THY'de grevin adı bile korkutuyor 9 Ağustos 2007, Perşembe Sermayedarlar grevi "çağ dışı" olarak nitelerken, grevin olasılığı bile korkmalarına neden oluyor. Türkiye ekonomisinin grevden yara alacağını belirten patronlar bu durumun sorumluluğunu da çalışanların sırtına yüklemeye çalışıyor. HABER MERKEZİ Türk Hava Yolları (THY) ile Hava-İş Sendikası arasında devam eden 21. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından, grev kararı alınmış ve bu karar şirketin duvarına asılmıştı. Grev yapılabilmesi için yapılan grev oylaması da bugün saat 17.00'de sona erecek. Ancak sonuç ne olursa olsun, grev kararının alınmış olması ve sendikanın bu konuda kararlılık göstermesi birçok sermaye odağını korkutmaya yetti. Üzerine vazife olmasa da birçok sermaye örgütü temsilcisi kendini bu konuda açıklama yapmak zorunda hissetti. Bunların başında da Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı geliyor. THY'de yapılabilecek olası bir grevi "çağ dışı" olarak niteleyen Satıcı bu durumun hukuki bir hak olduğunun bile farkında değil. '1 milyar dolar zarar ederiz' TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da grev olması durumunda turizm sektörünün 5 yıl kaybedeceğini ileri sürerek bu durumun Türkiye ekonomisine vereceği zararın 1 milyar doları bulacağını ve grevin olmaması gerektiğini söylemişti. Basında çıkan birçok haberde de olası bir grevin Türkiye ekonomisine zarar vereceği belirtilerek bu durumun sorumluluğu çalışanların üzerine yıkılmaya çalışıldı. Grev kararının kesinleşip kesinleşmeyeceği ise bugün bitecek oylama sonucunda belli olacak. THY ve Teknik A.Ş.'de grev oylaması, İstanbul'da 4, Türkiye genelinde ise 50 noktaya kurulan sandıklar ile yapılıyor. İstanbul'da THY Genel Müdürlüğü, Uçuş İşletme Müdürlüğü, Yer İşletme Müdürlüğü'nde ve Teknik A.Ş.'de gerçekleştirilen oylamada 10 bini aşkın THY ve 3 bine yakın Teknik AŞ çalışanının oy kullanması bekleniyor. Çalışanlar bağlı bulundukları müdürlüklerdeki sandıklara giderek, olası bir greve "evet" ya da "hayır" oyu verecek. Mahkeme kararı esasa ilişkin değil Bu arada, Hava-İş'in grev oylamasının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin İstanbul İdari Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun sonucunda ise mahkeme red kararı verdi. Hava-İş sendikasının internet sitesinde ise mahkeme kararı ile ilgili olarak şu açıklama yapıldı: "Sendikamızın, grev oylamasının hukuki içerikleri ile ilgili eksiklikleri ve yasaya aykırılığı itirazı ile ilgili mahkemenin verdiği red kararı konusunda çıkan bazı haberler eksik bilgiye dayanmaktadır. Mahkeme itirazımızla ilgili şekli bir karar vererek 2822 sayılı yasanın 36/2 maddesinde yer alan grev oylamasına itirazın grev oylamasının sonuçlanmasından sonraki 3 işgünü içinde itiraz edilebileceği gerekçesi ile itirazımızı reddetmiştir. Mahkeme hukuki itirazımızın esası ile ilgili yani 2822 sayılı yasanın 35. maddesine aykırılık ile ilgili kısmının geçersiz olduğuna yönelik herhangi bir karar vermemiştir. Hukuki itirazımız esastan devam etmektedir. Bu konudaki eksik bilgilerin giderilmesi amacıyla bu açıklamaya gerek görülmüştür." THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin ise, 3 Ağustos Cuma günü gerçekleştirilen Yönetim Kurulu toplantısının ardından yaptığı basın toplantısı ile Hava-İş'in ön sürdüğü taleplerin karşılanmasının mümkün olmadığını belirtmiş ve "Yaptığımız son teklif ile bütçemizde 77 trilyon liralık ek ödemeyle karşı karşıyayız. Teklifimiz açık ve nettir. Ne bugün, ne de yarın, ne greve "evet" denildiğinde, ne de muhtemel grev sonrasında, bu noktadan bir adım ileri gidilmesi mümkün değildir" demişti. TKP İstanbul İl Örgütü: Grev haktır Türkiye Komünist Partisi İstanbul Örgütü tarafından yapılan açıklamada "THY işçilerinin karşı karşıya kaldığı tablo, AKP hükümeti ve onun yakın destekçisi liberal koronun emekçi düşmanı yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Yeni anayasa tartışması üzerinden 'demokrasi havariliği'ne soyunanlar, 'grev demode bir silahtır'dan girip 'ne toplu sözleşmesi bireysel sözleşme bile çok' açıklamaları ile en temel hak ve özgürlüklere dönük yaklaşımlarını açıkça ortaya koymuştur. Sermaye Piyasası Kurulu bile THY işçileri aleyhine sürece dahil olmuş, sendikadan uçuş güvenliği ile ilgili uyarıların hesabını sormaya kalkışmıştır. Örgütlenme, toplu sözleşme, grev... İşçi sınıfının yüz yılı aşkın bir süredir tartışmasız hakkı olan başlıklar tek tek sorgulanmaya, gayrı meşru ilan edilmeye çalışılmaktadır. Utanmadan 'THY işçileri greve giderse bölücülük yapmış olurlar' deme cüretini gösteren 'kalemler' bile bulunmaktadır. THY işçileri grev hakkına, işçi sınıfının en güçlü silahlarından birine sahip çıkacak, meydanı piyasacılara, THY de dahil olmak üzere memleketi karış karış satan işbirlikçilere bırakmayacaklarını gösterecektir" denildi.
bu zaman sürrecinde işçiye emekciye destek olmak lazım. emekci insanlar haklarını almalı.elimizden gelen destegi göstermeliyiz.şahı merdan yardımcıları olsun.
