Bazen sokak veya caddede yürürken (hiç farketmez);şöyle bir etrafıma baktığımda nerede yaşadığım konusunda çelişkiye düşüyorum.Acaba İngiltere'de mi yoksa Türkiye'de mi bilemiyorum.Nereye baksam yabancı dükkan tabelaları,sokak,cadde isimleri özellikle İngilizce yazıyor.Eminim birçoğu yazdığı kelimenin anlamınıdan başka yabancı kelime bilmiyordur o da şüpheli zaten. Neden bu kadar yabancı tatraftarı oluyoruz anlamış değilim açıkçası. Tabelalar İngilizce olunca müşteri daha mı fazla geliyor veya daha mı az vergi ödeniyor ne oluyor da yabancı kelimeler kullanılıyor?Yanlızca tabelada değil bu yanlışımız aklımızda,dilimizde gün içerisinde de oluyor işte örnekleri; depoyu fulle full yapılı okey yes cafe party club car desh taxı radio keriyerimin en top zirvesindeyim harfleri (e)S (e)F (e)N (e)M gibi okumak... bu örnekler çoğaltılabilir.Sizler de farındasınızdır bu yanlış örneklerin. Bir başka örnek; Neden işe alınırken yabancıdil bilmek zorunlu? Neden okullar da Türkçe de İngilizce de (üstelik 4. sınıftan itibaren zorunlu olarak) haftada 4 saat? Neden ünlüler de yabancı şarkı söyleme merakı var? Ve Neden biz bunlara hala izin veriyoruz? ATATÜRK Türk Dil ve Tarih Kurumunu boşa kurmadı ama bu kurumunda malesef yaptırım gücü yok.Benliğimizi unutuyoruz.Yavaş yavaş kimliğimizi kaybediyoruz. Bazen kim oldğumuzu gerçekten unutuyoruz.LÜTFEN bu konuyu günlük yaşantımızda dile getirelim elimizden geldiği kadarıyla izin vermeyelim en azından "okey" demiyelim LÜTFEN
çok güzel bi konuya degindin dilegim evet çok haklısın yavaş yavaş bitiriyolar türkçemizi neden yabancılarda türk diline heveslenmiyolar da sadece bizim türkler özenti gösteriyolar anlayamadım dogrusu..
:lol: :lol: :lol: :lol: :lol: Yabancı dil öğrenmek kötü değil malesef daha iyidir. Bizim milletimiz bir işin yaparken özünü değil görünüşünü alıyor. Biz göşterişe alışmısız, rahata falan filan işte... Kim olduğumuzu bilmiyozki ne olduğumuzu bilelim. Bu milletin sonu yazılmıs direnmek, savaşmak lazım ancak kim savasacak... Olay bu kadar basit, bizim milletimiz bu durum böyle giderse yok olacak esir olacak ancak bunada biz bırakmayız.... :lol: :lol: :lol: :lol: :lol:
Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan sesli ya da yazılı simgeler sistemi. Dil simgelerine "gösterge" adı verilir. Bu göstergeler, saymaca bir nitelik taşır; anlamlan doğal bir bağlantıdan kaynaklanmayıp toplumsal bir anlaşmadan, bireyler arasında üstü kapalı bir uzlaşmadan doğar. Bu tanıma göre dil, yalnızca insan toplumlarında bulunan bir yetenektir. Hayvan türleri de sesler ve beden hareketlerinin yardımıyla birbirleriyle iletişim kurar, hatta birçokları bir noktaya kadar insan dilini anlamayı da öğrenebilir. Ama insanın dışında hiçbir tür, çıkardığı sesleri, insan dilinde olduğu gibi açık ve iç tutarlılığı olan, saymaca bir sistem durumuna getirememiştir. -------------------------------------------------- Degişen Türkçemiz. Ne ilginç, değil mi? Sene: 1965 "Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.." Sene: 1975 "Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.." Yıl: 1985 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.." Yıl: 1995 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.." Yıl: 2006 "Ãbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'" Year: 2026 "When I sow her, ben çok yani öyle iste birden.. Off, I don't know man yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âsık len bu manita.. 'Hay baby..'" ----------------------------------------------- DOLAYISI İLE; DİL SADECE İLETİŞİM ARACI OLMAKTAN ÇIKAR VE KARŞILIKLI EMPATİ KURMA YOLUNA GİRER Kİ, EMPATİYİ DOĞRU YAPABİLMEK İÇİNDE KÜLTÜREL DEĞERLERE BİRLİKTE İMZA ATMIŞ OLMAK GEREKİR. dil kimliktir, dil aiditettir, dil kültürdür, dil bugünü yarına taşıyabilecek dinamodur. BİR DİLİN BAŞKA BİR DİL ÜZERİNDE EGEMEN OLMA ÇALIŞMALARI İSE AMACA GÖRE ÇEŞİTLİLİK GÖSTERİR. 1. egemen olmak isteyen dilin kullanıcıları, otoriter ve baskıcı unsurların yanı sıra, baskın olarak ikinci dili enjekte ederki bu da teslim almanın en hızlı yollarından biridir(güney kıbrısın kuzey kıbrısa uyguladığı taktik buna örnektir).. 2. egemen olmak isteyen dilin kullanıcıları, tarihin sayfalarında yoketmeye çalıştıkları bil ırkı, halkı, kullandıkları dili kullanmamaları için direkt olarak fiziksel tehdite maruz bırakmaları ile asimile etmeye veya kendi kültürel değerlerini yücelterek karşı kültür üzerinde aşağılık psikolojisi oluşturarak yok ederler(ingilterenin irlandaya uyguladığı taktik buna örnektir). 3. bir dilin bir dil üzerinde hakimiyet kurmasındaki en etkili yöntemlerinden biride günlük yaşamın hızlı tüketicisi POPÜLER KÜLTÜRDÜR..popüler kültürde herkesin tahmin edeceği gibi üretici toplumların gerek teknoloji vasıtası ile gerekse kavramsal bilgilere kattıkları nitelikler ile diğer diller üzerinde etkin olur(avrupai ve anglo-sakson hlkların TÜRKİYE üzerinde uyguladığı takdik buna örnektir) .. ARKADAŞLAR ÜRETMEYEN TOPLUMLAR ÜRETİLENLERİ KULLANMAK ZORUNDADIRLAR VE BUDA ETKİLENMENİN DOĞAL SONUCUDUR..
Adeta yazacaklarıma ve dusuncelerıme tercuman olmussun Tebrıkler Hemso ( Erhan ) emeğine saglık dılegım cok anlamlı bır paylasım olmus Teşekkürler...