Bir kafese beş maymun koymuşlar. Kafesin tepesinde ise bir hevenk muz asılı imiş. Tam muzların altında da bir merdiven varmış. Maymunlar hali ile muzları alabilmek için merdivene yönelmişler. Ama kafesin dışındaki bir hortumdan, merdivene yaklaşan maymunlara buz gibi su sıkılıyormuş. Zaman içinde maymunlar muzlara yaklaşılmaması icap ettiğini aksi takdirde buz gibi su ile ıslatılacaklarını öğrenmişler. Aralarında bu durumu unutan olduğu takdirde diğer maymunlar onu döverek muzlara çıkan merdivene yaklaşmasına mani oluyorlarmış. Bir gün kafesteki maymunlardan bir tanesini dışarı çıkartıp yerine yeni bir maymun koymuşlar. Yeni maymun kafese girince ilk işi muzlara doğru gitmek olmuş. Ama eski maymunlar buna izin vermemişler ve maymunu dövmüşler. Ertesi gün eski maymunlardan biri daha kafes dışına alınıp yerine yeni bir maymun konmuş. Bu maymun da hemen muzlara doğru gitmek istemiş ama o da diğer maymunlardan dayak yemiş. En şiddetli dayağı atan da daha bir gün önce kafese girip hiç ıslanmamasına rağmen muzlara yaklaşılmaması lazım geldiğini öğrenen maymunmuş. Bir eski maymun daha yenisi ile değiştirilmiş. O da muzlara gitmek isterken dövülmüş. Ve tahmin ettiğiniz gibi en şiddetli dayakçılar da bir ve iki gün önce kafese konan maymunlar olmuş. Geri kalan iki eski maymun da birer gün ara ile kafesten alınıp yerlerine yenileri konmuş. O yeni maymunlar da muzlara gitmek istediklerinde diğer maymunlar tarafından dövülmüşler. Artık içerideki maymunların hiç birinin buz gibi su ile ıslanmamış olmasına rağmen muzlara yaklaşmıyorlarmış. İşte sebebini bilmediğimiz töreler böyle meydana gelir. İşler böyle gelmiştir ve böyle gitmelidir. Muzlar yerlerinde ve maymunlar da yedikleri dayak ile kalırlar ........ARAŞTIRMACI VE ANALİTİK ZEKADAN VE KÜLTÜRDEN YOKSUN OLMANIN ZARARLARIDIR BUNLAR......