YaLaN HaYaT akşam olur yalnız kalır sevdiğini yanında ararsın ismini sayıklar durursun bütün gece bir dilin bütün sözcüklerini de kullansan yetmez bazen içindekileri anlatmaya çıkmaz ağzından o iki kelime sakınır saklarsın maziye dönüp ağlarsın yakmak istersin hasret dolu bedenini üşür bedenin kimseye diyemezsin halini çaresizce yaşarsın bir başına bir ışık beklersin karanlık dünyanı aydınlatacak bir türlü yanmayı bilmez aradığın o ışık bir elin hayalini kurarsın sana doğru uzanmasını istersin beklediğin o ele doğru uzatırsın ellerini dokunmak tutmak için her uzattığında geri döner ellerin öylece kala kalırsın ama çaresiz,ama yorgun,ama yarım isyan edersin yaşantına yaşadıklarına bir gün olsun gülmek istersin mutlu olmayı hayal edersin bekler durursun o aradığın sıcaklığı o mutluluğu bunun hayaliyle yaşar sürüklenip gidersin bu zalim,bu yalan,bu kahpe dünyada (BİRGÜN SENDE BİTERSİN) SEVDA BİR NÖBETMİŞ Sevda bir nöbetmiş tutulan, Adem?den kalan, Ve Adem?den bu güne hepsi bir büyük yalan.. Ne sevilen ne seven, ikisi de ağlayan, Her yürek ayrı akan, bir tükenmez çağlayan, Anadan, babadan, bacıdan ağlayarak ayıran, Ne bilinmez bir sır ki o, birbirine bağlayan.. Gelip de bir eş oluyor, iki ayrı dünyadan.. Sevda bir nöbetmiş tutulan, Adem?den kalan.. SEVGİ çiçeklerin büyümesini izlemektir, mektup yazmaktır hep O'nu düşünmektir. birlikte vakit geçirmektir, dalgaların sesidir SEVGİ. kuşların kırıntıları yiyişini izlemektir. birlikte AYNI yöne bakmaktır. eşit olmaktır vahşi dalgalara yelken açmaktır yağmura aldırmadan yürümektir uçurmaktır sevdiğini piknik yapmaktır yanağını okşamaktır ve küçük bir busedir Bir ev satın alabilirsin ama yuvayı alamazsın bir yatak alabilirsin ama uykuyu alamazsın bir saat alabilirsin ama zamanı alamazsın bir kitap alabilirsin ama bilgiyi alamazsin bir mevkiye kavusabilirsin ama saygiya degil doktora para ödeyebilirsin ama sağlığa değil ruhunu satin alabilirsin ama hayatini degil. KİM KİMİ SEVER? Beyaz karayı, sinek yarayı, zengin parayı,Yemek tuzu, rakı buzu, maymun muzu,Ördek kazı, güzel nazı, aşık sazı sever... Kuş darıyı, çiçek arıyı, erkek karıyı, Ana çocuğu, çoban gocuğu, yumurta sucuğu, Ocak közü, kirpik gözü, ozan sözü sever... Garip sılayı, yiğit halayı, tencere kalayı, Davul zurnayı, avcı turnayı, deve hurmayı, Alın kelini, cömert elini, cimri dilini sever... Çöl yağmuru, çizme çamuru, oklava hamuru,  Tembel yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı, Şişe tıpayı, şarap kupayı, eşek sopayı sever... Ebe bebeği, kahve dibeği, çengi göbeği, Memur masayı, ermiş asayı, hakim yasayı, Haylaz döveni, dalkavuk öveni, hergele söveni sever... Sarhoş dostunu, ayı postunu, yaşlı bastonu, Hatip lafı, suçlu affı, açıkgöz safı, Orman çamı, kedi damı, işçi zammı sever... Mektup pulu, zampara dulu, Tanrı kulu sever de.. Sen? Celal güzel Silmedin Göz Yaşını Aşkın İle Ağlayanın Vay Ahvaline Zalim Sana Bel Bağlayanın Öyle Zahm Açtı Nigahın Kılıcı Sineme Ki Parelendi Ciğeri Yarelerim Bağlayanın Şema Pervaneyi Yaktığı İçin Yanmadadır Ciğeri Dağlanır Elbette Ciğer Dağlayanın . Aşık veysel Allah birdir Peyğamber hak. Rabbil Alemin mutlak Senlik benlik nedir bırak söyleyim geldi sırası Kürdü Türkü ne Çerkezi hep Ademin oğlu kızı Beraberce şehit, gazi yanlış varmı ve neresi. Kurana bek İncile bak dört kitabın dördü hak Hakir görüp ırk ayırmak hakikatte yüz karası Binbir ismin birinden tut senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru get yoldan çıkıp olma asi Yezit nedir ne Kızılbaş değimliyiz hep bir kardeş Bizi yakar bizim ateş söndürmektir tek çaresi Kişi ne çeker dilinden hem belinden hem elinden Hayır ve şer emelinden hakikat bunun burası Bu alemi yaradan bir Alevi Sunnilik nedir Menfaattir ver var varası cümle canlı hep toprakdan Var olmuştur emir Hakdan Rahmet dile Allahdan Tükenmez rahmet deryası Veysel sapma sağa sola Sen Alahdan birlik dile ikilikten gelir bela. Dava İnsanlık davası. Anne ben geldim Anne ben geldim, üstüm başım Uzak yolların tozlarıyla perişan Çoktan paralandı ördüğün kazak Üzerinde yeşil nakışlar olan Anne ben geldim, yoruldum artık Her yolağzında kendime rastlamaktan Hep acılı, sarhoş ve sarsak Şiirler çırpıştıran bi adam Kurumuş kuyunun suyu, incirin sütü çoktan çekilmiş Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi Ayrık otları, dikenler bürümüş Kapıdaki çıngırak kararmış nemden Atnalı ve sarmısak duruyor ama Oğlum, mektup yaz diyen Sesin hala kulaklarımda Anne ben geldim, ağdaki balık Bardaktaki su kadar umarsızım Dizlerin duruyor mu başımı koyacak? Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın.. Sevmek BAZEN BEKLEMEKTİR SEVMEK NE KADAR BEKLEYECEĞİNİ BİLMEDEN BAZEN FEDAKARLIKTIR SEVMEK SENDE OLANI BİLE VEREBİLMEK BAZEN YANLIZLIKTIR SEVMEK ISSIZ YOLLARDA TEK BAŞINA YÜRÜYEBİLMEK BAZEN AFFAETMEKTİR SEVMEK ANNE ŞEFKATİ TAŞIMAK YÜREĞİNDE BAZEN AĞLAMAKTIR SEVMEK KİMSEYE GÖSTERMEDEN GÖZYAŞLARINI BAZEN YENİDEN DOĞMAKTIR SEVMEK TERTEMİZ GÜNAHSIZ ÇIRILÇIPLAK BAZEN ÖZLEMEKTİR SEVMEK AKREPLE YELKOVAN DÜŞMAN OLURCASINA BAZEN YORULMAKTIR SEVMEK KAN TER İÇİNDE PEŞİNDE KOŞARCASINA BAZEN SABRETMEKTİR SEVMEK NE KADAR YARAMAZ OLSANDA VE KORUMAKTIR SEVMEK ARKASINDA DİMDİK DURABİLMEK BEKLE VE ŞÜKRET Daha yolumuz var kalk uyan Bak bekleyen bir hayat var Yollar var yürümeni bekleyen Dostlar var seni görmek isteyen İsyan etme hiçbir zaman Biri var Hepimizden öte Hepimizden büyük olan Ona inan Bilir misin sen inanınca açılır bütün yollar Bilir misin sen isteyince yardımda gelir İyi niyetinin kıvılcımı yeter Kalk sil gözyaşlarını Güneş?e bak,Ay?a bak Yıldızlara bak Git aynaya yüzüne bak Bil kıymetini küçücük bir çöpünün bile Şükret her gününe İnanGüzel günler çok yakın Ağlama İnan ve sabret Bekle ve şükret Ben Öldüm ANNE Ben öldüm anne! Ama en çok sana doyamadım... Birde oyuncaklarıma Sahi oyuncağım olmuşmuydu benim? Yani ben çocuk olmuşmuydum anne? Hatırlamıyorum... Vakit ayrılık _Ben öldüm anne Gitmeden gel şöyle ilk defa Birbirimize kızmadan konuşalım -başbaşa- Sen bana çocukluğumu anlat Mesela bebeklerimi Tokalarım var mıydı benim? Kırmızı pabuçlarımı anlat anne! Ben öldüm! Mezar soğuk çok soğuk anne Gitmeden son kez belki. İlk Saçlarımı okşa ama saatlerce Sonra gitme vakti gelince Ör iki yanından Beni öyle göm anne! Vakit ayrılık Şimdi sakın ağlama anne Bana gitmeden son kez bir öpücük ver -yüreğimden- Ama sakın görme yürüğemi Orada acı var sadece anne! Ben öldüm anne Kalmalıydım daha _Biliyorum anne! En çok sana doyamadım Doyamadım yaşamaya anne! Vakit geldi _beni götürmek istiyorlar Ver elini öpeyim son kez Sana doyamadım anne! Rabbe Yalvarış Severiz her şeyi sen?den ötürü yaradan Her şeyi ayrı ayrı rol vermişsin yaradan Kimine uç,kimine kaç demişsin yaradan Ne olursun, tüm engelleri kaldır aradan Yusuf?u dipsiz kör kuyuda yaşatan Mecnuna, leyla?yı çöllerde aratan Ferhat?ı şirin için dağları kazdıran Ne olursun kaldır engelleri aradan İtikadımıza göre sensin bizi yaratan Ne olursun, engelleri kaldır aradan Bak kalbimiz göz göz oldu yaradan Sensin, her şeyi topraktan yaradan Cisimleri fırıldak gibi evirip çeviren Yeryüzüne binbir çeşitli sofra seren Sensin bizleri canlılara sultan eden Ne olur tüm engelleri kaldır aradan O gün fayda yok ne anadan ne babadan Tek ümidimiz sendedir yüce yaradan Ne olursun, tüm perdeleri kaldır aradan Sensin her şeyi en güzel şekilde yaratan Yıldırım budak SAKIN DAĞLAR GİBİ YÜCEYİM DEME ZAMAN GELİR ETRAFIN KAR OLUR KIŞ GELİR YAZ GELMEZ DİYE GAM YEME GÖNÜL HER KIŞIN SONUDA BİR BAHAR OLUR BAĞ ODURKİ ÜZERİNDE BAĞ OLA BÜLBÜL ODUR ÖTÜŞÜNDE ZAR OLA DOST ODURKİ KÖTÜ GÜNDE YAR OLA GENİŞ GÜNDE DÜŞMAN BİLE YAR OLUR REYHANİLİK YAP O KALIR DESTAN BİR GÜNDE TOPRAĞI VERİRLER ÜSTEN VARLIĞIN KEFENDİR EVİN KABRİSTAN NÖBETÇİN İKİ DAŞ BİR MEZAR OLUR. gurbet Gurbette yağmur yağar,bir de dostlarının paylaştığı ince saz dinlersin.Sılan aklına gelir.Dersin ki kendine ! doğduğun yerde doyamak istersin Fakat kapılar tutulmuş parsellenmiştir.O zaman inadına okumak istersin Okursun biryerlere gelmek istersin.O nankör sılanın inadına gurbette aç kalırsın susuz kalırsın,beş parasız kalırsın.Fakat bir idalim vardı dersin her şeyi sineye çekersin.Hayaller kurarsın.Tam bu hayallerine Ramak kala sana ömrünü feda eden insanların kanatlanıp uçtuğunu duyarsın. Sonrası makamlar,mevkiler gelir,ama sen o gidenden daha önce gitmek istersin.En güzel yıllarını,ömrünü gurbete verirsin sonra bir bakarsın sonuç bir hiçmiş.Sonra bir şiir yazmak istersin gözyaşları arasında.Hüzünümmle üzdüğüm için affola.  "İşte hancı! ben her zaman böyleyim,    Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim?    Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?    Şu benim hesabı, gör yavaş yavaş..."    (Şiir: " Hancı" Bekir Sıtkı Erdoğan) EMANETE İHANET Emanete ihanet etmeyin.. Halinizden şikayet etmeyin.. Büyüğünüze emretmeyin..Boş şeylerde ısrar etmeyin.. Cahillerle sohbet etmeyin.. Nefesinizi boşa tüketmeyin.. İnsanları bekletmeyin..Etrafınızı kirletmeyin. Hayatınızı mahvetmeyin..Kimseye minnet etmeyin. İnsanları yüzüne karşı methetmeyin.. Kimseye küfretmeyin.. Kötülüğe meyil etmeyin..Malınızı boşa sarf etmeyin.. Sırrınızı açık etmeyin..Her şeyi merak etmeyin.. Suçunuzu inkar etmeyin..Şerefinizi kaybetmeyin.. Vatanınızı terk etmeyin..İyiliğe niyet edin.. Büyüklere hürmet edin..Sıkıntıya sabredin.. Aza kanaat edin.. Sözünüzde sebat edin.. Bildiğinizle amel edin.. Hatanızı kabul edin.. Yaramaz ise def edin..Varken tasarruf edin.. Alimlerle sohbet edin..Nefsinizle inat edin.. Sofranıza davet edin..Zararlıysa men edin.. Seviyorsanız ifade edin..Kalpleri fethedin.. Misafire ikram edin..Muhtaca yardım edin.. Bilseniz de istişare edin..Tehlikeye dikkat edin.. Hakkı teslim edin.. Unutacaksanız kaydedin.. Esirgemeyin lütfedin.. Gariplere merhamet edin.. Kazanmaya gayret edin.. Çalışanı takdir edin.. Başarıyı tebrik edin.. Mazereti kabul edin..Her an tevekkül edin.. Hastaları ziyaret edin.. Çocuğunuzu terbiye edin.. Herkese tebessüm edin..Güvenseniz de kontrol edin.. İnanmayana ispat edin..Fakirleri gözetin.. Hayır için sarf edin.. İKİ BÜYÜK NİMETİM VAR İki büyük nimetim var Biri anam biri yarim İkisine de hürmetim var Biri anam biri yarim Ana deyip de geçilmez O yar anadan seçilmez İkisine de kıymet biçilmez Biri anam biri yarim Birisi var etti beni Birisi yar etti beni İkisinin de birdir yari Biri anam biri yarim Garibim halini bildir Hikmetleri gizli sırdır Hep onların hakkı birdir Biri anam biri yarim Anam anam garip anam Bu derdimi ben kime Kime yanam
OTUZÜÇ KURŞUN (32600 Hit) 1. Bu dağ Mengene dağıdır Tanyeri atanda Van'da Bu dağ Nemrut yavrusudur Tanyeri atanda Nemruda karşı Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur Bir yanın seccade Acem mülküdür Doruklarda buzulların salkımı Firari güvercinler su başlarında Ve karaca sürüsü, Keklik takımı... Yiğitlik inkar gelinmez Tek'e - tek doğüşte yenilmediler Bin yıllardan bu yana, bura uşağı Gel haberi nerden verek Turna sürüsü değil bu Gökte yıldız burcu değil Otuzüç kurşunlu yürek Otuzüç kan pınarı Akmaz, Göl olmuş bu dağda... 2. Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı Sırtı alacakır Karnı sütbeyaz Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı Yüreği ağzında öyle zavallı Tövbeye getirir insanı Tenhaydı, tenhaydı vakitler Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı Baktı otuzüçten biri Karnında açlığın ağır boşluğu Saç, sakal bir karış Yakasında bit, Baktı kolları vurulu, Cehennem yürekli bir yiğit, Bir garip tavşana, Bir gerilere. Düştü nazlı filintası aklına, Yastığı altında küsmüş, Düştü, Harran ovasından getirdiği tay Perçemi mavi boncuklu, Alnında akıtma Üç topuğu ak, Eşkini hovarda, kıvrak, Doru, seglavi kısrağı. Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde! Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı, Böyle arkasında bir soğuk namlu Bulunmayaydı, Sığınabilirdi yüceltilere... Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir, Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı, Yanan cıgaranın külünü, Güneşlerde çatal kıvılcımlanan Engereğin dilini, İlk atımda uçuran Usta elleri... Bu gözler, bir kere bile faka basmadı Çığ bekleyen boğazların kıyametini Karlı, yumuşacık hıyanetini Uçurumların, Önceden bilen gözleri... Çaresiz Vurulacaktı, Buyruk kesindi, Gayrı gözlerini kör sürüngenler Yüreğini leş kuşları yesindi... 3. Vurulmuşum Dağların kuytuluk bir boğazında Vakitlerden bir sabah namazında Yatarım Kanlı, upuzun... Vurulmuşum Düşüm, gecelerden kara Bir hayra yoranım çıkmaz Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitaplara Şifre buyurmuş bir paşa Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... 4. Ölüm buyruğunu uyguladılar, Mavi dağ dumanını ve uyur-uyanık seher yelini Kanlara buladılar. Sonra oracıkta tüfek çattılar Koynumuzu usul-usul yoklayıp Aradılar. Didik-didik ettiler Kirmanşah dokuması al kuşağımı Tespihimi, tabakamı alıp gittiler Hepsi de armağandı Acemelinden... Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız Karşıyaka köyleri, obalarıyla Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu, Komşuyuz yaka yakaya Birbirine karışır tavuklarımız Bilmezlikten değil, Fıkaralıktan Pasaporta ısınmamış içimiz Budur katlimize sebep suçumuz, Gayrı eşkiyaya çıkar adımız Kaçakçıya Soyguncuya Hayına... Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... 5. Vurun ulan, Vurun, Ben kolay ölmem. Ocakta küllenmiş közüm, Karnımda sözüm var Haldan bilene. Babam gözlerini verdi Urfa önünde Üç de kardaşını Üç nazlı selvi, Ömrüne doymamış üç dağ parçası. Burçlardan, tepelerden, minarelerden Kirve, hısım, dağların çocukları Fransız Kuşatmasına karşı koyanda Bıyıkları yeni terlemiş daha Benim küçük dayım Nazif Yakışıklı, Hafif, İyi süvari Vurun kardaş demiş Namus günüdür Ve şaha kaldırmış atını. Kirvem hallarımı aynı böyle yaz Rivayet sanılır belki Gül memeler değil Domdom kurşunu Paramparça ağzımdaki... AHMED ARİF