Cemevi Alevilerin İbadethaneleridir Aleviliğin ne olup olmadığına dair ortada var olan kaynakların hızla artması,kanaat bildirimleri,açıklamalar,yazılar,tartışmalar, Alevi kurumlarının üst üste yaptığı açıklamalar,mitingler,basın açıklamaları,aydınların,düşünürlerin ve birebir Alevilerin yaşamlarından alınan örnekler ile zenginleşen bir Alevilik tartışması ile her gün karşılaşmak ve bu içerikte yazılara raslamak artık olagan hale geldi.Bütünüyle bu yoğun tartışma ve çıkışların,karşı duruşların ve sesini yükseltmelerin arkasında ne var? Bu, "bir tarafın diğer tarafa karşı olması" gibi basit bir denklemmi yoksa tümüyle büyükçe bir planmı yada bir inancın inkarı ve asimilasyonmu? Anayasamız, her türden eleştirimize rağmen bir çok konuda açık ifadeler ve maddeler sunmuştur.Yürürlükte olan bu yasaya göre; X. Kanun önünde eşitlik Madde 10 ? Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. (*) Peki bu kanunlardan sorumlu ve bu kanunlar gereği vatandaşlara hizmet vermek ile mükellef olan Diyanet İşleri Başkanlığı kimdir,Aleviler hakkında "Fetva" verme yetkisi varmıdır? Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Bakanlığı 2007 yılı rakamlarına göre, DiB'na bağlı Personel sayısı 84.195 Cami sayısı 79.096 Yurt dışında bulunan (çeşitli özelliklerine göre) Cami sayısı Derneklere ait cami sayısı 211 Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne ait cami sayısı 937 Belediyelere ait cami sayısı 52 Türkiye Diyanet Vakfı'na ait cami sayısı 50 Diğer 555 Kur'an Kursu sayısı Toplam 8 222 2008 yılı bütçe ödeneği Genel Toplam 1 998 412 595 ytl Diyanetin bu dudak uçuklatan rakamlarından sonra bu kurumun, İslam dininden çok faklı bir inanca ve bu inancın mensuplarına dair yaptığı açıklamalara da bir bakalım. T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI AÇIKLAMA - Alevilik 19.12.2008 "Diyanet İşleri Başkanlığı, "Aleviler"i bir inanç grubu olarak nasıl tanımlıyor?" "Diyanet İşleri Başkanlığının temel görevlerinden birisi, toplumu İslam Dininin inanç, ibadet ve ahlak ilkeleri konusunda aydınlatmak ve bilgilendirmektir." "Tarihsel tecrübeyi ve dinin ana kaynaklarının açık bilgisini esas alan bilimsel çalışmalar, İslam'ı din, Hz. Muhammed'i son peygamber, Kur'an'ı kutsal kitap olarak kabul eden Alevilik ve Bektaşiliğin, ayrı bir din olarak ifadelendirilemeyeceğini ortaya koymaktadır." "Alevi köylerine cami yapılması eleştiri konusu oluyor, sizin bu konudaki yaklaşımınız nedir?" "Dolayısıyla zaman zaman dile getirilen 'Başkanlığımızın Alevi köylerine kendi istek ve önerileri olmadan, cami inşa ettiği ya da ettirdiği' yönündeki iddiaların gerçekle bir ilgisi bulunmamaktadır." "Cemevleri bir ibadethane olarak görülebilir mi?" "...oluşan ortak Müslüman aklı ve bilimsel bilgi açısından mümkün görünmemektedir." "Ayrıca Cemevlerinin Camilerin muadili ve alternatifi bir ibadethane veya cami, kilise, sinagoga ilave olarak dördüncü tür bir ibadethane olup olmadığı tartışmasının, aslında Aleviliğin İslam'dan ayrı bir din olup olmadığını tartışmak anlamına geleceği de açıktır." "Liselerde zorunlu din derslerinde Aleviler" ile ilgili bilgiler eklendi, Alevi örgütleri bunu doğru bulmadıklarını söylüyorlar, Aleviler'e ilişkin tanımlamaların Alevilerle birlikte yapılmasını istiyorlar. Başkanlığınız bu talebi nasıl karşılıyor?" "Alevilerin hangi örgüt tarafından ne ölçüde temsil edildiği tartışması bir tarafa, Alevilerin din kültürü dersinin okutulmasına veya zorunlu oluşuna ne nisbette karşı olduğuna dair kesin yargıda bulunmanın zorluğu ortadadır. Din kültürü ders kitaplarında Alevilikle ilgili yeterince ve doğru bilgilerin yer alması elbette gereklidir." Diyanet, Aleviliği ve onun tüm meselelerini değerlendirirken bu ülkenin yasalarını değilde neyi kullanıyormuş? "oluşan ortak Müslüman aklı..." Diyanet İşleri Bakanlığı'nın temel İlke ve Hedefleri ise şöyle açıklanmış "...İslam Dini'nin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek. (633 S.K. md.1)." Bir Alevi vatadaş olarak, bilinmesinde fayda görüyorum. Oluşan ortak Alevi aklı ve bilimsel bilgi açısından, bundan da öte Anayasamızın 10.maddesi gereğince, Cemevi Alevilerin ibadet mekanıdır,ibadetimizin biçimini,kurallarını,Aleviliğin ne olup ne olmadığını biz belirleriz diyorum.Bu belirlemelere göre verilecek olan dinsel bilgilerin içeriğinde bizlerin onayı alınmadan hazırlanmış müfredatlarında Aleviliğe,bilime ve insanlığın geneline hizmet etmeyeceğini düşünüyorum.İslam Dini zor ile dayatılmak isteniyor, bunu görüyor ve yaşıyoruz ancak, şurasıda bir gerçektirki,Alevilik İslam dini'ndende motifler almasına ve bu topraklarda büyük bir sentezi yaratmasına karşın, İslam ile eşit değildir,ondan çok daha farklı bir inanç biçimidir.Bu neden ile Diyanet İşleri Alevilik ve Aleviler hakkındaki "Fetva" larına bir an önce son vermeli ve ilgili olduğu alana dönmelidir.Ve Laik bir devlet yolunda, temel insan hakları,ortak bilimsel akıl ve Alevilerin talepleri doğrultusunda; * Laik ve Demokratik bir Türkiye'de; Halen yürürlükte olan 12 Eylül Anayasası, hukuki ve toplumsal sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmalı, laik ve demokratik yeni bir Anayasa hazırlanmalıdır. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen her türlü yasal engel kaldırılmalı, darbeciler yargılanmalıdır. %10 barajı gibi demokratik olmayan ve milyonlarca seçmeni yok sayan seçim yasası derhal kaldırılmalı, demokratik ve yeni bir seçim yasası hazırlanmalıdır. 1 Mayıs 1977, Maraş, Sivas, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Hrant Dink gibi katliamlarının gerçek suçlularının ortaya çıkarılması için özel araştırma komisyonları kurulmalıdır. 1 Mayıs emeğin bayramı olarak yasallaşmalıdır. Eğitim ve sağlık sistemi, bütün toplumsal grupların sosyal, demokratik ve politik farklarına bakmadan eşit haklarla yararlandıkları ücretsiz bir sisteme kavuşturulmalıdır. Laik ve Demokratik bir Türkiye'de; Alevilik, yasal ve anayasal olarak tanınmalıdır. Cemevleri, bir inanç merkezi olarak kabul edilmeli, altyapı hizmetleri ücretsiz verilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır. Devlet laiklik ilkesi gereği bütün inançlara eşit mesafede durmalıdır. Zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Alevilere ve farklı inançlara yönelik, yazılı ve görsel alanda, ders kitaplarında her türlü iftira, haksız yakıştırma, karalama durdurulmalı, bunları yapanlar cezalandırılmalıdır. Muharrem Orucu, Aşure günü gibi Alevilerle ilgili kutsal günler, bütün diğer inançların kutsal günlerinde olduğu gibi kamuya ait kurumlarda ve medyada duyurulmalı ve diğer dini günler gibi, resmi bir statüye kavuşturulmalıdır. Hacı Bektaş Veli Dergahı müze olmaktan çıkartılıp, bir inanç merkezi olarak asli sahiplerine teslim edilmelidir. Sivas'taki Madımak Oteli ''Barış ve Kardeşlik Müzesi'' yapılmalıdır! (* ABF Basın Açıklamasından alınmıştır) Yılmaz Özçay
EVET SEVGİ DİNİDİR BÜTÜN GÜZELLİKLER SEVGİ ÜZERİNE İNŞAA EDİLMİŞTİR SEVGİYİ YAŞAYANA NE MUTLU SEVGİYLE YAŞAMAK ÇOK UMUTLU YARINLARIMIZ SEVGİLERLE DOLSUN
alevilik tabikide sevgi dinidir ve alevilik kadar güzel bi mezhep yoktur bence herşeyine dürüsttür bende ..emegine saglık coşkun.
