ALEVİ OCAKLARI

Konu, 'Alevi Dernekleri ve vakıfları' kısmında cansivaslım tarafından paylaşıldı.

  1. cansivaslım

    cansivaslım Daimi Üye

    Anşa bacılılar olarak bilinen kurdoglu ocagı
    Kesin doğum tarihi belirlenemeyen Veli Baba; Anadolu’nun fethinden sora bu bölgeye gelen Oğuz Türklerinin Kayı boyuna bağlı Beğdilli aşiretinden olup, 1800-1864 yılları arasında Tokat’ın Zile ilçesi Acısu köyünde yaşamış, Hubyar sultan yoluna hizmet ederek bölgedeki Alevi Sıraç topluluklarına liderlik yapmış Anadolu erenlerindendir. Zaman içinde Hubyar Sultan ın izlediği yolda gerek şeriat hükümlerince alevi toplumu üzerinde sindirme politikaları izleyen Osmanlı devletinin çabaları, gerekse tekke ileri gelenleri arasındaki iç hesaplaşmalardan dolayı meydana gelen otorite boşluğu nedeniyle başsız kalan ve arayış içine giren alevi Sıraç kitlelerin taleplerine Veli Baba’dan önce türbesi bugün Zile ilçesi Çayır köyünde bulunan Hacı Şeyh isimli ermiş zat cevap verebilmiş ise de Hacı Şeyh in bu çabaları ancak kendi ömrü ile sınırlı kalmıştır. Veli Baba nın babası olan Kurt Hasan da Hacı şeyh’in talibi (müridi ) olup Veli Baba henüz çocukluk yaşlarında iken piri Hacı Şeyh in ziyaretinden dönüş yolunda zamanın eşkıyaları arasındaki bir çatışmada kalarak kör bir kurşunla hayatını kaybetmiştir. O dönemde Yozgat ın Çekerek ilçesine bağlı Sarıköy köyünde yaşayan ve pek çok deyişlerimizin şahbeytinde adı geçen Sofuoğlu (Bektaş sofu ) üstadımızın hizmetinde bulunan Veli Baba , Hubyar Sultan yolunu Sofuoğlu’ ndan öğrendikten sonra arayış içinde bulunan Alevi Sıraç kitlelerin etrafında toplandığı bir lider konumuna gelmiştir. Çok kısa bir zaman içersinde başta Zile ilçesine bağlı Üçkaya köyü olmak üzere Yozgat ,Sivas ,Amasya , Çorum, Tokat bölgelerindeki hubyar ocağına bağlı bütün Sıraç köyleri Veli Baba ya biat etmiştir. Hubyar tekkesinin bulunduğu köy de kendisine biat etmiş olup veli Baba Hubyar Tekkesinde üst üste üç yıl cem yürütmüştür. Zamanın Hubyar tekkesi ileri gelenlerinden Hatip Efendi de bizzat Veli Baba nın hizmetine girmiş, hatta Veli Baba nın hak dünyaya göçmesinden kısa bir süre önce türbesinin yapımında kullanılacak ahşap malzemenin dağdan odun olarak kesilip getirilmesi ve tahta haline getirilmesi çalışmasında da bizzat bulunacak kadar Veli Baba’ ya yakın bir konuma gelmiştir. Veli Baba ocağına bağlı Sıraç aşiretinin çevredeki diğer Aleviler tarafından Anşa Bacılılar olarak adlandırılması ve Veli Baba dan çok evsahibi (eşi) Anşa Bacı nın anılması bu noktadan itibaren başlar. Şöyle ki; Veli Baba nın Hak dünyaya göçmesinden sonra nasıl ki eski Türk devletlerinde hatun’lar hakan’ların yanında kocaları ile beraber ülkesini yönetiyor ise, eski bir Türk geleneği olan toplumun içinde kadının yüce rolü burada da kendisini gösterir ve Veli Baba nın evsahibi (hanımı) Anşa Bacı aşiretin yeni lideri olur. Ancak bu durum fazla uzun sürmez çünkü birtakım çevreler bundan hoşnutsuzluk duymaya başlamıştır ; Veli Baba nın hizmetinde bulunan Hatip Efendi nin önderliğindeki Hubyar Ocağına bağlı Dedeler çevre köylerdeki taliplerinin(müritleri) de imzalarını alarak Anşa Bacı’yı Kızılbaşlık propagandası yaptığı suçlaması ile zamanın Osmanlı hükümetine şikayet ederler. Artık Anşa Bacı için sürgün yıllarının başlangıç zamanı gelmiştir; Yanında çocukları Ali Baba, Hüseyin Baba ,Hasan Baba ve damadı Köseoğlu İbrahim Baba ile birlikte yargılama prosedürüne yönelik emirler gelinceye kadar altı ay boyunca Tokat ta mecburi iskana tabi tutulur.Aile Tokat ta altı ay boyunca sorguya çekilir ve işkence görür. Daha sonra deniz yolu ile İstanbul a gönderilmek üzere Samsun a doğru yola çıkarlar.Bu sırada rahatsızlanan büyük evladı Hüseyin Baba köyüne geri gönderilir. Döndükten kısa bir süre sonra da 28 yaşında hak dünyaya göçer. İstanbul a getirilen Anşa Bacı ve evlatları bir yıllık bir yargılama döneminden sonra zamanın padişahı ikinci Abdulhamit hükümeti tarafından sürgün cezasına çarptırılır. Buradan deniz yolu ile belli başlı sürgün yerlerinden olan ve Bugün Suriye sınırları içinde bulunan Şam ın Irakka bölgesine gönderilirler. Aile oradaki geçimini Ali Baba , Hasan Baba ve Köseoğlu İbrahim Baba nın çalışarak kazandığı gündeliklerle sağlar. Hatta o zaman 15 yaşında olan Hasan Baba uluslararası sularda seyahat eden gemilerde çalışarak kazandığı para ile ailesinin geçiminine yardımcı olur . Üç yıllık sürgün hayatından sonra Anşa Bacı ve evlatları Kerbela ve Necef gibi kutsal yerleri de ziyaret ederek Samsun üzerinden tekrar Acısu köyüne dönerler.Dönüş sırasında Sıraç aşireti büyük bir coşku ile kitleler halinde Anşa Bacı ve evlatlarının Amasya önlerinde karşılarlar. Tekrar Veli Baba nın postuna oturan ve Hubyar Sultan yolunu devam ettiren Anşa bacı hicri 1303 (miladi 1887) yılında Hak dünya ya göçer. Veli Baba ve Anşa Bacı dan gelen Kurtoğlu ocağının soy kütüğü şu şekildedir: Veli Baba ve Anşa Bacı nın çocukları : Hüseyin Baba, Ali Baba, Hasan Baba, Fidan Bacı, Hatuh (Hatice ) Bacı Ali Baba nın çocukları : İsmail Baba, Hurşit Baba,Senem Bacı, Elif Bacı,Hatir Bacı,Seycan Bacı Hüseyin Baba nın çocukları : Aziz Baba, Mehmet Baba,Mustafa Baba, Ahmet Baba ,Ali Baba, İlyas Baba,Fatma Bacı,Gülizar Bacı Hasan Baba nın çocukları: Apul (Abdullah) Baba, Rüstem Baba, Behcet Baba, Hatice (hatuh)Bacı,Endem Bacı,Gönül Bacı Bugün çevredeki diğer Alevi ler tarafından Anşabacılılar olarak adlandırılan ve Veli Baba nın kurduğu Kurtoğlu ocağına bağlı Sıraç toplulukları Veli Baba soyundan gelen babalara görülmekte olup her köyde bir veya daha fazla sayıda sofu bulunmaktadır. Baba nın olmadığı zaman sofular gerekli hizmetleri yapabilmekte ve cemleri yürütmektedirler. Hatta baba nın bulunduğu cemde de cemi sofu yürütmektedir.
    buda bizim ocagımız
     
  2. Selçuk

    Selçuk Üye

    :lol: Selam güzel Krdeşim Emegine Saglık Bende Yozgatı/ Çekerek / Kamişçik Köylü bir Sıraç Türküyüm Burdan Tüm Sıraç Olsun Olmasın Bütün Alevi Kardeşlerime kucaklar Dolusu Segiler :lol:

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    har içinde biten gonca güle minnet eylemem
    arabi farisi bilmem, dile minnet eylemem
    sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi
    iblisin talim ettiği yola minnet eylemem

    bir acaip derde düştüm herkes gider karına
    bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
    zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
    rızkımı veren hüda'dır, kula minnet eylemem

    oy nesimi, can nesimi ol gani mihman iken
    yarın şefaatlarım ahmed-i muhtar iken
    cümlenin rızkını veren ol gani settar iken
    yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem


    NESİMİ


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Gazel / Kul Nesimi

    cananı benim sevdiğimi can bilir ancak
    gönlüm dileğin dünyada canan bilir ancak

    bildim hem akl ile hem ilm ile hakkı
    şöyle bildim onu ki kuran bilir ancak

    ibdal oluben beyliğin eden arifi gör ki
    bu saltanatın kadrini sultan bilir ancak

    kim aşk denizine dalıp gark olagörsün
    bu aşk denizinin bahrini umman bilir ancak

    ey saki getir devr-i ayağın tozu ile sun ki
    bu devr-ayağın devrini devran bilir ancak

    işret meclisine gelip giden meyler içilir
    pinhane çeker şöyle ki şeytan bilir ancak

    hiç kimse Nesimi sözünü fehm edebilmez
    bu kuş dilidir bunu süleyman bilir ancak


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Hak kendi nurundan övmüş yaratmış,
    Padişah eylemiş ilin üstüne..
    Gördüm cemalini selavat verdim,
    Sokulmuş civalar serin üstüne

    Vallahi Kur an dır senin yüzlerin
    Yasin-i Şeriftir iki gözlerin
    (İnna Fetahna) dır senin sözlerin,
    (Veddullah) inmiştir dilin üstüne

    Kirpiklerin üstüne benler dizilir
    İkrarından dönen Hakk tan üzülür
    Ak göğsün üstüne (Tebbet) yazılır
    (Vesşems) ,inmiştir kolun üstüne

    Seyyid Nesimi dir şem in çırsı,
    (Errahman) dır iki kaşın arası,
    Güzel Besmeleyle Elham Süresi
    Elif Lam inmiştir Kaddin üstüne..


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Hoşca Yanalım
    Şeme düşen pervaneler
    Gelsin bir hoşça yanalım
    Aşka düşen divaneler
    Gelsin bir hoşça yanalım

    Yanmaktır bizim karımız
    Harcedelim hep karımız
    Pervaneler yaranımız
    Gelsin bir hoşça yanalım

    Varın söylen şol bülbüle
    Neden aşık olmuş güle
    Ermek istersen ol kül e
    Gelsin bir hoşça yanalım

    Bülbül yuvan yıkıldı mı
    Yavrun yere döküldü mü
    Ölüm sana dokundu mu
    Gelsin bir hoşça yanalım

    Nesimi döğünsün taşlar
    Akıtalım gözden hep yaşlar
    Hakk tanıktır hey kardaşlar
    Gelsin bir hoşça yanalım


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Kemter kuluyum
    Kemter kuluyum ALİ nin ol şah-ı karemdir
    HASAN başımın tacı,HÜSEYN gözümde nemdir
    İmam ZEYNEL ABA,BAKIR mihr-i hürremdir
    Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed

    İmam CAFER-İ SADIK gibi bir dahi arifan
    İmam MUSY-I KAZIM olmaya sultan
    Cihan yüzünü görse değer o şah-ı Horasan
    Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed

    İmam MUHAMMED TAKİ gözlerime ayni ziyadır
    İmam NAKİ sayesi ol mürg-ü Hümadır
    İmam Hasen-ül Askeri derdimize ayni şifadır
    Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed

    MUHAMMED MEHDİ zuhur ede nihan kalmaya perde
    Havariçler geçse gerek tig-ü teberde
    Seyyit NESİMİ mehdin okur şam-u seherde
    Ve salli ala seyyidina al-i Muhammed


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    Ben melamet hırkasını kendim giydim eynime
    Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne

    Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi
    Gah inerim yeryüzüne alem seyreder beni

    Gah giderim medreseye ders okurum hak için
    Gah giderim meyhaneye dem çekerim kime ne

    Sofular haram demişler bu aşkın şarabına
    Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne

    Sofular secde ederler mescidin mihrabına
    Benim ol dost eşiğidir secdegahım kime ne

    Nesimi ye sordular kim yarin ile hoş musun
    Hoş olayım olmayayım o yar benim kime ne


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Serim meydanda meydanda
    Canım erenlere kurban,serim meydanda meydanda
    Bütün ikrar canım feda, canım meydanda meydanda

    Yanarım yoktur dumanım,gönlümde yoktur gümanım
    Al malım bağışla canım,varım meydanda meydanda

    Kellemi koltuğuma aldım,kan ettim kapına geldim
    Ettiğime pişman oldum serim meydanda meydanda

    Yoktur çınarımi timarım,yoktur kalbimde gümanım
    Al malım varlığa canım,dilim meydanda meydanda

    Ol kelp rakipten kaçın,Mü mine hülleler biçin
    Ben bülbülüm bir gül için,zarım meydanda meydanda

    Mü min olan olur Veli,Veli olan olur gani
    Nesimi yem yüzün beni,Derim meydanda meydanda


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    İnkar Ettiler
    Ehl-i imam işlerin şol demde inkar ettiler
    Çün Nesimi yi Halep şehrinde berdar ettiler
    Öyle kim cevr eyleyüp zulm ile hakkı basdılar
    Ahsen-i takvimi gör kim nice inkar ettiler
    Müftüler fetva verüben hakkı batıl ettiler
    Küfr edüp imana gelmez,gelmeğe ar ettiler
    Hak bana emreyledi söyle deyüben söyledim
    Sözlerim destan edüp alemde destan ettiler


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Destan
    Felek benim senden bir sualim var
    Rüzigarın Süleymanı nic oldu
    Sana gelenlerin işi ah-u zar
    Erenlerin o devranı nic oldu

    Musa Tur a çıktı niyaz eyledi
    İsa göğe ağdıimekan bağladı
    Yakup,oğul deyü her dem ağladı
    Hazret-i Yusuf u Ken an nic oldu

    Baba Emir, vardı Kuh ile kaaf a
    Küffara kılardı cevrile cefa
    Şatırların piri Bengü Mustafa
    Alemin gerdan keşanı nic oldu

    Başun için bize veresün haber
    Nesl-i Ali evlad-ı emürül kiber
    Harici askere yürüttü teber
    Eba Müslüm ün meydanı nic oldu

    Batında onlar münkiri taşlar
    Erenlere ayan seyr olan işler
    Gaiptedir kırıklar,yediler,üçler
    Erenlerin yok mekanı nic oldu

    Bunca sahib-kıran gelüp geçmiştir
    Hızır İlyas ab-ı hayat içmiştir
    Sanan İskenderler konup göçmüştür
    Ahd-ı vefaya seyranı nic oldu

    Nurdur kalbimizi eyleyen ziya
    Şefaat eyleyen gedaya baya
    İki cihan fahri hatem-ül enbiya
    Bilsem ol mürüvvetkanı nic oldu

    Gahi ayyar idi gahice abdal
    İslama dost idi küffara kattal
    Erenler şahbazı ol Seyyit Battal
    Bilmem ol canımın canı nic oldu

    Hazret-i Resul in muhib yarıdır
    Hakkın dostu serbanların piridir
    Ser-i evliyanın sırr-ı nakdidir
    Yemen de Veyselkarani nic oldu

    Molla Hünkar deyü melekler iner
    Kudretten nurdan kandilleri yanar
    Arş-ı muallada külahlar döner
    Sultan Osman şazanı nice oldu

    Hazret İbrahimi attılar nara
    Eyyub a kurt düştü başladı zara
    Zekeriyya nice çekildi dara
    Nuh Peygamberin Tufanı nic oldu

    Ol server her kande gitse giderdi
    Din yoluna ikrarını güderdi
    Bir narada çok Harici geberdi
    Ahmet.... yaranı nice oldu

    Doksan bin erenler dediler beli
    Bindi hake, doğru gösterdi yolu
    Kutb-ı alem Hacı Bektaşi Veli
    Bunca erenler serefrazı nic oldu

    Alemin ahvali alem değil mi
    Bendesi de mir-i kelam değil mi
    Nesl-i Ali Kutb-i alem değil mi
    Bu... EMİR SULTAN ı nice oldu

    Ah eder NESİMİ geçdi serinden
    MANSUR enelhak der dönmez darından
    Gitti gelmez, bir haber yok birinden
    Bu feleğin karbanı nice oldu


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Sefer oldum aynı gare
    Sefer oldum aynı gare
    Gider oldum diyarımdan
    Felek zullmetti ayurdu
    Beni gül yüzlü yarimden

    Ölem bir gün,gidem bir gün
    Tenim türab olsun her gün
    Gelir muhabbet kokusun
    Yel estikçe gurabundan

    Senin aşkın muhabbetin
    Yakar beni derunumdan
    Figanım arşa yükseldi
    Felekler yandı ahımdan

    Seyyid Nesimi nin ahı
    Gidenler gelmiyor dahi
    Yetiş ey Kerbela Şah ı
    Mahrum etme didarından


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
     
  3. selenayy

    selenayy Daimi Üye

    emeğine yüreğine sağlık can bende sıraç alevilerindenim, acısu yani koca veli baba çok büyük bir erendir. küçük kardeşim veli baba vergisidir

    tüm erenlere burdan sevgi saygılarımı sunuyorum. nefesleri keskin yolları aydın güçleri daim olsun ki andığımızda yanıbaşımızda olsunlar. canlar dua ederken önce onlar için etmeliz bunu unutmayalım.
     
  4. Selçuk

    Selçuk Üye

    ÇOBAN OLSAM DAĞ BAŞINDA SULTAN OLSAM BİN YAŞINDA NASIL?NERDE? KAÇ YAŞINDA? BİR GÜN YALAN OLACAĞIM

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    Selam Güzel Kardeşim Bizi Diyer Halklardan Ayıran En Büyük Özeliklerden Erkek Kandın Ayrımı Yapmamız. Biz Özümüzü Yitirmeyen Türkleriz Bizde Evin vede Halkın Önderin vefahat Ederse Yönetim Kadıan Geçer Bunun En Büyük Örenkler Allahın arslanı Hz Ali Pirimizin Eşi Fadime Anamıza Biyatır Vede Veli Babamızın Vefatından Sonra Anşabacıya Etigimiz Biyat Bunun En Büyük Örnekleridir . Bugun Bizim Baglı Oldumuz . Ocaklarda babalar Vede Bacılar Bizi Binlerce Yılardır .Bizleri Doru Yolda İlerlemizde Önderlik Etmektedirler.
    İnsan Ayırt Edene Lanet Olsun


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    [Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde

    Hak'kın yarattığı her şey, yerli yerinde

    Bizim nazarımızda kadın, erkek farkı yok

    Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde



    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



    Gelen Gelsin İşte Meydan / Hatayi

    Ela gözlü pirim geldi
    Duyan gelsin işte meydan
    Dört kapıyı kırk makamı
    Bilen gelsin işte meydan

    Hudey hudey dostlar hudey
    Hudey hudey canlar hudey

    Ben pirimi hak bilirim
    Yoluna canım veririm
    Dün doğdum bugün ölürüm
    Ölen gelsin işte meydan

    Hudey hudey dostlar hudey
    Hudey hudey canlar hudey


    Bağ olan yerde bağ olur
    Gül olan yerde hav olur
    Bu sitemler cok zor olur
    Çeken gelsin işte meydan

    Hudey hudey dostlar hudey
    Hudey hudey canlar hudey

    Şah Hatayi der sırrını
    Ortaya koymuş serini
    Nesimi gibi derisin
    Yüzen gelsin işte meydan

    Hudey hudey dostlar hudey
    Hudey hudey canlar hudey


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    :lol: :lol: :lol: İnsan Ayırt Eteyen Bütün Gönül Gözü Açık Canları Aramızda Görmek İsteriz :lol: :lol: :lol:
     
  5. musayuce

    musayuce Daimi Üye

    EMEKLERİNİZE SAĞLIK CANLAR
     
  6. ero

    ero Daimi Üye

    Hubyar sultan

    bulunduğu yerleşim bölgesine de adını vermiştir bilirsiniz ki tokat hubyar köyü vardır.
    hubyar sultan Hacı Bektaş veliden sonra anadolu aleviliğini yayandır.
    yaşantısında büyük olaylar yazamıştır.
    Hubyar Sultan, Ahmet Yesevi ekolü mensubu Horasan Alp-Erenlerinden ulu bir Batınî babası olup, Türkmen Alevi Dede Ocağı kurucusudur.

    Hubyar ocağı

    Hubyar Ocağının Anadolu da bulunan Alevi Ocakları içerisinde bulunan 12 büyük Ocaktan birisidir.
    Hubyar Ocağı ismini kurucusu olan Hubyar Sultan Dede’ den almaktadır.Hubyar Ocağı mensupları Amasya-Tokat-Sivas yörelerinde Sıraç Toplulukları diye de adlandırılmaktadırlar.

    Hubyar destanı

    Arşullahda otururdu ya Resûl
    Kerbela Çölü’nde olan savaşun
    Cümle kulu farkederdi ya Resûl
    Göründü gözüne çölü dedüler.

    Şu cihanda gezer idi tüm ruhlar
    Onların mekanın bilir arifler
    Ta ezelden sırda idü güruhlar
    Değmeden bilir mi hali dedüler.

    Doksan bin er danuşuğa geldüler
    Onlar hesabını orda kurdular
    Cümle erler hep nasibin böldüler
    Budur evliyanın yolu dedüler.

    Kadıncık ana der daha er vardur
    Daha özge kisbi güzel kâr vardur
    Hak batın Ali türlü sır vardur
    Gönderin Selman’ı gelir dedüler.


    Gözlekçüde destur aldı yürüdü
    Bir mübah dağ gördü eğlendü durdu
    Bir kol uzattılar bir tek el gördü
    Bu gelen kudretin eli dedüler.

    Devran ettü cümle âleme vardu
    Dolandı cihânı takadu durdu
    Suluca Höyük’te güvercin gördü
    Öter Ali İmran dili dedüler.
     
  7. kartal1977

    kartal1977 Daimi Üye

    güzel paylasım emeginize saglık
     
  8. devran

    devran Yönetici

    yüreğinize emeginize sağlık canlar saolun
     

Sayfayı Paylaş