Türkçe!

Konu, 'Serbest bölge' kısmında seyduna_34 tarafından paylaşıldı.

  1. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    Bazen sokak veya caddede yürürken (hiç farketmez);şöyle bir etrafıma baktığımda
    nerede yaşadığım konusunda çelişkiye düşüyorum.Acaba İngiltere'de mi yoksa Türkiye'de
    mi bilemiyorum.Nereye baksam yabancı dükkan tabelaları,sokak,cadde isimleri özellikle
    İngilizce yazıyor.Eminim birçoğu yazdığı kelimenin anlamınıdan başka yabancı kelime
    bilmiyordur o da şüpheli zaten.

    Neden bu kadar yabancı tatraftarı oluyoruz anlamış değilim açıkçası.
    Tabelalar İngilizce olunca müşteri daha mı fazla geliyor veya daha mı az vergi ödeniyor
    ne oluyor da yabancı kelimeler kullanılıyor?Yanlızca tabelada değil bu yanlışımız
    aklımızda,dilimizde gün içerisinde de oluyor işte örnekleri;
    depoyu fulle
    full yapılı
    okey
    yes
    cafe
    party
    club
    car desh
    taxı
    radio
    keriyerimin en top zirvesindeyim
    harfleri (e)S (e)F (e)N (e)M gibi okumak...
    bu örnekler çoğaltılabilir.Sizler de farındasınızdır bu yanlış örneklerin.

    Bir başka örnek;
    Neden işe alınırken yabancıdil bilmek zorunlu?
    Neden okullar da Türkçe de İngilizce de (üstelik 4. sınıftan itibaren
    zorunlu olarak) haftada 4 saat?
    Neden ünlüler de yabancı şarkı söyleme merakı var?
    Ve
    Neden biz bunlara hala izin veriyoruz?

    ATATÜRK Türk Dil ve Tarih Kurumunu boşa kurmadı ama bu kurumunda
    malesef yaptırım gücü yok.Benliğimizi unutuyoruz.Yavaş yavaş kimliğimizi kaybediyoruz.
    Bazen kim oldğumuzu gerçekten unutuyoruz.LÜTFEN bu konuyu günlük yaşantımızda
    dile getirelim elimizden geldiği kadarıyla izin vermeyelim en azından "okey" demiyelim

    LÜTFEN
     
  2. alevi_kızı

    alevi_kızı Daimi Üye

    çok güzel bi konuya degindin dilegim evet çok haklısın yavaş yavaş bitiriyolar türkçemizi neden yabancılarda türk diline heveslenmiyolar da sadece bizim türkler özenti gösteriyolar anlayamadım dogrusu..
     
  3. kızılbereli

    kızılbereli Daimi Üye

    :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
    Yabancı dil öğrenmek kötü değil malesef daha iyidir. Bizim milletimiz bir işin yaparken özünü değil görünüşünü alıyor. Biz göşterişe alışmısız, rahata falan filan işte...
    Kim olduğumuzu bilmiyozki ne olduğumuzu bilelim. Bu milletin sonu yazılmıs direnmek, savaşmak lazım ancak kim savasacak...
    Olay bu kadar basit, bizim milletimiz bu durum böyle giderse yok olacak esir olacak ancak bunada biz bırakmayız....


    :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
     
  4. ero

    ero Daimi Üye

    Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan sesli ya da yazılı simgeler sistemi. Dil simgelerine "gösterge" adı verilir. Bu göstergeler, saymaca bir nitelik taşır; anlamlan doğal bir bağlantıdan kaynaklanmayıp toplumsal bir anlaşmadan, bireyler arasında üstü kapalı bir uzlaşmadan doğar. Bu tanıma göre dil, yalnızca insan toplumlarında bulunan bir yetenektir. Hayvan türleri de sesler ve beden hareketlerinin yardımıyla birbirleriyle iletişim kurar, hatta birçokları bir noktaya kadar insan dilini anlamayı da öğrenebilir. Ama insanın dışında hiçbir tür, çıkardığı sesleri, insan dilinde olduğu gibi açık ve iç tutarlılığı olan, saymaca bir sistem durumuna getirememiştir.
    --------------------------------------------------

    Degişen Türkçemiz. Ne ilginç, değil mi?

    Sene: 1965
    "Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl
    bir edâ takınacağıma
    hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az
    bir müddet sonra
    kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde
    rahatlatan bir tebessüm
    vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir
    sesle 'akşam-ı
    şerifleriniz hayrolsun' dedim.."

    Sene: 1975
    "Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim
    ne yapacağıma hükûm
    veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin
    kısa bir süre sonra
    kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni
    ferahlatan bir tebessüm
    vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir
    sesle 'hayırlı
    akşamlar' dedim.."

    Yıl: 1985
    "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne
    yapacağıma karar veremedim,
    heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime
    gelir gibi oldum,
    yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme
    çeki düzen verdim,
    kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."

    Yıl: 1995
    "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde
    kal geldi yâni.. Ama
    bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu
    iş tamamdır dedim..
    Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle
    'selâm' dedim.."

    Yıl: 2006
    "Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni..
    Oğlum bu iş bizi
    kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları
    yâni.. Ama concon muyum ki
    ben,
    baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu
    manita senin.. 'Hav ar yu
    yavrum?'"

    Year: 2026
    "When I sow her, ben çok yani öyle iste birden.. Off,
    I don't know man
    yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âsık len bu
    manita.. 'Hay baby..'"
    -----------------------------------------------

    DOLAYISI İLE; DİL SADECE İLETİŞİM ARACI OLMAKTAN ÇIKAR VE KARŞILIKLI EMPATİ KURMA YOLUNA GİRER Kİ, EMPATİYİ DOĞRU YAPABİLMEK İÇİNDE KÜLTÜREL DEĞERLERE BİRLİKTE İMZA ATMIŞ OLMAK GEREKİR.

    dil kimliktir, dil aiditettir, dil kültürdür, dil bugünü yarına taşıyabilecek dinamodur.

    BİR DİLİN BAŞKA BİR DİL ÜZERİNDE EGEMEN OLMA ÇALIŞMALARI İSE AMACA GÖRE ÇEŞİTLİLİK GÖSTERİR.
    1. egemen olmak isteyen dilin kullanıcıları, otoriter ve baskıcı unsurların yanı sıra, baskın olarak ikinci dili enjekte ederki bu da teslim almanın en hızlı yollarından biridir(güney kıbrısın kuzey kıbrısa uyguladığı taktik buna örnektir)..

    2. egemen olmak isteyen dilin kullanıcıları, tarihin sayfalarında yoketmeye çalıştıkları bil ırkı, halkı, kullandıkları dili kullanmamaları için direkt olarak fiziksel tehdite maruz bırakmaları ile asimile etmeye veya kendi kültürel değerlerini yücelterek karşı kültür üzerinde aşağılık psikolojisi oluşturarak yok ederler(ingilterenin irlandaya uyguladığı taktik buna örnektir).

    3. bir dilin bir dil üzerinde hakimiyet kurmasındaki en etkili yöntemlerinden biride günlük yaşamın hızlı tüketicisi POPÜLER KÜLTÜRDÜR..popüler kültürde herkesin tahmin edeceği gibi üretici toplumların gerek teknoloji vasıtası ile gerekse kavramsal bilgilere kattıkları nitelikler ile diğer diller üzerinde etkin olur(avrupai ve anglo-sakson hlkların TÜRKİYE üzerinde uyguladığı takdik buna örnektir) ..

    ARKADAŞLAR ÜRETMEYEN TOPLUMLAR ÜRETİLENLERİ KULLANMAK ZORUNDADIRLAR VE BUDA ETKİLENMENİN DOĞAL SONUCUDUR..
     
  5. sanem_62

    sanem_62 Daimi Üye

    Adeta yazacaklarıma ve dusuncelerıme tercuman olmussun Tebrıkler Hemso ( Erhan )

    emeğine saglık dılegım cok anlamlı bır paylasım olmus Teşekkürler...
     
  6. ero

    ero Daimi Üye

    hemşo hep ben senin düşüncelerine tercüman oluyorum, bide sen benim düşüncelerime tercüman ol bakim
     

Sayfayı Paylaş