Kibrit çöpleri tek tek kırılır BU iş daha çok uzar gider, eski kadınların dediği gibi, bu pilav daha çokkkkk su kaldırır. Hangi iş? Şimdi başörtüsü demeye kalktılar ama, türban... Zaten hep ağız değiştiriyorlar, önce ''takiyye'' yapıp inanç diyorlardı, ''Siyasi İslamın simgesi!'' diye diretilince Başbakan ''Yeter be!'' dercesine, kendisine yakışan bir üslupla ''Velev ki siyasi simge olsun, ne çıkar!'' deyip kestirip attı. * * * ÖNCE bir nezaketsizlik, insanı ürperten bir anlatım... ''Çene altından bağlanmalı!'' İçinizde Türkçe bilen yok mu? ''Başörtüsünü çene altından bağlamak'' size başka bir deyimi hatırlatmadı mı? Çene hangi durumda bağlanır? Hiç düşünmediniz mi? Hem nasıl bağlanacak, bu tarifle olur mu? Çizmek lazım. Kim çizecek? Bir kere yazdık ama dikkatinizi çekmemiş olabilir, ''muhafazakâr eşcinsel'' Cemil İpekçi, bu işlerin ustası değil mi? Anlatırsınız ona, âlâsını çizer, yakışır da... Buna rağmen yine anlatamazsanız, Hülya Avşar'ın oynadığı, Sinan Çetin'in çekeceği bir film bayağı irşat edici olur... * * * HEPSİ akıllı, onlardan başka herkes aptal! Başörtüsü yasağı üniversitelerde kaldırılıyormuş... Allah'ınızı severseniz, siz buna inanıyor musunuz? Kız hukuk fakültesini bitirmiş, hâkim veya savcı olacak, başını açıp öyle mi makama kurulacak? Yapmayın, etmeyin, kimi kandırıyorsunuz? Hâkim, doktor, hemşire, maliyeci, kaymakam, hariciyeci bunlar üniversitede başörtülü okuyacaklar, sonra işbaşı yapınca başlarını açacaklar!!!! Olur, olur, adama ''Cambaza bak cambaza!'' derler. Üniversitede serbest de lise son sınıfta niye yasak? İnin aşağı ilkokula kadar. Konya Milletvekili Hüsnü Tuna doğruyu söyledi, diye aba altından sona gösteriyorlar, yooo adam gerçeği söyledi, takiyye yapmadı, herkes örtünecek demeye getirdi. * * * DİYECEKSİNİZ Kİ, eleştiri kolay, çözüm söyle! Konyalının dediği gibi, ''Goley, goley, çözüm goley!'' Hem de iki tane... Birrrr, başörtüsü tümüyle serbesttir, her yerde her işte başörtüsü takılabilir. İkiiii, ''takılabilir'', biraz yumuşak, isteyen takar, istemeyen takmaz anlamı çıkar, mahalle baskısıyla, çevre baskısıyla, başörtüsüz kimse kalmaz ama, yine tedbirli olmak gerek, bir maddelik bir kanun, ''Tüm kadınların ve kızların başlarını örtmeleri zorunludur.'' İşte oldu bitti! İçinizde ''Yok devenin başı!'' diyenleriniz olduğunu sanıyoruz, niye? Laikler mi karşı çıkacak? Onları çoğunun ağzında bir sakız, çiğneyip duruyorlar: ''Deniz Baykal gitsin de...'' Laik cumhuriyet elden gidiyor, onların aklı fikri Deniz Baykal da! * * * SİYASET sözlüğünde her döneme bir sıfat takılır, bu döneme en uygun olanı da bize göre ''kibrit'' dönemidir. Bir kutu kibriti masanın üzerine dökün, sonra döktüğünüz kibritleri sağ ve sol elinizin baş ve işaret parmaklarıyla toptan kırmaya çalışın, kıramazsanız! Ama kibrit çöplerini tek tek kırabilirsiniz, biraz sabır ister. ''Karşı devrimciler''in yaptığı da bu... Laik cumhuriyetin bütün değerlerini kibrit çöpü kırar gibi tek tek kırıyorlar. Ya karşı olanlar? Olanları karşıdan seyrediyorlar... Nâzım Hikmet'in ''Kabahat senin / demeye de dilim varmıyor ama / kabahatin çoğu senin, canım kardeşim'' dedikleri...
Kibrit çöpleri tek tek kırılır Gerçekten bu benzetme çok doğru Tek tek yavaş yavaş kırıyorlar ustalaştıkça ustalaşıyorlar malum laiklik karşıtları can paylaşımın için sağol
kibrit çöpleri benzetmesini çok severim çocuklara güç anlatırken kullanırdım her zaman. tek tek olursak yenliriz birlik olursak kimse bizi yenemez... ama görünen köy klavuz istemez adamlar tek tek kırıyor ve biz birbirimize tutunup birleşmek yerine kırılan çöpleri sayıyoruz... zamanı gelmedi mi birleşmenin... ne diyebilirim ki emeğine sağlık can paylaşım çok anlamlı
Kırılan çöpleri saymak güzel bir tesbit selişşşşşşş,biz hayat akarken,elimizdeki güzel şeyleri kaybederken,cesur insanlarımız yok edilirken öylece bakarız....Sadece sayarız....Kaybeetiklerimizin yasını tutarız,ama kaybettiklerimizi yeniden kazanmak için emek harcamayız....Sadece bakarız.... Şu alıntı durumu ne güzel açıklıyor..... "NAZİLER onu almaya geldiklerinde, papaz o ünlü sözünü söylemişti: Önce Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım, âben Yahudi değildimâ arkasından aydınları götürdüler, sesimi çıkarmadım âaydın değildimâ sonra muhalefeti götürdüler, sesimi çıkarmadım âmuhalefet değildimâ peşinden çingeneleri götürdüler, sesimi çıkarmadım, âçingene de değildimâ peş peşe demokratları, sosyalistleri, liberalleri götürdüler.... sesimi çıkarmadım, âçünkü hiçbiri değildimâ En sonunda beni götürmeye geldiklerinde etrafıma bakındım, gördüm ki; âses çıkartacak kimse kalmamıştı...''