İNANCA VE DÜŞÜNCEYE KURŞUN SIKILMAZ 05-04-07 YAZAR: TURAN ESER, ABF GENEL SEKRETERI Hüseyin Cebe bir öğretmendi, eğitim emekçisiydi. Eğitim Sen üyesiydi. Aleviydi. Demokratik ve Laik bir Türkiye´nin mücadelesini veriyordu. Darıca Süreyya Yalçın İlköğretim Okulu´nda, öğrencilerinin gözleri önünde vahşice, farklı renklere tahammülü olmayan zihniyetin silahlı saldırısı sonucu öldürüldü. İNANCA VE DÜŞÜNCEYE KURŞUN SIKILMAZ Hüseyin Cebe bir öğretmendi, eğitim emekçisiydi. Eğitim Sen üyesiydi. Aleviydi. Demokratik ve Laik bir Türkiye´nin mücadelesini veriyordu. Darıca Süreyya Yalçın İlköğretim Okulu´nda, öğrencilerinin gözleri önünde vahşice, farklı renklere tahammülü olmayan zihniyetin silahlı saldırısı sonucu öldürüldü. Hüseyin Cebe´ye kurşun sıkan katil ile beraber, bu ülkede kurşun sıktıran zihniyet yapısını ve şiddet kültürünün sorgulanması gerekiyor. Çünkü Hüseyin Cebe Aleviydi. O ramazan ayında oruç tutmadığı için horlanıyordu. Cuma günleri namaza gitmediği için dışlanıyordu. Farklı bir inançsal kimliğe mensup olması, onu bu ülkede ötekileştiriyor ve hedef haline getiriyordu. Katil sadece şiddet ve linç kültüründen beslenmiyordu. Onun besleyen başka ideolojik kaynağı da vardı. Tekçilik anlayışı ve farklı olanı yok etme ve inkar etme kültürü vardı. Katil sadece bir kişi değildir. Aynı zamanda bu ülkede farklı kimliklerin bir arada yaşama kültürüne karşı oluşan ideolojidir. Toplumsal barışın karşıtı olanlardır. Farklı inançsal kimliklerin bu ülkede özgür ve eşit koşullarda yaşamasına karşı olan tahammülsüzlüktür. Resmi din anlayışının dışında olan insanlara karşı yaratılan sosyal baskı mekanizmaları bu tür cinayet girişimlerini ve saldırılarına zemin hazırlamaktadır. Psikolojik sorunu olan bir hasta katil, tıpkı kendisini üreten ideoloji ve düşünce sistemi benziyor. Katilin emekli olmasına rağmen, onu tekrar göreve çağıran MEB´da bu olayda suçludur. Hasta bir kişiyle hangi âsağlıklı eğitimâ hizmetini sunacağını bilmemektedir. Düşüncesi ve kendisi psikolojik vaka olan katille, eğitim yuvalarında şiddet üretmeye zemin hazırlayan bir yönetim anlayışı, katili neden göreve geri çağırdığını açıklamalıdır. Tekçi düşüncenin topluma bulaştırdığı şiddetin etkileri giderek artmaktadır. Eğitim sisteminde farklı kültürlerin ve kimliklerin zenginlik olduğu ders haline getirilerek, eğitim sistemi tekçilikten kurtulmalıdır. MEB derhal bu olayın arkasındaki tüm detayları açığa kavuşturulmalıdır. İçişleri Bakanlığı´nı bunun için göreve çağırıyoruz. Tetikçi silahı nereden bulmuştur? Bu cinayetin ardında neler var? Bu soruların yanıtı verilmelidir. inanca, eğitime, laikliğe ve farklı olma hakkına yönelik bu cinayeti nefretle kınıyoruz...
Katil sadece bir kişi değildir. Aynı zamanda bu ülkede farklı kimliklerin bir arada yaşama kültürüne karşı oluşan ideolojidir. Toplumsal barışın karşıtı olanlardır. Farklı inançsal kimliklerin bu ülkede özgür ve eşit koşullarda yaşamasına karşı olan tahammülsüzlüktür bizi istemiyenler cok biz bir òlùr bin diriliriz... ali can cok gùzel paylasim cok saol can ama ben bunlari okudukca cok sinir oluyorum bu daha biri ikisi bunun gibi onlarcasi war......
Eğitim emekçilerinin öldürülmesinin hiçbir açıklaması olamaz mantıklı düşünürsek.Ama bunu yapanlarda mantık aramamak gerekiyo,onlar insan değil düşünemezler saygı duyamazlar,yorum yapamazlar,sorgulayamazlar ve sevemezler.Onlar belirli çıkar guruplarının beynini yıkadığı hayvanlar olabilir anca. dayımda öğretmenlik yıllarında böyle tacizlere uğradı,öğretmenlik yaptığı erzurumun bi ilçesinde alevi kellesi getiren cennete gider diye fetva veriyomuştu hocalar.Bu bilgileri hangi kitaptan alıyorlar onlarda bilmiyo.Yani hocaları bu düşüncedeyse,talebeleri nasıl?Yorum yok