Alevilikde 3ler, 5ler, 7ler, 12ler, 40lar (Islam ve ezoterizm bakislari)

Konu, 'Alevi İnancı ve İbadetleri' kısmında Baskoylu tarafından paylaşıldı.

  1. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Alevilikte Üçler, Beşler, Yediler, Oniki İmamlar ve Kırklar kimdir?
    Bugunun milyonlarca Alevisi 3ler, 5ler, 12ler dedigimizde assagidaki su tanimlari verecektir.

    *Alevilikte Üçler: Hz. Allah, Hz. Muhammed ve Hz. Ali´dir.

    *Beşler: Hz. Muhammed, Hz. Ali, H. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin´dir.

    *Yediler: Bunlar yedi ulu aşıklardır: Hatayi, Nesimi, Fuzuli, Kul Himmet, Virani, Yemini ve Pir Sultan Abdal´dır.

    *Onikiler: Hz. Ali Kerramallahü Veche, İmamı-ı Hasan, İmamı-ı Hüseyin, İmam-ı Zeynel Abidin, İmam-ı Muhammed Bakır, İmam-ı Cafer Sadık, İmam-ı Musa Kazım, İmam-ı Ali Rıza, İmam-ı Muhammed Taki, İmam-ı Aliy´yül Naki, İmam-ı Hasan el-Askeri, İmam-ı Muhammed Mehdi.

    Kirklar: Bilinen Hz Ali etrafinda toplandigina dair anlatilan 40 kisilik meclis...



    Oysaki Alevi felsefesindeki 3ler, 5ler 7ler 12ler 40lar bunlarla alakali degildirler. Bu isimler sadece birer simgedir. Konuya buradan sonra Alevilik teolojisi gozuyle bakalim

    EZOTERIZM (ezoterizmde 3ler 5ler, 12ler 40lar...)
    Günümüzden 15 bin yil önce yasadiklari tahmin edilen Naacalar´in civi yazilari 19yy.´da yasamis olan Ingiliz arastirmaci James Churchward´in incelemeleri ile bes ciltlik bir eser geriye birakildigi bilgisi "Ezoterizm" kaynaklarinda gecmektedir.

    Mu inanc degerlerini arastirirken bu degerler benim de karsima cikti. Ezoterzm i inceleyince cok degerler karsimiza cikiyor.

    Ezoterizm nedir?
    Ezoterizm´in karsiligindan biri de batinilik olup,“icyüz“ icteki anlam, türkce karsiligi ise icrek´dir.
    Ezoterizm´in tersi olan sisteme ise Egzoterizm denilmektedir.buda harici demektir. türkce karsiligi „disrak“ dir.

    Egzoterik bilgiler herkesce bilinen ansiklopedi bilgileri yani siradan baslangic bilgileri oldugundan, ezoterik bilgilere ulasabilmek icin ögrenci egitimine egzoterik bilgiler ile baslamak zorundadir.

    Zaman icerisinde gösterdigi cabalar ile yükselerek daha derin olan ezoterik bilgileri almaya hak kazanir.

    Arastirmaci Churcward Tibet deki bir takim eksik tabletleri Meksikada bulunanlarla tamamladiginda , Naacallarin inancinin, Tibet den Mezapotamya´ya Misir´a kadar uzandigi isbat edilmistir.Batik uygarlik olan atlantik deki adalar batmadan once Meksika´ya ulastiklari da anlasilmistir.
    Naacalar´da görünen inanc ögeleri aleviligin icerisinde bulunan bir cok batini degerlerle örtüstügü kesindir.

    - Ilk kardeslik örgütü; Alevililikdeki müsaiblik kurumu ile benzesmektedir.

    - Devriye inanci olan varolus felsefesi ve yeniden dogus.
    - Aleviligin Anasir-i erbaa dedigi dört ana element toprak, su, hava, ates

    Alevi cemlerinde Bu dört unsur, Oniki hizmet de vardir.

    -(Ceragci , ates) , (Iznikci ,Su), (süpürgeci, toprak) , (Zakir , Hava, nefes)

    - Oniki sayisinin kutsalligi, cemlerdeki on iki hizmet, On iki post,

    - Kamil insan yaratma ugraslari

    - Geometrik sekiller ve sayilarla alevilikdeki ücler, dörtler, besler, yediler

    -Yine oniki sayisi ile asamali olan ibadet türleri ve yaratilmak istenilen kamil insan, kamil toplum modeli .

    - Alevilikdeki dört kapi 40 makam asamalari ezoterik örgütlenmeden baska hic bir sey degildir. Zaten kapilarin batini anlamlarida Toprak, su, hava, ates'dir.

    Dört Kapi Kirk Makam'in batini anlamlari alevi inancinda Anasiri-Erbaa dir.
    Yani dört ana element.Toprak ,Su, Hava, Ates.

    1- Seriat: Bu kavme Abitler denir, Kökeni Hava dir.

    2- Tarikat : Bu kavme zahitler denir Kökeni Ates dir.

    3- Marifet : Bu kavme Arifler denir Kökeni Su dur.

    4- Hakikat : Bu kavme Muhipler denir Kökeni Toprak dir
    (Hidir YErgezen)


    Anasirdan bir libasa büründüm
    Nar ü bad ü hak ab'dan göründüm
    Hayrül beser ile dünya ya geldim
    Adem ile bile bir yas idim ben
    (Hamdullahi Siri)


    Anasiradan bir libasa bürünmek dört ana element den bir elbise giyinmekdir
    Nar, hak, bad, ab dört ana elment dir.Toprak, Su ,Hava ,Ates.


    BAtiniligin bir anlamdada kendi tanimlari içinde ATES-TOPRAK-SU INANCI ICINDEYKEN BU RAKAMLARA VERDIGI SIMGESEL VE DINSEL DEGERler bunlar idi. Alevilik, bir yere kadar batiniligin sekillendirdigi bu rakamlari inançlarinda tasidi. Fakat içrek anlamda YARATILIS ile iliskilendirilen bu inanç sistemi içindeki rakamlar yine INSANI veriyordu.

    Alinda 3lerin, 5lerin, 12lerin, 40larin anlatmak istedigi INSANDIR.

    1- Üçler nedir?
    Üçler, vücut, can ve ruhtur. Can, kan demektir. İnsanın kan dolaşımını anlatmaktadır. Ruh ise irade demektir. Vücuda iyi bakılırsa, kan temiz olur. İyi gidalar alınırsa kan temiz olur. Bunun için irade, bilgi gereklidir.

    2- Beşler nedir?
    Beşlerin dördü Dünya, biri insanla ilgilidir. Dört, ateş, rüzgar, su ve topraktır. Ateş ve rüzgar bir, su ve toprak birdir. Aslında dördü bir gömleğe girmektedir ve birdir. Beşincisi ise Can'dır. Can, Üçlerin toplamıdır. Vücut, kan ve iradenin toplamına Can denir, yani İnsan.

    3- Yediler nedir?
    En önemlisi Yedilerdir. Yediler olmaz ise Kırklar olmaz. Yediler, Dünya'ya ait olan dört ile insana ait olan üçten meydana gelmektedir. Dört, ateş, rüzgar, su ve topraktır. Üç ise can, canan ve çobandır. Çoban çocuktur. Gelecektir. Can erkek, canan kadındır. Can ve canan bir gömleğe girerler, bir olurlar. Birleşmeden çoban, yani çocuk olur. Çoban olmaz ise soy sürmez. Meydan boş kalır. Altı olursa, insan soyu durur.


    Damlanın içinde gerçeği buldum
    Yine benden bana getirdi beni” (Daimi)
     
    DEMAN bunu beğendi.
  2. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Hak Ehli Erenleri bilim damarından gelmektedir.
    Doğum anlayışlarını sır edip saklamışlardır. Kendilerine kim saldırdıysa onların kavramlarını kullanmışlar ve bugünlere kadar gelmişlerdir.

    Hak Ehli Erenleri sırlarını saklamak için 4 kapıya ihtiyaç duymuşlardır. Bunlardan üçü yalan biri gerçektir. Şeriat, Tarikat, Marifet kapıları bu dünyada hazırdır. Sırrı Hakikat Kapısı gerçektir ve başka bir alemdedir. Başka bir alem Kırklar katıdır. Kırklar katı Hak katıdır.

    Hak Allah demek değildir. Hak ile Allah arasındaki ikrarı Allah bozdu. Adem´i çamurdan yaptı. Meleklerine Adem´e secde kılmalarını istedi. Adem doğmamış, yaratılmıştır. Ana yolu Allah´tır.



    “Kırklar arş üstüne kurdular cemi

    Mahabbet hakkoldu sürdüler demi

    Balçıktan yarattı Mevla Adem´i

    Ben ol zaman atam belinde idim.” (Yeksani)



    Allah Adem´i çamurdan yaparken, Hak Ehli Erenleri babalarının belinde döl idiler...

    Yer gök yok iken iki derya vardı. Biri rahmet deryasıydı, biri nur deryasıydı. Rahmet deryasından nur deryasına gidecek yol yoktu. Bir gün rahmet deryasından nur deryasına iki damla su düştü. Önce Kubbe-i Rahman´a geldiler. Daha sonra cennet yolu ile, Hak Kapısı´nı Hakla***** Dünya´ya geldiler.

    Hak Ehli Erenleri Adem ile Havva´dan gelmezler. Yaradılışa inanmazlar. Hak Ehli Erenlerinde doğuş kavramı vardır. Doğuş için iki cins gereklidir. Hak Ehli Erenleri Naci veya Naciye güruhudur.

    Hak Naci ile Naciye´nin arasında, yani anne ve babanın arasında, su damlasının içinde gizlidir. Hak ölümsüzdür. Hak gendir.

    Tek tanrılı ve çok tanrılı bütün dinler insanın çamurdan yaratıldığını kabul ederler. Hak Ehli Erenleri doğumu bilirler. Anne rahmindeki bebeğin hareketini bilirler.

    Hak döllenmiş yumurta içinde gizlidir.

    Hak Ehli Erenleri üçleri, beşleri, yedileri, kırkları bilirler.
    Bu bilimsel bir süreçtir.
    Dinle bir ilgisi bulunmamaktadır.
    Üç; insandır, vücut-kan ve iradedir.
    Beş; ateş, toprak, su ve rüzgar ve insandır.
    Yedi; ateş, rüzgar, su ve toprak; can, canan ve çobandır.
    Sonuç olarak çocuktur.
    Çocuk gelecektir.
    Hak gerçektir.
    Hak çocukta vücut bulmaktadır.
    Şeytan nefste, Hak çocukta vücut bulur.
    Üçler, beşler, yediler budur.
    Peki, altı olursa ne olur?
    Meydan boş kalır.
    İnsanlık süreci durur.
    Yedi şarttır.
    Yedi olmaz ise kırklar olmaz.

    Vücudu olmayan yoktur. Görünmeyen yoktur.

    Hak Ehli Erenlerinin cenneti, cehennemi yoktur. Her şey insandadır ve bu dünyadadır. Doğum normal bir süreçtir. Bu yüzden Hak Ehli Erenleri birbirlerinin cemallerine, kalplerine, kalplerindeki bir noktaya taparlar.

    Hak Ehli Erenleri taşa, havaya, puta tapmazlar. Birbirlerine, Erenler divanına taparlar.

    Hak Ehli Erenlerinde tövbe yoktur, sır vardır.

    Adem ile Havva sürgündürler. Allah onları cennetinden sürdü, Dünya´ya çırılçıplak geldiler. Havva 36 doğum yaptı. Her doğumu bir erkek bir kızdır. Toplam 72 etmektedir. Dünyaya gelen 72 millet Adem ile Havva´nın çocuklarıdır ve sürekli ibadet yapmakta, tövbe etmektedirler, çünkü onlar sürgündür. İbadet ve tövbe onları tekrar cennete götürecektir.

    Üçlerin, beşlerin, yedilerin toplamı kırktır. Kırklar ise kırktır, kırk bir değildir. Kırk bir ise birdir. Kırk bir yoktur.

    Hak Ehli Erenlerinin tüm felsefesi sır üzerine kurulmuştur.

    Tek tanrılı ve çok tanrılı hiçbir dinin gereklerini yerine getirmezler.

    Örneğin namaz kılmazlar, oruç tutmazlar, hacca gitmezler, kiliseye girmezler...

    Putları yoktur, tözleri yoktur.

    Hak Ehli Erenleri birbirlerine taparlar, birbirlerinin cemallerine, kalplerine, kalplerindeki bir noktaya taparlar ki bu doğruluktur.

    --------------------------------

    SIR'LAR

    Ya rabb-il alemin,

    Rabb : Tanri
    il : Ali dir, il kökünden türetilen Ali'nin degisik dillerde kullanilisidir. il, ilk cag inanclarinda bir cok dilde Tanri demektir.

    Onsekizbin alemin yaraticisi olan "il, eli,oli,ilya, elya,ilyas. ellez" ( Ali) dir.

    Bugün akşama ceme
    Evliyâlar gelir deme
    Hızır İllezi görmeye
    Sefa geldin Hızır İllez

    Burada kullanilan Hizir "illez" de Ali dir.



    Kisaca, alemlerin yaraticisi olan Rabb-"il" alemin Ali olan yaraticidir.


    Peki Ali kimdir?

    Hak Anne'nin rahmidir. , Ali de, Ana ile Baba dir... Mürvet de cocuklaridir.

    Alevilikteki hak kapisi rahim kapisidir. Rahim de hakkin yeridir. rahman ve rahim olan yer Tanrinin mekani olan rahim dir..

    Kudret kandili babanin beli dir.




    Efendiler bağı beş gül ağacı
    Çiğdem bahçasında diktik erenler
    Pirim cemalin gören der hacı
    Hal bilmez elinden çektik erenler


    Aşığım diyen çok kayıt olmadan
    Cemevine girsem zahit olmadan
    Cebrail ademe şahit olmadan
    Kandili kudrette tektik erenler


    Davut Sulari yemi bir pire tabi
    Mesti elest ettik aşkın şarabı
    Çeşmeyi hikmetten doldurduk kabı

    Kaynaya kaynaya aktık erenler

    Cesmeyi Hikmet'i ???? siz kendiniz bulun...



    Atanin sulbünden ana rahmine düsen damla, rahimde kan 'a dönüsür. O kan dan bebegin ilk cenin dönemi baslar. Ilk kirk gün cenin dönemidir.

    Ücler, Ana baba evlat dir. yediler, ücler ile dörtlerin toplamidir.Dörtler anasir-i erbaa olan , toprak, hava, su, ates dir. Zaten dört kapi kirk makamin batini isimleride budur.

    Kirklar ana rahminde yasam bulan ,cana gelen, ilk kirk gün asmasindaki evlat dir.


    Ata belinden bir zaman anasına düştü gönül
    Haktan bize nasip oldu hazineye düştü gönül
    Anda beni can eyledi eti süngük han eyledi
    Dört on günü diyeceğiz değritmeye düştü gönül
    (YUNUS EMRE)



    Ata belinden anasına düşüp kırk gün (dört on gün) sonra ilk can oluşmuş.



    Sabr ile kainatı viribidim bunlara
    kırk kişi bir gömlekten başın çıkaran benim
    O kırkından birine neşteri çaldım idi
    kırkından kan akıtıp ibret gösteren benim.

    Kirklar mitolojisinin sirri cocuk tur.



    Dört kapıdır kırk makam
    Üçyüz altmış menzil var.
    Onu erene açılır
    Velilik derecesi

    Buradaki sayi 366 olmasi gerekiyor.

    Ücyüz almis alti menzil ilk kirk güne ana rahminde olusan cana gelen cocugun damarlarinin sayisidir. ücyüz almis alti "AZA" damar.

    Öyledir ey deli gönül

    Er nefestir nefes haktır dediler
    Öyledir ey deli gönül öyledir
    Nefes yaratılmış oku dediler
    Öyledir ey deli gönül öyledir

    Erenler bu yola bir sır koydular
    Erenler dediğim kırklar yediler
    Gönülden gönüle yol var dediler
    Öyledir ey deli gönül eyledir

    İmirza iptidasıdır yolunun
    Günahın bağışlar sefil kulunun
    Hak Muhammedindir mürüvet Ali'nin
    Öyledir ey deli gönül öyledir

    Yukaridaki eser yedileri kirklari[/u] cok iyi izah etmektedir. Yol icinde yol vardir. "Yani seyir icinde seyir var.." Bu seyrin istikametini ancak arif olanlar anlayabilmektedir. Bu ariflik asamasi, bir sürectir. Bu sürece ulasanlar yolu kendisi cözecektir.

    Aleviler in siri dogumlardir. Birlesme ile olusan yasamdir. Hayali bir tanri inanci yoktur. Bunu acik acik gecmis tarihlerde dile getirememislerdir. Yasaklar, katliamlar bunu engellemistir, Alevi yol önderleri bu sirlarini bu sekilde dizelere saklamislardir.

    KAYNAKCA;

    Hidir YERGEZEN ( SIRLAR"onurcan-çakirgozlum")
    Doç. Dr. İbrahim Arslanoğlu
    G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi
    Öğretim Üyesi
    Alevilerde Üçler-Beşler-Yediler
    Alevilerin Büyük Sırrı
    Ünsal Öztürk
    “Damlanın İçindeki Gerçek / ALEVİLERİN BÜYÜK SIRRI”
    Deyislerle Alevilik incelemesi UmitA.
    BATINILIK arasdirmalari uzerine çesitli degerlendirmeler,
    Hasan Sabah BAtinilik
     
    DEMAN bunu beğendi.
  3. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    BAskoylu Hasan Efendi....

    BAs koylu hasan efendi, Dersim (14) yöresinde her yıl yüzlerce kurban kesilerek ziyaret edilen Düzgün Baba ziyaretine de hakaret etmekten geri kalmamıştır. Ancak Dersim´de yapilan katliamların buyutlarının çok yüksek olması sonucu Düzgün Baba´nın son gün TOPUNU ATEŞLEDİĞİNİ ileri sürmüş (15) ve "Haso kendisine katliam çok ağır olacak, engel olalım dediğinde Haso´yu dinlememiştir, Sonra gördü ki zulüm ve katliam çok ağır, kendi de toplarını ateşledi. Ancak çok geç kalınmıştı" demiştir. Düzgün Baba´nın "TEK BİR TANE TOP atışı yaptığını ve Dersim´in ıslah edilmesi konusunda fazla ileri gidildiğine kendisininde sonunda kanaat getirdiğini" iddia etmektedir. Dolayısı ile Düzgün Baba´yı da aynı kategoride değerlendirmektedir.

    Kanunsuz Allahın kulları azgın olur,

    İsmi aleme Sultan Düzgün olur.

    Sultan Düzgün düşman ile dosttur,

    İt derisinde yapılan posttur.

    Sultan Düzgün Kureyşin evladı,

    İt gibi Alevilere havladı,

    Evladı Düzgün´ün Ömer´e oldu karı,

    Teslim etti ona küllü varı.

    Üç kere asker doldurdu Alevilerin içine,

    Alevilere sormadı, kusurun ne ? Suçun ne ?
    *****

    Başköylü Hasan Efendi, Cem ayininde kadın ve erkek, 7 den 70 e tüm Canların bir bütün olarak orada yerini alması gerektiğine inanır.Özellikle 40 lar Cem´ine çok önem verir. Buraya sadece Taliplerin girmesi gerektiğini ileri sürer. Bir beyanında şöyle demektedir.

    “ Sadece Cem evinde değil, her nerede olursa olsun kendi ailesi ve kocalarından başkası haramdır. Cem kapısı Fadime kapısıdır. O kapıya Talip olanlar girer. Başkası giremez. Aralarında erkek - dişi yoktur. Cümlesi birbirine kardeş, bacıdır. …..O kapıdan içeri Hak var. Hak, sağı, çürüğü, haklıyı, haksızı ayıracak Ulu divandır. Cem Hakkın evidir.Hakkın evinde yalan, dolan, fuşku, ficur, haset, fesat, kin, kibir, gurur, adavet, kıy, kıybet, dedikodu yoktur. Çünkü o Cem, şek(il)siz, şüphesiz Ulu Yaradanın Hak kapısır.(35)

    İslam dininin, Hz. Muhammed´in Hakka yürümesinden hemen sonra yolundan ve amacından saptırıldığını söyler. Hatta bu konuda Hz. Muhammed´in eşi Ayşe´yi, Ehl-i Beyte cephe aldığı için çok ağır dille suçlar. Kuran-ı Kerim´in eksik toparlandıgını, 116 sure 6666 ayet varken , şimdi elde 2 sure ve 365 ayetin eksik toplandığını (toplattırıldığıniı vurgular. (36) Yolun Emeviler döneminde iyice saptırıldığını, Eba Müslüm´ ün Horasan isyanı ile yıkılıp yerine Abbasi Devletinin ( Miladi 750) kurulmasından sonra, onlarında zulüm yapmakta Emevilerden geri kalmadığına değinir.

    Osmanlı döneminde Hacı Bektas-i Veli´nin , kurucu Osman Beye (1299) desdek sunmasını doğru bulmaz. Aynı şekilde Balım Sultan´ı da çok kötü suçlamaktadır. Ancak Yavuz Selim´in Anadolu Alevilerine yaptıkları katliamları çok daha ağır yermektedir. Cumhuriyetin kuruluşunu ve Atatürk devrimlerini açık bir şekilde desdeklemesine rağmen gelinen süreçte Türkiye Cumhuriyetinin, Alevilere yaklaşımda Osmanlının devamına dönüştüğünü vurgulamaktadır.

    Siyasal liderlerden Süleyman Demirel´i çok ağır bir dille eleştirmekte, onun Saidi Nursi ile birlikteliklerini, dolayısı ile şeriatcı ve gerici akımların sistem içerisinde ki rollerini irdelemektedir. Kısaca söylemek gerekirse bu gün yeni konuşulan boyutları 40- 50 sene önce söylemiştir. Türkiye´nin başına bela olan, ülkeyi çok yönlü siyasal çalkantı ve çıkmazlara sürükleyen sağcı iktidarların politikalarını sürekli eleştirmiştir.

    Hasan Efendi Başköy´de yaşadığı evde Hakka yürümüştür.(37) Anlatılanlara göre aynı gün şu şiiri kaleme almıştır.

    Mürşüd olanın doğrudur özü

    Hakka doğru gider yolu izi

    Nur ile nurlanır Cemali, yüzü

    Zatsız, sıfatsız mürşüd olurmu ?

    Mürşüdün kalbi nur ile doludur

    Hakkın emri-rızasının oğlu, kuludur

    İnsanların açılan sevgili gülüdür

    Kara çalıdan açılan gül mürşüd olurmu ?

    Ben mürşüdüm diyen yalancı kezzap

    Caferiyim deme, mezhebin hangi mezhep ?

    Narı cehennemde çekecek azap

    Hakkın emrini tutmayan mürşüd olurmu ?

    İkrarsız kimin malı helaldır kime ?

    İnanmıyan baksın kitabı cime

    Hakkı görmiyen gözler gelsin avucuma

    Kendini görmiyen kör mürşüd olurmu ? ( 38)

    Taus-u Melek´te Alim-i ulema idi

    Benlik gururla silindi kaydı

    Hakkın divaninda ayağı kaydı

    Özünde gurur olan mürşüd olurmu ?

    Gönlü gözü var dünyalıkta

    Yolu zulüm kalmış aralıkta

    Can gözü ile görmiyen kalır karanlıkta

    Canan´a ermeyen mürşüd olurmu ?

    Mürşüd şeriatın şerrini atar

    Malını tarikatın varına katar

    Marifette kıymetli cevahir satar

    Hakikat damgası olmayan mürşüd olurmu ?

    Bir bakış ile dört köşeyi görmeli

    Hakkın gizli sırlarına ermeli

    Dost evine edep ile varmalı

    Güzelde gözü olan mürşüd olurmu ?

    Hasaniyem , mürşüdüm dükkânı cevahirdir

    Nüfusu dağları, taşları eritir

    Diriyi öldürür, ölüyü diriltir

    Böyle bir makamda olmayan mürşüd olurmu ?

    Can gözü ile görmiyen kalır karanlıkta

    Canan´a ermeyen mürşüd olurmu ?

    Can (ERKEK) Canan'a (KADIN RAHMINE) ermeden MURSUD (çoban "COCUK") olmaz...

    Damladaki sir;
    Can-canan-coban

    CAN (erkek-ali)-CANAN (kadin-ali) = COBAN (insan-ALI)

    Ali adi altinda saklanan sirda burada yatiyor
     
    DEMAN bunu beğendi.
  4. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Once Allah anlayisina bakalim Hasan efendinin...

    Dünyaya getiren olmuşsun Ata,

    Yarattın mazlumu zalim mukadderata.

    Zalimi, zorbayı verdin azata,

    Cefayı çekene lazım değilsin.

    Ali´ye Zülfikâr verdir kırdırdın,

    Allahın emri diye emirler verdirdin.

    Helalı, haramı kendin yedirdin.

    Senden gelen bal olsa zehir olur lazım değilsin.

    Ali´nin emeklerini verdin suya,

    Kurban olayım o güzel boya.

    Ebu Cehil gibi düşersin kuyuya,

    Çikaran yoktur, lazım değilsin.

    Gizemli şiirlerinde öne çıkan ayrıntı her zaman öze dönüştür. Nefsini islah etmeyi ve ilme yönelmeyi tavsiye eden şiirlerinden şu örnek dikkat çkicidir.

    Şeriatla, tarikattan ikrarın bendini,

    İkrarda erkek, dişi yok, tanı kendini.

    Marifetle, hakikatta yokla kaydını,

    Nefsini öldürene alda gel beri.

    Nefsi Şeytan olan kendisinedir,

    Yıkılmış viran olmuş bir binadır.

    Çekmiş hançerini Şimir-i fenadır,

    Yol Yezidinden uzak olda gel beri.

    Şeriat nikâhtır, erkeği, dişisi hakdır.

    Tarikat ikrardır, erkeği dişisi yoktur.

    Marifetli, hakikatli diyen yalanci çoktur.

    Onlara laneti yapta gel beri.

    ………………………………..

    Şeriatın yolu, tarikata gider,

    Tarikatta ikrar imana gider.

    Marifette canını Hakka kurban eder.

    Hakikatta niyazla, kurbanın alda gel beri.

    Yeryüzünde ki yanlışların arkasında gördüğü sebepleri ise şöyle değerlendirmektedir.

    Kanun görmemiş Allahın vücut azası,

    Mukadderatta yazdığı kader kazası.

    Kur´anla İncil´dir Allahın kanunu,

    Şeytanın eline vermiş her yanını.

    Edip eyleyen her şeye kadir Allahtır,

    Sözlerim doğrudur, yemini billahtır.
     
    DEMAN bunu beğendi.
  5. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Daha Allah ile cihan yok iken
    Biz anı var edip ilan eyledik
    Hakk''a hiçbir layık mekan yok iken
    Hanemize aldık mihman eyledik

    Nasil olurda Allah ve Allahin yarattigi Cihan" var olmadan evvel bir yerlerde baskalari var labilir? Bunun açiklamasini yapabilir miyiz? Peki bunun boyle oldugunu gidip Sii olsun, Caferi olsun, Sunni, Safi, Hanefi olsun bir mezhebe sorarsaniz size kotu davranmayacaginizdan emin olabilir misiniz? Nasil olurda Allah var olmadan once baska birileri var olabilir ve var edebilir bu kisiler Allahi? Butun bu sorularin cevabini bulabilecegimiz tek yer batini/ezoterik içrek bilgelerdir. Bu deyis ve deyisin içerigi birebir islam anlayisina ters dusmekte "sirk" yaratmaktadir. Hiçbir Alevi deyisi kendisinden once yazilanlardan ayri degildir. HEr deyis kendilerini yazanlar tarafinca oze bagli ancak farkli bakis açilariyla ele alinmistir. Burada yukaridada alintiladigim bir Pirin açiklamasi ana kapinin kilidini açacak mahiyettedir.

    Bu güne dek insanlık, iki kol üzere gelmişlerdir. Biri NACİYE ANA koludur; diğeri ise HAVVA ANA koludur. Bu kollar birbirinden ayrıdır. Bu kolların Allahları da ayrıdır. Havva kolunun Allah´ı yaratılmışlarda; Naciye kolunun Allah´ı da DOĞUŞTA ispat olur.
    Pir Hasan Sani

    Harabi ele aldigi deyiste isa ile var olmaya baslayan tek tanrili, semavi ve zahiri dinler tarihinin Allah olgusundan bahsetmekte. Iste bu Isa ile baslayan Allah terimi yok iken kendilerinin ani var ettiklerini, Hakka hiçbir layik mekan yok iken, hanelerine aldiklarini soyluyor. Deyisin ilk 4 misrasinda iki turlu ilahi guç yansitilmakta. Birincisi daha sonra var olan Semavi dinler tarihi ile baslayan gunumuz Allah varligi, ikincisi ise ondan once var olan Hak varligi.


    Ilk insanlar ayaklari uzerinde durup ellerini kullanmaya baslamalari, atesi bulmalari ve araçlar kullanmaya baslamalariyla dogayi daha yakindan tanimaya, doga ile butunlesmeye basladilar. Butunlesen doga ve evren hayranlik ve korku uyandirdi hep. Kendilerinden buyuk olan, tanimlayamadiklari buyuk guçleri kutsamaya basladilar once. Agaç tanrisi oldu, Ates oldu toprak su oldu. Kus tanrisi oldu, Daglar oldu, Gunes oldu, ay oldu, Herkul oldu, Zeus oldu, Inek oldu, Kus oldu, odun, tas heykel, put oldu. Fahiseler tanrisi, firtinalar tanrisi oldu. Bunlar içinde bugunun Aleviligininde temel aldigi batini içrek ogretiler ve ezoterik bilgiler ilk Sumerlerde gorulen canlilarin sudan yaratildigi fikrini sahiplendi. Su, ilk canlilarin yaraticisiydi. Ilk canlilar sudan turemisdi. Batinilik burada,

    Ates - Toprak - su = SU

    Daha Allah ile cihan yok iken
    Biz anı var edip ilan eyledik
    Hakk''a hiçbir layık mekan yok iken
    Hanemize aldık mihman eyledik

    Kendisinin ismi henüz yok idi
    İsmi şöyle dursun cismi yok idi
    Hiçbir kıyafeti resmi yok idi
    Şekil verip tıpkı insan eyledik

    Allah ile burda birleştik
    Nokta-i amaya girdik birleştik
    Sırr-ı Küntü kenzi orda söyleştik
    İsmi şerifini Rahman eyledik

    Iki ayri kol vardir. Bunlardan biri Allahi yaratir, daha sonraysa bunu unutarak O'nun kendisini yarattigini soyler... Yetinmeyerek yaratilanbu Allaha tapmak için ibadetler gelistirip nihayetinde "Allah-KUL" olgusunu bulunur. Bu olgu içindede zamanla geçmis donemlerde var olmus inançlarin "gunde 5 vakit ibadet etme, oruç tutma, cennet ve cehennem, ahiret hayati" gibi tapinma ogelerini gelistirip kendisine ekller.Daha once Ilahlastirilmis olan her nesnenin, gucun, her olgunun aslinda tek oldugu anlasilir. Hiçbir Tanri birbirinden farkli ve ayri degildir. Dogada oldugu gibi hepsi birbiri içindeki DEGISIM-DONUSUM surecinden geçerek birbirini TAMAMLAR. Bu kol Adem-Havvadan gelir.

    Batini içrek inançlar ise Naci ve Naciye kolundan geldiklerini soyleyerek kendilerini Ademogullarindan ayirmaktaydilar. Onlar; dunyada var olan canli yada cansiz hiçbir varligin dunyanin disina çikamayacagina inandilar.Tum ilahlasdirilan tanrilar TEKLIKDE COKLUK du aslinda. Tanri birdi gorunusu bin, varligi birdi isimleri bin. Tanri, evren ve insanin birlekteligi ile yine insanda yansiyan nur ve isikti. Insan tanri tarafindan yaratilmamis ondan fiskirmisti. Insan onun bir yansimasiydi. Buna sadik kalinarak dogayla evrenle gelisen beyin yeni olguya geçisi tamamladi.

    Tanri - Evren - Insan = INSAN


    Anadolu-Mezepotamya toprakalri içinde gelisen diyer batin-ezoterik inançlar gibi etkilesimlerle degisip, degisimlerle gelismeye basladi. YAsadigi ana topraklarinda var olupda kendi inanç potasinda eritebilip kendi sosyal yasamina gore yorumlayabilecegi tum inançlardan birseyler aldi. Oz itibariyla yasadigi topraklarda BATIN-EZOTERIK inanç sistemlerinden asla vazgeçilmedi. Kitapli ve Semavi tek Tanrili dinlerin inmesiyle degisen ana yasam sograflarinda egemen dinler altinda takiyyeyelere bas vurarak kendi inançlarini yasamaya basladi. Içde batin olan disda egemen dinin adini tasiyordu. Kah Islamdi bu, kah Hristiyan, kah ... Islamlasma goç etme mecburiyetini beraberinde getirdi. 12. yy itibari ile 3 ana koldan (Bektasi ile Nevsehir, Deylem ile DERSIM, diyet turkmen alevileri goçu ile çorum, yozgat, sivas vs. bolgelerine goçler basliyordu. 16. yyin çalkantili siyasi oyunlari, savas ortamlari, baski ve zorlamalari içinde egemen dinin yani islamin adi altina girme karari alindi. Tanri evren insan artik yerini farkli bir sekile birakiyordu.

    Hak- Muhammed - Ali = ALI

    Hak Muhammed-Ali ile birleştik
    Hep beraber Kabe-kavseyn''e gittik
    O makamda pek çok muhabbet ettik
    Leylerel esrayı seyran eyledik

    Bu takiyye sirlar içinde her deyise islendi. Sirlandi. Ikilik oynanmaya baslanildi. Disrak okuyanlarin ISLAM, içine girebilen içrek okuyanlarin BATIN-ezoterik inancini anlayabilecekleri bu tarzda binlerce deyisler yuzlerce dervis, asik saiir tarafindan bir bir islenildi. Olay sirlanildi.


    Bu sözleri sanma her insan anlar
    Kuş dilidir bunu Süleyman anlar
    Bu sırrı müphemi arifan anlar
    Çünkü cahillerden pinhan eyledik
    Harabi, Vahdetname...

    Aslinda seyir içinde, seyir o seyir içindeyse baska seyirler vardi. Bu seyirler ancak belirli kisilerce bilinmistir. Yakin tarihe kadar bu seyirleri tasiyanlara "Dai" deniyirdu. Hace Bektasi Velide bir Dai'dir. Bu seyirler belirli asamalrla belirli pirlerce belirli kisilere belirli egitim duzenekleriyle gerek semboller, gerek alegoriler, gerek rakamlar gerekse deyis ve sirlarla batini/ezoterik dili kullanilarak verilmistir.

    Ezoterizme göre, ezoterik bilgiler, yani hakikatler ve sırlar, herkese açıklanmamalı, ancak belli eğitimlerden geçip o bilgileri almaya hak kazanmış, layık olmuş kişilere belirli bir zaman içerisinde derece derece açıklanmalıdır. Kimseye, değerini ve anlamını anlayamayacağı böyle bilgilerin verilmemesi gerektiği gibi, kimseye kaldıramayacağı, taşıyamayacağı bilgi de verilmemelidir. Çünkü taşıyamayacağı bilgi, kişiye bir yarar vermeyeceği gibi, zararlı da olabilir. Bu bilgiler belirli semboller ve alegoriler vasıtasıyla aktarılır.Yüksek bilgiler insanlara anlayış düzeylerine göre ve anlayış düzeylerinin ilerlemesine göre derece derece açılan bir sembolizme bürünmüş şekilde verilir. Bu durum kutsal metinlerde de geçerlidir.

    İnsanın tek başına “Büyük Evren” ve bir bütün olduğu gerçeği tüm ezoterik anlamlandırmaların çıkış noktasıdır ve kutsal kitaplar da dahil olmak üzere her şey buna göre yorumlanır.

    O halde butun evreni tek basina içinde barindirabiliyorsa insan, kilit noktasida odur. Aleviligin inanç merkezine insani baz almasinin nedenide budur. Butun teslislerde yada uçlemelerde anlatilmak istenilen asil oz budur;

    Can-Canan-Coban = Coban


    Canimiz melek canidir
    Tenimiz selman tenidir
    İçtiğimiz aslan sütüdür
    İçebilirsen gel beri

    Ben has bahçenin gülüyüm
    Ayn-i cem bülbülüyüm
    Kırk kapının kilidiyim
    Aabilirsen gel beri..


    Cocuk ana rahminde bele dustugu gunden 40 gun sonra cen olusumunu tamamliyor. 41. gun ise çocugun cinsiyetinin belli oldugu gun oluyor.

    Velhasil ne basiniz agridiyim;
    Nice kere ata belinde ana rahmina, ana rahmindan cihana geldim.
    Nice bin kere durlu yakalardan bas gosterdim.
    Nice bin yillar asinalar gozettum.
    Nice bin isimler ve lakaplar gorundum.

    Mitolojik 40lar Cemi izahinda Alevi felsefesinin Islam ile kiliflandirdigi olgunun ozu budur. Ana rahmi cem, rahim kapisi ise hak kapisidir. Hakkin evi ana rahmidir. Insan ruhunun hakka ulasacagi gune degin yasama açilan kapisidir.

    karan
     
    DEMAN bunu beğendi.
  6. Baskoylu

    Baskoylu Daimi Üye

    Konuya deyinmeden once Alevilikdeki Tanri inancina birdaha bakalim.
    Kimi alalim anlatmasi için? Bas Koylu Hasan Efendiden bir alintiya bakalim. Hasan Efendi'nin bazı şiirlerinde

    Allah'ı da eleştirmektedir.
    Allah'tır sebep olanların başı,
    Kurumaz oldu gözlerdeki yaşı.
    Allah'tır eşkıyaların başı,
    Hille, fırıldakla dönüyor işi.
    Fırıldağı çevirdikçe Şeytan'ı kalkar,
    Milletleri birbirine düşman ederek yakar.
    Allah'ın emriyle Şeytan dönüyor,
    İnsanları yakıp yandırıyor.
    Sanmayın Şeytan Allah'tan sürgündür,
    Allah ile beraber, toylu, düğündür.
    Biri birinden hilebaz, fırıldakçı desise,
    Yazdıklarımdan alın doğruca bir hisse.
    Allah'ın emrine, sözüne inanmayın,
    Sakın, sakın inanıpta kanmayın.
    Allah'tır milletleri birbirine takan,
    Allah değil midir, varıp kül edip yakan.


    Cok açik, Kaygusuzun, "Sen benzersin ***e Tanri" deyisindende ileri...
    Alevilik, insan oglunun Allah tarafindan çamurdan, dunyaninda bir iki gunde olusduguna inanmamisdir. Inanan sirlardan, bilgilerden, Alevi teolojisinden haberi olmayanlardir.***

    Burada Hak ehli erenleri dedik çunku, Alevilik yolunu kuranlara kendi zamanlarinda ne ad verildigi tam olarak belirli degil. Bunlar Pirler, Mursitler, bilginlerdir. Tek tanrili dinlerin tumu yaratilis inancina inanir. Hepsindede Adem havva'nin ilk insan oldugu bilinir, kabullenir. Din bunu Allah'in Adem ve Havvayi çamurdan yarattigini soyleyerek noktayi koyar.

    derki;
    "Hac Süresi´nin 5. Ayeti “Biz sizi topraktan, sonra az bir sudan yarattık” der. Aleviler buna inanmıyorlar mı?"


    Fakat bilim buna karsi çikar nasil mi?
    Degiserek gelisen insan 40 bin yil once atesi kullanmasini ogreniyor. Yerlesik duzene geçmesini, ve bilgi birikimine baslamasi ise son 30 bin yillik bir surecde elde edebiliyor. Yapilan kazilarda elde edinilebilinen bulgulara gore insanlarin uygarligi yakalamasi ise, 10 bin yil oncesine dayaniyor.


    Tum bu olgularin içinde
    Ademden Hz Muhammede yapilacak soy seceresinde en fazla kaç kusak gorulebilecegini arasdirmak lazim. Buyuk olasilikla bu 50 yada 100 u geçmez.

    100 kusak farzeder ve her kusagin 50 yil yasadigini sayar ve hatta ortaya çikan rakami 2 ile çarpip yine kendisiyle topladiktan sonra hz Muhammedden sonra gunumuze kadar geçen zamanida eklersek
    21400 yil eder ki bu bile bilimin gosterdigi insan olusumu tarihi olan 40 bin yilin ancak yarisinda kalabiliyor.


    Alevilik, yaratilisa inanmamisdir çunku yaratilis bilime ters dusmekdedir. Yaratilis bir bakima masaldir. Alevilikte Adem ve Havva Masali degil Naci ve Naciye guruhu vardir. NAci ve Naciye denizden çikmistir. Alevilik insan temelli olan inançlarinda yaratici guçlerini sirlamislardir. Bu sirlama daha onceki bir çok makalemdede anlatmaa çalisdigim gibi Safeviler donemi olan 15. yy sonlari ile 16. yy baslarina denk geliyor.

    Alevilikde insan, evrimci bir mantik içinde olusmusdur.
    Alevi inancinda tanrisal varlik Ali ismi altinda saklanan INSANDIR. Insan ile ana teslis olusdurulur. Insan teslisi;

    ana-baba-çoban = çobandir.

    ANA (naciye) Yaratici olandir. Yaratilani kendi RAHMINDE YARATANDIR. YARATICI OLAN en buyuk VARLIK KADINDIR !!

    BABA (naci) Yaratici olandir. Yaratilani, yaratanin RAHMINDE yaratmasini saglayandir.

    COBAN Yaratilandir, (yaratacak olan)

    BAs koylu Hasan efendi VArligin Dogusu adli kitabinda soyle deyinmekdedir bu konuya;

    “Baba mayayı ana sütüne katar, ana rahminde vücut tutar. Mayalanan maya 40 gün mayada kalır. 41. gün vücut hasıl olur.”

    Mayalanma 40 gün süruyor.
    41. gününde insanın ilk şekli oluşuyor.
    İlk insanın oluşumu 40. günden sonra, 41. günde gerçekleşiyor.
    Anne rahminde bebeğin ilk nüvesi tamamlanıyor.

    Not: Bu konu ile ilgili yorum ve tartismalari daha net anlamak icin, Aleviler Birligi forumda ayni baslikla yazilmis konuda genel bilgi ve fikir sahibi olabilirsiniz....

    Saygi ve Insani Sevgilerimle.
     
    DEMAN bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş