Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen yerel seçimler öncesi iddialı konuştu. Bakırköy İstanbul?un en büyük ilçelerinden biri. CHP?li Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, 2004 yerel seçimlerinden beri başkanlık koltuğunda. Bakırköy ile birlikte, Kadıköy, Avcılar ve Beşiktaş ilçeleri, 2004?de CHP?nin seçimleri kazandığı merkezler. İstanbul geneliyle Bakırköy arasında ne gibi farklar var? CHP?nin yeni, Anadolu açılımcısı kadrolarına CHP teşkilatları içinde nasıl bakılıyor? Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu yerel seçim sonuçlarını nasıl etkiler? Kemal Kılıçdaroğlu?nun onu istemediği doğru mu? Gürsel Tekin?le arası nasıl? Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen?le bu sorular ekseninde konuştuk. 29 Martta yerel seçimler var. İstanbul yerel seçim atmosferine girdi mi? Daha girmedi galiba. Konuşuluyor ama daha yerel seçim havasına girilmedi. Henüz daha birçok yerde adaylar belli değil. Adaylar bu hafta içinde belli olacak. Bir de şu var Türkiye?de gündem sürekli değişiyor. Öyle bir gündem yaşıyoruz ki Türkiye?de, gündem içersinde tam yerel seçim konuşulurken televizyonu, medyayı bir açıyorsunuz, o gün bambaşka bir şeyler olmuş. Her yere de yansıyor, konuşmalar o noktaya kayıyor. Ergenekon mesela veya Pazar günü çığ felaketi oldu. Arkasından ne gelecek, ne tür bir gündem değişikliği olacak bilmiyoruz. Ama tahmin ediyorum ki bu ayın sonunda itibaren seçim havasına girilir ama esas kampanyalar son 45 güne sığar, genelde hep öyle olur. Bunun bir nedeni de adayların fazla yıpranmaması içindir hem de bütçeler açısından son 45 güne yoğun olarak sığdırılmaya çalışılır. Bütçe daha derli toplu harcanıp, kullanılabilir. Kampanyayı çok yayarsanız yaptığınız kampanya unutulabilir. Bakırköy?de yerel seçim gündemi var mı halkın? ?Seçim olsa da, şunlar, şunlar değişse? şeklinde? Bakırköy halkı yaşamından memnun. Günlük yaşamını etkileyen konularda bir sorunu yok ama Bakırköy yerel seçimler konusunda çok duyarlı. Bunu sivil toplum temsilcileri ile temaslarımda da görüyorum. Seçmen listeleri konusunda da çok duyarlılar. Örneğin 4800 fazla seçmen tespit edildi. Bu YSK?ya bildirildi. O halde, Bakırköy halkının yerel seçim duyarlılığı Bakırköy?ün sorunlarıyla değil de, makro siyasal dengelerle mi alakalı? Laiklik, Cumhuriyet şeklinde mi örneğin? Tabii. Bunlar var ama Bakırköy aynı zamanda bir mozaik. Bakırköy?de toplam 170.000 seçmenin 23 bini Ermeni, 5.000?i de Süryani vatandaşlardan oluşuyor. Mozaik yapısı konusunda duyarlı olduğunu söylediniz Bakırköy?ün. Mozaik yapının tehdit altında olduğu şeklinde bir çekince mi var? Hayır. Bu Bakırköy?ün çok eski bir özelliği. Bakırköy?de etnik bir ayrımcılık hiç olmamıştır. Bu aslında tüm Türkiye?de olması gereken birşey. Ben bunu tehdit var anlamında söylemedim. Bakırköy?ün bu özelliğini vurguladım sadece. ERMENİ SOKAK ADI HRANT DİNK?İ ŞAŞIRTTI, BAŞKAN YARDIMCIM ERMENİ Hrant Dink de Bakırköy?de oturuyordu. Onu tanır mıydınız? Evet, ben 2004 seçimlerinden önce onu arayarak tanışmak istedim. Onu Agos?taki yazılarından tanıyordum. Seçimlerden sonra da çok temaslarımız oldu. Hrant Dink iyi bir sosyal demokrattı, iyi bir Türk yurttaşıydı. Hrant Dink Bakırköy?de çok sevilen ve sayılan bir çevresi vardı. Hrant Dink?in ölümü Türkiye için çok büyük bir kayıptır. Tanıştığınızda sizinle neler konuşmuştu? Benim Ermeniler hakkındaki görüşlerimi öğrenmek ve neler yapabileceğimi öğrenmek istedi. Bana, ?Belediyede Ermenilere görev verecek misin?? diye sordu. Ben de ona, ?Başkan yardımcılarından birini Ermeni yapacağım? dedim. Ve, yaptım da. İmar müdürümüz de Ermeniydi. O sonradan kendi isteğiyle imar müdürlüğünden ayrıldı ve belediye meclisine geçti, hala orada. Hrant?la sonraki konuşmalarımızdan birinde bir Osmanlı paşası olan Ohannes Dadyan?dan söz ettik. ?Ne düşünürsün?? diye sordu. ?Onun adını bir sokağa vermek isterim? dedim. Hakikaten de Mektep sokağın adını ?Dadyan Sokağı? olarak değiştirdik belediye meclisi kararıyla. Ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi bunu kabul etmedi. Ben buna rağmen ?Dadyan? tabelasını kaldırmadım sokaktan. Neyse ki, sonradan sokak isimleri için İBB izni zorunluluğu kalktı, mülki amir izni getirildi. Bakırköy Kaymakamı da bu izni verdi de sokağın adı resmen, ?Dadyan? oldu. Bunun dışında meşhur Doktor Kalangos vardı. 1921 ile 2004 arası yaşadı. Onu herkes tanırdı, tam bir lokman hekimdi ve çok sevilirdi. Onun adını da bir sokağa verdim. Hrant bunlara çok şaşırdı, bana, ?Nasıl yaptın bunu?? diye sordu. -İmar müdürünün Ermeni olmasını vatandaşlar nasıl karşıladı Bakırköy?de, tepki duydular mı? Hayır. Son derece normal ve olumlu karşıladılar. Bakırköy?de böyle bir sorun yok. AKP İLE OY FARK ORANI YÜZDE 8?E DÜŞTÜ, CHP İSTANBUL?U ALACAK İstanbul?un geneline gelirsek İstanbul halkında bir yerel seçim gündemi var mı? Bilhassa da geçen seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi?ne oy veren İstanbul seçmeninin bu seçimdeki davranışında bir değişiklik olacak mı sizce? Evet, İstanbul halkının gündeminde yerel seçim var ve bu seçim geçen seçimden çok farklı olacak. Geçen seçimde AKP?ye oy veren seçmen bu seçimde farklı bir tutum içinde olacak. Geçen seçimde Kadir Topbaş?la Sefa Sirmen arasında yüzde 17?lik bir oy farkı vardı. Bu şu demektir. Yüzde 17?lik farkın yüzde 9?unu alırsanız seçimi siz alırsınız. İbre size döner. Şimdi yapılan araştırmalara göre bu yüzde 17?lik fark şu anda bile yüzde 8?e indi. Kılıçdaroğlu?nun aday olmasıyla birlikte yapılan araştırmalar da Kılıçdaroğlu?nun önde olduğunu gösteriyor. Bu seçimde CHP büyük bir olasılıkla İstanbul?u alacaktır. SEÇMEN ARTIK KÖMÜR, ERZAK SADAKASI İSTEMİYOR Bu seçimde seçmen davranışının değişmesi nasıl olacak sizce? Geçen seçimde çok sayıda seçmen sandığa gitmemişti ve bu sandığa gitmeyenler sosyal demokrattı. Bu sosyal demokratlar bu sefer sandığa gidecekler. Geçen sefer sandığa gitmeyenler bunun bedelinin çok ağır olduğunu gördüler. Bu bedelin ilerde çocuklarına, torunlarına çıkacağını da gördüler. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu?nun aday olması da onların sandığa gitmesini sağlayacak. Peki, geçen seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi?ne oy verenlerin bu seçimdeki davranışı neden değişecek sizce? Bir defa bir yıpranma payı var. Uzun süren iktidar bir yıpranma payını kendiliğinden oluşturur. İkincisi sorunların çözülemediğini gördüler. Bir bölüm insan için de çok şey eskisinden farklı. Önceden bir torba kömür ve erzağa sevinen vatandaşlar artık bundan memnun değil. Bunun çözüm olmadığını gördüler. Zaten bu kömür ve erzak dağıtma sistemi bir noktada tıkandı. Böyle bir sistemin finansmanını uzun süre sağlamak mümkün değil. Şimdi, eskiden bu erzak ve kömür dağıtımından memnun olan vatandaş bu yolun doğru ve iyi bir yol olmadığını, iyi olanın kendi ayaklarının üzerinde durmak olduğunu gördü. Bir başka faktör, İstanbullu seçmenin gündemine yolsuzluklar girdi. Kılıçdaroğlu bunu İstanbullu?nun gündemine soktu. Sonra insanlar huzursuz. Televizyonu açıyorlar, sürekli bir huzursuzluk var. Siyasi gündem istikrarsız. 22 Temmuz seçimlerinden önce bir istikrardan söz ediliyor ve ?İstikrar bozulmasın? deniyordu ama artık ne siyasi istikrardan söz edilebiliyor ne de ekonomik kriz böyle bir istikrar duygusuna imkan bırakıyor. Sonra bakın şu da var geçenlerde Bakırköy?de ilginç bir şey oldu. Bir toplantıda Yurt Partisi, Halkın Yükseliş Partisi, İşçi Partisi, hepsi çıktılar ve, ?Biz bu seçimde hepimiz CHP?nin adayını destekleyeceğiz, oylar bölünmesin? dediler. Böyle bir eğilim de var artık Türkiye?de. Bakırköy?ün tabii şöyle bir özelliği de var Bakırköy?de doğanların yarısı İstanbul doğumlu. Diğer ilçelerde bu oran yüzde 10 civarında. Ve, AKP?nin çok oy aldığı semtlerde köy ve memleket dernekleri üzerinden bir örgütlenme var. O halde bu tür bir örgütlenmenin olduğu semtlerde seçmen davranışı nasıl değişir de bu seçimin sonucu farklı olur? CHP ona göre aday belirleyecek. İlçelerdeki halkın durumuna göre aday belirleyecek. Halkla temas kurmayı sağlayacak bir biçimde aday belirleyecek. KILIÇDAROĞLU BENİ ARADI VE HABERLERİN YALAN OLDUĞUNU SÖYLEDİ Geçen hafta sonunda Kılıçdaroğlu Ateş Ünal Erzen?i istemiyor gibi bir haber çıkmıştı... Kesinlikle Kemal Kılıçdaroğlu öyle birşey söylemedi. Bu haber cumartesi günü çıkmıştı. Bu habere en çok üzülen kişi Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Cumartesi günü önce belediyeden aramış beni, ben yoktum, cebimi almış. Evden aradı. Aynen şunları söyledi, ?Kesinlikle böyle bir şey yok. Kesinlikle, ben böyle bir şey söylemedim. Tam aksine sizinle çalışmak bir şereftir.? dedi ve bir an önce çalışmalara başlama kararı aldık. Çok üzülmüştü, ?İnanın böyle bir şey yok? dedi. Karşılıklı birbirimize ?siz üzülmeyin? diyerek kapattık telefonu. Ben zaten böyle bir şey söylemiş olduğuna hiç ihtimal vermemiştim. Bu bazı gruplar arasında konuşuluyordu bir gruplaşma çerçevesinde, dolayısıyla bu dedikodular basına da yansıdı. Bunu biliyordum zaten. GÜRSEL TEKİN?İ DESTEKLİYORUM Bir başka nokta. CHP son 10 yıldır laik, şehirli kesimlerden oy alıyordu. Şimdi Gürsel Tekin açılımı var. Gürsel Tekin farklı sosyal segmentlere de hitap ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Önce şunu söyleyeyim. CHP?ye son yıllarda laiklik nedeniyle oy verildi doğru. Bakırköy?de seçmen CHP?den önce ANAP?a oy veriyordu. Bu seçmen laiklik konusunda duyarlılıklar artınca CHP?ye yöneldi. Bir tehlike gördü ve bu tehlikeden dolayı CHP?ye yöneldi. Bunu vurgulamak lazım. Ama tabii, CHP toplumun diğer kesimlerinden neden oy alamıyoruz sorusu ile meşguldü epeydir. Bu anlamda buna Gürsel Tekin açılımı demek doğru değil. Bu genel merkezin politikasıdır. Gürsel Tekin bu kapsamda çok önemli çalışmalar yaptı ve yapıyor. CHP yeni bir kadro çalışması yapıyor, halkın kültürel ve ekonomik sorunlarına eğiliyor yeni kadrolarla. Gürsel Tekin?le aranız nasıl? O sizi nasıl buluyor? Çalışmalarınızda eleştirdiği, eksik bulduğu birşey var mı? Aramız iyi. Bana, ?Bakırköy?de çok şey yapmışsın ama bunu dışarıya yansıtamamışsın? dedi ve haklı. Biz Bakırköy?de çok şey yaptık. 44 devlet okulunun tamamına su arıtma sistemi kurduk, Bakırköy Kart sistemini kurduk, bu sisteme 130.000 Bakırköylü üye ve ücretsiz ambulans hizmeti sağlıyor. Parası olmayan vatandaşlar için ücretsiz ilaç sağlayan eczanelerimiz, ücretsiz sağlık hizmetlerimiz var. Bunları artık ulusal plana da taşımamız lazım ve bunun için çalışıyoruz. CHP teşkilatlarının klasik laik, şehirli, modern üyeleri ve başkanları ile Gürsel Tekin gibi Anadolu?ya daha yakın yeni kadrolar arasında bir ihtilaf veya kültürel uyuşmazlık var mı? Hayır, yok. Ve, Gürsel Tekin teşkilat içerisinde seviliyor. ERGENEKON İSMİ ÇOK KÖTÜ Ergenekon davasını nasıl görüyorsunuz? Ergenekon ismi çok kötü bir defa. Bu davanın bu isimle anılması çok kötü. Ayrıca, ben şaşırmış vaziyetteyim Ergenekon kapsamında cereyan edenlerden. Verso Başkanı Erhan Göksel, mesela, niye alındı, niye serbest bırakıldı? Bir karmaşa var. Gerçek anlamda çetelerle hiç ilgisi olmayan kamuoyunda saygın insanlar karıştırılmak isteniyor. Vedat Yenerer, mesela, 11 ay tutuklu kaldı ve hala neden tutuklu kaldığını bilmediğini söylüyor. Ergenekon işi öyle bir noktaya vardı ki, Hulki Cevizoğlu?nun Ceviz Kabuğu programında söylediği gibi, CHP yerel seçimleri kazanırsa belediye başkanları Ergenekon kapsamında gözaltına alınacak herhalde. İş buraya vardı artık. Tabii, yer altından çıkan silahlar da var. Bunlar bu dava kapsamında bir çete olayı olabileceğini de gösteriyor olabilir ama gözaltına alınanların önemli bir kısmı böyle bir çete olayının içinde olamaz. Haber: Gazeteport