GÜNEŞİN YAPTIĞI HASTALIKLAR VE KORUNMA

Konu, 'Sağlık Köşesi' kısmında Kutup Yıldızı tarafından paylaşıldı.

  1. Kutup Yıldızı

    Kutup Yıldızı Daimi Üye

    GÜNEŞ YANIĞI
    Güneş yanığı ultraviyole ışınlarının yol açtığı sorunların başında geliyor. En çok açık tenlileri etkileyen güneş yanığına, çocuklar ve yaşlılar da duyarlı oluyor. Kişinin açık renkli bir cilde sahip olması da yanığın şiddetini artırıyor. Özellikle korunmasız olarak güneş altında uzun süre kalındığı zaman 2-4 saat içinde ciltte kızarıklık, 12-24 saat sonra ise su kabarcıkları gelişebiliyor. Kimi güneş yanıkları acıyla birlikte seyrederken, kimilerinde ise bu tür bir sıkıntı yaşanmıyor.

    Güneş yanığı geliştiğinde ise şu noktalara dikkat etmek gerekiyor: Gölgede kalmak, bol sıvı tüketmek ve su toplayan daha ileri durumlarda ise mutlaka doktora başvurmak. Bunların yanı sıra oluşan kızarıklara bol bol sulu losyonlar sürerek cildi serin tutmak da yarar sağlıyor.


    GÜNEŞ ALERJİSİ
    Güneş alerjisinin nedeni henüz tam olarak bilinmese de bu hastalığın gelişmesine yol açan etkenin UVA ışınları olduğu belirtiliyor. Özellikle açık tenlileri etkisi altına alan güneş alerjisi cildin güneşle temas ettiği ilk gün ortaya çıkıp, sonra kendiliğinden kaybolabiliyor. Ancak bu sorunu, kronik yaşayanlar da oluyor. Güneş alerjisi özellikle dekolte, omuz, üst kol ve baldır gibi güneş temasına maruz kalan bölgelerde, nadiren de güneş görmeyen yerlerde kırmızı döküntüler şeklinde ortaya çıkıyor. UVA ışınlarının tüm yıl görüldüğü için daha önce güneş alerjisi geçiren kişilerin, evde, bulutlu havalarda ve gölgede dahi her zaman güneşten korunmaya dikkat etmeleri gerekiyor.

    CİLT KANSERİ
    Cilt kanseri, uzun süre korunmasız güneşe maruz kalınması sonucu ortaya çıkıyor. Açık tenli kişilerde ve açık ortamda çalışan kişilerde daha fazla görülüyor. Ayrıca vücutta çok sayıda ben bulunması, ailede daha önce geçirilmiş bir cilt kanseri öyküsünün bulunması da kanserin oluşma riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.


    Sanılanın aksine güneş koruyucu sürmek, güneş altında daha uzun süre kalınabileceği anlamına gelmiyor. ‘Güneş koruyucumu sürdüm, daha uzun süre dışarıda kalabilirim´ yanılgısı, cilt kanseri riskini artırıyor. Uzmanlar, cilt kanserleri arasında en az rastlanan ancak en tehlikeli olan türün “malin melanom” olduğunu belirtiyor. Cildinizdeki ben eski hali ile kıyaslanamayacak kadar büyüyorsa, rengi değişiyor, girintili çıkıntılı bir görünüme bürünüyor veya kanıyorsa kanser şüphesi taşıyor.

    KIRIŞIKLIKLAR, LEKELER
    Kırışıklar, lekeler, çiller, ciltte elastikiyet kaybı... Korunmasız bir şekilde ve uzun süre güneş altında kalmak ciltte pek çok soruna adeta davetiye çıkarıyor. Örneğin cildin erken yaşlanmasının en önemli nedenini güneş ışınları oluşturuyor. Herhangi bir koruyucu sürmeden güneşlenmeye başlayan açık tenli bir kişinin cildi, 7-14 dakikada UVA ışınlarına karşı yaşlanma ve kırışma eğilimi gösteriyor. Güneş ışınlarının aynı zamanda benlerin üzerinde dejenerasyonun gelişmesine yol açtığını belirtiliyor.

    Güneşe bağlı oluşan ve lentigo olarak adlandırılan açık kahverengi lekelerde , genellikle omuzlarda, boyunda ya da bacaklarda ortaya çıkıyor. Çiller ise daha çok açık tenli kişilerde görülen selim oluşumlar olarak nitelendiriliyor. Çillerin varlığı kişinin özellikle melonom tipi cilt kanserine yatkın olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla çilli cilde sahip olanların güneş ışınlarına karşı daha duyarlı olmaları gerekiyor.

    GÜNEŞ KORUYUCULARI
    Güneşten koruyucu ürün kullanıyor olmak güneş altında daha uzun süre kalınabileceği anlamına gelmiyor. Çünkü bu ürünler ultraviyole hasarını sadece azaltıyor, sanılanın aksine hasar riskini yok etmiyor.

    Su yüzeyi, kum, kar ve beton güneş ışınlarını yansıttığı için bu alanların yakınında bulunanlar güneşin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalıyor. Dolayısıyla doğrudan güneş altında değil, sadece gölgede bulunulan zamanlarda da güneşten koruyucu ürünler kullanılması büyük önem taşıyor. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için en az 30 koruma faktörlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor.

    Koruma faktörlerini kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle: “Güneş koruyucu ürünlerin UVB ışınlarının yanı sıra UVA´ya karşı da koruyucu özelliği bulunmasına dikkat edilmeli. Bu nedenle parsol, mexoryl, titanium dioksid ve çinko oksid gibi maddeler içeren güneşten koruyucular tercih edilmeli.”


    “Güneş altında olunacağı tüm zamanlarda güneşten koruyucu kullanmalı. Ayrıca yüzme ve terlemeye yol açacak spor aktiviteleri öncesinde suya dayanıklı bir güneşten koruyucu tercih edilmeli. Koruyucu güneşe çıkmadan 30 dakika önce sürülmeli.”

    Güneşe adım adım çıkılması gerektiğini unutmamalısınız. Açık ve buğday tenli kişiler özellikle ilk gün sadece 15 dakika güneşlenmesi, zaman içinde bu sürenin 1.5 saate uzatılması öneriliyor. Esmer tenlilerin ise güneş altında 15 dakika kalmaları yeterli. Güneşin yol açtığı hasarlar en çok açık tenli kişilerde ortaya çıkıyor. Esmer tenlilerde cilt kanseri gibi hastalıkların gelişme riski, açık ve buğday tenlilere oranla daha az. Ancak bu esmer tenlilerin güneşte daha fazla kalabileceği anlamına gelmiyor.

    NASIL KORUNMALI?
    Ultraviyole ışınlarının en güçlü olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkmamaya ve açık hava aktivitelerini mümkün olduğunca sınırlandırmaya özen gösterin.

    En az 30 koruma faktörlü bir güneş koruyucu tercih edin. Koruyucunuzu her 2 saatte bir yenileyin. Terleme ya da yüzme sonrasında güneşten koruyucunuzu tekrar sürün.

    Güneş koruyucularının etkinliği SPF olarak adlandırılan bir faktörle ölçülmektedir. Kullanacağınız güneş koruyucusunun en az 30 faktörlü olmasına dikkat edin. Ancak SPF´nin sadece UVB ışınlarına karşı korumayı ölçtüğü unutulmamalı. Kullanacağınız güneş koruyucusunun deri yaşlanmasında, güneş yanıklarında ve kanser oluşumunda etkili olan UVA´ya karşı da etkili olabilmesi için en az 30 SPF faktörlü olması yanında parsol, mexoryl, titaniumdioksid ve zinc oksid gibi maddeleri içermesi önemli.

    Suyun verdiği serinlik hissi sizi aldatmasın. Çünkü güneş ışınları zararlı etkilerini su içinde bile gösterebiliyor. Dolayısıyla korunmasız bir şekilde suda bulunmamaya dikkat edin.

    Açık havada, sıkı dokunmuş, kol ve bacaklarınızı kapatan uzun giysileri tercih edin.

    Geniş kenarlı, enseyi ve kulaklarınızı da koruyacak özellikteki şapkaları kullanın. Katarakt oluşma riskini azaltmak için UV korumalı güneş gözlüklerinden yararlanın.

    Güneşin cilt üzerindeki harabiyetin çoğu 18 yaşına kadar geliştiğinden çocuğunuzun cildini korumak için küçük yaşlardan itibaren güneş koruyucu kullanmasına özen gösterin.


    ALINTIDIR!!!
     
  2. mazzda

    mazzda Daimi Üye

    iyiki varsin bayan doktor... verdigin bilgi kattigin emek icin sagol......... beni cok ilgilendiren bir konuya deginmissin, benim cildimde cok hassasti gunese karsi,ama simdi iyi........ sagol fatmacigim..
     
  3. Guest

    Guest Misafir

    evet malesefki güneş magdurlarından biriside benim ama ben açık tenli deilimki bu kadar benide etkiledi esmeim :D
    verdiğin bilgiler için saol benim işime yaradı bunlar tesekkür ederim
     
  4. saol fatma emeğine sağlık
     
  5. yasemin

    yasemin Daimi Üye

    Açıkcası koruyucu kullansamda bazen alerjim oluyor.Koruyucularda işe yaramıyor açıkcası. Bilgileri paylaştığın için sağol.
     
  6. bluedream

    bluedream Daimi Üye

    benim cildimde çok hassas,güneşten dolayı lekeler kaldı,ellerine saglık fatma
     
  7. yorum62

    yorum62 Daimi Üye

    verdigin bilgiler saol önemli bir konu teşekkür ederim can.....
     
  8. Kutup Yıldızı

    Kutup Yıldızı Daimi Üye

  9. huseyin mert

    huseyin mert Daimi Üye

    evet günese cıkınca hemen renk değistiriyorum bide gözlük sorunu var
     
  10. Kutup Yıldızı

    Kutup Yıldızı Daimi Üye

    özellikle şu son zamanlarda ozon tabakasındaki delik aşırı derecede büyüdü güneşlenirken güneş kremlerini sürmeyi unutmayalım canlar
     

Sayfayı Paylaş