuş. Bunun üzerine öğrenci de 'evet' yanıtını vermiş. Öğretmen 'Alevi misin?” deyince, öğrenci de “evet” demiş. Bunun üzerine öğretmen de 'Benden çekeceğin var' demiş. Öğretmenin niçin bunu yaptığını, niye o sözü söylediğini bilmiyoruz” dedi.

    Z.Y hakkında açılan soruşturmanın devam ettiğini belirten Özer, “Soruşturmanın selameti açısından öğretmen açığa alındı. Eğitimde eşitlik ilkesi vardır. Buna aykırı davrananların karşısında oluruz. Hiç kimse memleketine göre eğitime tabi tutulamaz” diye konuştu.

    Ata Özer, öğretmenin B.K adlı öğrenciyi dövdüğüne ilişkin İl Milli Eğitim Müdürlüğüne aileden bir şikayet gelmediğini bildirdi.

    İSTEYEN ORUÇ TUTAR, İSTEYEN TUTMAZ

    Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, ''İsteyen öğrenci istediği zaman oruç tutabilir, isteyen öğrenci de oruç tutmayabilir. öğretmenler tarafından bu tür ayrımcılığın yapılması asla kabul edilir bir durum değildir'' dedi.

    Dinçer, 2008 yılı eğitim ve yükseköğretim bütçesi ile ilgili sendikanın genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı sonrasında, İstanbul'da Alevi bir öğrencinin dövüldüğü iddialarını değerlendirdi. Dinçer, okullarda farklı inanç, kimlik ve kültürlerdeki öğrencilere karşı takınılan tutumların sürekli tartışma konusu olduğunu belirtti. Esenyurt'taki lisede meydana gelen olayın ülkeyi yöneten siyaset tarafından münferit gibi gösterilmek isteneceğini iddia eden Dinçer, ''Farklı inançlara sahip öğrencilere yönelik ayrımcı tutumların giderek yaygınlaştığı bir gerçektir'' dedi.

    İsteyen öğrencilerin istediği zaman oruç tutabileceğini, isteyen öğrencinin de oruç tutmayabileceğini söyleyen Dinçer, öğretmenler tarafından bu tür ayrımcılığın yapılmasının asla kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydetti.

    Milli Eğitim Bakanlığını bu konuda ciddi önlemler almaya çağırdıklarını belirten Dinçer, sendika olarak alınabilecek önlemlerle ilgili bakanlıkla görüşmeye hazır olduklarını bildirdi. Dinçer, şunları kaydetti:

    ''Bu tutum ileride çocuklarımızda onarılması güç, giderilmesi zor travmaların yaşanmasına neden olacaktır. Böyle bir dışlanmışlık psikolojisi gençlik çağını yaşayan çocukları sonucu kötü olan yollara itebilir. Bunun için bütün yönetici arkadaşlarımızın karşılarındakinin birer çocuk ve genç olduğunu unutmamaları gerekiyor.''
     
  2. ero

    ero Daimi Üye

    olabilek(olmaması gereken) faşizan tutumlar..

    demokratik türkiyemizin gerçekleri..
     
  3. sanem_62

    sanem_62 Daimi Üye

    Demokratık demısken hemso ..
    Dersımde bır okulda lıselı bır kızın feryadı duyulmaya degerdı ...
    Demokratık bır ulkede yasıyoruz fakat Demokrasıyı goremıyoruz ... !!!
     
  4. cangibi2008

    cangibi2008 Daimi Üye

    ALEVİ MALLARINA EL KONUYOR

    12 Eylül faşist darbesi sadece işçilere, köylülere, aydınlara, devrimcilere fiziki işkence yapmadı; Anadolu’yu insansızlaştırma, köyleri, kasabaları ve taşra kentlerini boşaltma politikasını da hayata geçirdi. 1978/ 79/80 yıllarında özellikle Alevilerin yoğun olarak yaşadığı coğrafyaları hedef alan faşizm, resmi ve sivil tetikçilerine Alevileri katlettirdi. K.Maraş, Sivas, Çorum ve Malatya gibi kentlere köylerden yeni göç etmiş Aleviler, daha kenti tanıma fırsatı bile bulamadan katliamlara uğradılar.


    12 Mart ve 12 Eylül Amerikan destekli Askeri faşist darbecileri kente yeni göç eden Alevileri potansiyel tehlike kabul edip, Osmanlı’daki Şeyhülislamların Alevi-Kızılbaşların katli vaciptir türünden fetvaları gibi yazılı belgelere geçirdiler. Kamu personeli alımında özellikle askeri okul ve polis alımlarında Alevilere farklı uygulama yaptılar. Alevi inancına sahip veya o kültürden gelenler devletin güvenlik kuruluşlarında asla isdihdam edilmediler. 12 Eylül darbecilerinin uygulamaya soktuğu GBT(Genel Bilgi Toplama =fişleme) ile Alevi olanların başvuruları ve katıldıkları sınav sonuçları bir şekliyle olumsuz sonuçlandırılıyordu.

    12 EYLÜL DARBECİLERİ, ALEVİSİZ BİR COĞRAFYA YARATTILAR


    Fişlenen, sorgulanan, işkence tezgahlarından geçirilen Aleviler, bu Devlet teröründen kaçış yollarını da aradılar. Kimi metropol kentlere kimi de farklı yollardan yurtdışına gitmek zorunda kaldılar. O, çok sevdikleri toprakları arkalarında bırakarak, gönüllü(!) kaçış yollarına düştüler. Aslında bu kaçışa zorlama bu coğrafyada ilk değildi; bu topraklarda ki yaşam ozanın deyişiyle “Havva anamız”dan da önce olduğundan çok acılara tanıklığı vardır. Bu topraklarda egemenlerin zulmü yeni değildi.


    Köylerini, kentlerini, yaşanmışlıklarını ve sevdalarını geride bırakan Aleviler yıllar sonra bir de AKP iktidarına tanık oldular. AKP iktidara geldiğinde öncelikleri arasına 2B denilen yasayı aldı. Buna göre “orman olma vasfını yitirmiş alanların özelleştirmesi veya maden arama sahası olarak ilan edilip, maden arama şirketlerine 49 veya 99 yıllığına kiralama adı altında peşkeş çekilmesiydi.


    ALEVİ YERLEŞİM BÖLGELERİNDEKİ KUTSAL ALANLAR TALAN EDİLİYOR
    Özellikle köylerde Tapu ve Kadastro uygulamasıyla birlikte, köylülerin ortak kullanımında olan mera gibi yerler “hazine arazisi” konumuna getirildi. Yani köylülerden herhangi birinin değil devletin mülküydü. Bu tescilin ardından hızla ve devletin bilgisi dahilinde olan maden sahaları yandaşlara, kamuoyundan habersiz önce arama sonra da işletme izinleri verilmeye başlandı.


    K.Maraş Narlı beldesi ve Dersim’den başladı, Abdal Musa Dergahının bulunduğu Antalya Elmalı Tekke köyünde devam eden bu yağma ve talan, Sivas-Yıldızeli- Çerdiğin(Sarıçal) köyüyle devam ediyor. Yine, Yıldızeli ilçesine bağlı Kaman köyündeki maden suyuna da il özel idaresi el koymuştur.


    Çerdiğin köylülerince kutsal dağ AŞILIK, Kayserili bir firma tarafından çevreye de zarar vererek delik deşik ediliyor. Aşılık, Çerdiğin’lilerin kutsalıdır. Çerdiğin’liler bu dağdan ve içindeki çam ve meşe ağaçlarından bir çoban değneği için bir tek dal kırmamış, kesmemiştir. O dağdan Hz. Ali geçmiştir; öyle inanır. Çerdiğin’lilerin ve çevredeki Alevi köylülerin bir tek dalına kıyamadığı orman hoyratça kepçe ve dozerlerle talan edilmektedir . İşletmeci firma yetkilileri de köydeki yaşlılara meydan okumaktadırlar. Zira, onların yaptığı her şey kanuni imiş…


    BU ÇIĞLIĞI DUYUN, DUYURUN…


    Anadolu’yu Alevisizleştirme /insansızlaştırma politikasına karşı, başta Alevi kurumları, Çevreciler, STK, Basın ve insanım diyen herkes tepki vermelidir. Çerdiğin’lilerin bu sesi ve bu çığlığı duyulsun. Çevre yağmalanması, yandaşlara peşkeş çekilmesi sadece “hat’ta değil bütün sath’tadır”. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Kim bilir? Sizler bu satırları okurken, köyünüzdeki orman, akarsu ve dereler birilerine satılmış olabilir…
    Rıza Aydoğmuş
    Odatv.com



    simdi hakli kim haksiz kim??? bizler hala baskalarin masasi olmak icin cabalarken BIZLERI katedenlerle birlik olam cabasindayiz ..ah nerde bu 20 mio alevi kesimi====

    eh kim irk etnik kökenle ugrasip ayrimciliga gitsin demi???

    valla biz aleviler kadar aptal kitle yok..bi turlu ayni cati altinda ( turk-kurt-siyasi ayrimciliga takilarak ) birlik olamadik...yaziklar olsun bizlere....
     
  5. cangibi2008

    cangibi2008 Daimi Üye

    İŞTE AKP'NİN ÇAKMA ALEVİ GİRİŞİMİ


    Habercek'ten Kelime Ata, AKP'nin yandaş Alevi organizatonlarını yazdı:

    Sahte Alevi açılımı ile Alevileri Sünnileştirme girişimlerini hızlandıran, yandaşlarına “Cami ve cemevi yaptırma dernekleri” kurdurtan, çakma Alevi dernekleri oluşturan AKP’nden yandaş bir örgüt sinyali daha geldi. Alevilere yönelik yayın yapan Su TV Genel Müdürü Yalçın Özdemir, "Demokrat Alevi Girişimi" adıyla yeni bir örgütlenme başlattı.



    Yalçın Özdemir, eski bir ANAP’lı, eski bir solcu. ANAP’ta iken MHP’li Mustafa Taşar’a danışmanlık yapan Özdemir, 1999 yılında Sivas’tan milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Ankara’da kitapçılık yapan ayrıca Bodrum’da işletmeleri bulunan Yalçın Özdemir, Su TV’yi Hayrullah Akkaya’dan satın aldı. Ancak, satın alma işleminin arkasında AKP’li Milletvekili Reha Çamuroğlu’nun olduğu iddiaları, bu satın alma işlemi sırasında sık sık gündeme geldi. Fethullah Gülen cemaatiyle de ilişkili olan Su TV’nin yayın politikası da başlangıca göre çok değişti.



    AKP’Lİ OLDUĞUNU GİZLİYOR
    Yalçın Özdemir, “Demokrat Alevi Girişimi” adıyla yeni bir örgütlenme içine girdi. Sabah gazetesinden Mahmut Övür’e açıklamalarda bulunan Özdemir, nedense AKP’li olduğunu özenle saklıyor. Televizyondaki programlarda da AKP’li olduğu hiç zikredilmiyor. Oysa kendisi Çankaya Belediyesi’nde AKP’nin meclis üyeliğini yapıyor.


    AKP’nin son zamanlarda sahte Alevi dernekleri kurdurarak, mevcut Alevi örgütlülüğünün karşısında çıkar ilişkilerine dayalı siyasal yapılar oluşturması ve Alevilerin genel direnişini kırmaya çalışması dikkatlerden kaçmıyor.

    Bu adamların her şeyi çakma kii... Çakma müslüman.. çakma alevi ... çakma başbakan.. çakma c.başkanı.. Hepsi çakma birilerinin dizinin dibinde okyanus ötesinin kucağında ne olacağını bekliyoruz kii.. Allah hepsinin belasını versin .. Bunlar ne zaman örgüt üyeliğinden yargılanacaklar bir savcı yokmu..
     
  6. ünver55

    ünver55 Daimi Üye

    Haklısın can bunların her şeyi çakma. Başını örten birisine neden örtünüyorsun diye sorduğumda doğru ve inandırıcı bir cevap alamıyorum.Ne kuran bilgileri var.Ne de mezhep bilgileri.Varsa yoksa Kuranı Arapça okumak. Anlamını bilmeden okumak..Burada konuştuğumuz sünni arkadaşlar hep aynı durumdalar...
     
  7. cangibi2008

    cangibi2008 Daimi Üye

    HÜKÜMETİN ALEVİ OYUNU TÜRKİYE'Yİ ÇORUM'A, K.MARAŞ'A ÇEVİRECEK


    AKP'nin referandum stratejisi belliydi: Sünni muhafazakârlığı hareke geçirmek.
    Bunun için önce Seyfi Oktay operasyonu yapıldı.
    Ardından "Aleviler Yargı'yı ele geçiriyor" propagandası yandaş medya aracılığıyla Anadolu'ya pompalandı.
    Bu arada "Aleviler TSK'yı ele geçirdi" yalanına da başvuruldu.

    Kılıçdaroğlu'nun boyu değil soyu, miting meydanlarında bizzat Başbakan Erdoğan tarafından dile getirildi.
    Yani öyle bir kara propaganda yapıldı ki, Anadolu'daki muhafazakar Sünni seçmen bir tehlike görüp oyunu "Evet" yönünde kullandı/kullandırıldı.
    MHP'nin oy depolarından yüksek oranda "Evet" çıkmasının sebebi budur.
    AKP ve yandaş medya Sünni muhafazakârlığı harekete geçirmeyi başarmıştı.
    Ancak oyun bitmedi.

    Sözümüz ona AKP strateji "uzmanları" yüzde 42 "Hayır" oranını analiz etmişler.
    Zaman gazetesi de bunu haber yapmış.
    Bakın ne yazıyorlar:"Referandum sonucunda Alevi vatandaşların yoğun yaşadığı bölgelerdeki sonuçlar da dikkat çekti. İktidar partisinin yaptırdığı sandık analizlerine göre, Alevilerin yaşadığı köylerde hayır oyları yüzde 100'e yakın çıktı. Bazı köyler ve sandıklarda tek bir 'evet' oyuna bile rastlanmadı. Bu durum, 'hayır' kampanyası yürüten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na özel destek verilmesine bağlandı. Yüksek yargıda Alevi kadrolaşma olduğu ve bunların tasfiye edileceği propagandasının seçmeni etkilediği de gözlendi. Kılıçdaroğlu'nun memleketi Tunceli, yüzde 81 ile en yüksek 'hayır' oyunun çıktığı il olmuştu."

    Gördünüz mü asıl tehlikeyi?
    Gördünüz mü Alevilerin nasıl "ötekileştirildiğini"?
    Ve göreceksiniz ki, AKP hükümette kalabilmek için 2011 seçimlerinde bu oyunu sürdürecektir.
    Peki…
    Diyelim yine başarili
    oldular; Sünni muhafazakârlar AKP'ye oy verdi.
    Ya bunun sokağa, hayata, siyasete, ticarete yansıması ne olacak?
    Çorum, Maraş gibi illerimizde Alevi ve Sünni vatandaşlar “kurtarılmış bölgelerini” mi ilan edecekler? Sokaklar, caddeler kalın çizgiler olarak mı belirlenecek? Kapılara Ku Klux Klan gibi çarpılar mı konacak?
    Bir iktidar uğruna, kimler Türkiye'yi nasıl tehlikelerin içine atıyorlar.
    Yazık.


    biz hala turk kurt islam ici islam disi aleviligi tartismakla kendimizi yok edelim.
     
  8. ero

    ero Daimi Üye

    teşekkürler cangibi..
     
  9. balam

    balam Aktif Üye

    Bende öğretmenim ama böyle bişeyden dolayı can yakamam bu vicdana sığmaz bende oruç tutyo diyemi dövecem yani vay be üzülüyorum sadece :(
     
  10. kamıl akyuz

    kamıl akyuz Yeni Üye

    tum guzel ınsanlara selam olsun kotulerı esgecıyorum
     

Sayfayı Paylaş