INSANLAR NEDEN EVLENIR?

Konu, 'Genel Muhabbet ve Eğlenceli Anketler' kısmında selenayy tarafından paylaşıldı.

  1. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    INSANLAR NEDEN EVLENIR?

    Kadınlar için

    > Esiniz sayesinde dosta düsmana sizi de begenen, isteyen (üstelik nikâhina alacak kadar) biri oldugunu gösterdiniz en sonunda.

    > Belki yillarca ugrasip didinseniz de elde edemeyeceginiz bir statüye nikâh cüzdaniyla bir anda kavusuverdiniz.

    > Bozulan musluk, sallanan sandalye bacayi, gevsemis vidalar, vs. için eve tamirci çagirmaniz gerekmez, esiniz hepsini halleder.

    > Esyalarin yerini degistirmek istiyorsunuz; hepsi de çok agir. Kim tasiyacak onlari? Tabi ki de esiniz!

    > Pazar günü söyle arabayla dolasmak istedi caniniz. Özel soförünüz esiniz emrinizde.

    > Eskiden futboldan nefret ederdiniz. Esiniz sayesinde yeni bir tutkunuz oldu.

    > Gece evde yalniz kalmaktan, hirsizdan, ugursuzdan korkuyorsunuz; esiniz gönüllü "bodyguard''iniz.

    > Esleriniz olmasa en yakyn arkadaslarinizla kahve içerken kimi çekistireceksiniz?

    > Alisverise gittiniz, evin erzagini düzdünüz. Torbaları tasimak centilmen bir erkek olarak esinizin görevi.

    > Geçiminizi temin etmek için çalismaniza gerek yok. Bunu sizin yerinize esiniz yapiyor nasil olsa.



    Erkekler için


    > Aksam yorgun argin eve geldiginizde, annenizinki kadar lezzetli olmasa da sizin için hazirlanmis yiyecek bir seyler bulabilirsiniz.

    > Çamasiriniz yikanir, ütüleriniz yapilir, eviniz temizlenir... ''Gak'' deyince temiz don, ''Guk'' deyince temiz çorap verilir elinize; daha ne olsun?

    > "Pembe dizi''leri duyardiniz da ne oldugunu bilmezdiniz. Esiniz sayesinde ögrendiniz, hatta hosunuza bile gitmeye basladi.

    > Dükkân dükkân dolasyp kendinize gömlek, kravat seçmekten nefret ederdiniz. Simdi sizin yerinize bunu esiniz yapiyor. Gerçi en son aldigi sari üzerine yesil çizgili gömlek sizi hiç açmadi, ama neyse.

    > Arasira yapilan küçük kaçamaklar, ufak tefek yalanlar hayatin tadi tuzudur. Bu tadi esinize borçlusunuz; esiniz olmasaydi ne kaçamaklar olacakti hayatinizda ne de yalanlar.



    :idea: :idea: :idea:
     
  2. mihrican

    mihrican Misafir

    İNSANLAR NEDEN EVLENİR GÜZEL BİR SORU... KAFAYI YEMİŞ OLABİLECEKLERİNDEN DOLAYI OLABİLİRMİ?????
     
  3. sehribanu

    sehribanu Daimi Üye

    Muhtemelen öyle mihriban :) :) :) :)
     
  4. mim.nesli

    mim.nesli Daimi Üye

    MERAK ETTİKLERİNDEN OLSA GEREK... :) :) :) :) :)
     
  5. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    alemsiniz kızlar yaaa evli bayan yok mu sitede ya bacılar neden evlendiniz?
     
  6. CeSuR__PRENS

    CeSuR__PRENS Daimi Üye

  7. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    haydar can sende bir alemsin :) :) :) :) :) bizim bekar kızların yazdıklarını görünce dedim bende evli yok mu diye? evliler varsa aramızda ben şundan evlendim desin....
     
  8. seyduna_34

    seyduna_34 Daimi Üye

    SÜPER BİŞEYDİ SULTAN EMEGINE SAGLIK EVLILIK HAKKINDA BISI DIYEMIYCEM TUM BEKARLARIN GONULLERINE GORE BI EVLILIK YAPMALARI DILEGIYLE SEVGIYLE KALIN... :)
     
  9. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    dilek bekarların gönüllerine göre olsunda canım evlilerin mutlulukları daim olmasın mı onu unutmuşsun bende peşinden gelip diyem dedim :) :) :)

    cümlesinin gönlüne göre versin allah içi sıra da bizim :-D
     
  10. mihrican

    mihrican Misafir

    Güzel soru acep bu sorunun cevabını teferruatıyla verebilecek biri varmı. Evlilik güzel bişeydir sevdiğinle evlenince heralde. Ama şunada inanırım evlilikte aşkı öldürüyo be en azından ben böyle gördüm çevremden. Buna etki olarakta çağımızı suçluyorum insanlar çok afedersiniz saygıdan, sevgiden, ahlaktan uzaklaştığı için evliliklerde uzun sürmüyo malesef. Zaten bu konuyuda aslında tartışmaya gerek yok çunkü evlilik müessesi kalmayacak yakında insanlar diledikleriyle aynı evde yaşayacak sorgusuz sualsiz artık ailellerde mudahale edemeyecek. çünkü avrupayileşiyoruz malesef her konuda.
     
  11. WorldFe

    WorldFe Daimi Üye

    mihrican çok güzel belirtmişsin evlilik artık aşkın sonucu olarak değilde zaruri bir ihtiyaç gibi algınlanıyor yani sıf kimliğinde evli yazsın gerisi önemli değil düşüncesi bu yüzden yapılan evlilikler eskilere göre pekte sağlam değil

    tasrif ettiğim bir örnek değil ama önceleri kadın istediği kadar şiddete maruz kalsın erkek istediği sefaleti çeksin aklına gelmeyen tek şey olan boşanmak günümüzde çocuk oyuncağından daha kolay bir oyun haline geldi. yanlış tanımışım anlayışsın unuyumsuz gibi çağın bahaneleriyle biten evlilikler

    bende çağa ayak uydurup mantık evliliğimi yapsam ne yapsam :)
     
  12. prkacin

    prkacin Super Moderator

    Bu sorunun cevabını “birlikte yaşamak için” diye verirsek o zaman “birlikte yaşamak için evlenmek gereksiz” diyenler çıkabilir. Birlikte yaşamak da insana yetmediğine göre, evlenip birlikte yaşamak da insana yetmiyor.

    Bir başka açıdan evliliği, “iki insanın birlikte yaşaması” olarak tanımlarsak işimiz kolay. Bir ev tutmak, gerekli olan eşyaları almak, sonra nikah kıymakla işimiz tamamlanıyor.

    Yıllar önce evli bir çiftle sorunları üzerinde konuşurken her ikisinin de sarfettikleri iki sözcük çok dikkatimi çekmişti. Her ikisi de kendi anne baba ve kardeşlerinden bahsederken, “benim ailem” ya da, “onun ailesi” diye konuşuyorlardı. O an zihnimde bir şimşek çaktı. Durdum. Ve onlara “aileniz kimlerden oluşuyor?” diye bir soru sordum. Her ikisi de ne demek istediğimi henüz anlamamışlardı. Büyük bir şevkle anne babalarının ve kardeşlerinin adlarını sıralamaya koyulmuşlardı.

    Bu çiftin sorunu nedir? Bu iki insan bir ev tutmuşlar, eve eşyalar almışlar, nikah yapmışlar, evlenmişler ama aile olamamışlardı. Her ikisi de “benim ailem” denildiğinde hâlâ anne babasının ailesini kastediyorlardı. Halbuki benim ailem derken her ikisinin de, ikisi tarafından kurulmuş, inşa edilmiş yeni bir aileyi kastetmiş olmaları gerekirdi.


    İşte insanlar neden evlenmeli sorusuna benim bulabildiğim cevap, “aile kurmak için” olacak. İnsanın gerçekten ihtiyacı olan, evliliği cennete çeviren, hayatı daha yaşanılır kılan bu aileyi inşa edebilmektir. Bir çok mutsuz evlilikte inşa edilmemiş bir aile görürüz. Kişiler evlenmekle işlerinin bittiğini zannetmişler, kendilerini salmışlar, daha ileri emek sarfetmenin gerekliliğini unutmuşlar, obur bir insanın yemeklere saldırması gibi, onlar da evlenir evlenmez, evlilikte bulmayı umdukları mutluluğa saldırmışlardır. Emek sarfedilmeyen bir ilişkide ise, masa bomboştur. Yiyecekler henüz pişmemiş, hamur henüz yoğrulmamıştır.

    AİLE KURMAK


    Aile kurmak ne demektir? Öncelikle aile kurmak için illâ da çocukların olması gerekir diye düşünmemelidir. İki kişi arasında da bir aile kurulabilir. Ancak çocuklarla bu aile daha bir zenginlik kazanır.

    Aile kurmak iki insanın birlikte yaşaması, ya da birlikte bulunması demek değildir. Bu evliliktir. Aile kurmak yeni bir ilişki biçimi inşâ etmektir. Birlikte yaşamak bir sanatdır. Her iki insanın da, öncesinde yıllardır şekillendirdiği belli ilişki biçimleri vardır. Her ikisinin de repartuarında kendine özgü davranış kalıpları oluşmuştur. Sorun her iki tarafın da artık emek sarfederek yeni bir ilişki inşa etme çabasına girmesidir. Evliliklerde unutulan nokta budur. Nikahlanma sonrası birlikte yaşamaya başlamakla herşey aslında yeniden başlamaktadır. Evliliğin hem en zor hem de en tatlı tarafı da budur.

    Bugün sıkıntı hissedilen evliliklerde evler, caddeler, istasyonlar, iş yerleri kadar soğuklaşmıştır. Çünkü ilişkiler birbirlerinin sadece fiziksel olarak yanında olma halinde yaşanabilmektedir. Aynı evde yaşayan insanlar evlerine girer girmez kapılarını kapatırlar. Sonra herkes yine kendi odasına girip yine kapılarını kapatırlar. Aile kuramamış evliliklerde evler, kişilerin yana yana ama ayrı ayrı yaşadıkları çok amaçlı bir eğlence merkezi haline dönüşmüştür.

    Buralarda sorun ‘yanında olma´, ya da ‘yan yana olma´ hali, ancak ‘ile olma´ ya da ‘için olma´ hali olamamadır. ‘Yanında olma´ halinde, iki insan birbirinin iç dünyasında neler olup bittiğinden habersizdir. Birbirine açılmamıştır. Açılma ihtiyacı da duymamaktadır. Hatta özellikle açılmaktan da kaçınmaktadır.

    İle olma birliktelilik biçiminde iki insan arasında bir açılım meydana gelir. Bu kanaatimce evlilikten aileye geçmede en temel geçiş noktasıdır. İki insanın birbirine içsel dünyasını açması ile birlikte iki ayrı dünya arasında çok özel bir köprü kurulur. Artık karşıdaki insan için kayıtsız kalamazsınız. Her iki insan arasında mevcut olan “kişiler arası mesafe” olabildiğince kapanır. Sanki gizli bir el, bu iki insanı birbirine bağlar. Birbirine açılma ile iki kişilik bir evren kurulur. İki kişi, sahip oldukları duygu ve düşünceleri ötekine aktarır. İki insan tanışmaya başlar.

    İçin olma halinde ise, artık iki insan arasında ilişki biçiminin dinamiği şefkât üzerinden yürümeye başlar. Kişi ötekiyle koşulsuz, karşılıksız ilgilenir. İlgilenme ve ona özen gösterme temel bir unsurdur. Kişi, ötekini dert edinir. Varlığını önemser. Âdeta onun için sorumluluk duyar.

    ‘İçin olma´ hâlinin daha üst düzey bir hâli, her ikisinin birlikte Yaratıcı için yaşamasıdır. Bu aile duygusunun en üst halidir. “O´nun için birlikte yaşayabilmek için, birbirinin varlığını önemseyerek yaşamak” biçimini kazanan iki kişi, artık birbiri ‘için´ vardır ama bu varoluş halleri ‘O´nun için varolmak içindir.´ İlişkinin temel dinamiği, birbirine fedakârlık, feragat düzeyine ulaşmış iki ayrı dünya, kendi bireyselliğini yitirmeden birbirinin içine geçmiştir. İki insan arasındaki mesafe olabildiğince azalmıştır.

    Bir evlilikte işler çok iyi gitmiyorsa şu soru işe yarayabilir: Sadece evlendik ve orada mı kaldık? Biz evlendik ama bir aile inşa edebildik mi? Eğer nişanlıysanız nişanlınıza artık onunla evlenmekten vazgeçtiğinizi, bunun yerine evlenip aile kurmak istediğinizi belirtebilirsiniz. Eğer bir kişiye evlenme teklifi yapma hazırlığındaysanız, bunu söyleyeceğiniz görüşmenizde niyetinizin sadece evlenmek değil, onunla bir aile kurmak olduğunu vurgulayabilirsiniz. Her iş niyetle başlar ve ameller niyetlere göredir.
     
  13. kartal1977

    kartal1977 Daimi Üye

    komik olmus can paylasım için saol
     

Sayfayı Paylaş