'Galatasaray rengini Alevi dedesinden alır' Galatasaray'da yöneticilik de yapan Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Galatasaray'ın sarı kırmızı renklerinin Alevi - Bektaşi Babası Gül Baba'dan geldiğini, bu nedenle Aleviler'in kulübe farklı bir ilgi duyduklarını belirtiyor. Doğan'ın, "GS'nin farkı ne?" sorusuna yanıtı şöyle: "1978 - 1983 yılları arasındaki yatırım kararları, yönetenlerin rasyonel kararlar alabilmesi, vasıfları ve eğitim düzeyleri, sporu şöhret edinmek için kullanmamaları... Bunun sonucunda siyasetteki yozlaşma ve devlet adamlığındaki ucuzlama GS'ye yansımadı" Prof. Dr. İzzettin Doğan, Galatasaray Lisesi mezunu ve Galatasaray Kulübü'nde de uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yaptı. Aynı zamanda Cem Vakfı Başkanı olan Doğan'ın kulüple ilişkisinin başka boyutları da var. Aile ortamında tanıştığı Alevilik anlayışının asıl Galatasaray'da bilinçli hale geldiğini, GS'nin sarı kırmızı renklerinin de bir Alevi dedesinden geldiğini anlatıyor. "Evimiz çok büyük bir ocaktı, büyük filozoflar, düşünürler gelirdi ama ben Aleviliği Galatasaray'da öğrendim" diyen Doğan, şöyle devam ediyor: "Zeki Ömer Defne, Esat Mahmut Karakurt, Zahir Güvenli, Ahmet Kutsi Tecer ve Rifat Necdet Evrimer'den Yunus Emre, Mevlana ve divan edebiyatını hümanist bir yaklaşımla öğrendik. Yunus'un o dizelerle anlatmak istediğini, Mevlana'nın, Şeyh Galip'in Fuzûli'nin ne ifade etmek istediğini hocalardan öğrendim. Benim asıl manevi babalarım onlardı. Aldığımız eğitim aydınlanma asrının getirdiği bütün değerlerin yüzyıllarca önce bu ülkede bilindiğinin benimsendiğinin ifadesidir. Onun için benim Galatasaray ile ilişkilerim hep çok sıcak olmuştur. Alevi cemaati 20 - 25 milyonluk büyük bir cemaat. İçinde herkesin Galatasaraylı olduğunu söylemek zor, ancak büyük ölçüde Galatasaray'ı tutuyorlar. Çünkü renklerini bir Alevi - Bektaşi babasından almıştır. Sarı kırmızılı gül, Gül Baba'nın Galatasaray'a hediyesidir. Galatasaray renklerini bir Alevi - Bektaşi Babası olan Gül Baba'dan Padişah Yıldırım Beyazıt döneminde almıştır. Padişah ava çıktığında, o dönem av alanı olan Beyoğlu'nda Gül Baba'ya rastlar. "Dile benden ne dilersen" der. Gül Baba, bir okul kurmasını ister ve Padişah'a sarı ve kırmızı gül verir. Kurulan okul Galatasaray'dır." Prof. Doğan'la taraftarlığın ötesinde, kulüp yönetiminde de bulunması nedeni ile GS'nin dününü, geleceğini konuşuyoruz. Doğan, Galatasaray'ı diğer kulüplerden ayıran önemli farklılığının 1978 - 1983 yılları arasında gerçekleşen yatırımlar sonucu ortaya çıkan altyapı olduğunu belirtiyor. "Galatasaray'ın bir farkı da yönetenlerin daha rasyonel daha akılcı kararlar alıp bunu kamuoyunun baskısına rağmen uygulayabilmesidir. Diğer kulüplerin çoğu tesislerini Galatasaray'dan 10 - 15 yıl sonra sahip olabildiler" diyor. Doğan'ın sorularımıza yanıtları şöyle: Size göre Galatasaray'ın en önemli özelliği nedir? Dayanışmanın, kulübün temelini oluşturmasına rağmen kararlarda akıl ve bilim önplandadır. Yöneticilerinin vasıfları ve eğitim düzeyleri, zannediyorum diğer kulüplerinkine oranla çok daha yüksektir. Galatasaray'da kimsenin 'filanın şu kadar adamı var, filanın kongrede şu kadar taraftarı var' deme şansı yoktur. Genel kurulunda konuşmak fevkalade önemlidir. Çünkü genelde hamasi, duygulara hitap eden nutuklar siyasette olduğu gibi kulüp seçimlerinde de sonuç yaratabilen yaklaşımlardır. Galatasaray'da bu geçerli değil. Kulüp bu özelliğini sürdürmek için özel projeler uyguluyor mu? Yürütmüyor ama kulübe üyelik koşulları zorlaştırılmış. Daha çok Galatasaray Lisesi mezunlarının girmesine olanak sağlayan bir yapı var. Ama burada biraz abartı var. Çünkü yüksek kültür düzeyine sahip insanlar olmasına rağmen tüzükteki bu kısıtlayıcı hüküm nedeniyle başka üye olmak isteyenlere kapısını aralayamıyor. Bunun ortadan kaldırılmasını ümit ediyorum. Galatasaray ile ilgili beklentileriniz nedir? Seyrantepe projesi gerçekleşir ve bir takım yönetim hataları önlenebilirse Galatasaray, Avrupa'da da saygı duyulan ve gücünden korkulan bir kulüp olacak. Galatasaray yalnız Galatasaraylılar'ın değil Türk halkının malıdır. Türk halkının tümüne ait olması muhtemel bir başarıyı sağlayacak olan bir kulüp ya da başka bir kuruma devlet desteğini esirgememeli, kıvrandırılmamalı. 'GS yöneticisi farklıdır, şöhret peşinde koşmaz' Türkiye'de demokrasinin gelişmesinde futbolun katkısı olabilir mi? Çok önemli olabilir. Kulüp yöneticileri, kulüp - kamuoyu ilişkisinin öneminin bilincine varabilirlerse toplumun demokratikleşmesine büyük katkı sağlarlar. Ulusların birbirlerini etkileme yolu spor, müzik ve sanat. Bu açıdan baktığınızda Galatasaray Türkiye'yi sadece Avrupa'da değil dünyanın her tarafında tanıttı. Tüm ezilen halkların sembolü oldu. Yöneticiler kışkırtıcı söylemlerden kaçınıp yenildikleri zaman yeneni alkışlamayı başarabilirlerse hoşgörü gelişir. Oysa son yıllarda, maalesef tam tersini gördük. Sporu yönetenler, bunu sıçrama tahtası yaptılar. Şöhret edinmek için kullandılar. Galatasaraylılar böyle bir başkan, yönetici istemez. Siyasetteki yozlaşma ve devlet adamlığının ucuzlamasının kulüp yönetimlerine yansıdığını görüyoruz. Tribün terörü neden yaşanıyor? Fahiş ve temel bir hata var ve uzun yıllardır işleniyor. Bir kere yeterli yasa yoktu. Mevcut olanlar da uygulanmıyordu. Bu durum terörün ana kaynağını oluşturuyor. Kanunları müsamahasız uygulamak birinci şarttır. Ayrıca uygulayacak kadroların tarafsız olması şarttır. Türkiye'de ilginç yaklaşımlar görüyoruz. Devletin kuvvet komutanları gidip bir kulübün amigoluğunu yapmaya kalkıyorlar. Fevkalade yanlış. Emekli olunca dilediğini yapabilir. Görevdeyken takımı tutabilir ama bunu medya yoluyla açıklamak fevkalade yanlıştır.
bir fenerli olaraktan bu yazı oldukça anlamlı ve mantıklı geldi fenerli olmamın nedenine gelince değerli ATATÜRK ün tuttuğu bir takım olmasıdır... yani öyle duydum ne kadar doğru orasını da bilemem...
bir gs taraftarı olarak bu beni çok sevindirdi ..bunu daha önce duymuştum ama bu kadar köklü olduğunu bilmiyordum valla ne güzel.....
gs rengini alevi dedelerden aldıgını bilmiyordum ögrenmiş oldum ne mutlu köklü bir konu şimdi daha iyi anlıyorum daha önceden bilseydim bende gs olurdum ama ne yazıkki bjk liyim
uzun zamandır siteye bakamıodum ama sayfayı ilk açlışında bu satırları gördüğümde baya güldüm allahda sizi güldürsün eyavvalh can kızma ama çok komik yaaaa hakan şükür okumasın bu satırları
üç büyüklerin hepinin ayrı ayrı bir gelişim süreci var örn bjknin renklerinin siyah beyaz olmasının nedeni kurtuluş savaşı mücadelsi sırasında tüm oyuncularını şehit vermesidir bu yüzden takım renkleri siyah ve beyazdır ayrıca bjk nin türkiyede ayrı bir statüsü vardır. ambleminde türkiye bayrağı yer alan tek takımdır ama sorsanız futbol izlermisin hiç işim olmaz türübün terörü ve maş sonraları sıkılan maganda kurşunlarıyla ölen insanların olduğu bir ülkede futbol sadece halkı uyutma sanatıdır.
''taşkın demişk''i uzun zamandır siteye bakamıodum ama sayfayı ilk açlışında bu satırları gördüğümde baya güldüm allahda sizi güldürsün eyavvalh can kızma ama çok komik yaaaa hakan şükür okumasın bu satırları.... ya can sen mesajlara cevap yazmassan ben sana asla kırılmam ama böyle aşağılayıcı bi cevap yazarsan emekle dalga geçersen saygı duymazsan tepkilerle karşılaşırsın ve ilk tepki benden.. bilki biz burada birazda olsa siteye katkıda bulunuyoruz ve sende gelip bununla dalga geçiyorsun illa bunu yazan galatasaraylı olacak diye bi kuralda yok burada... insanlar ne zaman yaptıkları işle dalga geçen olursa kırılırlar ama unutma insan asla yazdığı bişeyle dalga geçilmesini istemez... emeğe saygı lütfennnnnnnnnnnnnnn..... yinede cevabın için çok sağol kardeşim